Kaptan HUK’s Reviews > Abderalılar: Eşeğin Gölgesi Davası > Status Update
Kaptan HUK
is on page 30 of 376
Anlaşılan o ki, Pendragon Söylencesi mizahının peşine iyi okunur diye ajans bana Abderalılar mizahını yolladı. Fakat ajansın planına göre Pendragon Söylencesi Kaptan Huk'ta son okumaydı ve benim yeni hesaba yerleşmem gerekiyordu. Haftalar önce akışa anons yaptım, planın ilk şeklini açıkladım. Akıştan çekildiğimi bildirdim. Hatta okuduğum Çöl Kitabı romanını yeni hesapta okurum diye apar
— Aug 14, 2025 12:27AM
4 likes · Like flag
Kaptan HUK’s Previous Updates
Kaptan HUK
is on page 375 of 376
Arka kapak tanıtım yazısında roman, tıpkı roman gibi detaylandırılarak anlatılmış. Neredeyse broşür! Fakat bir adet yanlış anlaşılma mümkündür.: Abderalılar için mizah deniyor. Romanda mizah yapılmıyor. Romanda aptallar anlatılıyor ve mizah aptallıkta zaten var, ilave çaba işi bozar.
— Aug 24, 2025 09:27PM
Kaptan HUK
is on page 221 of 376
Ben Nilüfer. Ajanstan açıklama yapıyorum: Muhabirimiz Feyzi'yi aptallar şehri Abdera'ya göndermekle yanlış yaptık. Kendisinden haber alamıyoruz! Akıl sağlığından endişe ediyoruz! En son yolladığı haber filozoflar toplantısıyla ilgiliydi. Bu haberi akışa veremedik, küfürden geçilmiyordu. Başka da haber alamadık. Bekliyoruz. Merak edenlerin bilgisine!
Keyifli okumalar!
— Aug 23, 2025 02:34AM
Keyifli okumalar!
Kaptan HUK
is on page 160 of 376
Her şeyden önce zevk doğal bir yetenektir ve tat alacak ruhsal organın belirli bir inceliği olmadan öğrenmekle ulaşılacak bir şey değildir. Bu hikayenin daha başında belirttik ki doğa Abderalılara bu yeteneği vermemiştir. Onlar her şeyi beğeniyorlardı. Tezgahlarında dahilerin en büyük eserleriyle en sığ kafaların süprüntüleri, en sefil şarlatanların uyduruk nesneleri yan yana bulunurdu. Bu konularda onlara ne söylen
— Aug 20, 2025 07:41AM
Kaptan HUK
is on page 119 of 376
Demokritos depresyona girdi. Mecbur kalmadıkça Abderalı görmek istemiyor. Şehir dışına taşındı. Halbuki yirmi yıllık seyahati boyunca memleket hasretliği çekiyordu. Yapacağı hizmetleri hayal ediyordu. Oysa şimdi! Abderalıların kafaca bitikliğini tahmin etmiyordu. Berbat durumdalar. Onları düzeltmek için çok uğraştı ama anladı ki çabalar boşuna.
