İnsan, ilişkileri içinde sürekli olarak "yeniden tanımlanan" bir varlıktır. Doyumlu ve mutlu bir yaşam için kendinizi yeniden tanımlamada kullanacağınız bilgi ve becerileri, Yeniden İnsan İnsana'da bulacaksınız. Yeniden İnsan İnsana'yı okuduktan sonra, çevrenizdeki "iletişim kazalarını görebilecek, kendinizi ve sevdiklerinizi bu "kazalar"dan koruyabilme olanağını bulabileceksiniz.
Doğan Cüceloğlu, kırktan fazla bilimsel makalesi yayınlanan bir psikolog ve çeşitli topluluklara bilimsel psikoloji çerçevesinde gelişim seminerleri sunan bir iletişim psikolojisi uzmanıdır. Çok sayıdaki kişisel gelişim kitabı ile Türk insanının düşünce, duygu ve davranışlarını inceler.
Mersin'in Silifke kasabasında 11 çocuklu bir ailenin 11. çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve ortaokulu orada bitirmiştir. Ankara ve Kırklareli'de liseyi bitirip İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. ABD'de Illinois Üniversitesi'nde Bilişsel Psikoloji doktorasını yapmıştır.
Türkiye'de Hacettepe ve Boğaziçi üniversitelerinde çalışmış, Fulbright bursu ile Berkeley'deki California Üniversitesi'nde ziyaretçi öğretim üyesi olarak bir sene görev almıştır.
1980-1996 yılları arasında ABD'deki Fullerton şehrinde California Eyalet Üniversitesi'nde görev yapmıştır. 1996'dan bu yana Türkiye'de üniversite öğrencilerine, öğretmenlere, anababalara ve işadamlarına yönelik seminerler, konferanslar ve atölye çalışmaları düzenlemektedir.Psikoloji üzerine bir çok kitap yazmıştır ve bunların hepsi eğitici kitaplardır.
Oldukça iyi sayılır basit bir şekilde anlatmış herkesin analayacağı dilden bir dolu latin kökenli kelimeler yerine türkçede herkesin anlayacağı kelimeleri kullanmış. Sayın Cüceloğlu'nun okuduğum (başka yazarlardan) diğer psikoloji dalında eserlere göre iyi olan yanı türk kültürünün özelliklerine göre anlatması. İnsan ilişkileri beklentiler davranış ve kişilik sorunları, değer yargıları tabular falan oldukça geniş ama öz bir şekilde anlatılmış.tavsiye edeceğim bir eser mutlaka bazı katılmadığım yanları olmasına rağmen yine de çok iyiydi. Benim bu konuda daha çok Erich From İrvin Yalom ve Jung la daha bir fikir birliği içinde olduğum için Cüceloğlu bir istisna oldu.
Sevgili rahmetli Doğan Hocanın Türk toplumuna anlatmak istediklerinin özünü içeren çok değerli bir kitap. Keşke herkes kitabı okusa ve insan olarak var olmanın ne demek olduğunu anlasa. Özellikle farkındalık yolculuğuna çıkmış herkese öneririm. Harika bir rehber.
Açıkçası Doğan Cüceloğlu'nun önceki kitaplarına göre biraz sıkıcı buldum. 10 gün kadar sadece akşamları okudum ve şu anda kitabın girişindeki konuları pek hatırlamıyorum. Herkese yararlı olabilecek "Aktif Dinleme" ve "Savunucu İletişim" gibi bölümlerin yanı sıra, Türkiye'deki yaşamın Doğu ve Batı arasında nasıl sıkışık kaldığının tartışıldığı bölüm bana tekrardan neden Türkiye'den ayrıldığımı hatırlattı. Ayrıca yazarın kitabın sonunda herhangi bir fikir belirtmeden bitiriş yapması da garibime gitti, biraz aceleyle, sanki İletişim 101 dersi için Amerika'da yazmış olabileceği başka bir kitabı Türkçe'ye çevirmiş gibi geldi. Yine de bakılabilir.
Sonlarda Doğan Cüceloğlu'nun 6 yıl ayrı kaldıktan sonra 1986'da Atatürk havalimanına iniş yaptığı 4-5 sayfalık bölüm ise kesinlikle okunmalı. Geçen 30 küsür seneden sonra hala bazı şeylerin nasıl çok az değiştini görmek üzücü.
