Jump to ratings and reviews
Rate this book

Aydaki Kadın

Rate this book
Aydaki Kadın Ahmet Hamdi Tanpınar'ın dörtte üçü bitmiş son romanının, dağınık müsveddelerinden merhum Güler Güven tarafından inşa edilmiş şeklidir. Aydaki Kadın tam anlamıyla bir Tanpınar romanıdır. Eser kahramanının nice tanıdıklarının binbir hatırasıyla mekanı doldurduğu İstanbul'un, özellikle Boğaz'ın ve denizin romanı olduğu kadar, bir türlü dile getirilemediği için, içte genişleyen, kıvranan ve zehirleyici bir güce dönüşen aşkın romanıdır. 'Ben çocukluğumla evlendim. Bu evde doğmuştum. Orada ölmek için evlendim.' diyen Leyla Boğaziçi'dir

Yazar eserini ayrıca siyasi bir roman olarak tasarlamıştır. Türkiye'nin demokrasi tecrübelerinin iflası, insanların iflasıyla birleşir. Bir bakıma hem Huzur hem de Saatleri Ayarlama Enstitüsü ile birleşen noktaları çoktur. Her romanına kendisini koymuş olan Tanpınar bu romanda da vardır. Aydaki Kadın'ı günlükleriyle birlikte okuyunca, Tanpınar'ın hayalleri ve günlük gerçekler arasında parçalanışı, Selim'in yaşadıklarında da takip edilebilir.

304 pages, Paperback

First published October 1, 1987

20 people are currently reading
545 people want to read

About the author

Ahmet Hamdi Tanpınar

36 books760 followers
Ahmet Hamdi Tanpınar (23 June 1901 - 24 January 1962) was one of the most important modern novelists and essayists of Turkish literature. He was also a member of the Turkish parliament (the Grand National Assembly of Turkey) between 1942 and 1946.

Tanpınar was born in Istanbul on 23 June 1901. His father was a judge, Hüseyin Fikri Efendi. Hüseyin Fikri Efendi was Georgian from Maçahel. Tanpınar's mother died at Mosul, when Tanpınar was thirteen. Because his father's vocation required frequent relocation, Tanpınar continued his education in several different cities, including Istanbul, Sinop, Siirt, Kirkuk, and Antalya. After quitting veterinary college, he resumed his educational career at the Faculty of Literature at Istanbul University, which he completed in 1923. As a literature teacher, he taught at high schools in Erzurum (1923–1924), Konya, Ankara, the Educational Institute of Gazi and the Fine Arts Academy. At the Fine Arts Academy, besides teaching literature, Tanpınar taught in branches of aesthetics in arts, history of art and mythology (1932–1939). From 1942 to 1946, he entered the Turkish National Assembly as parliamentar of Kahramanmaraş. In 1953, he made an extensive journey to Europe, traveling many countries within six months such as France, Belgium, Holland, England, Spain and Italy. Tanpınar died of a heart attack on the 24 January 1962 in Istanbul. His grave is in the Aşiyan Graveyard, Istanbul.

He is one of the most important authors of Turkish literature, successfully combining Eastern and Western cultures within his writings. Yahya Kemal Beyatlı played an important role in his upbringing. In his poetry, he uses Turkish classical music and dreaming as the textile of his works. Both in his poetry and novels psychological analyses, history, the characteristics of his time, the binding between the society and the individual, dreams and the problems of civilization are given a great place. One of his most significant works is The Time Regulation Institute (Saatleri Ayarlama Enstitüsü). The novel has been widely acclaimed as an ironic criticism of the bureaucratization process with the implication that its title suggests, though that is not what the book is all about. In fact, the book can be read from quite different perspectives, and cannot be exhausted in only one reading. First of all, it is a great psychological analysis of a man who suffers from being unable to adapt himself to his time, in other words to modern times. So the fact of bureaucratization is indeed incorporated into a broader problem: modernization and its impact on the individual. Most of the characters of the novel seem to be struggling in strange ways in order to survive in modern times. In this way, the concept of "time" occupies a central place, giving a deeper sense, even a philosophical taste to the novel.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
73 (26%)
4 stars
96 (34%)
3 stars
87 (31%)
2 stars
14 (5%)
1 star
5 (1%)
Displaying 1 - 30 of 38 reviews
Profile Image for Zeynep T..
925 reviews131 followers
July 9, 2022
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ölümüyle yarım kalan son romanının dört bin sayfalık ve Arap harfleriyle yazılmış dağınık müsveddesinin, yazarın öğrencisi de olmuş rahmetli Güler Güven tarafından düzene koyulması sonucu ortaya çıkmış bir kitap var elimizde.

