Jump to ratings and reviews
Rate this book

Her Şeyin Sonundayım: Tezer Özlü - Ferit Edgü Mektuplaşmaları

Rate this book
"Sevgili Ferit,
Bu sabah mektubunu bulmak, okumak, bana hem yaşamı hem de sonundaki ölümü daha dayanılır kıldı. Birden yüksek dağlar, henüz boz rengi olan yamaçlar, tepelerdeki beyaz kar, sessiz, küçük İsviçre köyleri anlam kazandı ve buraya geldim geleli ilk kez ayağım yere değdi..."

Muhteşem Bir Aklın Yansımaları

Türk edebiyatının lirik prensesi olarak tanınan Tezer Özlü'nün edebiyatla bütünleşmiş kişiliğinin izlerini bu kez çok yakın bir dostuna yazdığı mektuplarda buluyoruz. Tezer Özlü'nün Ferit Edgü'ye yazdığı ve ondan aldığı mektuplarda hem çok yakın iki arkadaşın birbirlerine açtıkları gizli dünyalarının, hem de iki benzersiz yazı ustasının edebiyat üzerine düşüncelerinin kapıları aralanıyor.

Yaşamın edebiyata, edebiyatın yaşama dönüştüğü bir noktadan okurlarına seslenen Tezer Özlü, hayran olduğu yazarların izlerini yaşadıkları kentlerde aramıştı. Bizler de onun kırılgan ruhunun yansımalarını, yayımlandıkları dönemde birer başucu eseri olan kitaplarında ve mektuplarında görüyoruz.

"Her Şeyin Sonundayım"da ilk kez yayınlanan bu mektuplar, Türk edebiyatının iki ustası arasındaki dostluğun derinliğini yansıtmanın yanı sıra, muhteşem bir aklın arka odalarında yaşananları birinci elden göstermesi bakımından da önemli bir kitap.

Her edebiyatseverin gençlik yıllarında büyük bir heyecanla keşfettiği, ilerleyen dönemlerinde kütüphanesinin başköşesine koyduğu Tezer Özlü külliyatının yanında, "Her Şeyin Sonundayım"a da mutlaka yer açılmalı.

111 pages, Paperback

First published March 1, 2010

9 people are currently reading
730 people want to read

About the author

Tezer Özlü

20 books524 followers
Türk yazar. Özellikle Çocukluğun Soğuk Geceleri ve Yaşamın Ucuna Yolculuk olmak üzere az sayıda kitabıyla tanınır. Yazar Demir Özlü ile yazar ve çevirmen Sezer Duru'nun kardeşidir.

Simav'da doğdu. Çocukluğu anne babasının görev yaptığı Simav, Ödemiş ve Gerede'de geçti. İstanbul'a on yaşındayken geldi. Avusturya Kız Lisesi'ne gitti; ancak mezun olmadı. 1961'de yurt dışına çıktı. 1962 - 1963 yıllarında otostopla Avrupa'yı gezdi. Paris'te tanıştığı tiyatrocu ve yazar Güner Sümer'le 1964 yılında evlendi. Birlikte Ankara'ya yerleştiler. Sümer'in AST'ta çalıştığı bu dönemde Özlü Almanca çevirmenlik yaptı. AST'ta 1963-64 sezonunda Sümer'in yönettiği Brendan Behan'ın Gizli Ordu oyununda oynadı. Sümer'den ayrılarak İstanbul'a yerleşti. Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle kesintili olarak 1967 - 1972 yılları arasında İstanbul'da farklı hastanelerin psikiyatri kliniklerinde kaldı. Çocukluğundan başlayarak yaşadıklarını ve klinikte kaldığı bu dönemleri Çocukluğun Soğuk Geceleri kitabında yazdı.

1968 yılında yönetmen Erden Kıral'la evlendi. Bu evlilikten 1973'te kızı Deniz doğdu. Bir burs alarak 1981'de Berlin' e gitti. Bu arada Kıral'dan ayrıldı. Kanada'da yaşayan İsviçre asıllı sanatçı Hans Peter Marti ile tanıştı ve 1984'te Marti'yle evlenerek Zürih'e yerleşti.[1] Göğüs kanseri nedeniyle 1986'nın 18 Şubat'ında burada öldü. Mezarı Aşiyan Mezarlığı'ndadır.

