Gazeteci yeni tımarhane müdürüne soruyordu: -Siz daha dün, delileri kaçırmamak için çalışanlar arasında değil miydiniz? Müdür bu soruya, -Evet, diye karşılık veriyordu. -İçeri kapatılanların akıllı olduklarını bilmiyor musunuz? -Biliyorum. -Sizi buraya kim müdür yaptı? -Deliler. -Öyleyse, nasıl oluyor da, kendiniz de akıllı olduğunuz halde içerdeki akıllı arkadaşlarınızı dışarı bırakmıyorsunuz? Müdür, bu soruya çok kısa ve kesin şu cevabı vermişti: -Arkadaş, vazife vazifedir. İşte o kadar. Yine düne kadar akıllı olan hastanenin müdür yardımcısı, gazetecinin bu sorusuna, -Beyanat vermeye yetkili değilim, diye cevap vermişti.
Aziz Nesin was a Turkish humorist and author of more than 100 books. Nesin was born in 1915 on Heybeliada, one of the Princes' Islands of Istanbul, in the days of the Ottoman Empire. After serving as a career officer for several years, he became the editor of a series of satirical periodicals with a socialist slant. He was jailed several times and placed under surveillance by the National Security Service (MAH in Turkish) for his political views. Among the incriminating pieces of evidence they found against him during his military service was his theft and sale for 35 Lira of two goats intended for his company—a violation of clause 131/2 of the Military Penal Code. One 98-year-old former MAH officer named Neşet Güriş alleged that Nesin was in fact a MAH member, but this has been disputed
Nesin provided a strong indictment of the oppression and brutalization of the common man. He satirized bureaucracy and exposed economic inequities in stories that effectively combine local color and universal truths. Aziz Nesin has been presented with numerous awards in Turkey, Italy, Bulgaria and the former Soviet Union. His works have been translated into over thirty languages. During latter parts of his life he was said to be the only Turkish author who made a living only out of his earnings from his books.
On 6 June 1956, he married a coworker from the Akbaba magazine, Meral Çelen.
In 1972, he founded the Nesin Foundation. The purpose of the Nesin Foundation is to take, each year, four poor and destitute children into the Foundation's home and provide every necessity - shelter, education and training, starting from elementary school - until they complete high school, a trade school, or until they acquire a vocation. Aziz Nesin has donated, gratis, to the Nesin Foundation his copyrights in their entirety for all his works in Turkey or other countries, including all of his published books, all plays to be staged, all copyrights for films, and all his works performed or used in radio or television.
Aziz Nesin was a political activist. After the 1980 military coup led by Kenan Evren, the intelligentsia was oppressed. Aziz Nesin led a number of intellectuals to take a stand against the military government, by issuing the Petition of Intellectuals (Turkish: Aydınlar Dilekçesi).
He championed free speech, especially the right to criticize Islam without compromise. In early 1990s he started a translation of Salman Rushdie's controversial novel, The Satanic Verses. This made him a target for radical Islamist organizations, who were gaining popularity throughout Turkey. On July 2, 1993 while attending a mostly Alevi cultural festival in the central Anatolian city of Sivas a mob organized by radical Islamists gathered around the Madimak Hotel, where the festival attendants were accommodated, calling for Sharia and death to infidels. After hours of siege, the mob set the hotel on fire. After flames engulfed several lower floors of the hotel, firetrucks managed to get close, and Aziz Nesin and many guests of the hotel escaped. However, 37 people were killed. This event, also known as the Sivas massacre, was seen as a major assault on free speech and human rights in Turkey, and it deepened the rift between religious- and secular-minded people.
He devoted his last years to fighting ignorance and religious fundamentalism.
Aziz Nesin died on July 6 1995 due to a heart attack, after a book signing event in Çeşme, İzmir. After his death, his body was buried in an unknown location in the land of Nesin Foundation without any ceremony, as suggested by his will.