Öncelikle Güler Hanım'a ne kadar teşekkür etsek az kalır, nurlar içinde uyusun. Gerçekten sabır isteyen bir işi başarmış. Kitabın sonunda yer alan yazısıyla müsveddeyi hangi koşullar ve kurallar çerçevesinde bir araya getirdiğini okuyoruz. Burada Ahmet Hamdi Bey'in romana dair planlarını, her bölümde değinmek istediği hususları, karakterlere vermek istediği özellikleri vs. görebiliyoruz. Bu kısmı okumak yazarın eserlerinin hayranı olarak beni mest etti diyebilirim. Bir sanatçının beyninin içine girmek gibiydi bu ayrıntıları okumak.

Kitabın esasına gelecek olursak yazarın Huzur'a benzer bir yapıyı koruyarak ülkemizin çelişkilerle dolu sosyal yapısını analiz ettiğini söyleyebilirim. Baş karakterimiz Selim. Yine bir türlü istediği kitabı yazamayan aydın namzeti. Kendi iç dünyasının ve duygusal ilişkilerinin karışıklığı memleket meseleleri ile harmanlanmış durumda. Suat adında yine ayrıkotu bir karakterimiz bile var. (Huzur'u okuyanlar anlar.)

Kitapta resim sanatına dair çıkarımlar, karakterlerin psikolojik analizleri, Adnan Menderes'e ve dönemin siyasi atmosferine dair analizler, yine Dede Efendi'nin Ferahfezası ile bağdaştırılanlar dikkatimi çeken hususlar oldu. Asıl büyük sürpriz Asım karakteri ile değinilen konu oldu. Yazarın bu konuya bu kadar açık biçimde değineceğini hiç düşünmezdim. Sürprizi bozmamak için ne olduğunu yazmayacağım, okuyunca görsün herkes.

Benim için muhteşem bir eserdi. Dörtte üçü tamamlanmış, titizliği ile meşhur yazarın düzeltisinden geçmemiş kitabın beni bu kadar etkileyeceğini tahmin etmezdim. Sayesinde "favorim olan Ahmet Hamdi Tanpınar eserleri" sıralamam yine değişti: 1. Hikâyeler 2. Beş Şehir 3. Aydaki Kadın

Son olarak, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kurgu külliyatını okumayı bitirmiş bulunuyorum. Ömrüm vefa ederse biraz unutup tekrar ele almak istiyorum tüm kitapları.
Profile Image for Sine.
388 reviews473 followers
May 19, 2025
bu bitmemiş romanı, önsözünde, "saatleri ayarlama enstitüsü" ve "huzur"un birleşimi gibi hayal edilerek yazılmış ama bitmemiş bir roman olarak tanıtıyorlar. edebiyatımızın en hazin hikayelerinden biri olabilir. hakikaten her ikisinden de izler yakalıyorsunuz. sonuna gelip kenara koyduğunuzda ise bitse nasıl olurdu diye hayıflanmamak elde değil. tanpınar'a doyamıyorum, ve sanırım okumadığım bir kurgusu kalmadı; biraz unutup bu sefer kronolojik sırayla okunmak gibi bir hayal/planım var.
Profile Image for Caterina.
1,210 reviews62 followers
June 6, 2016
Tanpınar'ın tamamlanmamış romanının vefatından sonra müsveddelerinden birleştirilmesiyle yayımlanmış hali bu kitap. Dolayısıyla kurguda sıklıkla karşılasabileceğiniz kopukluklar size boşluk hissi verebilir. Daha önce Tanpınar okuduysanız; onun kelimelerle yarattığı sihirli dünyayı, insana dair hisleri ve karakterlerinin çevresel gözlemlerini aktarışını sevdiyseniz bu eserden de keyif alabilirsiniz!

Karakterler içinde Asım için ayrıca iki satır yazmak istiyorum. Eserin beni en çoķ saşırtan, dönem elitinin(!) karmaşık iç dünyasını yansıtan kişisi bence oydu.