Özlü, eski eşi Erden Kıral'ın Yol filminin çekimi döneminde yaşananları anlattığı filmi Yolda'da Yelda Reynaud tarafından canlandırıldı.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
347 (50%)
4 stars
235 (33%)
3 stars
87 (12%)
2 stars
19 (2%)
1 star
6 (<1%)
Displaying 1 - 30 of 53 reviews
Profile Image for Sahin.
7 reviews
October 13, 2013
Öncelikli tavsiyem bu mektuplara göz atmadan once
Ferit Edgü'den "Kimse" ve "Hakkari'de Bir Mevsim"i.
Tezer özlü'den "Cocuklugun soguk geceleri" ve "Yasamin ucuna yolculuk".
Demir Özlü'den "Bir Beyoglu Düsü"nü okumaniz.
Daha sonra gercekten bu insanlarin varolus sancilarina, yazma arzularina ve haykirdiklari yalnizliklarina ortak olmak istediginizden emin oldugunuz zaman bu anahtar mektuplari kullanarak sessizce gizli odalarina girmeniz. Yoksa sadece bir bakip cikmaktan öteye gecemeyecektir. Cünkü bu mektuplar; Ferit Edgü, Demir Özlü, Tezer Özlü, Sezer Duru, Leyla Erbil, Onat Kutlar, Erden Kiral ve daha bir coklari arasindaki iliskileri bizler icin bir nebze de olsa acikliga kavusturuyor.

Ben bu mektuplari okumaya, sessizliklerinin icine bakabilmek, benzerlerini bulabilme cabalarina ortak olabilmek icin baslamistim. Ben bu sessizligi dinlemek istedikce, Tezer Özlü adeta sessizligini haykirdi bana. Iyi de yapti aslinda.
Kitap icerigindeki ilk mektup 1966 Ekim - Ankara tarihli. (Tezer Özlü 24 yasinda)
Burada Tezer Özlü söyle söylüyor: "yarın bütün gün büroda oturacak olan ben miyim? neden? niçin? hiçbir yerde olmak istemiyorum ki.
belki de ben bugün ilk defa her şeyin sonundayım.
gene bir yığın günler geçip gidecek ve ben kendime, işte bugün ilk defa her şeyin sonundayım mı diyeceğim?
korkuyorum. korkuyorum. korkuyorum."
Bu mektup, Tezer Özlü'nün rahatsizligi döneminde yazdigi mektuplar olarak degerlendirilebilecek bir dizi mektup ile devam ediyor.(1966-1968 yillari arasinda yurt disinda bulunan Ferit Edgü'ye yazilmislar).
Daha sonra 1968 subat'indan 1984 mart'ina kadar derlenmis bir mektup yok.
Bu arada Tezer Özlü "Bir intihar'in izinde"yi yaziyor ve mektuplasmalar tekrar basliyor ve 1986 yilinda Tezer Özlü hayatini kaybedinceye kadar da devam ediyor.
Bence burada okuyuculara bulunmaz bir ayricaliklar veriliyor.
Bu ayricaliklar ne derseniz, mesela;
Cok sevdigim bir kitabin ("Yaşamın Ucuna Yolculuk") her evresini takip edebilmek.
Ferit Edgü'nün bence en iyi eseri "O - Hakkari'de Bir Mevsim"in nasil sinemaya uyarlanmaya calisildigini, hummali calismalari görebilmek.
Ferit Edgü'nün Tezer Özlü'ye yazdigi mektuplardan edebiyata bakisini cok güzel bir sekilde gösteren su cümleyi okuyabilmek: "İçine sıçayım edebi türlerin. Romanın. Öykünün. Şiirin. İçine sıçayım. Bana yaşamın ucuna yapılan yolculuklar gerek. Bu yolculuğun türü olur mu?"
Dostlugun icinin nasil dolduruldugunu görebilmek...
Profile Image for Beyza.
206 reviews32 followers
June 5, 2015
Tek kelimeyle, özendim. Birbirinden kilometrelerce uzakta, senelerce farklı ülkelerde yaşamış bu iki güzel insanın birbirini anlayışını, özleyişini, mesafelere ve zamana rağmen kaybetmeyişini imrenerek okudum. Bu samimiyete hayran kalmamak mümkün değil. İnsanın, günlük yaşamın gelip geçici olaylarından hayatın anlamına kadar düşündüğü her şeyi paylaşabileceği bir arkadaşlığa ne kadar ihtiyaç duyduğunu bir kere daha anladım. Tam da, içten içe bunu inkar etmeye çalışırken. Yine tam zamanında elime aldığım bir kitap oldu. Bilinçdışıma güveniyorum.
Profile Image for woman on a hot tin moon.
29 reviews
January 2, 2013
Tezer Özlü ve Ferit Edgü'nün 1960 sonlarında başlayıp 80 ortalarına kadar süren mektuplaşmalarından arta kalan mektuplar bunlar. Kişiye özel yazılmış, gün gelir de yayımlanır kaygısı güdülmemiş bu mektuplarda. O sebeple alabildiğine içten ve bir o kadar dokunaklı. Ferit Edgü'nün mektuplarını okurken (ve bazen tekrar tekrar okurken) bazı cümlelerin altını çizdiğini söyler Tezer Özlü. Ben de kalemi eksik etmedim elimden. Sadece gündelik ve kişisel olan yaşanmışlıklar değil bu mektupların konuları; iki yazarın, hayata kitaplar, sanat ve aşkla tutunan iki dostun edebiyattan yayıncılığa, seyahatten hastalıklara dek geniş bir yelpazede paylaştıkları duygu ve düşüncelerini de içeriyor.