Cüceloğlu İnsan İnsana kitabını ilk olarak 1979 yılında yayımlamış bulunmaktadır. Okuduğum basım 2024 yılına ait 82.baskı. Alıntıladığım kısım hiç pes edilmeden toplum üstünde süregelen psikolojik bir deneme durumunu yorumlamakta. Bu durumu Cüceloğlu güzel bir dille kaleme alarak şöyle belirtmiş; '...Türkiye hala reformlar ülkesidir. Aydınların büyük bir çoğunluğu, bilimin ve rasyonel düşüncenin(aklın), toplumun temeline inemediği kanısındadır. Onlarca, bilimsel düşünce ve akılcı yaklaşım toplumun temelini oluşturmadıkça, Türk toplumu çağdaş uygarlığın bir üyesi olamaz. Aydının bu tavır alışı, eğer iletişim becerileri iyi kullanılmadan ve gelişigüzel ortaya konursa, karşı tutumda olanları öbür uca daha fazla iter; sonuçta, toplumsal ortam, birbirlerini sevmeyen, hırçın insanların ortamı olur. Bir sentez arayan Türk insanı yerine, kendi inancını tek yönlü olarak diğerlerine kabul ettirmek isteyen iki yobaz tipi gelişir. Bunlardan birine 'yobaz aydın', diğerine ' geleneksel yobaz' adları verilebilir. Sürtüşme, geleneksel kültürü savunan 'geleneksel yobaz' ile Batı değerlerini sorgusuz sualsiz kabul ettirmeye çalışan 'yobaz aydın' arasında olur...' * Sentez! Milletimizin üstünde durması gereken ama köşe bucak kaçtığı düşünce biçimi diyebiliriz buna. Saygı ve sevginin önde olduğu kültürümüzün dini ögelerle harmanlandığı ülke yapısına entegre edilen Cumhuriyet dönemi reformlarıyla ikinci bir sentez yapılarak her iki yapılaşmanın 'ortalaması' alınarak ilerlenirken, hep daha iyi hedeflenirken, yukarıda belirtilen türde denemelerle toplum zayıflatılarak hem din ögesi altında dinden uzaklaştırma yapılmış hem de dolaylı yollarla kültürel saygı ve sevgi bağları zayıflatılmış, daha da ileri gidilerek yapılan reformlardan çekilme çabaları ortaya çıkmıştır. Değerlerine ve geleceğine sahip çıkan genç, yaşlı herkese selam olsun! Kör kalmayı tercih edenler, kalplerindeki gerçek karanlıkla boğulup giderler... * İletişim, kültür, toplum psikolojisi hakkında yerinde değerlendirmelerle sohbet havasında bir eser bırakmış geriye Cüceloğlu.
Ailemiz, ardakaşlarımız, birlikte çalıştığımız kişiler yani genel olarak çevremizde iletşimde olduğumuz her kes ile ilişkimiz için çok önemli konulara değinmektedir. Yalın anlatım dili kitabı daha okucu kılıyor. Kitabı okuyup Doğan Cüceloğlu'na hayranlık duymamak mümkün değil.
İletişimi çok temelden ele alıp toplum ve birey seviyelerine kadar inceleyen bir kitap. Okurken bazı konular çok bariz gibi gelebilir. Ancak kitabı güzel yapan da budur belki; her yaşa ve kesime hitap edebilecek kadar yalın ve basit olarak ele alınmış. Türk toplumu özelinde yapılan eklemeler ve yorumlar da artısı.
Çok değil günümüzden otuz sene önce Psikoloji biliminin en temel ve en geniş konularından biri olan İletişim hakkında pek bir bilgimiz yoktu, kimimiz kişisel ve toplumsal yaşantımızın temel taşı olan İletişim hakkında hiçbir şey bilmeden yaşıyorduk, kimimiz iletişimin bir kavram olarak adını duyuyor fakat bu kavramın bu denli dallı budaklı olduğunu bilmiyorduk. Bu anlamda Doğan Cüceloğlu'nun bundan otuz sene önce kaleme aldığı İnsan İnsana ülkemizde İletişim konusu üzerine yazılmış ilk kitaptır ve bu anlamda çığır açıcı bir kitap olarak değerlendirilmesi yersiz olmayacaktır. Kendi kendime yaptığım bu resmi tanımdan sonra ve kişisel fikirlerimi belirtmeden önce Doğan Cüceloğlu'na yürekten teşekkür edeceğim. Değil her Psikoloğun veya Psikolojik Danışmanın, bu ülkede yaşayan her bir kişinin muhakkak edinmesi, okuması ve kesinlikle kitaplığında bulundurması gereken bir kitap yazıp önce bireysel daha sonra toplumsal gelişime katkı sunduğu için Doğan Hoca ya kalpten şükranlarımı sunuyorum. İletişim dediğimiz konu o kadar geniş ve detaylıdır ki işin içine Sosyal Psikoloji de girer, Öğrenme Psikolojisi de girer, çok ciddi bir literatür tanıması yapmak yetmez ayrıca bu taramadan elde ettiğiniz sayısız bilgiyi incelikle işlemeniz, bazılarını elemeniz, bazılarını