Jump to ratings and reviews
Rate this book

Güz Gelmeden

Rate this book
“Yeryüzünde büyük insanlar var: Peygamberler, başkomutanlar, vatan kurtaranlar, insanlığa hizmet eden bilim adamları... Küçük insanlar da var: Fener bekçisi Affan gibi. Ama hepsi yataklarını kazarlarken, amaçlarına ulaşırken aynı emeği harcarlar. Tıpkı büyük ırmaklarla, küçük çaylar gibi. Hepsi de sonunda denize ulaşırlar.”

Güz Gelmeden, 4 Kasım 1999’da aramızdan ayrılan Selçuk Baran’ın çekmecesinde bulunan son romanı. Baran, bu romanında Yeşilçay’da, küçük bir çayın denize kavuştuğu bir sahil kasabasında yaşayan, oradan yolu geçen, birbirleriyle karşılaşan küçük insanları anlatıyor. Farklı kişilerin ağzından, aşktan kardeşliğe, dostluktan korkuya uzanan duyguları sürükleyici, özgün bir kurgu içerisinde dile getiriyor. Güz Gelmeden, aynı coğrafyada buluşmuş, yalnız kişilerin, birbirleriyle
kesişen öyküleri.

242 pages, Paperback

First published July 1, 2000

1 person is currently reading
140 people want to read

About the author

Selçuk Baran

19 books42 followers
Selçuk Baran (Ankara, 7 Mart 1933 – 4 Kasım 1999) Ankara Kız Lisesi’ni ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni üstün derecelerle bitirdi. Aynı fakültenin Banka ve Ticaret Hukuku Enstitüsü’nde kurs müdürlüğü yaptı (1958-68). 1995’ten sonra bu enstitünün yayın müdürüydü. 1987-93 yıllarında TRT İstanbul Radyosu’nda radyo oyunları yazdı. “Türkân Hanım” adlı oyunu Devlet Tiyatrosu’nda sahnelendi. İlk öyküsü (Çocuğun Biri) 1968’de Yeditepe dergisinde çıktı. Yalnızlık ve umutsuzlukla örülü öykülerinde düşsel, şiirli bir hava yarattı. Behçet Necatigil “Keskin, belirgin çizgilerden kaçınarak, dikkat isteyen, belirsiz yaşantı parçalarını birleştiriyor; çağrışım ve yorumlara açılma gücü için okuyucudan katkılar bekleyen bir ‘iç hayat’ görünümleri çiziyor” saptamasında bulundu. Selçuk Baran’dan kalan günlük, mektup ve yayımlanmamış yazıları yakın dostu Ülkü Uluırmak derledi: Haziran’dan Kasım’a (2007).Haziran ile 1973 TDK Öykü Ödülü’nü kazandı; Bir Solgun Adam ile 1974 Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nda mansiyon aldı; Anaların Hakkı ile 1978 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı Adnan Özyalçıner’le paylaştı; Bozkır Çiçekleri ile 1979 Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nda mansiyon aldı.

Ratings & Reviews

What do you think?
Rate this book

Friends & Following

Create a free account to discover what your friends think of this book!

Community Reviews

5 stars
42 (40%)
4 stars
49 (46%)
3 stars
14 (13%)
2 stars
0 (0%)
1 star
0 (0%)
Displaying 1 - 9 of 9 reviews
Profile Image for Tuva S..
239 reviews11 followers
August 1, 2022
Selçuk Baran ne kadar da iyi bir yazarmış ya! Acaba onun gibi değeri bilinmeyen kaç tane daha Türk kadın yazarımız var? Güz Gelmeden Yeşilçay kasabasında geçiyor, kasabalı insanların bir yazı anlatılıyor aslında. Farklı kişilerin bakış açılarından olayları, yaşananları okuyorsunuz. Yazar bana biraz Ayfer Tunç'u anımsattı, özellikle Ayfer Tunç'un öykülerindeki hüzünlü hava hakimdi kitaba. Selçuk Baran'ın diğer kitaplarını da en kısa zamanda edineceğim, çok memnun oldum kendisiyle tanıştığıma :)
Profile Image for emre.
431 reviews334 followers
October 2, 2020
Selçuk Baran'ı öyküleriyle tanımış, sevmiştim, meğer asıl mahareti romancılığıymış. Güz Gelmeden, Türk Edebiyatı'nda en sevdiğim romanlardan, Baran da en sevdiğim yazarlardan biri oldu kitap bittiğinde.

