Ümit Özdağ
Born
in Tokyo, Japan
March 03, 1961
|
İstihbarat Teorisi
—
published
2008
—
2 editions
|
|
|
Saray Rejiminin Çöküşü
—
published
2022
|
|
|
Stratejik Göç Mühendisliği
—
published
2020
|
|
|
Demografik İşgal - Kavimler Göçüyle İşgal Edilen Türkiye
|
|
|
Kaçınılmaz Çöküş: AKP Rejiminin Dörtlü Krizi
—
published
2019
|
|
|
Algı Yönetimi
—
published
2014
|
|
|
Atatürk İnönü Dönemlerinde Türk Silahlı Kuvvetleri
|
|
|
Kendi Ülkesinde Kuşatılan Ordu: Türk Silahlı Kuvvetleri
—
published
2013
|
|
|
Türk Sorunu
—
published
2014
|
|
|
Menderes Döneminde Ordu-Siyaset İlişkileri ve 27 Mayıs İhtilali
—
published
2004
|
|
“Tekrar altını çizelim; hâlen ülkemiz bir savaş aracı olarak kullanılan stratejik göç mühendisliği sonucunda gizli bir istila ile karşı karşıyadır. Stratejik göç mühendisliği sonucunda ülkemiz ordular tarafından işgal edilip, sonrasında işgal eden ordunun sahibi olan millet ülkemize gelip yerleşmemektedir. Gerçekleştirilen stratejik göç mühendisliği ile ordular, terör örgütleri, istihbarat servisleri tarafından harekete geçirilerek Türkiye’ye sokulan, girmeye teşvik edilen milyonlarca Suriyeli, Afgan, Iraklı, İranlı ile Türkiye’nin demografik yapısı tahrip edilmekte, politik, ekonomik, kültürel istikrarsızlık çıkararak dış müdahale ve jeopolitik parçalanmaya uygun hâle getirilmek istenmektedir.”
― Stratejik Göç Mühendisliği
― Stratejik Göç Mühendisliği
“Suriyelilerin Suriye'ye dönmesini isteyen Türklerin hedefi vatanlarından ayrılan/ayrılmak zorunda kalan biçare Suriyeliler değildir. Türk milliyetçilerinin, vatanseverlerin hedefi, emperyalizmin Türkiye'yi bölme projesini tarihe gömmektir. Türk vatandaşlığı alınıp satılan bir meta olmamalıdır. Yahya Kemal Beyatlı, Madrid'de büyükelçi iken bir konferans verir. Türkiye'nin nüfusunun 66 milyon olduğunu söyler. Konuşmanın sonunda bir İspanyol dinleyici “Sayın büyükelçi, bildiğim kadarı ile Türkiye'nin nüfusu 16 milyon” diye müdahale edince Beyatlı, “50 milyon da toprağın altında yatan var” cevabını verir. Özetle bizim vatandaşlık anlayışımız 250 bin dolara verilen vatandaşlık değil, şühedaya yani şehitlere saygıya dayanan vatandaşlıktır.”
― Saray Rejiminin Çöküşü
― Saray Rejiminin Çöküşü
“Türkiye, Suriye sınırının kontrol altına alınabilmesi ve özellikle de kaçakçılığa mâni olabilmek ve suçluların sınırı kolayca geçebilmesini önlemek için 1954 yılında 510 km uzunluğundaki bir bölümüne yer yer 350-400 m genişliğinde bir bant şeklinde 615.419 anti personel mayını döşemişti. Bu mayınlı arazinin tamamı kuş bakışı yaklaşık 22 bin hektardı (220.000 km²). PKK terör örgütünün Suriye’den çıkarılmasından sonra mayınlı arazinin temizlenip tarıma açılması gündeme geldi. Öte yandan da Türkiye Ottawa Sözleşmesi’ne 25 Eylül 2003’te katılmış, anlaşma 1 Mart 2004’te yürürlüğe girmiştir. Böylelikle Türkiye, 1 Mart 2014’e kadar tüm mayınları temizleme yükümlülüğü altına girmiştir. 2007-2013 arasında sınırımızdaki mayınlar aşamalı olarak temizlendi. Hatta temizleme ihalesinin 49 yıllık kullanım karşılığı bir İsrail firmasına verilmesi düşünüldü. Kamuoyu tepkisi bu adımın atılmasını engelledi. Temizlenen sınır bölgesinden sığınmacılar ve selefi cihatçı örgütler geçti ve geçiyor. Bir süre sonra mayınların yerine duvar örüldü. Bu arada mayınların temizlenmesinin masrafını ve duvarın parasını Türk milleti ödedi. Mayınların sökülmesi politikası, K.M. Greenhill’in stratejik göç mühendisliğini tanımlarken ifade ettiği: “…, hatta normalde kapalı olan sınırların açılıp basitçe geçişin kolaylaştırılması...” cümlelerini anımsatmaktadır. Gerçekten mayınlar sökülmeden önce Türkiye-Suriye sınırını geçmek çok zor ve riskli iken mayınların sökülmesinden sonra bu bölge, sadece sığınmacılar için değil, dünyanın dört bir yanından gelen teröristler için de kolay bir geçiş güzergâhı haline gelmiştir.”
― Stratejik Göç Mühendisliği
― Stratejik Göç Mühendisliği
Is this you? Let us know. If not, help out and invite Ümit to Goodreads.























