Dolaştığımız köylerde bişey dikkatimi çekti. Bu köylerde çok iri köpekler vardı, ama hepsi de kuyruksuzdu.
Öğretmene,
-Köylüler, "köpekler acar olsun" diye kulaklarını keser, tuzlar, biberler, yine o köpeğe yedirirler. Bunu biliyorum ama, kuyruklarının kesildiğini bilmiyordum, dedim.
Aziz Nesin was a Turkish humorist and author of more than 100 books. Nesin was born in 1915 on Heybeliada, one of the Princes' Islands of Istanbul, in the days of the Ottoman Empire. After serving as a career officer for several years, he became the editor of a series of satirical periodicals with a socialist slant. He was jailed several times and placed under surveillance by the National Security Service (MAH in Turkish) for his political views. Among the incriminating pieces of evidence they found against him during his military service was his theft and sale for 35 Lira of two goats intended for his company—a violation of clause 131/2 of the Military Penal Code. One 98-year-old former MAH officer named Neşet Güriş alleged that Nesin was in fact a MAH member, but this has been disputed
Nesin provided a strong indictment of the oppression and brutalization of the common man. He satirized bureaucracy and exposed economic inequities in stories that effectively combine local color and universal truths. Aziz Nesin has been presented with numerous awards in Turkey, Italy, Bulgaria and the former Soviet Union. His works have been translated into over thirty languages. During latter parts of his life he was said to be the only Turkish author who made a living only out of his earnings from his books.
On 6 June 1956, he married a coworker from the Akbaba magazine, Meral Çelen.
In 1972, he founded the Nesin Foundation. The purpose of the Nesin Foundation is to take, each year, four poor and destitute children into the Foundation's home and provide every necessity - shelter, education and training, starting from elementary school - until they complete high school, a trade school, or until they acquire a vocation. Aziz Nesin has donated, gratis, to the Nesin Foundation his copyrights in their entirety for all his works in Turkey or other countries, including all of his published books, all plays to be staged, all copyrights for films, and all his works performed or used in radio or television.
Aziz Nesin was a political activist. After the 1980 military coup led by Kenan Evren, the intelligentsia was oppressed. Aziz Nesin led a number of intellectuals to take a stand against the military government, by issuing the Petition of Intellectuals (Turkish: Aydınlar Dilekçesi).
He championed free speech, especially the right to criticize Islam without compromise. In early 1990s he started a translation of Salman Rushdie's controversial novel, The Satanic Verses. This made him a target for radical Islamist organizations, who were gaining popularity throughout Turkey. On July 2, 1993 while attending a mostly Alevi cultural festival in the central Anatolian city of Sivas a mob organized by radical Islamists gathered around the Madimak Hotel, where the festival attendants were accommodated, calling for Sharia and death to infidels. After hours of siege, the mob set the hotel on fire. After flames engulfed several lower floors of the hotel, firetrucks managed to get close, and Aziz Nesin and many guests of the hotel escaped. However, 37 people were killed. This event, also known as the Sivas massacre, was seen as a major assault on free speech and human rights in Turkey, and it deepened the rift between religious- and secular-minded people.
He devoted his last years to fighting ignorance and religious fundamentalism.
Aziz Nesin died on July 6 1995 due to a heart attack, after a book signing event in Çeşme, İzmir. After his death, his body was buried in an unknown location in the land of Nesin Foundation without any ceremony, as suggested by his will.
Yer yer katıla katıla gülerek okudum. Buram buram Türkiye panoraması öyküler, bugüne de bakınca değişmeyen ne çok şey var. Kıymetli Aziz Nesin harika mizahla yoğrulmuş kalemiyle yazmış, yalın bir dil ve duru anlatım.
Bildiğimiz Aziz Nesin. Aynı temalar, aynı yalın anlatım. Aslında zaten bu kitabı oluşturan öyküler başka Aziz Nesin öykü kitaplarında yer alan öyküler, dolayısıyla daha önce okuduğum Bay Düdük, Fişe Giren Çıkamaz vs. öyküleri yeniden okumuş oldum. Diğer yandan, tam bir Aziz Nesin kitaplığı oluşturmanın ne kadar zor olduğunu tekrar düşündüm kitap boyunca. Sayısız öykü kitabı, üzerine böyle seçkiler, derlemeler...
Komedi filmiyle izleyenleri güldürebilirsiniz. Güldürü oyunuyla güldürebilirsiniz. Sadece güldürmeyi amaçlayan, espri içerikli yazılarla veya bir fıkra ile okuyanı güldürebilirsiniz. Fakat bir edebi eserde, öykü, roman türünde güldürmek ayrı meziyet ve zeka ister. Bunu bende başarabilen üç edebiyatçı olmuştur; Oğuz Atay, Melih Cevdet Anday ve Aziz Nesin. Kitaptaki öyküler, 1950'li yıllardan 90'lı yıllara kadar yazarın yayımlamış olduğu öykü kitaplarından seçilmiş 25 öyküyü kapsıyor (Bu bilgi kitapta yer almıyor, farklı bir dijital platformdan edindim bu bilgiyi). Öykülerin çoğunluğu Menderes dönemi, 60'lar, 70'ler Türkiye'sin de yazılmış gibi görünüyor ve çoğu yazıldığı dönemde kalmış, günümüz mizahına kısmen uzak yapıdalar ama her trajikomik unsur ayrı bir zeka ürünü kuşkusuz. Özellikle 2 öyküsünü günümüz Türkiye'si ile tıpatıp uyuşturdum! Aziz Nesin beni ilk olarak anı kitaplarıyla epeyce güldürmüş ve satırlarında sürüklemişti. Bu öyküler seçmesinden sonra yine anılarına, günlüklerine ve mektuplarına doğru bir uzun yolculuğa çıkmayı planlıyorum. Anıları da öykü tadında ve gerçek, hem trajik hem komik hikayeler çünkü.
Yıllardır kitaplığımda duruyordu. En sonunda şöyle bir göz gezdirmek için elime almıştım ki, baştan sona, hatta bazı hikayeleri iki defa okumuşum. Çok akıcı bir dili var. Her an her yerde karşılaşabileceğimiz olaylar oldukça komik bir şekilde aktarılmış. Türk halkını çok iyi tanıyan ve bu konuda çok iyi tespitlerde bulunan Aziz Nesin'in mutlaka okunması gereken bir kitabı.
Aslinda bugunler Aziz Nesin kitaplari okumak icin ruh sagligi bakimindan ideal degil. 70 senede hicbir seyin degismedigini, hatta daha kotuye gittigini gormek insana aci veriyor. Ahlâksizlar ahlâk dersi veriyor, cahiller bilgelik tasliyor, katiksiz kotuler kendini iyilik perisi gibi gosteriyor. Guclu gucsuzu her daim eziyor. Yazik.
Aziz Nesin yine mizahını güldür güldür kullanarak gözlemledigi tüm kurumları,kişileri eleştirmis. Özellikle kitaba ismini de oluşturan Adamı Zorla Deli Ederler öyküsü muazzam. Ahh politika ve politikadan geçimini sürdürmeye çalışan insanlar... dedim içimden okurkenHer Aziz Nesin öyküsünü okurken yaşadıgım "E bu durum hala ayni" serzenişi bir yenisini daha ekleyip kitabı okuduğum için kıvançlı ve her şey hala aynı fikrine sahip olduğum için hüzünlüyüm