Leyla ve Selim'in iç dünyasını okurken derin analizler yapma sansım oldu.

Kitabın sonuna eklenmiş derleyici notları, hikayenin gelişimine dair verilmiş bilgiler kafamdaki soru işaretlerini cevaplar, doyurucu nitelikteydi.

Tamamlanmış halini okuyabilseydik, Türk Romancılığında yeni ve cesur bir denemenin keyfine varacaktık.

Okumadan ölmeyin!
Profile Image for Korcan Derinsu.
584 reviews410 followers
July 12, 2024
Aydaki Kadın, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı okumanın her zaman kolay olmadığını hatırlatan bir metin. Tıpkı Huzur’daki gibi kendine has bir ritmi olduğu için dahil olana kadar biraz zorlandım doğrusu. Bir kere dahil olunca da zevkle okudum. Ancak bunu derken Aydaki Kadın’ın yarım kalmış bir roman olduğunu da hatırlatmak isterim. Bu yüzden duygu olarak, ton olarak benzese de Huzur’a kıyasla çok daha zayıf. Genele yayılan bir olmamışlık duygusu en başından beri bırakmıyor. Bazı yerlerde tekrar var, bazı yerler de sanki sonra yeniden yazılmak için hızlı geçilmiş. Buna rağmen Tanpınar’a has her şey (ilişkiler, musiki, İstanbul, geleneksel-modern çatışması vs.) yer aldığı için, yazarın dünyası seven okuyucular tutunacak bir şeyler buluyorlar illa. Ben de biraz böyle yaklaştım Aydaki Kadın’a. Anlatıcının ara ara değişmesi, siyasete dair göndermeler vs. derken tamamlansa ne kadar büyük bir roman olabileceğini de hissettim.
Profile Image for Josefina Wagner.
597 reviews
January 12, 2024
yazarın okuduğum diğer eserlerine göre daha akıcı daha sevilir bir eser olmasına rağmen , ne varki hem de iyi bir yazar olarak kabul etsemde bana göre biraz osmanlı edebiyatı gibi. ne biliyorum osmanlı edebiyatı hakkında derseniz pek bir şey bilmem ama sanki onların dünyasını anlatıyor gibi. O kadar uzağım ki yazarla bir dünya kurabilmek onun dünyasına girebilmek yapamıyorum. Sanırım buraya kadar desem daha iyi olur benim yazarı iyi anlayamam onun değerini azaltmaz kesin sadece ortak bir dil bulamadık.
Profile Image for Didem Can (itspreaklypear).
216 reviews7 followers
May 16, 2023
Romanın süresinin 24 saat olması, bilinç akışı ve simgesel anlatım tekniklerinin kullanılması, aynı paragraf içinde dahi anlatıcının, okuyucu fark etmeden değişebilmesi gibi özellikleriyle Türk romanındaki Ulysses gibi. Eksik kalması çok üzücü. Mahur Beste için de aynı şeyi hissetmiştim. Açıkçası Mahur Beste'yi daha çok beğenmiştim ama bu romanı Tanpınar'ın derlemediğini düşünürsek belki de normaldir. Sonuçta eldeki müsveddelerden bir başkası tarafından derlenmiş bir roman. Elbette şükranlarımızı sunuyoruz.

Bir çok karakter var. Hem de o kadar çok ki. Sürekli birbirlerine karışıyorlar. Kullanılan anlatım teknikleri okuyucu açısından yorucu ve takibi zor olsa da çok başarılı. Dönemin siyasi gündemine dair de birçok gönderme var ki Ulysses de benzer şekilde.