Kitap, Tezer Özlü'nün adını ön plana çıkarıyor; Tezer Özlü'nün mektupları sanki aslolan. Kitap kapağında da Özlü'nün fotoğrafını görüyoruz. Benim için bu mektuplar, ''O - Hakkari'de Bir Mevsim'' gibi Türk Edebiyatı'nın en iyi romanlarından birinin yazarı Ferit Edgü'yü biraz daha yakından tanıma ve diğer eserlerini de okuma arzusu uyandırması açısında da önemli. Nasıl da muzip bir adam Ferit Edgü. Edgü, Tezer Özlü'nün edebi türlere kafa tutan kitaplarını öyle bir bağrına basıyor ki, şöyle diyor: ''İçine sıçayım edebi türlerin. Romanın. Öykünün. Şiirin. İçine sıçayım. Bana yaşamın ucuna yapılan yolculuklar gerek. Bu yolculuğun türü olur mu?'' (40).

Şimdilerde, cep telefonu ve internet çağında, bizim yabancısı olduğumuz bir derdi de paylaşır bu iki dost: bazı mektupları postada kaybolur, ellerine ulaşmaz. Bu durumda Kafka'nın kaybolan mektupları için söylediklerine inanırlar. Kafka, postada kaybolan mektupları için hayaletler okumuştur, der. Edgü ile Özlü de Kafka'ya inanır, postada kaybolmuş mektuplarını öyle yadederler.

Yaşadığımız sürece bir şeyler yapmak zorundayız (53), der Tezer Özlü. Ölümünden iki ay kadar önce yazdığı mektununda da baharda Bodrum'a geleceğini söyler (102). Ne de olsa ''yaşam ne kadar uzun'' (66). 43 yaşında göğüs kanseri sebebiyle hayata veda eder.

Metodik bir eğitim görmemiştir Özlü. Liseyi yıllar sonra, babasının ısrarıyla, dışarıdan bitirir. Doymak bilmez bir okuma sevgisi göze çarpar. Kimse için değil, kendisi için, içinden geldiği için yazar. Bir mektubunda şöyle der Edgü'ye: ''Yazmasaydık taşınması olanaksız bir birikim altında kahrolurduk'' (85).

Kısa ama dolu dolu bir yaşam Özlü'nünki. Yaşamın sonuna seyyahları kıskandıracak bir yolculuk yapmış. Şimdi biz onu Aşiyan mezarlığında yatıyor diye biliyoruz ama baharda Bodrum'a gideceğini düşleyen bir kadındı o. Belki gitmiştir, oradan doğru daha nerelere nerelere...
Profile Image for Neslihan Dalga.
52 reviews18 followers
January 22, 2021
bu iki dostun mektupları benim yalnız karanlık gecelerimde sığındığım liman oldu çok güzel çok çok güzel
Profile Image for İlhanCa.
901 reviews6 followers
July 29, 2024
Teze Özlü sever biri olarak kitabın sonu ya da son mektup.. hangisi bilemiyorum..beni derinden etkiledi..
Son mektubunun üzerinden çok geçmeden vefat etmiş Tezer Hanım..
Ruhu şad olsun..

İki dostun mektuplaşmalarından oluşuyor kitap..
İçli ve samimi ifadeler görüyoruz..