— Aug 18, 2025 08:06AM
Kaptan HUK
is on page 97 of 376
Abderalılar
Dikkat buyurunuz arkadaşlar. Demokritos bizlere Abderalıları anlatacak. Buyrun:
Abderalılar için söyleyeceğim öncelikli şey bu arkadaşlar kendilerini, şehirlerini ve devletlerini hiçbir şeyle karşılaştırılmayacak kadar üstün görüyorlar. Kendi ülkelerinin dışındaki dünyada olup bitenler hakkındaki bilgisizlikleri zavallılıklarının hem nedeni hem sonucu (Ah aziz dostum, keşke bizleri bilme imkanınız olsaydı
— Aug 16, 2025 10:43PM
Dikkat buyurunuz arkadaşlar. Demokritos bizlere Abderalıları anlatacak. Buyrun:
Abderalılar için söyleyeceğim öncelikli şey bu arkadaşlar kendilerini, şehirlerini ve devletlerini hiçbir şeyle karşılaştırılmayacak kadar üstün görüyorlar. Kendi ülkelerinin dışındaki dünyada olup bitenler hakkındaki bilgisizlikleri zavallılıklarının hem nedeni hem sonucu (Ah aziz dostum, keşke bizleri bilme imkanınız olsaydı
Kaptan HUK
is on page 75 of 376
Siz Abderalılar! Bütün fikirlerinizi sütninenize borçlusunuz. Birçok sorunda çocukkenki gibi düşünüyorsunuz. Vücudunuz gelişmiş ama ruhlarınız hâlâ beşikte. Aranızdan kaç kişi bir şeye doğru veya iyi veya güzel derken gerçek sebebi araştırma zahmetine girdi? Aklı başında olmayan insanlar veya küçük çocuklar gibi duyularınızı gıcıklayan, hoşunuza giden her şeyi iyi ya da güzel buluyorsunuz.
— Aug 16, 2025 10:41PM
Kaptan HUK
is on page 58 of 376
Kardeş şuraya iki cümle yazayım dedim ama laf lafı açtı uzadı. Hiç girme bu yazıya. Benimkisi yazmak. Hayatına dön. Aksi durumda bana küfür edebilirsin. Hiç gerek yok.
Abderalılar'ı iki dakikada şak şuk okur bitiririm diye yola çıktım ama... Sonuçta mizah ya ondan! Romanın ortamına bi girdim ki, ohoooo, kazın ayağı öyle değil yani. Odak istiyor.
— Aug 15, 2025 09:11AM
Abderalılar'ı iki dakikada şak şuk okur bitiririm diye yola çıktım ama... Sonuçta mizah ya ondan! Romanın ortamına bi girdim ki, ohoooo, kazın ayağı öyle değil yani. Odak istiyor.
Kaptan HUK
is on page 36 of 376
Meşgul okuyucudan iyi okuyucu pek çıkmaz. Ya her şeyi beğenirler veya hiçbir şeyden hoşnut olmazlar; dediklerimizin ya yarısını anlarlar ya hiçbirisini anlamazlar ya da (daha kötüsü) hepsini yanlış anlarlar. Zevk alarak veya faydalanarak okumak isteyen insanın ne yapacak başka işi ne de düşünecek başka şeyi olmalı.
— Aug 14, 2025 08:11AM
Comments Showing 1-2 of 2 (2 new)
date
newest »
newest »
message 1:
by
Kaptan HUK
(new)
-
added it
Aug 14, 2025 12:28AM
Hatta okuduğum Çöl Kitabı romanını yeni hesapta okurum diye apar topar çekmiştim. Abderalılarla Kaptan Huk'a aynen devam mı? Nilüfer açıklama yapacaktır. Ben işime dönüyorum. Gündemim yoğun. Delileri takip edeceğim. Bu romanı biliyorum. Okumadım ama biliyorum. Lolita, Oblamov gibi fenomen roman. Abderalılar cahiller, bağnazlar. Yıllar önce okumak için fırsat geçmişti elime ama eski insanları anlatıyor diye ilgilenmemiştim. Papatapulos falan anlamam ben. Halbuki arkadaş çok ısrar etmişti. Öküzün tekisin demişti. Aynalardan hoşlanmam! Otuz sayfa kadar okudum ama romana başlayamadım. Yazarın hayatı detaylıca anlatılıyor. Romandan bahsediliyor. Aziz Nesin'in yazısı derken roman otuzuncu sayfada başlıyor. Christoph Martin Wieland enteresan bir aydın! Hayatı cahil, bağnaz insanlara laf anlatmakla geçmiş. Bin yedi yüzlü yıllar. Almanya o vakitler şehir devletlerinden ibaret. Wieland üniversitelerde çalışıyor ama engizisyon anlayışıyla yönetildikleri için yenilikçi fikirleriyle bir şehirde fazla duramıyor, ya kendi gidiyor ya da kovuluyor. Sonra bir gün Weimar'dan davet alıyor. Bu kasabayı Anna Amalia adında bir kadın yönetiyor. Wieland'ın kitaplarını okumuş etkilenmiş. Birlikte kolları sıvayıp Weimar'ı Almanya'nın kültür merkezi yapıyorlar. Goethe, Schiller ve daha ne kadar sanatçı varsa Weimar'a yerleşiyor. Sonra n'oluyor, inanmazsın valla inanmazsın, Napolyon öküzü Weimar'ı ordusuna yağmalatıyor, Wieland'ın oturduğu eve dokunmamış. Masal gibi. Bir varmış bir yokmuş. Neyse. Duygusallaşmanın ne vakti ne yeri! İşimize bakalım. Abderalılar toplumsal deliliği anlatıyor. Eski Yunan döneminde Trakya'da yaşayan Abderalılar üzerinden kendi milleti Almanların dar kafalılığnı, yobazlığını Wieland mizahla anlatıyor ama amaçladığı şey mi bilmiyorum roman yerellikten çıkıp evrensele kadar uzanıyor! Abderalı olmayan millet yok yani.
