İkinci arkadaşa yaptığım küçük şaka şöyle oldu. Tekel aleyhine çok çok ağır bir yazı yazmıştı. Bu yazıdan üç gün sonra Tekel İdaresi bu arkadaşa bir sandık içinde likör, köpüklü şarap, votka gönderdi. Daha doğrusu o böyle sanıyordu. Kapalı sandığı bize gösterip övündü. Akşam da sandığı bir otomobile koyup evine götürdü. Evde de karısına, kaynanasına, çocuklarına epiy atıp tutmuş: -Biz bir yazı yazdık mı, adamın işini bitiririz. Tekel, sus payı olarak bana bir sandık içki hediye etti. Ben böyle hediyelerle susacaklardan değilim. Yarın daha ağır bir yazı yazayım da görsünler. Arkadaşımızın ağır yazısı, rakı şişelerindeki mantarların sıkılığından, zor çıkarılmasından şikayetti. Evdekilere bir zaman şişindikten sonra, -Açın bakalım şu sandığı! demiş. Heyecanla sandık açılmış. İçinden tohuma kaçmış kırk hıyar çıkmış.
Aziz Nesin was a Turkish humorist and author of more than 100 books. Nesin was born in 1915 on Heybeliada, one of the Princes' Islands of Istanbul, in the days of the Ottoman Empire. After serving as a career officer for several years, he became the editor of a series of satirical periodicals with a socialist slant. He was jailed several times and placed under surveillance by the National Security Service (MAH in Turkish) for his political views. Among the incriminating pieces of evidence they found against him during his military service was his theft and sale for 35 Lira of two goats intended for his company—a violation of clause 131/2 of the Military Penal Code. One 98-year-old former MAH officer named Neşet Güriş alleged that Nesin was in fact a MAH member, but this has been disputed
Nesin provided a strong indictment of the oppression and brutalization of the common man. He satirized bureaucracy and exposed economic inequities in stories that effectively combine local color and universal truths. Aziz Nesin has been presented with numerous awards in Turkey, Italy, Bulgaria and the former Soviet Union. His works have been translated into over thirty languages. During latter parts of his life he was said to be the only Turkish author who made a living only out of his earnings from his books.
On 6 June 1956, he married a coworker from the Akbaba magazine, Meral Çelen.
In 1972, he founded the Nesin Foundation. The purpose of the Nesin Foundation is to take, each year, four poor and destitute children into the Foundation's home and provide every necessity - shelter, education and training, starting from elementary school - until they complete high school, a trade school, or until they acquire a vocation. Aziz Nesin has donated, gratis, to the Nesin Foundation his copyrights in their entirety for all his works in Turkey or other countries, including all of his published books, all plays to be staged, all copyrights for films, and all his works performed or used in radio or television.
Aziz Nesin was a political activist. After the 1980 military coup led by Kenan Evren, the intelligentsia was oppressed. Aziz Nesin led a number of intellectuals to take a stand against the military government, by issuing the Petition of Intellectuals (Turkish: Aydınlar Dilekçesi).
He championed free speech, especially the right to criticize Islam without compromise. In early 1990s he started a translation of Salman Rushdie's controversial novel, The Satanic Verses. This made him a target for radical Islamist organizations, who were gaining popularity throughout Turkey. On July 2, 1993 while attending a mostly Alevi cultural festival in the central Anatolian city of Sivas a mob organized by radical Islamists gathered around the Madimak Hotel, where the festival attendants were accommodated, calling for Sharia and death to infidels. After hours of siege, the mob set the hotel on fire. After flames engulfed several lower floors of the hotel, firetrucks managed to get close, and Aziz Nesin and many guests of the hotel escaped. However, 37 people were killed. This event, also known as the Sivas massacre, was seen as a major assault on free speech and human rights in Turkey, and it deepened the rift between religious- and secular-minded people.
He devoted his last years to fighting ignorance and religious fundamentalism.
Aziz Nesin died on July 6 1995 due to a heart attack, after a book signing event in Çeşme, İzmir. After his death, his body was buried in an unknown location in the land of Nesin Foundation without any ceremony, as suggested by his will.
"Gazeteye dört kişi girmiştik. Birisi, yirmibir yaşına kadar lisenin onundan onbirine bitürlü geçemeyince babası kızmış, 'Senin adam olacağın yok. Hiç olmazsa gazeteci ol!' demiş.
Öbürünün babası yok, bir yaşlı annesi vardı. Kadının üç aylık emekli dul aylığını elinden zorla alır, üç günde yer bitirirmiş. Yaşlı kadın da artık dayanamayıp bigün oğluna, 'Hiçbişeycikler demem, inşallah sürüm sürüm sürünürsün!' diye ilenmiş. Bu, kadının son sözü olmuş. Zavallı ölmüş. O zaman oğlanın aklı başına gelmiş, 'Şimdiye kadar anamın hiçbir sözünü dinlemedim. Hiç olmazsa zavallı anacığımın son sözünü yerine getireyim de ruhu şad olsun...' diyerek, sürüm sürüm sürünmek için gazeteci olmuş.
Bu anlattıklarım, yirmi yıl öncesi... O zamanın gazetecileri gerçekten ana ilencini yerine getirecek kadar ana hakkı sayardı.
Üçüncü arkadaş, ortaokulda Türkçe dersinden iki yıl üstüste sınıfta kalınca, Türkçe öğretmeninden intikam almak için büyük bir yazar olmak istemiş, bunun için de gazeteciliğe başlamıştı.