Hayatını merak edenlere bir nebze ışık tutacaktır kitap..
Profile Image for Fatma.
172 reviews11 followers
January 25, 2022
Cok guzel bir edebiyat dostluk mektuplari
Profile Image for Tuğçe.
256 reviews6 followers
August 15, 2021

*
Tezer Özlü ’nün kitaplarındaki ‘gitmek’ temasının detaylarını bulabileceğimiz, her biri ustaca ama ustaca olduğu kadar içten yazılmış mektuplar. Ferit Edgü ’nün mektuplarında ise dönemin yazarlarının iç dünyasından yansımalar bulurken, Özlü ile aralarındaki dostluğa eşlik ediyoruz.
Tezer Özlü’ nün mektuplarında ‘aidiyet sağlayamamak’ sorunsalını (ki her insanın ortak hissi olduğunu düşünüyorum. Sağlamak zorunda da değilizdir.), ilişkilerindeki sorunları, insanlarla mesafesini, sevdiği, kendine fazlaca yeten insanlar dışında bir insan arayışı içinde olmadığını, mutlu görünmeye çalıştığı dönemlerindeki çektiği sıkıntıları ilk sayfadan son sayfaya kadar hissettiğimi söyleyebilirim. Mutsuz insan, mutsuz insanı bakışından mı tanır? Bir sözünden mi? Yoksa öylece mi? İçimize yerleşmiş gerçeklikten mi kaçıyoruz?..
*
Tüm bu mektuplarda, tıpkı diğer kitaplarında hissettiğim -sevdiği yazarların peşinden, onların bastığı topraklara duyduğu merak (kaçış duygusu belki merakla harmanlanmıştır), onların hisleriyle bütünleşmek için duyduğu arzu beni de kapladı. Kimi zaman sığınılan liman olan, aslında sığınılmak değil içsel bir tercih olan kitaplar ve onları kaleme almış olan ‘o insan(lar)’ ile gündelik hayatımızda olan insanlarla kuramadığımız ya da kurmak istemediğimiz bağı kurup, daha ileri giderek dostluk, sırdaşlık mertebesini paylaşabiliyoruz. Hayatımızda olmasını istediğimiz özgür zihinleri seçmenin özgürlüğü…
Tezer Özlü için kim bu isimler… Diğer kitaplarında da birçok yazardan iştahla bahseder. Burada biraz daha Kafka ön planda. Leyla Erbil’ e yazdığı bir mektupta ise;
‘‘Yeniden Cesare Pavese’ nin günlüğünü (Almanca) okuyorum. En sevdiğim yazar Pavese. Her cümlesinden olağanüstü zevk alıyorum.’’ der. Weiss, Walser, Rilke, Beckett, Rimbaud ve daha nicesi…
*
Varoluşçuluk felsefesinin önemli yazarlarının birçoğundan bahsettiğini görürüz burada da. Kafka ve Beckett ilk aklıma gelenler. İkinci Dünya Savaşı sonrası bunalımın getirdiği Türkiye koşulları, Türk edebiyatında 50’li yıllarda ‘Bunalım edebiyatı’ nı meydana getirmiştir. Yabancılaşma, yalnızlık, hiçlik, ölüm, cinsellik, boşluk gibi temalar üstünde yoğunlaşan eserler kaleme alınmıştır. Demir Özlü, Oğuz Atay, Ferit Edgü, Tezer Özlü … Tezer Özlü’ nün kaleminde bunlara kaçış, korku, başkaldırı, özgürlük daha baskın şekilde eşlik eder.
*
‘‘Ölmek isteğim yok, yaşama isteğim olmadığı gibi…’’
-
‘’Ülkeler bize yetmiyor, onlar birkaç ranza arasında…’’
-
‘’Rimbaud, Nereye olursa olsun git, dünyanın sınırlarından çık da nereye olursa olsun git! diyor…’’
(Tezer Özlü)
*
Buz gibi dünyamıza geçmişin ilkbahar esintisini, sonbaharın naif serinliğini, kışın durgunluğunu kalplerin samimiyetiyle getiren bir eser ortaya çıkmış. O yıllar ne güzelmiş, iyisiyle-kötüsüyle diye çocukken burun kıvırdığımız cümleyi, son sayfa bitip kitabın kapağını kapatırken söyletiyor.
‘’…baharda da size Bodrum’a geleceğiz.’’
Bazen veda ediyoruzdur... 🖤
*
📚🕯️İyi okumalar!
🌍
Profile Image for Ay*.
75 reviews12 followers
January 16, 2016
sınavlar derken çok uzadı bu kitabı bitirmem.... bu kitabı anlamak için öncelikle Yaşamın Ucuna Yolculuk adlı kitabı okumak gerekiyor bence ve ben bir hediye sayesinde bu kitaba kavuştum, Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabından sonra bunu okumak nasip oldu. Mektuplasmalar olduğu için çok da edebi yüklü bi şey beklemiyordum doğrusu, Ferit Edgü ile yazismalarindan altını çizdiğim çok şey oldu, kendimi bulduğum birçok cümle... Nice Tezer okumalara:)
Profile Image for Aslı.
6 reviews7 followers
December 16, 2016
Ara sıra bu mektuplar bana gelmiş ya da onları ben yazmışım gibi okuyorum. Şiddetli bir arzu doğuyor sonra birine öyle yazmaya, birini öyle okumaya; sanki günlerce su içmemiş de, aniden bir kuyuya rastlamış gibi.
Profile Image for Uğur.
472 reviews
January 22, 2023
The book of understanding Tezer Özlü.
Yes, that's exactly the word I can say for the book.