Tanpınar hakikaten çok büyük bir yazar. Tek sorunu romanındaki ana karakteri gibi romana 3 ayrı yerden aynı anda başlamış olması sanırım. Bu sebepten romanı gözünde büyüdükçe büyümüş ve ilerleme kaydetmesi çok zor olmuş gibi.
Profile Image for Nesrin  Aykac.
37 reviews6 followers
January 19, 2023
Aydaki kadın romanını şarap içer gibi tadına vararak, koklayarak , yaşayarak yudum yudum okuyorum. Hiç bitmese diyorum içimden.
Anlatımın mükemmelliği bulunmaz bir örnek.
Roman çok titiz bir çalışma ile yazardan kalan dört bin sayfalık çalışmanın incelenip tasnifi ile sonu olmayan bir roman olarak hazırlanmış. Sonunun olmaması benim için hiç önemli değil, nasılsa hayat sonsuzdur; sonu olan insandır. Olaylar biter, insanlar ölür fakat hayat devam eder.
Tanpınar'ın analizleri, gözlemleri ve bunları sinik bir üslupla anlatması keyif veriyor. Tam bir psikoanalitik roman diyebiliyoruz. Yazar neler umduk neler bulduk bu hayatta diyor sanki. Kitabın sonuna az kala yorum yazıyorum; nasılsa sonu yok , nasılsa önemli olan son değil, öz.
İyi ki müsvetteler kaybolmamış, değerlendirilmiş, Türk edebiyatına böyle bir eser kazandırılmış.
Profile Image for Emine.
45 reviews1 follower
August 27, 2020
Aydaki kadın Tanpınar'ın tamamlanmamış romanlarından biri ve yazarın geride kalmış notları arasından toparlanmış. Tanpınar'in da bir röportajinda ifade ettiği gibi daha derin bir roman ve sanatın her türüyle ilgilenen Tanpınar'ın özellikle resim sanatı konusundaki birikimi ve fikrî derinliğini ortaya koyuyor. Benim özellikle kitapta hoşuma giden kitabın sonunda bulunan romanın planı bölümü ve yine sonundaki Tanpınar'ın romanı oluşturmak için aldığı notların yer aldığı güler güvenin yazısı. Çünkü insan sevdiği yazarın o romanı nasıl yazdığını nasıl oluşturduğunu merak ediyor ve bunu bilmekten keyif alıyor.
Profile Image for Pınar Aydoğdu.
Author 4 books39 followers
January 1, 2024
Tanpınar’ın tamamlamaya ne yazık ki ömrü yetmediği romanı… Yarım kalmasaymış Türk edebiyatının yapı taşlarından biri olacağı rahatlıkla söylenebilir. Dönemine göre de her anlamda cesur bir roman. Müsveddelerinden derleyerek bu bitmemiş çalışmayı gün yüzüne çıkaran, büyük bir özveriyle anlamsal bir bütün çerçevesinde bu çalışmayı yayına hazırlayan Güler Güven’i rahmetle anmak isterim. Romanın bütünselliğini tam olarak bilemediğimiz için yer yer kopukluklar olmasına rağmen Tanpınar’ın zekası, edebi ve anlatım gücü, yüksek entellektüel seviyesi her satırda hissediliyor. İyi ki bu dünyadan bir Tanpınar geçti ve iyi ki Türk edebiyatının bir ismi oldu. Keşke daha çok yaşasaydı…
Profile Image for Selma Dalbastı.
162 reviews31 followers
July 16, 2020
Yazarının ömrü vefa etmediği için bitiremediği bu romanı, muhteşem Tanpınar üslubu, karakterlerin derin ruh tahlilleri, müthiş betimlemeler okunası bir kitap yapıyor. Siyasi bir roman olarak tasarlanmış olduğunu, ayrıca Huzur ve Saatleri Ayarlama Enstitüsü tadını verdiğini de belirtmek isterim. Başlarda zorlandım, fakat zorlandığıma değecek bir lezzet aldım kitaptan, çünkü yarım kalmış bir sanat eserinin büyüsünü taşıyor, ve insana biraz da bazı boşlukları kendi muhayyilesinde doldurma fırsatı veriyor.
Profile Image for Zelal Akgüneş.
19 reviews7 followers
April 22, 2024
“Sapır sapır dökülen bir dünyada yaşamanın azabı.
Kendi kendisini tenkit. “
“Niçin hepimiz sadece kendimizi göz hapsinde tutarak yaşıyoruz.”
Profile Image for Osman Tümay.
377 reviews8 followers
January 17, 2020
Bir Tanpınar okuru için hazine bu roman taslağı. Müsveddelerin ayıklanıp, tasnif edilip dizilmesi için çok bilinçli ve yoğun emek harcayan Güler Güven'i tebrik etmek gerek. 1954'te bir romana başlayacağını ifade etmesine rağmen altı-yedi yıl sonra başlayan yazarın ölümüyle bu projesinin yarım kalmış olması ilk bakışta bir talihsizlik gibi görülebilir; elbette öyledir de. Ama onun bir romanı nasıl oluşturduğunu, hangi aşamaları nasıl geçtiğini göstermesi bakımından da eşi bulunmaz bir laboratuvar bizler için.
69 reviews2 followers
Read
June 29, 2018
Tasvirler ve ruh çözümlemeleri çok güzel olsa da hikaye örüntüsü bana hitap etmedi nedense...
Profile Image for Gökhan .
419 reviews9 followers
Read
December 11, 2024
Tanpınar'ın vefatı ile tamamlanamadan kalan ve bizi Türkiye'nin 50'li yılarına , Demokrat Parti iktidarı dönemine götüren romanı. Kendisinin bu konuda bir arzusu var mıydı bilmiyorum ama yazarlara bu konuda arzuları sorulmadan, ölümlerinden sonra, tamamlanmamış eserlerinin yayımlanmasının doğru olup olmadığını düşündürttü bu roman. Gerçi "Roman bugünkü şekliyle hiç fena değil. Eğer pazarlık etmez, parasızlığa teslim olmazsam gelecek sene mühim bir eserim olur” demiş günlüklerinde Tanpınar ama belki de üzerinde köklü değişiklikler yapacaktı. Mükemmelliyetçi olduğunu biliyoruz kendisinin hem. Bu haliyle yayımlanmasını isteyeceğini hiç sanmıyorum.