reply
|
flag
Nilüfer Açıklama Yapıyor Ajans olarak sizler beni akışta sap gibi bıraktınız Nilüfer. Plana göre yeni hesaba yerleşmem, test okumalara başlamam gerekiyordu. Anonsu haftalar önce yapmıştım.
-Biraz öyle oldu. Planlar değişti Feyzi. On beş gün kadar sarkma var. Yeni hesabın ismini marjinal koyduk. Hazırlıklar tamamlandı. Fakat açılışı 13 Eylül'de yapıyoruz. marjinal'i Kaptan Huk'un birikimleri üzerine kurduk. Bu birikimi biraz çalıştıralım istiyoruz. Kaptan Huk'un okuduğu kitapları günde elli sayfa üzerinden okuyor görünümünde tutarak süre sonunda kitapların yorumlarını restore ediyoruz. Eskiyen tarafları, imla yanlışlarını kırpıyoruz, gerekiyorsa ekleme yapıyoruz, yeniden yazdığımız da olacak sanırım. Evrendeki En Küçük Işıklar kitabının yorumunu geçen pazar bütün ekip oturduk yeniden yazdık mesela. Fakat sen de çaktırmadan kitap okuyorsun marjinal'de. Sade'nin Karısı. Erotik kitap! Hmmmm! Sade yine kadınları kamçılıyor mu?
Uffff hem de ne biçim!
-Plana dönelim. Asıl okumaya 13 Eylül'den itibaren başlıyorsun. Aksilik çıkmazsa Afrika Edebiyatından bir romanla başlıyorsun. marjinal'in seni ilgilendiren tarafı böyle, arkadaşlarını ilgilendiren tarafı, bir saniye notlarım çok dağınık. Sen bu anlattıklarımı Kaptan Huk'un profilinde tane tane anlatırsın bir ara.
O nasıl söz! Emrin olur Nilüfer. Tane tane, tamam.
marjinal akışa kapalı yayın yapacak. Klüp gibi düşündük. Akış sonuçta iştir. İş (akış) çıkışı iki çift laf edeyim, varsa bir mevzu topa gireyim veya okuduğum kitabıma not düşeyim düşüncesiyle gidilen bir ortam olarak planladık marjinal'i. Fakat sorun çıktı: Akışa kapalı bir hesabı Goodreads sağlamıyor. Ben akışa kapalı hesap istiyorum diyemiyorsun, en küçük bir paylaşım veya beğeni yaptığında anında akışa düşüyor. Bunu istemiyoruz. marjina'in öksürüğü marjinal'de kalsın istiyoruz. Nasıl yaparız diye düşündük. Uydu hesaplar sorunu çözdü. Arkadaşların uydu hesaplarıyla marjinal'e gelecekler. Motosikletleriyle gelecekler gibi oldu ama öyle! marjinal'i bir yat limanı gibi düşün; gemiler giremez bu limana, yatlara izin var. Aynı profil resmine sadece isim konarak ve okunan kitap da eklenerek düzenlenen uydu hesapla klüp içinde paylaşımlar, birlikte okumalar yapılabilecek. marjinal'de beğeni geçerli olmayacak. Akışa düşmeyecek çünkü. Bu kadar.