Some books are for reading the author, some for getting to know and some for understanding. This book, on the other hand, reveals Tezer Özlü's inner world to us so much that it is like an opportunity to get to know her. The content of the book consists of Özlü's correspondence with Ferit Edgü. However, because these letters contain a deep sincerity instead of a formal or level style, you will read the existence of Tezer Özlü when you pick up the book.

Tezer is a writer who has faced his own existence, his own tragedy. It is a great chance to witness him through his writings, thanks to the fact that his literary direction has developed while he is doing this. The philosophy of existence has made its weight felt even more after the first and second world wars, has emerged more and has reached a dimension that is more painful to the human soul. for the generations after 50, the idea of existence makes itself felt in every field. Of course, it's not that we didn't get our share of this either. Perhaps we can say that with the new generations, this situation is reducing its severity. However, the works of writers and artists such as Tezer Özlü, which appeal to us, reveal the sufferings of common existence, and ease the reader's soul while expressing this, are taking / will take their place in world history as a very special chapter.

The book is not Tezer's first must-read book. Let me also point this out. I would say that before getting to know him, get to know him and master his style, language, point of view with his other books. When you come to the end of everything, this book will definitely accompany your existence. Have a pleasant reading.
Profile Image for Pinar.
152 reviews3 followers
November 13, 2019
"Belki de ben bugün ilk defa her şeyin sonundayım. Gene bir yığın günler geçip gidecek ve ben kendime, işte bugün ilk defa her şeyin sonundayım mı diyeceğim? Korkuyorum. Korkuyorum. Korkuyorum."

"-Bir tek sözcükle, gökyüzü korkunçtu. Ve onunla birlikte her şey.- Ferit Edgü-"

"Mektubu hemen kesebilirim veya çok uzatabilirim. Hemen gel. Sen olmasan hi kimseyi göremeyeceğim. En çok ve en uzun sana inandım."

"Şimdi viski, Fransız sigarası ve ak gibi dünya nimetlerinden mahrumum ve dinleniyorum."

"O zaman durumları daha ayrıntılı konuşuruz (veya susarız), çünkü her şeyi biliyoruz."

"Çok insan düşkünü bir insan. Düşüncelerle değil, insan ilişkileriyle yaşıyor. O da belki iyi bir yöntem."

"Yaş mı, baş mı, içinde bulunduğumuz koşullar, dağılmışlığımız mı, bilmiyorum, duyarlılığı arttırıyor. Bir gözyaşları eksik. Belki o da var, için için akıyor."

"...En çok şöyle Tünel'de Refik'in meyhanesinegirip, bir köşede seni görmeyi, bir köşede 25 yıllık tanıdık bir alkoliği görmeyi, Arnavutköy'de yokuşu inmeyi özlüyorum. Aslında özlememeyi öğrenmiş bir insanım. Ama biz hepimiz doğuştan -nosthalgia-ya tutulmuş insanlar değil miyiz?"

"Beyaz peynir, beyaz rakımız olsa, hiç arabesk, hiç trafik gürültüsü olmasa... Bilmem kendimizi daha başka duyar mıyız?.. Yoksa böylesi bir özleme alıştık mı? Böylesi bir bölünmenin acısını severek mi çekiyoruz?"

"-Wunnschloses Glück- : Hiçbir şey istememenin mutluluğu."
Profile Image for zeyneb.
340 reviews82 followers
July 18, 2023
yıldız kırdım, bitti çünkü, daha okurdum ben

özellikle Ferit: "çok istedim. olmadı. zaten çok istediğim hiçbir şey olmuyor." şununla kalbimi kazandın.

"severek mektup yazılan birinin olması bile ne büyük olay, varolmak gibi bir şey"
Profile Image for Büşra  .
263 reviews89 followers
May 11, 2022
Bu kitap tam olarak benim edebiyatçı mektuplarına sevgim ile burjuvanın yaşadığı hayatlara duyduğum acımayla karışık merakımın tam kesişim noktasında duruyor. Bugün dramaqueenlik menümüzde Zürih'in doktorlarını beğenmemek, yalı satıp dünya gezisine çıkma hayalleri kurmak, Türkiye'den alabildiğine tiksinip yurtdışına kaçmak ama vah vah oralara da sığamamak veee elbette hapse girmiş solcu dostlarımıza yalandan yakılan ağıtlar bulunuyor.