halkın anlayacağı dile göre sadeleştirmeniz, her şeyi derleyip toparlamanız gerekir. Bunu yapmak, söylemeye gerek yok ama zordur, çok ciddi emek ister. Doğan Hocaya bu konudaki emeği ve çabası için minettarım. Kilometre taşı olarak gördüğüm söz konusu bu kitap olmasa hala İletişim konusunda hiçbir şey bilmiyor olurduk. İletişim konusunda bize ışık oldu, onun da yattığı yer ışıklarla dolsun. Kitap görece ince bir kitap olsa da o kadar zengin ki okuduklarımın altını çizeyim, kıyısına köşesine notlarımı alayım, bunları yaparken aman sindire sindire okuyayım da hiçbir şeyi kaçırmayayım diye düşünmekten kitap uzun diyebileceğim bir süre elimde süründü. :) Bazen üniversite sıralarında öğrendiğim bilgileri yeniden okuyup hatırladım, bazen yeni öğrendiklerimi zaten bildiklerimle eşleyip anlamaya çalıştım, bazen yepyeni bilgiler öğrendim. Çoğu zaman kitap su gibi aktı gitti fakat zaman zaman o kadar dallanıp budaklandı ve teknik terimlere bulaştı ki (herhalde Doğan Hocanın İletişim konusunda temel bir kaynak oluşturduğunu bilerek bu konuda sorumluluk hissetmesinden kaynaklı) sıkıldığım da oldu. Fakat bunu olumsuz bir eleştiri değil, zaten lisans sıralarında üzerine defalarca konuştuğumuz teknik terimlere olan mesafemden kaynaklandığını belirtmek istiyorum. Son olarak, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin gerek kişisel hayatımda gerek mesleki hayatımda adeta bir başucu kitabı olacak bu kitabı kitaplığımdaki yerine koyarken hissettiğim duyguyu sanırım hiçbir zaman unutmayacağımı söylemek istiyorum. Belki klişe olacak, her kitap bir hazinedir, evet ama gerçek anlamda bir hazine olduğunu bu denli hissettirip her sayfası bir altın değerinde olan böyle kitaplar çok az bulunur. Bir kez daha teşekkür ederim Doğan Hocam. Zoru başarıp bize rehber olduğunuz için.
Doğan Cüceloğlu'nun çoğu kitabını okumuş ve O'nu çok seven birisi olarak bu kitabını okuyamamıştım. Bir kez daha ne kadar değerli bir insana - ülkece - sahip olduğumuzu bir kez daha anlıyorum. Keşke zamansız vefatı olmasaydı... Bu kitapta insan doğasının en önemli unsuru olan "iletişim" konusu Doğan Cüceloğlu tarafından ele alınmıştır. İletişimin her bir detayı çok güzel işlenmiş, aynı zamanda üzrerinde düşündüren ve insanın kendisini de sorgulamasına yardımcı bir kitap. Doğan Cüceloğlu da bu kitapta çok güzel bir şekilde bizlere aktarmış. Bazı bölümlerde biraz daha fazla akademik açıklamalar olsa da sonrasında bunu anlaşılır bir şekilde ifade etmesi konunun bütünlüğünün korunmasına yardımcı olmuş. Severek okudum bu kitabını da... Benim gibi psikoloji üzerine kitaplar okumayı seviyorsanız, bu kitabı tavsiye ederim.
Müəllifin oxuduğum 3-cü və ən bəyəndiyim kitabı oldu. Cücelioğlu ümumiyyətlə kitablarında izahların lakonikliyinə və hər kəs tərəfindən anlaşıqlı olmasına diqqət edən psixoloqdur, bu kitabında olduqca ağır mövzuları sadə üslubda terminologiyaya baş vurmadan izah etməsi heyran etdi. Psixoloji kitablarda oxuyucu üçün praktiki testlər və yönləndirmələr verilməsi bir kitabı digərlərindən üstün qılır, bu kitabı mənə çox sevdirən və düşündürən bu oldu: Müəllif problemli məsələləri nəinki tək-tək izah edir, hətta əlavə olaraq misal çəkib təcrübədən keçirməyimiz üçün istiqamət verir.
Cəmiyyətdə ünsiyyət qurmağın önəmi, ünsiyyətin ümumilikdə nə demək olduğu, maskalar altında qurulan əlaqələr, müzakirə və mübahisə etmə mədəniyyətini ətraflı şəkildə izah edən, oxuyucuya doyurucu izahlar verən və düşündürən bir kitabdır, hər kəsə tövsiyəmdir.
Kitap bana çok da yeni birşey katmadı diyebilirim. Kişisel gelişim ve özellikle iletişim konusunda kendisini geliştirmek isteyenlerin ilk okuyacağı kitaplardan biri olabilir. Kitap, halkın her kesiminden insanın kolaylıkla anlayabileceği bir dil ile yazılmış. Türk toplumu ile ilgili yapılmış gözlemler yerinde. Özellikle Aziz Nesin ve Çetin Altan'dan yapılmış alıntılar toplumun belli bir kesimini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.