Müthiş bir "zihin akışı roman"ın izleri var kitapta ama, bölümler, yayımcıların kitabın parça parça yazılmış ham halleri üzerinden bir araya getirilip sıralandığı için, sanki bir tam rayına- dengeye oturmamışlık, bir yanlışlık hissiyatı aldım okurken.
Profile Image for Aslihan.
202 reviews31 followers
July 6, 2018
Yazarın ölümünden sonra kalan müsveddeleri eski harfle yazılmış olmasına ve tüm düzensizliğine (numaralandırmadan yoksun, hem defterlere hem de tek tek kağıtlara yazılmış, zaman zaman tekrar eden parçalar) rağmen büyük emek harcayarak yayına hazırlayan Güler Güven edebiyat okurlarına bir TAnpınar eseri daha kazandırmasından ötürü övgüyü hak ediyor. Kitabın giriş kısmında ve sonunda kitabın hazırlanış süreci hakkında detaylar verilmiş.

Kİtap anlatımıyla, göndermeleriyle ve sembolik anlatımıyla Osmanlı'dan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçişin bir bütün modernleşme sürecinin renkli, canlı, insani bir resmini çiziyor. Bütün kopukluklarına ve yarım kalmışlığına rağmen bütün olarak görülen şey yaşadığımız değişimin, yarattığı tüm radikal kırılmalara rağmen eskinin yerine yeniyi koymada tam anlamıyla başarılı olmaması. Daha da garip olan 1950li yılları anlatmasına rağmen sanki bugünün Türkiyesi'ni anlatırcasına güncel olması. Menderes ve demokrat parti üzerine söylenenlere, geri kalmışlık eleştirilerine baktığımızda bugün dahi geçerli olduklarını söylemek mümkün. Özellikle dikkat çekici olan, TAnpınar'ın 1950lerde gayrimüslimlerin gündelik hayattaki yerine dair üsü kapalı anlatımı ve birkaç yerde 6-7 Eylül olaylarını hatırlatması.

Teknik olarak çok kopuk, yer yer büyük boşluklar içeren, okurda merak uyandıran bazı unsurların çözülmediği bir metin. Kitabına yayına hazırlanış şartları altında bu çok anlaşılır. Tanpınar'ın anlatımındaki akıcılık, betimlemelerin görselliği, duyguların ve karakterlerin ruh durumlarının anlatımı tüm eksiklerine ve zorluklarına rağmen kitabı çok değerli kılıyor.
Profile Image for Kaan Pamuk.
18 reviews1 follower
November 20, 2020
Bu kez kitap eleştirisi yerine "okumak vs. dinlemek" üzerine bir yorum yazacağım. Ve bu nedenle de eleştiriyi kendime yapacağım. Çünkü okurken yoğun karakterler arasında kayboldum. Yoğunluğu, sayıca çok olan, grift ilişkileri diyaloglar üzerine bombardıman şekilde serpiştirilen, andan ana atlayan ve hızlıca mekan değiştiren karakterleri betimlemek için kullanıyorum burada..

