Nuh gemisine almadi beni; tektim cunku. Elendim ve elenisim sirrini sulara gomdum. Sahilsizdim. Hakikat gibi. Bir turlu goremedi dunya, ben bir hakikat idim. Hakikat nicin hep yasli, nicin hep islak Kavrayan misin kavranan mi? Delilik ozgurluktur Kelbin kalbe secdesi Hayy'dan gelen hu'ya gider Hz. Insan'in tevazusu Hep tevazu Hikmet ve cinsellik Sana benden kalan ne? Bilmek nicin istirap verir? Bosa konusabilirsin, ama bosu konusamazsinSayfa 124Baski 2016 Kapi Yayinlari
2 Nisan 1980’de başladığı yazı hayatına çeşitli dergi ve gazetelerde makaleler yazarak devam etti. 1981’de Kur’an ilimlerini temel uğraş alanı olarak seçti. Yorumbilim'in (İlm-i Tefsir) yanı sıra uzun yıllar Tarih, Dilbilim (İlm-i Belâğat), Düşüncebilim (İlm-i Mantık) ve Felsefe dersleri verdi. Şubat 1998’ten itibaren Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır.
Insan olma çabasında olan herkesin okuması gereken bir kitap. Tasavvuf üzerine bir kaç şey okumuş olanlara kitabın dili normal gelebilir ama genel olarak dili ağır. Dikkatli okunması tavsiye edilir. Yazar ayetlerden de alıntılar yaparak daha garantici tavsiyeler de bulunmuş. Çok ince noktalara değinmiş ve etkilemeyi başarıyor. Sevdiklerinize hediye edebileceğiniz ve baş ucunuzda bulunursa faydalanabileceginiz bir kitap ☆
Dücane Cündioğlu'nun okuduğum ilk kitabı, Hz. İnsan. Özellikle "hikmet ve cinsellik" ve "cinselliğin hıristiyancası" bölümleri bende çeşitli çakraları açmıştır. Dücane Cündioğlu, gazete ve dergi yazılarında kullandığı ağır dili bu kitapta (kısıtlı yer problemi olmamasından olsa gerek) etimolojik açıklamalarla hafifletiyor ve hayran bırakıyor.
Kisi hakikati aramak icin, hakikati bulmak icin, bizatihi hakikat diye diye hakikat icin de bagirip çagirir... Önemli olan; hayatta, "en çok sey"e sahip olmak degil, "en az sey"e ihtiyaç duymaktir... Izdirap veren sorudur, cevap degil. Cevaplar yatistirir, sorular kiskirtir... Hakikat yolcusunun, insanini hayvanina ezdirmemesi gerekir. Ezdirmemek icin de kendisindeki hayvani bilmesi/tanimasi gerekir. Yolcunun bu yasam yolunda bilmek zorunda oldugu esasen kendisidir. Insani, insanini evvela kendisinde bilmek zorundadir. Insanini, yani erkegini ve kadinini. Jung'un terminolojisiyle söylersek, animasini ve animusunu... Hakikati bütünüyle bilmek demek, kendini bilmek demektir! Hakikat, insanda, insanin kendisinde saklidir çünkü... Hristiyan inancinin olumlu kadin figuru Hz.Meryem, olumsuz kadin figuru Hz.Havva'dir... Kadinla erkek Bati'da hep çiftlesti, bir turlu birlesemedi. Ilk gunah yuzunden. Cinselligin lanetlenisi yuzunden... Bati'da ki tüm sorunlar, Hiristiyanligin yasama, dogaya, insana ve Tanri'ya iliskin hastalikli tasavvurlarindan kaynaklanir... Bir tek insan bildigini bilmekle kalmaz, isterse bilmedigini de bilebilir... Kisinin insanligini kaybetmesi, bilme istegini kaybetmesiyle, bilme iradesini kullanmaktan vazgecmesiyle, yani asktan ümidini kesmesiyle birlikte gerceklesir... Düsünmekle baskasini biliriz, düslemekle kendimizi taniriz...
Sonunda anladım ki talip de benmişim hakikat de. Şimdi sıra matlubu bulmakta..
Kendime dipnot : Azami derecede insaniyet gereğince; önce farketmek, hayret etmek, ardından sormak, ardından cevap aramak, bulmak ve bilmek lazımmış; unutma
kelimeler, kavramlar üzerine yorumlar, farklı bakış açıları.. yine de yazarın anlattıkları, kesin düşündüğü ya da vardığı son noktalar mıdır acaba diye düşünmeden edemiyor insan. hayat devam ediyor, anlamlandırmalar da..
tasavvuf ile ilgiliyseniz okumanız gereken ilk on kitaptan biri olabilir. mana arayışında olan herkesin kitabın belirli yerlerinde kendilerine has bir şeyler bulabileceğini düşünüyorum. bir alıntı bırakmak isterim "tenzih ehli kurtuldu, teşbih ehli helak oldu. zahirde."