يا ابني إذا ناديت بالديمقراطيه فانت من السياسيين العصاه الذين يجب تكسير رؤوسهم و إذا دعيت لإلقاء خطاب في مناسبه وطنيه يجب أن يعلو صراخك ويطغى سعالك على كلامك حتى لا يفهم أحد مواقفك السياسيه. وإذا أردت أن تكون كاتب قصه أو روايه عليك ارتياد الملاهي والمقاهي والثرثره ولا تترك مجال الكلام للجالسين معك. إذا ما اصبحت مديرا لإحدى الشركات عليك هدم كل ما فعله سلفك لتظهر أمام الموظفين بالمدير البناء. وأخيرا يابني إياك أن تعمل كثيرا في حياتك الوظيفيه لأن من يعمل كثيرا يتعب كثيرا ويرتكب الأخطاء وتطاله الشتائم ونهايته الطرد من العمل والسجن. مجموعة أقاصيص ساخره وممتعة.
Kitap okumak stresi azaltır ama Aziz Nesin okumak daha fazla stresi azaltır ayrıca Türkiye tarihindeki birçok şu anda yaşadığımız siyasi olayında daha önce Aziz Nesin tarafından hikayeleştirmiş olması acayip enteresan ve ilginç geldi. Sanki birileri Aziz nesin'in hikayelerini şu anda Türkiye'de siyaset yapmak için kullanıyor.
Okuduğum diğer kitapları gibi bu kitabinda da hiciv yoğunluklu mizahi eserler yoğunlukta. Günlük dertlerin komik ve düşündüren hallerini etkili bir sekilde kaleme almis ve kendisine saygimi bir kez daha percinlemistir. Son öyküsü olan Nasıl Yazıyormuşum? da kendi de dahil tüm yazarları eleştirmesinden dolayi tekrar tekrar okumak gerekir. Harika insan!!
Aziz Nesin neyinki turk edebiyyatinda ve satirasinda butun dunyada bu janrda ve mezmunda en sevdiyim qelemlerden birisidir. Omrumun her dovrunde oxuyub mest oldugum illah ki, bir nece Aziz Nesin hekayesi var. Burda adlarini tapdiqca ve xatirladiqca qeyd edirem ve yaddasimin cox zeif olmasina baxmayaraq, qeyd ederken her birisi yadima dusur ve yene gulumseyirem. O dovrunun Molla Nesreddinidir ve bu fealiyyeti ile Serqde deyil, Qerbde yasamis olsaydi sozsuz ki, cox ,cox daha artiq bir populyarliq ve sevgi elde ederdi. Aziz Nesin her dovr, her kes ucun ve her kes haqqinda yaza bilen mizahi, qelemi kamil, serrast, durust, meharetli, edaletli, keserli nadir yumor ustalarindandir. Shexsiyyetine de derin sevgi beslediyim bu adami tanimaq ve onunla sohbet etmeyi ne cox isterdim. Bir gun butun eserlerini oxuyub bitirecem deye cox qorxuram, amma oxumadan da dayana bilmirem))) Qaldi ki, bu eserine, kisi deyir ki, 5-10 delinin qisa zamanda her seyi alt -ust etmekle aldigi o mehsuldar neticeni milyonlarla agillinin min illerdi ala bilmemesi nece de gulmeli ve kederlidir))
Çok şükür öyküsüne bayıldım… Eser ilk kez 1957’de basılmış ancak dili çok güncel. Maalesef olayların çoğu da :) En sevdiğim yazarlar arasında. Ağlanacak halimize gülebilmek için birebir. Herkese tavsiye ediyorum.
Aziz Nesin, kitaba adını veren Deliler Boşandı'da akıllıların cehenneme çevirdiği hayatı, delilerin cennete çevirdiği; devlet dairelerinin işleyişini anlattığı Müfettiş Geliyor öykülerini okurken gülmekten kendimi alamadım. Tüketim toplumunu anlattığı Hepimizin Hikayesi ise mutlak sonun gerçeği gibi.