Sanırım buradaki hatam, kitabı okumak yerine "dinlemek" oldu. Ve bence bu kitap, her kitabın sesli kitap olarak dinlenmesinin uygun olmadığının ispatı. Tabii ki bu durum kişiden kişiye değişecektir. Çünkü herkesin zihninin neyle ne kadar dolu olduğu, konsantrasyon gücünün farklılığı ve beklentisi farklı olacaktır. Kendimden hareketle söylemem gerekirse, trafikte geçen uzun zamanlarımı sesli kitap dinleyerek değerlendirdiğim/doldurduğum için ve uzun zamandır bu yolla kitap dinlediğim için "Aydaki Kadın"ı da sıraya almıştım. Heyecanla da bekliyordum. Özellikle sonradan tamamlanmış olması benim için heyecan verici idi. Ancak bu kez olmadı. Bir kez karakterleri, hikayeyi ve kurguyu kucaklayamadığınız da gerisi de gelmiyor.

Kendime not ve söz: Bu kitabı elime alıp baştan sona okuyacağım ve bu notumu da editleyeceğim.
Profile Image for Can Mutlu.
25 reviews5 followers
July 31, 2018
Romanın notlardan tefrika olması nedeniyle ciddi bir akış ve bütünlük sıkıntısı var; ne yazık ki bitmemiş de. Karakterleri, hikayeyi ve akışı akılda tutmayı zorlaştırıyor.

Ancak sondaki eklerle birlikte, Tanpınar okuması yapanlar için iki güzel detay var; ilki Tanpınar'ın bir romanı nasıl kurguladığını, hazırlık sürecini öğrenebilmek. İkincisi, tamamlanamamış olması, kullandığı sembolizmin temsillerini daha anlaşılır, ortada kılmış. Roman sonundaki eklerle okurken yaptığınız tahminleri karşılaştırma fırsatı veriyor.
Profile Image for Tuba Kılıç.
192 reviews1 follower
August 21, 2021
İnsan hayatından memnun olmayınca mazisini adeta inkar ediyor. Cemiyetler de böyle değil mi? Hakiki çözülüş birtakım yıkılışlarla kabil. Bir taraf yıkılacak ki başka tarafa bağlansın… Ya kendi hayatına veya birtakım fikirlere… Fakat biz fikirlere gidemiyoruz. Fikirler bize kapalı. İnsanla birleşerek gelmiyorlar. Sadece fikir olarak geliyorlar. Onlara boşlukta rastlıyoruz.
Profile Image for Monur B..
221 reviews11 followers
December 26, 2018
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde, palazlanmaya başlayan burjuvaların kusturucu yaşamı. Sanırım bu tip insanlar hakkında bir roman yazmak bitirme tezi gibi bir şey sayılıyor yazarlar arasında. Ya köy romanı ya da boktan burjuvaların boktan hayatı. Arası yok mu bunun ya. Çok sıkıcı. Tanpınar küllüyatını almayacaksanız bulaşmayın.
Profile Image for Terss.
660 reviews36 followers
July 10, 2019
Çok hüzünlü bir Ahmet Hamdi Tanpınar kitabı. Yarım kalmış olmasından mı geldi bu hüzün yoksa Ahmet Hamdi'nin bitiremeden ölmesinden mi bilemiyorum.
Müthiş iç hesaplaşmalar içeren bu yarımlığı ile şahane kitapta en çok iç sesler konuşmuş.

"Acayip bir histi bu. Selim, hurafevi korku, azap, bilinmez bir yığın şey ve belki de uzvi yorgunluk karışık bu hissi ataik bir lânet gibi bütün hayatı boyunca içinde hazır bulmuştu. Onu yalnız Leylâ bana unutturdu. Arzuyu bir nevi ermişlik tecrübesi gibi kabul ettiği o yılları düşündü. Kutsalın da muayyen hududu yok, o da izafi. Leylâ’nın zamanında bu hissi başka kadınlarla düşüp kalktığım zaman duyardım. İnsan denen logaritma."

"Niçin her fikir, üzerinde düşününce biraz üzerine basınca bir lâhzada öbür tarafına geçiliveren çürük bir tahta perde oluyor..."

Bence kitabın tüm omurgasının üzerine kurulu olduğu ifade ise şu ;" Köksüz bir yosun gibi..."

Ait olamama hissi ancak bu kadar muazzam anlatılabilirdi. Ait olmak isteyip bunu becerememe durumu...