Bugün de akşam yemeğinde hazır çorba içtiğimizi unuttuk çok şükür.
Profile Image for Filiz I. .
165 reviews15 followers
April 18, 2020
Tezer Ozlu ile Ferit Edgu'nun 66-86 yillari arasi yazismalarindan olusuyor, ancak 68 ile 84 yillari arasindaki donem kitaba dahil edilmemis. Yasamin Ucuna Yolculuk'un yayin hazirliginin, ulkeler arasi tasinmalarin, bosanmalarin, evlenmelerin kisa kisa konu oldugu yazismalar cogunlukla. Ozlu'nun vefatindan onceki son mektuplarina da yer verilmis.
Profile Image for Nur Aydın.
31 reviews12 followers
Read
November 4, 2017
Bir sevginin uzun uzun dokunduğu satırlara puan biçmek garip geldi. İçimde buruk bir his var, bir yaşam gerçekliğini görme hali. İyi ki okuyoruz dedim bir de, bu da bir başka gerçeklik hali.
Profile Image for Ceren Ataş.
142 reviews82 followers
February 6, 2022
Beyoğlu'na gidip kapanan Refik Meyhanesi önünde Tezer için bir rakı içmeli...
Profile Image for Kaplumbağa Felsefecisi.
468 reviews81 followers
January 21, 2016
Ferit Edgü'nün Adam yayınlarının editörlüğünü yaptığı sırada Tezer Özlü uzaklardadır. Aralarındaki dostluk ve samimiyet mektuplara dökülür. Daha çok Tezer Özlü'nün mektupları yayınlanmış. Ferit Edgü'nün mektupları da yayınlansaydı dedirten bir mektup-kitap olmuş. Çok güzel fotoğraflar ve bazı mektupların el yazısı halleri paylaşılmış. Beni mektup okumalarına sürükleyen ve bunu keyifli bir hale getirecek bir karara yönlendirdi diyebilirim. Mektup okumaları yapmak özyaşam öyküsü okumak kadar keyifli bir okuma türü bence..
Profile Image for Ece.
239 reviews16 followers
November 12, 2016
"Keyfimin yerinde olması içinse hiçbir neden yok." diyor Tezer Özlü. Hayata karşı biraz küskün ama bir o kadar da cesur sanki. Okurken böyle biri nasıl olunur, nasıl böyle farklı bir bakış açısıyla olup bitenleri değerlendirir diye çok içimden geçirdim.
Hep gitmişler. Demek o zamanlarda da ülkede huzur yokmuş, bulamamışlar.. Kalamamışlar. Düşünme gücü geniş, dünyaya açılan, edebiyata hakim bir yazar ve çevirmen.. Tezer Özlü bende anlatamadığım çok garip hislere sebep oluyor ve sanırım O'ndan alınabilecek daha çok şey var.
Profile Image for Zeynep T..
925 reviews130 followers
May 6, 2020
Tezer Özlü ve özellikle Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabının yazım ve basım süreci hakkında ilk elden bilgiler okumak çok keyifliydi. Hem yazar ve yayıncı arasındaki dinamiğe/ilişkiye hem de iki yazarın arkadaşlığına tanıklık etmek, Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabının isminin koyulma süreci, kitabın basımında yaşanan aksaklıklar ve heyecanlar... hepsini bu kitapta bulabilirsiniz. Bu kitapla yazara biraz daha yakın hissettim kendimi. İncecik bir kitap, fakat bakış açınızı oldukça genişleten bir eser.
Profile Image for Erdi.
10 reviews
October 21, 2015
"Ertesi akşam rakımı yudumlarken Erden aradı Berlin'den. Onu da öptüm ve kokladım. Bahçemde yetiştirdiğim gülleri her akşam öpüp kokladığım gibi senin mektubunu da öpüp kokladım. Yaş mı, baş mı, içinde bulunduğumuz koşullar, dağılmışlığımız mı, bilmiyorum, duyarlılığı arttırıyor. Bir gözyaşları eksik. Belki o da var, için için akıyor."
37 reviews3 followers
May 19, 2021
Abimle ilişkime çok benzettim bu ilişkiyi. Bir oturuşta bir yandan abimi özleyerek bir yandan bir şeylerin altını çizerek bitiriverdim. Bu kadar kolay kayıvermesini beklemiyordum dilin. Neden beklemiyordum bilmiyorum, aslında bu yüzden severim mektup okumayı?
Profile Image for Terken.
167 reviews1 follower
April 3, 2020
Tezer Özlü bildiğim halde okuduğum bir yazar değil. Tarzını biliyorum ve kitaplarından bazı alıntıları görmüştüm. Dün tesadüf eseri elime geçen bu kitabı bir oturuşta okudum. Mektupları Tezer Özlü'yü birazcık tanımak için güzel bir fırsat oldu. Belki Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabını okurum.
Profile Image for aykut.
78 reviews2 followers
January 26, 2014
nüfuz ederek derinlerine bir kadını tanımak. ette değilse de etten bir sözle.
Profile Image for Ceren S..
306 reviews2 followers
January 31, 2024
Ve Tezer külliyatımın son kitabı...