Benim için okumak ve bitirmek zorunda olduğum bir kitaptı. Ancak keyifli bir okuma süreci olmadı. Daha önce okuduğum kitaplarda yer alan bilgilerin ve kendi şahsi gözlemlerimin bir tekrarı gibiydi.
Bir süre sosyolojisel bişeyler okumak istemiyorum😃 Sonralara doğru bitmek bilmeyen bu kitabı o son kısımlarını saymazsak faydalı buldum. İletişimle ilgili dönüştürücü bir kitap. Okuduğum esnada tartışmalar da yaşayınca güzel üstüne düşünme fırsatları oldu. Gerçekten okumaya başladığımdan beri özellikle başlarda insanlara karşı duyarlılığım çok arttı. Algım açıldı, mesajları daha çok almaya başladım. Açık iletişimin önemini anladım. Savunucu iletişim kısmında benim için keşif fırsatları oldu özellikle. 3 yıldız çünkü biraz gereksiz şeyler olduğunu düşünüyorum.
Ama dediğim gibi bi süre bu tarz bi kitap okumasam iyi olur🤓 Okul başlamadan önce tamamladığım için mutluyum gururluyum🌚
İletişim üzerine verilen bilgileri çok faydalı bulsam da, okuyucuya yapılan testleri, uygulamaları genel olarak hiç faydalı bulmuyorum. Çünkü kitabı okurken bir anda durup, gözleri kapatıp, söylenenleri yapmak tek başına bir okuyucu olarak hiçbir fayda sağlamayacaktır. Ama özellikle roman ve hikayelerden yapılan psikolojik tahliller, gazete haberleri tarzındaki yaşanan olaylardan çıkarımlar yapılması keyifli. İletişim kazaları, aktif dinleme, geri bildirim verilmesi, algıda seçicilik gibi konuları içeriyor.
kitabın ilk yarısı ders anlatımı şeklinde olduğu için okumam uzun zaman aldı, bana pek bir şey katmadı diyebilirim. ancak ikinci yarısı su gibi aktı. sonunda türkiye ile batı ülkelerini karşılaştırdığı kısım favorim oldu, müthiş bir gözlemle bunları yazıya dökmüş. doğan cüceloğlunun sohbet şeklindeki kitabından daha çok keyif almıştım. ama bu kitap da gençlik döneminde okunmalı (lise dönemi gibi)
Yaş itibarıyla biraz geç kaldığım bir okuma oldu. Hâliyle bilmediğim bir şey öğrenmedim ama ilişki kurduğumuz insanlarla yapabileceğimiz deneysel önerilerde bulunması çok hoşuma gitti. Özellikle de "açık iletişim" konusunda. Bu uygulamaları yapmak hem eğlenceli olacak hem de iletişim şeklimiz ve iletişim hatalarımızla ilgili bilgi edinmiş olacağız. Doğan Hoca'yı daha erken tanısaydım keşke, yakasından düşmezdim. 😅
Yazar aktardığı bilgilerin bilimsel temeli üzerinde çok durmadan ve okuyucuları terminolojiye boğmadan sohbet eder gibi gayet yalın bir dil kullanmış. Ayrıca, içerisinde, günlük hayatımızda kolayca pratiğini yapabileceğimiz işlevsel uygulamalar paylaşılmış. Basit anlatımı sebebiyle herkesin kolayca okuyup yararlı bilgiler edinebileceği bir kitap.
...Maslow’s “hierarchy of needs” is, for exactly this reason, a convenient prop that suits societal propaganda. That pyramid may be right if it speaks only to those within society—and it does. But about those outside society—the free birds who have surpassed all “pyramids”—it has neither insight nor permission to speak.
İnsanların birbiri ile kurdukları ilişkileri gözden geçirmeye teşvik ediyor. Ayrıca içindeki etkinlikler de oldukça öğretici. Ancak ne kadar iletişim konusunda faydalı/öğretici ise kalkınma konusu hakkında bir o kadar sığ değerlendirmeler de mevcut. Bu durum yüksek puan vermeme engel olmuştur.
Dilbilimciysen ve hemen hemen iletisimde zaten uzmansan bu kitap senin icin cift dikis yapiyormus hissi uyandirabilir, bence vaktini daha bilmedigin ama ilgin olan kitaplara yoneltmelisin :)
1 yıl önce okumaya başladığım halde bitiremedim. Şimdilerde tuvalet kitabı olarak banyomuzdaki yerini aldı. Sevilen bir dersin sıkıcı bir öğretmen faktörüyle etkisini yitirmesi gibi...
This entire review has been hidden because of spoilers.