Ve muhteşem bir final

"İnsan insana tahammül edemez. İnsan insana muhtaçtır. İnsan insana yüklenir, insan insanla yaşar. Bütün felâketimiz ve tezatlarımız burada. Daima birbirimizle haşır neşiriz ve birbirimize bir türlü tahammül edemeyiz. Allahın başlıca vazifesi de bu değil mi; aramızda üçüncü sıfatıyle bulunması için değil mi?..."
Profile Image for Faruk Oruç.
70 reviews1 follower
April 7, 2020
Taslak roman veya yarım kalmış roman: Aydaki Kadın

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın son romanı. Yeni çıkmış anlamında değil ömrünün sonunda yazdığı, bitirmeye ömrünün yetmediği romanı. 1954'te yazmaya karar verdiği, 1956'da fikir tohumlarının filizlendiği ama 1962'de vefat etmesi nedeniyle bitirilemeyen "Aydaki Kadın" romanı Tanpınar'ın evrakları arasında bulunan taslak kağıtlarının tasnifiyle öğrencisi Güler Güven tarafından hazırlanıp biz sevenlerine armağan edilmiştir.
Romanda birtakım aksaklıklar, anlaşılmazlıklar var ama bunun nedeni elbette romanın bitirilememesi rol oynuyor. Bu yarım kalmışlığa rağmen metinde Tanpınar'ın soluğu hissediliyor. Rüya, bilinçaltı, imge, zaman gibi Tanpınar'ın anahtar kavramları bu romanda da karşımıza çıkıyor. Bunun yanında İkinci Dünya Savaşı, Demokrat Parti Dönemi gibi yakın tarih konuları da çarpıcı şekilde yer alıyor romanda ayrıca kitabın sonunda yer alan roman planını ve Tanpınar'ın romanla ilgili defterine yazdıklarını okuduğunuzda romanda 6-7 Eylül Olayları'nın, aydın-köylü çatışmasının romanda çarpıcı şekilde yer almasını planladığını öğreniyoruz.
Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Mahur Beste kadar sarsıcı olmasa da bu kitabı beğeneceğinizi düşünüyorum. Kitabı okurken taslak roman okuduğunuzu unutmayın. Bunu bilerek okumak ayrı keyif veriyor. İyi okumalar...
Profile Image for Mehves.
112 reviews11 followers
April 7, 2024
Tanpınar’ın tüm külliyatını okumuş ve boşluktaysanız bir hediye gibi gelecek bu aslında tamamlanmamış son romanı. Güler Güven’in titiz çalışması sayesinde, sonuna eklediği kurgu ve çalışma prensibiyle birlikte okunduğunda daha iyi anlaşılıyor. Roman sanki iki, hatta üç farklı roman gibi. Bunun sebebi farklı bölümleri yazıp sonradan birleştirmeyi planlamış olması olsa gerek. Bu nedenle de kopukluk var gibi ancak bu ana karakterin zihnindeki gel-gitler ve kopukluğun anlatımı da olabilir. Ben o şekilde değerlendirdiğimde bir noktadan sonra artık ana karakter Tanpınar’ın kendisi bile olabilir gibi geldi. Sanki son romani olacağını biliyordu ve kendisini yazdı gibi bir hisle okudum. Ölmekte olan bir kişinin zihninin dolaştığı yerler, iz bırakan anılar ve bunların birbirini karışık sırayla izlemesi şeklinde ilerliyor, ancak okuyucu olarak bizlerin beyni bunu rahatça birleştirip bir roman haline getirebiliyor. Keşke tamamlanmış olsaydı, Tanpınar’ın kendisinin en son nasıl bir versiyondan memnun olarak baskıya vermeyi tercih edeceğini görmek isterdim.
Profile Image for Dilek.
742 reviews
January 25, 2021
Yazarın tamamlayamadığı yarım kalan kitapları okumak beni her seferinde hüzünlendiriyor. Giriş ve gelişme bölümlerinden aldığım edebi keyif malesef kitap sonlanırken yapay bir sonuca bağlanıyor. Güler Güven, A.Hamdi Tanpınar'ın ögrencisidir ve 3/4'ü bitmiş bu kitabı 4 bin sayfalık evrakın içerisinden ayrıca günlüklerinden inşa etmiştir. Selim'in Leyla'ya olan aşkı ve iflas etmesi kitabın konusu.

