Judith Malika Liberman
Born
Paris, France
|
Masal Terapi
by
—
published
2015
—
3 editions
|
|
|
Masallarla Yola Çık
|
|
|
Bir Masal İyi Gelir - Seç Bir Masal Dur, Dinle, Demlen
—
published
2020
—
2 editions
|
|
|
Önce Hayal
|
|
|
Yolaçik
—
published
2021
|
|
|
Taş Çorbası
|
|
|
Taş Çorbası
|
|
|
Mutluluk Bir Kivilcim
|
|
“İspatlayacak Bir Şeyin Yok
Sınav bitti; rol yapmayı, notlarınla övünmeyi bırak. Kalbin ve içinde yanan ışık, ihtiyaç duyduğun rehberler olacak. Birçoğumuz bu dünyadaki yolculuğumuza bitmez tükenmez bir sınav serisiyle başladık: Sırasıyla; emeklemek, yürümek ve konuşmak zorundaydık. Erken yada geç gelişim göstermemiz endişeli teşhislerle karşılandı. Sonra okul başladı ve sınav gündelik hale geldi. Bir beceride ustalaştın mı, hemen önüne yenileri kondu. eğitimin içeriği daha önce hiç tanışmadığımız ve bizi hiç tanımayan insanlarca belirlendi. Bir ülkenin tüm çocuklarının aynı becerilere ihtiyacı olduğu kabul edilerek eğitim belli bir standarda oturtuldu.
Hariçten değerlendirme yapılıyor. Çocukların motivasyonu, öğretmenlerini ve ailelerini memnun etmek. Rekabet, gerekli görülüyor. Birçoğumuz için bu yarış profesyonel hayatta da devam ediyor. Bunun sonucu olarak ebeveyn olduğumuzda, çocuklarımızın sisteme girişini izlerken, tekrar aynı hırs döngüsünün içine düşebiliyoruz. Hayat böyle bir şey değil. Hayat aşktır. Hayret etmek, kutlamak, memnun olmak, fark etmek, yardım etmektir hayat. sınavlar, ölçümler, ödüller ve rekabet "limitlerin ötesine geçmek" için bizim yarattığımız sistemlerdir. Ama acaba bunlar da bizi daha iyi bir yere taşımak yerine, aslında odağımızı dağıtıp bizi kalbimizin yolunda çıkarmıyor mu?
Bugün kanıtlayacak hiçbir şeyin yok. Sadece kalbine karşı yükümlüsün. Yavaşla ve dinle. Seni ne yapmaya çağırıyor?”
― Masallarla Yola Çık
Sınav bitti; rol yapmayı, notlarınla övünmeyi bırak. Kalbin ve içinde yanan ışık, ihtiyaç duyduğun rehberler olacak. Birçoğumuz bu dünyadaki yolculuğumuza bitmez tükenmez bir sınav serisiyle başladık: Sırasıyla; emeklemek, yürümek ve konuşmak zorundaydık. Erken yada geç gelişim göstermemiz endişeli teşhislerle karşılandı. Sonra okul başladı ve sınav gündelik hale geldi. Bir beceride ustalaştın mı, hemen önüne yenileri kondu. eğitimin içeriği daha önce hiç tanışmadığımız ve bizi hiç tanımayan insanlarca belirlendi. Bir ülkenin tüm çocuklarının aynı becerilere ihtiyacı olduğu kabul edilerek eğitim belli bir standarda oturtuldu.
Hariçten değerlendirme yapılıyor. Çocukların motivasyonu, öğretmenlerini ve ailelerini memnun etmek. Rekabet, gerekli görülüyor. Birçoğumuz için bu yarış profesyonel hayatta da devam ediyor. Bunun sonucu olarak ebeveyn olduğumuzda, çocuklarımızın sisteme girişini izlerken, tekrar aynı hırs döngüsünün içine düşebiliyoruz. Hayat böyle bir şey değil. Hayat aşktır. Hayret etmek, kutlamak, memnun olmak, fark etmek, yardım etmektir hayat. sınavlar, ölçümler, ödüller ve rekabet "limitlerin ötesine geçmek" için bizim yarattığımız sistemlerdir. Ama acaba bunlar da bizi daha iyi bir yere taşımak yerine, aslında odağımızı dağıtıp bizi kalbimizin yolunda çıkarmıyor mu?
Bugün kanıtlayacak hiçbir şeyin yok. Sadece kalbine karşı yükümlüsün. Yavaşla ve dinle. Seni ne yapmaya çağırıyor?”
― Masallarla Yola Çık
“Hayata Uygula: Kuralları Baştan Yaz
Bir liste yap. İnandığın mecburiyetlerini -edinmeliyim, yapmalıyım, ulaşmalıyım, kaçınmalıyım, başarmalıyım-, zihnindeki tüm "meli,malı"ları dinle, süperegonu serbest bırak, kendini ortaya koysun, söylediği her şeyi listele. Hangi kurallarla oynuyorsun?
Hepsini listeledikten sonra, her kural için kendine sor: "Buna ihtiyacım var mı? Beni aşağıya çekiyor mu? Çocukluğundan gelen bir hayli kurala rastlarsan şaşırma. Seni yavaşlatan ve seni başarma potansiyelinden alıkoyan çok dar, çok katı kurallar... Zihnindeki bazı kurallar o kadar gereksiz ve uygulanması imkansız ki, onları hayata geçiremiyorsun. Bunları zihninde tutmak sana daimi bir başarısızlık duygusu veriyor. Bu, değerli enerjini boşa harcamaktan başka bir şey değil aslında. Zihnindeki dolabı boşaltma zamanı. Vazgeçmek istediğin her bir mecburiyeti küçük bir kağıda yaz ve bir kasede yak.”
― Masallarla Yola Çık
Bir liste yap. İnandığın mecburiyetlerini -edinmeliyim, yapmalıyım, ulaşmalıyım, kaçınmalıyım, başarmalıyım-, zihnindeki tüm "meli,malı"ları dinle, süperegonu serbest bırak, kendini ortaya koysun, söylediği her şeyi listele. Hangi kurallarla oynuyorsun?
Hepsini listeledikten sonra, her kural için kendine sor: "Buna ihtiyacım var mı? Beni aşağıya çekiyor mu? Çocukluğundan gelen bir hayli kurala rastlarsan şaşırma. Seni yavaşlatan ve seni başarma potansiyelinden alıkoyan çok dar, çok katı kurallar... Zihnindeki bazı kurallar o kadar gereksiz ve uygulanması imkansız ki, onları hayata geçiremiyorsun. Bunları zihninde tutmak sana daimi bir başarısızlık duygusu veriyor. Bu, değerli enerjini boşa harcamaktan başka bir şey değil aslında. Zihnindeki dolabı boşaltma zamanı. Vazgeçmek istediğin her bir mecburiyeti küçük bir kağıda yaz ve bir kasede yak.”
― Masallarla Yola Çık
Is this you? Let us know. If not, help out and invite Judith to Goodreads.





