Bundan sonrasını bana bırak.
-Beklentimiz yok. Umutla da işimiz yok. Ajans ticaret yapsaydı bu projeyi tasarlayamazdı. Neyi kovaladığına bağlı olarak gelişiyor her şey. Biz eğlenmeyi kovalıyoruz. Dış koşulların yoksulluğundan "korunmak" için eğlenmek diyoruz. Eğlenmek günümüzde pahalı olan tek şeydir. Ferrari'ye binsen n'olur, içinde oyuncu olmadıktan sonra. İçindeki oyuncuyu çalıştırmalısın ki oyun kurabilir ya da oyun davetlerine dahil olabilesin. Aksi takdirde ya oyun teknolojine yutulursun ya da sürü psikolojisine.
Bu aralar Zygmunt Bauman mı okuyorsun?
Saçmalama Feyzi! marjinal projesini kuru kuru anlatmak yerine beni yani Nilüfer'i kurgulayarak anlatmayı tercih edip kendini bir oyunda tutuyorsun. Yalan mı? Ciddi yani cahil topluluklarda oyunlaştırarak anlatım tarzı hafiflik ya da delilik olarak algılanıyor. Yanlış mı? Neyse biz işimize bakalım. Unutma, yoğun beğeni veren arkadaşlar gemileriyle (hesaplarıyla) klübün kapısına dayanırlarsa pışpışla kov onları, yatınızla (uydu hesaplarınızla) gelin dersin. Beğeni yapmayan veya tek tük yapan arkadaşları kulübe alabilirsin hesaplarıyla gelebilirler. Paylaşım yapmıyorlar çünkü. Paylaşım yapacaklarsa uydu hesap şart!!!
Yanlış anlamadıysam 13 Eylül'e kadar Kaptan Huk'ta okuyorum. Akışa çıkacak mıyım? Arkadaşlarım var.
-Hayır hayır! Akış sana yasak Feyzi. Akış defterini kapattın. Geçen mayıs ayında sende bir sayfa kapandı. Yeni sayfa açmak zorundasın. Aksi durumda sonda olduğunu, bittiğini kabul ediyorsun demektir. Son yapraktan sonra yaprak yok. İşte bu son yaprak baskısını hissetmemek için yeni sayfa açmalısın. Özetle marjinal'le akıştan tamamen çekileceksin Feyzi. Arkadaşlarının kitaplarıyla marjinal'de ilgilenirsin.
Kaptan Huk kapacak mı?
- Hayır. Kaptan Huk 13 Eylül'den sonra tarihi eser olarak hizmet verecek.Ssonuçta geçen yıl iyi kötü bir tarih yaşandı bitti. Her ay buraya gelip bir kitabı "sessiz" okuyacaksın... Unuttuğum bir şey var mı diye notlarıma bakıyorum. Ah evet şunu soracağım: Bir not yazmışsın şuraya: Küçük Hanım. Birlikte okuma. Eylül. Ne bu? 29 Mayıs günü yazmışsın.
Özben Yıldız'a Küçük Hanım diyorum. Onca Yoksulluk Varken kitabını okumak için kendisiyle aylar önce sözleşmiştik. Sonbahar kitabı bu, Eylül'ü bekliyorum. Gece Matinesi başlığı altında okuyacağız.
-Gece Matinesi! Hmmm!
Anlaşıldı Nilüfer. Kaptan Huk'un profilinden bir ara bu projeyi anons yaparım. Sade'nin Karısı'nı bitireyim önce:)) Acele etmiyoruz zaten.