•"Uyandım, uyanıyorum. Zihnin oyunu bitti. Şimdi kendi kapımdayım. Biraz sonra içeriye, oradan Dünya'ya gireceğim."
•"Hakiki çözülüş bir takım yıkılışla kabil. Bir taraf yıkılacak ki başka tarafa bağlanasın. Ya kendi hayatına veya bir takım fikirlere."
Profile Image for Mehmet Fayiz Fayiz Hatipoğlu.
42 reviews1 follower
December 27, 2017
Nasıl bir ilişki yumağıydı, çözemedim. Belki tamamlanmamış bir romanı derlemenin etkisi, nasıl başladı nerede bitti, bitti mi? Bilemiyorum. Romanın sonundaki “Romanın Planı”nı bile çözmek için çok çaba sarf etmek gerekiyor.
Romanın son bölümündeki siyasetçi profilinde 1954 yılından bu güne bir şeyin değişmediği anlaşılıyor.
Kısaca “Sapır sapır dökülen bir dünyada yaşamanın azabı. Kendi kendisini tenkit.” Romandan alıntı.
Profile Image for Veli Çetin.
246 reviews4 followers
October 26, 2019
Tanpınar 'ı Saatleri Ayarlama Enstitüsü kitabıyla tanımıştım. Müthiş betimleme gücü, şiir gibi anlatım bu kitapta da aynı şekilde. Ancak müsveddeleri kendi ölümünden sonra dağınık biçimde bulunan ve başkası tarafından bir araya getirilen bu kitap kendi tarafindan bitirilebilse gerçekte bambaşka bir güzellikte olurdu. Önsözde belirtildiği gibi zaman zaman bütünlüğü kaçırıyorsunuz. Yine de bu eseri yok olmaktan kurtaranlara çok teşekkürler. Ellerine sağlık.
Profile Image for Aysel.
18 reviews
July 19, 2023
Tamamlanmamış bir roman olsa da gerek karakterlerin derinliği gerekse de detaylı siyasi ve psikoloji incelemeleriyle okuru içine çeker ve yarım kalmışlık duygusunu yaşatmaz. Sanki roman tam bir sonu olmasın diye yazılmış, karakterlerin hikayeleri istediği zaman bitirilebilecek bir şekilde tasarlanmıştır. Diğer taraftan romanı Selim'in hayatında bir gün ve o gün hatırladığı anılar olarak da görebiliriz.
Profile Image for nurbahar.
6 reviews
February 21, 2024
tanpinar okumayi o kadar seviyorum ki. tum romanlarini okumus oldum boylelikle. aslinda bakildiginda sanki hepsinde ayni hikaye anlatiliyor. iki dunya arasinda sikisip kalmis zayif iradeli erkek ve caresizce asik oldugu kitap boyunca pesinde kostugu yine de kavusamadigi o kadin. her romaninda ayni donguyu okuyormusuz gibi hissetsek de ben bin tane daha yazsa binini de ayni heyecanla okurdum. uslubuna, yazdigi her satira ve sectigi tum kelimelere hayranim cunku❤️
Profile Image for Seda.
57 reviews8 followers
March 25, 2017
Tanpınar'ın "eserim" diye bahsettiği, vefatı dolayısıyla yarım kalan bir roman. Öğrencisi Güler Güven'in yazarın notlarından derlediği romanın yaklaşık dörtte üçü okunabilir durumda. Tabi arada kopukluklar yok değil. Ama yazarın tasarısını yansıtan yoğun, sembolik üslubu; politik gerçeklere değinmesi bakımından diğer eserlerin nir yekûnu niteliğinde denebilir. Tanpınar okumaktan hoşlanan herkesin okuması gereken bir eser.
Profile Image for Bayram Erdem.
230 reviews13 followers
March 31, 2022
Bitmemiş bir kitabı kurgusu üzerinden değerlendirmek olmaz. Üslubu üzerinden değerlendirirsek Tanpınar karakterlerinin zihnini okuyucuya son derece başarılı bir şekilde açıyor. Kullandığı Türkçe bugünün insanına yabancı gelecektir. Kitabın sonunda yer alan müsvettelerden çıkan romanın kurgusu nasıl roman yazılacağıyla ilgili önemli ipuçları veriyor.
Displaying 1 - 30 of 38 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.