Bu mektuplaşmalarla birlikte Tezer'in kaleminden çıkmış, basılı tüm metinlere ulaşmış ve okumuş oldum. 2024 Ocak ayını Tezer'e ayırmak, çok güzel, çok da zorlayıcı oldu benim için. Kronolojik bir şekilde okumanı öneririm kitaplarını ve bu son mektuplaşmaları, bir de kızı Deniz'in çocuk anketi'ne verdiği cevapları da, bulursun internette..
Tezer Özlü'yü ALmanya'ya taşınıp çoluk çocuğa karışmadan tam anlayamazdım bence, o kadar benzer ki yaşadıklarımız ve hislerimiz.. Hem özgürlük, kendini bulmak, hem yalnızlık ve insansızlık. Roller, yazın hayatı, sorumluluklar... Benim de bir Ferit'im olsa keşke de ben de ona yazabilsem tüm bunları, Tezer'den tam 45 sene sonra... Üstelik benzer yaşlarda..
Mektuplaşmalara mesafeli olduğum halde (bence fazlasıyla özeldir) bu kitap çok ilgimi çektiçünkü 25 senelik mektuplaşma sürecinde bir yazarın ve bir kadının nasıl "olgunlaştığını ve şarap gibi tortulandığını" görüyorsun, çok açık görüyorsun değişimi.
Haydi birkaç alıntı ile bitirelim, Tezer'in kütüphanemde her zaman özel bir yeri olacak.
F.E.: "Öykülerindeki tek ben kendisi olan yazarlar.. Tezer Özlü, bu tür yazarlardan biriydi. O çektiği acılardan bir yapıt yarattı."
T.Ö.: "Ben en çok ve en uzun sana inandım."
F.E: "Kitabına ne güzel yakışırdı yaşamın ucuna yolculuk. Oysa sen bir intiharın izinde'yi seçmişsin. Belki başlangıçta Pavese'nin intiharının izini sürmeyi istedin. Ama sonra, sürdüğün iz, bir de baktın ki kendi izin. Üstelik intiharının değil, yaşamının izi. İnsanlarla dolu bir yalnızlığın izi."
T.Ö.: "Bu kitabı bitirdiğimde, daha önce yazdıklarımın bunun yanında bir "kompozisyon", eski değimi ile bir "tahrir" olduğunu algılamıştım."
"Arnavutköy'deki yokuşu inmeyi özlüyorum. Üstelik ben özlememeyi öğrenmiş bir insanım."
"Dün X henüz Kafka'dan tek bir satır okumadığını söyledi. Ne kadar isterdim onun yerinde olmayı."
"(İsviçreliler) Sessiz sakin ruhsuz insanlar. Ne yapıp edip bir süre için bu kenti benimsemeye çalışacağım."
F.E.: "Podima'ya gittik. Karadeniz kıyısında bir köy. Belki sokaklardaki köpekler kadar mutlu değildik ama gene de bir değişiklik işte."
T.Ö.: (bu ihtiyar yalnız adamlar) "Şizofren kadar kibardılar.."
"Duygusallaşma ihtiyarlığın başlangıcı değil mi? cümlesine kadar geldim ve bunun altını çizdim. Bir çocuğun ne denli duygusal olduğunu anımsıyor musun? Mutlak anımsıyorsun. İhtiyarlık diye bir olguya inanmıyorum. Çünkü gençliğe de inanmıyorum. Çocukken de genç iken de ihtiyarlığı içinde taşıyorsun, yaşlanırken de çocuğu. ancak yaşlandıkça duygusallık biçim değiştiriyor. Gençlik duygusallığı öfke, beklenti, başkaldırma, cesaret gibi duygularla iç içe ama yaşlandıkça duygusallığa acımsı tadlar karışıyor, buruk. sanıyorum, algıladığım kadarıyla, sözünü ettiğin duygusallık bu buruk, acılı duygusallık."
"Bugün hep biriyle konuşabilmeyi istedim. Bu kahrolası güzel kentte, şöyle gönlümce konuşabileceğim hiç kimsem yok."
F.E.: "keşke kar yağsaydı. Çocukluğumdaki gibi bir kar. Hiç değilse, göz için, bu pislikleri örterdi. Ama yağmuyor kar. Bundan böyle sanki hiç yağmayacak."
T.Ö.: "severek mektup yazılan bir insanın bile olması ne büyük bir olay, söylenen her sözcüğün anlaşılmaktan öte, yaşadığını, dahası sözcüklere bile gerek olmadan yaşandığını bilmek, güç gibi yalnıç bir olgu değil, varolmak gibi bir şey. İşte yalnız kalınca varolduğumu hiç algılamıyorum."
"Benim artık hasta olmamaktan başka isteğim yok."
Profile Image for Mustafa Doğru.
219 reviews4 followers
April 8, 2022
Bir yazarın kitaplarını okumaya başlamadan önce onun hayatına dair böylesi bir kaynakla karşılaşmak az bulunan bir durum. Bu mektuplar başkaları okusun diye değil o anki ruh halini anlatan son derece yalın bilgiler veriyor Tezer Özlü hakkında. Bu bilgilerden ziyade iki yazar arasındaki dostluk ise günümüz dünyasında arayıp bulamayacağınız büyük bir nimet şeklinde. Dostunun hastalık haberi karşısında yataklara düşecek kadar hasta olabilen, sizi sizden daha fazla anlayabilen kıymetli bir dost. Günümüz dünyasında değerlerin bu denli içinin boşaldığı, anlamsızlaştığı bir zamanda her şeyin böylesi yavaş yaşandığı, bu yavaşlık içerisinde bir çok şeyin anlam kazanması ve anlatmaya değer bulunması çok ince bir detaydı bence. Tezer Özlü'nün bahsettiği, etkilendiği yazarlarla da tanışma fırsatı buldum. Özellikle Robert Walser bu merak ettiklerim arasında ilk sırada.