Karakterler ve hayata bakışları öyle incelikle işlenmiş, küçük bir kasabada hayatın akışı öyle tesirli anlatılmış ki hayran kaldım. 70 kuşağının politik duyarlılığı zaman zaman fazla ajite bir üslup kullanmalarına yol açsa da, aynı duyarlılığa sahip olan romanda, beni en uygun tabirle "yoran" o üslup yoktu. Güz Gelmeden'i, kitaplığımda Yalnız Bir Avcıdır Yürek ile yan yana koydum; acı-tatlı hikâyeleri, zihinlerinde veya kalplerindeki duvarlardan ötürü gidemeyen ve kalamayan karakterleri, fonda hep içli bir blues şarkısı çalıyormuş gibi hissettiren mekanları ile bu iki kitabın kardeş olduğunu düşünüyorum.
Profile Image for Korcan Derinsu.
583 reviews406 followers
January 13, 2025
Selçuk Baran, Güz Gelmeden’de farklı hayatlardan gelen üç erkeğin yollarının kesişmesini, yalnızlıklarını, geçmiş muhasebesi yapmalarını ve hayatlarında yeni birer sayfa açma çabalarını anlatıyor. Bu üç karakter de öyle bir noktadalar ki hem ne istediklerini bilmekten çok uzaktalar hem de bir şeye tutunmaya çalışıyorlar. Aslında neye tutundukları da çok önemli değil onlar için. Bir çıkış olsun yeter derdindeler. Romana dair en sevdiğim şeylerden biri bu duygunun çok boyutlu şekilde işlenmesi oldu. Benzer şekilde yan karakterlerin de benzer sularda dolanıyor olmasını da çok sevdim. Bunun dışında hem anlatıcının değişmesi hem de her anlatıcının kendi sesinin olması Selçuk Baran’ın ne kadar iyi bir yazar olduğunu hatırlatırken hayata, dünyaya dair gözlemleri de her zamanki gibi çok etkileyiciydi.
Profile Image for Yaprak.
514 reviews188 followers
September 11, 2022
Güz Gelmeden'i hem sonbahar öncesi ismi nedeniyle hem de küçük bir sahil kasabasında geçmesi nedeniyle yaz sonu, eylül başında okumak istedim. İyi ki öyle yapmışım. Diğer Baran eserlerinden de alışık olduğum gibi kendi hâlinde karakterler üzerinden yaşamın inceliklerini, çıkmazlarını, hırslarını anlatmaya bu romanda da devam ediyor yazar. Erol, Nilgün ve kimi zaman Yusuf hikaye anlatıcısı rolüne bürünüyor. Onların kafa sesleri üzerinden hikaye ve olayların gelişimine tanık oluyoruz. Ben sevdim. İlk kez Selçuk Baran okuyacaklar öyküleri yerine bu romanla başlayabilirler diye düşünüyorum. Sonbahar okumalarınıza eklerseniz bence pişman olmazsınız. 🤍🍁
29 reviews7 followers
Read
June 5, 2020
558) Selçuk Baran’la (1933-1999) ilgili bir pasaj okusam veya bir Selçuk Baran kitabına dokunsam; kendimi dört mevsim sonbahar, ıssız bir parkta bulurum. Gesualdo Bufalino’nun o özdeyişini (Ah ne hüzünlü günlerdi onlar, yaşamımın en mutlu günleri) anımsarım.
Çekmecesinde bulunup ölümünden sonra yayımlanan romanı Güz Gelmeden (YKY, 2000), kütüphanemde ilk romanım Yalnızlık Gittiğin Yoldan Gelir'e (YKY, 2001) komşudur. (İçine önemli bir ressamımıza yazdığı 09.11.72 tarihli mektubunu saklamışım. Hangi sahaf ganimeti olduğunu çıkaramadığım.)
Profile Image for Emrere.
37 reviews
October 3, 2020
“Ama ne yapayım, şarkılarım bitti. Eskiden helada biele söylerdim usuldan. Kaynanam odunluğa yollardı, o soğukta odunlukta oyalanır, şarkımı söylerdim. Olmadı, içimden şarkı sözleri geçirirdim, unutmayayım diye. Hele sokağa gittiklerinde dünyalar benim olurdu. İki saat hiç susmadan şarkı söylerdim.” Hatırladım, anam da öyleydi, unuttu şarkılarını.
Kusurlu bir roman ama okurken zevk aldım.
Profile Image for Büşra.
130 reviews72 followers
July 30, 2025
“Insan bazen hic umudu olmadigi halde surdurur.
Umutsuz olmak inancsiz olmak demek degildir”
Profile Image for Mustafa Doğru.
219 reviews4 followers
August 24, 2022
Yazarın bir önceki kitaplarındaki gibi gündelik hayatın getirdiği bazı şartlar altında sıkışan karakterlerle dolu bir kitap. Hatta yalnızca bunlarla örülü bile diyebiliriz. Her karakterin iç sesinde insan kendinde bir parça bulmadan edemiyor. Haykırmak istenilen onca sözcük usulca fısıldanıyor kelimelerin arasında adeta. Bir anlam, tutunacak bir dal, bir umut arayışı içerisindeki insanların öyküsü.

As in the previous books of the author, it is a book full of characters who are stuck under certain conditions of daily life. We can even say that it is only knitted with them. One cannot help but find a piece of himself in the inner voice of each character. All the words that you want to shout are whispered softly between the words. It is the story of people in search of meaning, a branch to hold on to, a hope.
Profile Image for Emel Muzac.
165 reviews2 followers
March 1, 2025
Güzel bir akışı var. Bir çok karakterin ağzından anlatılan romanlar beni daha çok bağlıyor. Denk gelince Selçuk Baran'in diğer kitaplarını da okumalıyım.
Displaying 1 - 9 of 9 reviews

Can't find what you're looking for?

Get help and learn more about the design.