Bana gelince, ben, 'Her ne iş olsa elimden gelir,' deyip de hiçbir iş yapamayanlardan olduğumdan, kendime en uygun iş olarak gazeteciliği seçmiştim. Dördümüz de stajyer muhabirdik. Gazeteden bize para yermiyorlardı. Dördümüzden hangimiz daha iyi çalışır başarı kazanırsak, gazetenin kadrosuna onu alacaklardı ."(s.58)
Çok beğendim. Çok eğlendim. Taşlamanın dibi var bu kitapta. Abartı gibi görünen olayların aslında ne kadar hayatın içinden olduğunu fark ediyor insan. Bazen kitaplığınızda eski, dağılmaya yüz tutmuş kitaplarınıza bir şans verin. Böyle harika eserlerle rastlaşabilirsiniz.
قالوا ،، اذا أردت ان تضحك فاقرأ لعزيز نيسين اول كتاب اقرأه لهذا الكاتب ،، لم أكن قد سمعت عنه من قبل ،، ولكن تعرفت عليه من خلال كتاب بلال فضل في احضان الكتب بحثت عن كتبه و لم اجدها،، حتى على مواقع الطلب على الانترنت بعد ان طلبت عدداً منها اخبروني انها نفذت ،، و الحمد لله وجدت كتابين له،، آلة سريعة العطب و مجنون على السطح كتاب آلة سريعة العطب قصص و مواقف للكاتب مر بها فيها سخرية و دعابة و انتقاد المفردات وتركيب الجمل بسيط سهل ولكن قد يعود ذلك لان الكتاب مترجم،، فالمترجم قد لا يكون أديباً ،، ولكن القصص كفكرة جميلة جداً ،، انوي البحث عن المزيد من كتبه ،، معلومه قد يجهلها البعض ،، أرباح كتب عزيز نيسين تذهب الى دار أيتام أنشأه في اثناء حياته و أوصى بأن تحول كل ما تجنيه كتبه من أموال الى هذا الدار
مرة اخري مع هذا الاكتشاف الذي يسمي عزيز نيسين الكتاب مجموعة من القصص القصيرة لم اقرأ في جمالها ولا سخريتها ولا عبقريتها من قبل ,,بعض القصص تعتبر عادية والبعض الاخر يعجز الكلام عن وصف روعتها الكتاب يستحق القراءة
مجموعة قصصية لا تشترك فى شئ سوى فى جمال و بساطة و عمق الأسلوب ،و المكان الذى غالباً ما تدور فيه الأحداث " تركيا ".. ستجد بعض الحكايا عن أوضاع المجتمع و الهموم العامة فى تلك الحقبة الزمنية ،كما أن هناك حكايا أخرى عن الإنسان بفرديته و ذاتيته و همومه و عيوبه و طموحاته و آماله و احلامه و ربما ايضاً سذاجته أحياناً.. كما أن هناك بعض الحكايات لا غرض منها سوى التسلية و تزجية الوقت مع الإستمتاع به.. تحمل الكثير من القصص نقد لاذع لاوضاع مجتمعية و تصرفات بعض الأشخاص ،لكن الأسلوب الذى يعتمده الكاتب هو السخرية " الكوميديا السوداء " ،ذلك الأسلوب الساخر الذى يدفعك فى كثير من الأحيان إلى القهقهة .. ربما عظمة ذلك الكاتب تكمن فى قدرته الفائقة على إنتزاع ضحكاتك من براثن البؤس. "آلة سريعة العطب" هو أول لقاء لى بعزيز ينسن و اعتقد أنه لن يكون اخر لقاء إن شاء الله.. " آلة سريعة العطب " مجموعة قصص قصيرة يمكنك أن تستمتع بها كإستراحة بين أعمال ثقيلة دون أن تشعر بالندم على الوقت المخصص لها بعد أن تتم قراءتها.
19 Öyküden oluşan, biraz daha siyasetten uzak kalabilmiş bir Aziz Nesin kitabı. Yine halkı müthiş tahlil etmiş. Özellikle apartman ilişkilerine yönelmiş bu derlemede. Eğer Aziz Nesin'in görüşlerini benimsemiyorsan (siyasi, dini) bile okunabilecek bir kitap. En beğendiğim öyküler :
Beş Kuruş Yüzünden : "Dostlar alışverişte görsün" barzoluğu anlatılıyor. Tarzan'ın Sahibi Kim : Türk halkının dış görünüşe olan gereksiz saygısını anlatıyor. Bülbül Yuvası Evleri : Müteahhitlerin (meclis dışarı) ne kadar şerefsiz olduklarını, halkın da bir o kadar salak olduğunu gözler önüne seren hikaye. Bakanlık Emrinde Biri : Devlette başa geçen kadar, başa geçen kişilerin istemediği insanların da saygı gördüğü, yeter ki devlet atasın mantığında hareket eden ezilmiş bir halkın öyküsü.
Aziz Nesin'in her bir hikayesi okurun gözünde canlandırabildiği, içselleştirebildiği bölümler içeriyor. Bu çok iyi bir gözlem yeteneğinin sonucu. Çoğu hikaye uydurma değil gözlemlerin komik bir şekilde aktarımı olduğunu bildiğiniz için durumun ne kadar vahim olduğunu anlayarak okumanız da ayrı bir ikilem yaratıyor. Yani gülelim ağlanacak halimize..
Aziz Nesin bu kitabında siyasi dokundurmalarini az kullanmiş daha çok insanımızın profilini net çizmiş ne eksik ne fazla. Aziz Nesin'i her okuyuşumda bir kez daha söylüyorum üstad her konuda bizi net okumuş ve yıllar geçse de hiç değişmediğimizi tokat gibi yüzümüze vuruyor. Bu sene inşallah külliyatını bitirmeyi düşünüyorum.