It is rare to come across such a resource on an author's life before starting to read his books. These letters give very simple information about Tezer Özlü, describing the current mood, not for others to read. Rather than this information, the friendship between the two authors is a great blessing that you cannot find in today's world. A precious friend who can be sick enough to fall into bed at the news of his friend's illness, and who can understand you more than you do. In today's world, at a time when values are so empty and meaningless, everything is happening so slowly, that many things gain meaning and are worth telling in this slowness, I think, is a very fine detail. I also had the opportunity to meet the writers that Tezer Özlü mentioned and influenced him. Especially Robert Walser is in the first place among those I wonder.
10 reviews
July 30, 2025
İki yazar arasındaki mektupları okumak onları daha yakından tanımayı sağlar. Bu mektupları okurken Özlü'nün hayatından parçaları birleştirmeye çalıştım hep sonra onun kitaplarını okuyup onu anlamaya çalıştım. Farklı türde eserler okumak hoşuma gidiyor, romanların arasına serpiştirip okumayı seviyorum. Bir de mektuplaşmanın güzelliğini hatırlattı bana bu kitap.

Yer yer karanlık şeyler okuyoruz sanki ama bu ülkeler arası bir hikaye, Berlin, Paris, Londra, İsviçre. Sanki ülke içi seyahat gibi bahsediyorlar buralardan..

Bir de yazarlar.. Rimbaud, Lautreamont, Rilke, Hölderlin, Beckett, Svevo..
Profile Image for Can Polat.
64 reviews7 followers
January 10, 2023
Nasıl değerlendirsem bilemiyorum. Ama uzun süredir kimsede bu kadar fazla kibir görmemiştim, kibirinden ölmeyi mecazi anlamda değil gerçekten yaşıyor zaten. tezer özlü kastettiğim. ders alınacak çok şey var bu kitaptan.

ferit edgü’ye dair ise pek bir şey yok, sahne dekoru gibi birkaç istisna dışında.
This entire review has been hidden because of spoilers.
Profile Image for elüf.
39 reviews
Read
August 4, 2025
yaşamın ucuna yolculuk'un nasıl ortaya çıktığını okumak güzeldi :') iyi ki ferit edgü bu ismi önermiş de eski ismi kalmamış. yaşamın ucuna yolculuk'u okurken tezer özlü'nün tivitırı olsa bu kitabı yazmazdı herhalde diye düşünmüştüm. bu düşüncem bu mektuplaşmaları okuyunca da değişmedi, belki de yanlış bir zamanımda okudum bilemiyorum
Displaying 1 - 30 of 53 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.