Çocuklarının, eşinin hep daha fazlasını istemeleri uğruna, gece yarılarına kadar çalışmak zorunda kalıp, taşıdığı yükü kaldıramayıp düşen adamın hazin sonu.
Aziz Nesin öyküsünde katilin ailesi olduğunun hükmünü vermiş ve öyküyü "Sevgili okurlarım, aman dikkat edin, sakın bu insan dostlarınızdan biri olmasın. Şimdi benim için, 'Bu ne zalim bir yazar' dediğinizi duyuyorum. Ben zalim değilim, hayat zalim sevgili okurlarım. Çünkü o maktullerden biri sizseniz, biri de benim... Sözleriyle bitiriyor.
“Türkiye’nin toplumsal topografyasını vermeye çalışırken, bu işi kendi insanlarımla alay ederek, onları gülünçleştirerek, yererek yaptım elbet, çok da kızdım onlara. Ama bütün bunların hepsinden daha çok, hepsinden daha üstün bir duyguyla sevdim onları. Her ne yazdımsa, halkımı gerçekten, özden severek yazdım.” Aziz Nesin
Telifli roman almıyoruz yalnızca çeviri romanları alıyoruz dediler ben de romanlarımın ismini yabancı olarak değiştirip çeviri roman olarak pazarladım, bu şekilde birçok çevirim var. Hahahaha :)
عزيز نيسن كاتب تركي "ساخر"،عرفت كتاباته بالنقد الادبي اللاذع لواقع الحال السياسي والاقتصادي والاجتماعي التركي...ولكن ما إن دلفت تتمعن في قصصه حتى تجدها تمثل واقع أغلب بلداننا العربية...لذلك استقى منها الفنان السوري ياسر العظمة الكثير من لوحاته في المسلسل الاجتماعي الكوميدي مرايا الذي واكب حياة السوريين مايزيد عن عقدين من الزمن. ولعل الفنان محمد صبحي استقى منه القاعدة الاساسية في العمل"تشتغل كتير تغلط كتير تترفد" والتي قدمها بعرضه المسرحي(ايه العمل). المجانين الهاربون مجموعة قصصية...في كل قصة شخوص وواقع مختلف...قد يتطرق لعادة اجتماعية أو طقس وظيفي أو واقع اقتصادي...لذلك من الممتع واليسير قراءة هذه المجموعة لتنوعها ولغناها الأدبي...فهي تصلح للأوقات الميتة( السفر والمواصلات والانتظار ...أو أوقات الخمول الذهني).
24 öykü bir de Nasıl Yazıyorum adlı makalesi var. Nasıl yazdiğina dair sorulara gene kendi tarzında cevap vermiş. Bu öykülerden en beğendiklerim Deliler Boşandı, Müfettiş Geliyor,Hepsi Yapıcı İdi -adlı öykülerinde sistem eleştirisi var- Dirlik düzende evli çiftin faturalar ve tahsilat makbuzlarıyla çilesi -çok güldüm- ve bana seçim döneminde ve şu aralarda sıkça yapılan sokak röportajlarında sıklıkla gördüğüm -hani şu çocuğuma bez alacak param yok mahvolduk dedikten sonra ilk secimde oyunuz kime denildiginde oyum mevcut iktidara diyenler vb...- tipleri hatırlatan "Çok şükür" adlı öykü... Bu adam Türk toplumunu net çözmüş nokta...
كلّما أحنّ إلى قراءة الأدب الساخر ألجأ إلى عزيز نيسين يلفتني في كتاباته تشابه حياة و"مشاكل الشعب" في سوريا وتركيا. مجموعة قصصيّة متنوعة ذات طابع اجتماعي ساخر. قصة الهاربون المجانين بالذات ظريفة وذكية.
After a heavy book, I enjoy reading an Aziz Nesin book. The short length made me even happier. I also noticed that one of the stories had the same character, Yaşar, from a story I had read before.