Lord Kinross
More books by Lord Kinross…
“Mustafa Kemal'in sinirlerini yatıştırmak için başvurduğu bir başka yol da içkiydi. Gençliğinde, kendine güven vermek, başkalarının karşısında sıkılmadan davranabilmek için içmişti. Zihni genişledikçe, onu frenlemek için içmeye devam etti. Kafasındaki düşünceler gece rahatını kaçırıyor, gündüz üzerinde dinamo gibi etki yapıyordu. Akşamları, o da güneş battıktan sonra, sinirlerindeki gerginliği yatıştırmak için içerdi. Mustafa Kemal irade zayıflığıyla değil, isteyerek içiyordu. Alkol hoşuna gider ve ona iyi gelirdi. İçtiğini kimseden gizlemez, ikiyüzlü davranmaktansa, herkesin bilmesini daha doğru bulurdu.
Yabancı gazetelerde, içkiye düşkünlüğü üzerinde yazılar çıktığı vakit kızacak yerde memnun olur, “Bunlar yazılmayacak olsa, halk beni anlamaz,” derdi. Bir akşam, İzmit valisi, yemek yedikleri lokantanın perdelerini kapattırmak istemişti. Mustafa Kemal, “Sakın ha,” dedi. “Perdeyi kapatırsanız herkes bizim kadın oynattığımızı zanneder, şimdi hiç olmazsa sadece içtiğimizi görüyorlar.”
Bir Fransız gazeteci, Türkiye'nin bir sarhoş, bir sağır ve üç yüz sağırdilsiz tarafından yönetildiğini yazmıştı. Mustafa Kemal, “Yanlış,” diye yorumlamıştı bunu. “Türkiye'yi yalnız bir tek sarhoş idare eder.”
― Atatürk: The Rebirth Of A Nation
Yabancı gazetelerde, içkiye düşkünlüğü üzerinde yazılar çıktığı vakit kızacak yerde memnun olur, “Bunlar yazılmayacak olsa, halk beni anlamaz,” derdi. Bir akşam, İzmit valisi, yemek yedikleri lokantanın perdelerini kapattırmak istemişti. Mustafa Kemal, “Sakın ha,” dedi. “Perdeyi kapatırsanız herkes bizim kadın oynattığımızı zanneder, şimdi hiç olmazsa sadece içtiğimizi görüyorlar.”
Bir Fransız gazeteci, Türkiye'nin bir sarhoş, bir sağır ve üç yüz sağırdilsiz tarafından yönetildiğini yazmıştı. Mustafa Kemal, “Yanlış,” diye yorumlamıştı bunu. “Türkiye'yi yalnız bir tek sarhoş idare eder.”
― Atatürk: The Rebirth Of A Nation
“Başka komutanların, hayatları ya da meslekleri pahasına kaybetmiş oldukları bir savaşı devralmış olduğunun farkındaydı. Kendisi de başarısızlığa uğrayabilirdi. Ama bütün iradesi, bütün yurtseverliği ve kendi yeteneğine olan bütün inancıyla zafere ulaşmak isteğindeydi. İleride o geceki duygularını şöyle anlatacaktı: “Böyle bir sorumluluğu yüklenmek kolay iş değildi; ama zaten vatanım mahvolduktan sonra ben de yaşamamaya karar vermiş olduğum için, bu sorumluluğu layık olduğu gururla üzerime aldım.”
― Atatürk: The Rebirth Of A Nation
― Atatürk: The Rebirth Of A Nation
“Mustafa Kemal, kendini beğendiği için, sevilmekten hoşlanırdı. Bütün ömrünce duygularını İlk açıklayan kadınları seçmişti. Ancak, çok fazla sevilmeye ve ne biçimde olursa olsun, bir kadının heyecanlarına bağlanmaya da dayanamazdı. Fikriye de, Latife de onu kendilerine mal etmeye çalışmışlardı. Fikriye'nin suçu ona sımsıkı sarılmasından, şanssızlığı da hastalanınca kendini tutamayıp bu bağlılığını açığa vurmasından ileri geliyordu. Latife Hanım'ın suçu ise onu yönetmeye kalkmasıydı, Mustafa Kemal, Fikriye ile, arkasında değil, yanında duracak bir eş istediği için evlenmemişti. Öte yandan, hiç istemediği bir şey varsa o da, Latife Hanım gibi, önünde yer almaya kalkan bir eşti.”
― Atatürk: The Rebirth Of A Nation
― Atatürk: The Rebirth Of A Nation
Topics Mentioning This Author
| topics | posts | views | last activity | |
|---|---|---|---|---|
| Goodreads Librari...: Merge the authors | 2 | 3 | Oct 12, 2024 01:04PM |
Is this you? Let us know. If not, help out and invite Lord to Goodreads.






