Hilmi Yavuz
Born
in Istanbul, Turkey
April 14, 1936
Genre
|
Büyü'sün, Yaz!
—
published
2006
—
2 editions
|
|
|
Türkiye'nin Zihin Tarihi
|
|
|
Budalalığın Keşfi
|
|
|
Alafrangalığın Tarihi
|
|
|
Avrupa'nın Zihin Tarihi
—
published
2012
|
|
|
Felsefe Yazıları
—
published
1997
—
3 editions
|
|
|
İslam'ın Zihin Tarihi
|
|
|
Üç Anlatı
—
published
1990
—
3 editions
|
|
|
Talan Şiirleri
—
published
2021
—
2 editions
|
|
|
Erguvan Sözler: Toplu Şiirleri 2
—
published
1998
|
|
“hüzün ki en çok yakışandır bize
belki de en çok anladığımız”
― Hüzün Ki En Çok Yakışandır Bize: Toplu Şiirler
belki de en çok anladığımız”
― Hüzün Ki En Çok Yakışandır Bize: Toplu Şiirler
“lânet ve elem çiçekleri
bir çöldür o! ne vahâ ne kum
ile yazılmış olmak; ve elbette çok kurak
bir mâzi ile çorak bir şimdide
yaşıyor olmak yaprak yaprak
sayfaları hüzündür, onlar, o şairler ki
lânet ve melâmetle toz toprak
içinde kurup yaşayıp bozdukları
yoksayılmış o hayata bakarak
her zaman eski zamandır, biliniz, o kitap
hep orda anımsanmış dururken, açıp
yağmalamak ne demek? ama, ondan kalan bu!
ve ben, o lânetli kitaba son söz olarak... (less)”
―
bir çöldür o! ne vahâ ne kum
ile yazılmış olmak; ve elbette çok kurak
bir mâzi ile çorak bir şimdide
yaşıyor olmak yaprak yaprak
sayfaları hüzündür, onlar, o şairler ki
lânet ve melâmetle toz toprak
içinde kurup yaşayıp bozdukları
yoksayılmış o hayata bakarak
her zaman eski zamandır, biliniz, o kitap
hep orda anımsanmış dururken, açıp
yağmalamak ne demek? ama, ondan kalan bu!
ve ben, o lânetli kitaba son söz olarak... (less)”
―
“nesimî ve mansur'la tenim dağıldı benim;
kendi yasımı tuttum, ölüydüm, aşk şehidi...
bir aynaya düşer de kırılırken bedenim,
söylenen söylenmeyenle mühürlendi idi...
düşüş düşleri oldum- ve 'kendinle seviş!...'
dediler... Söz'ü gördüm... zaten nicedir
üstünde kar ve inkârla belenmiş meneviş
sırları var! âh, bu z e h e b î gecede,
at üstünden 'eğer'i, atla kayıtsız koşulsuz
dörtnala o serseri aynaya... bu h u r u f î hecede
ol!... çıplak, mücerred ve hırkasız, çulsuz...
ordayım işte, gelgelelim hiç bilmedim yerimi
âh, elimle yüzerim elbet kendi derimi...”
―
kendi yasımı tuttum, ölüydüm, aşk şehidi...
bir aynaya düşer de kırılırken bedenim,
söylenen söylenmeyenle mühürlendi idi...
düşüş düşleri oldum- ve 'kendinle seviş!...'
dediler... Söz'ü gördüm... zaten nicedir
üstünde kar ve inkârla belenmiş meneviş
sırları var! âh, bu z e h e b î gecede,
at üstünden 'eğer'i, atla kayıtsız koşulsuz
dörtnala o serseri aynaya... bu h u r u f î hecede
ol!... çıplak, mücerred ve hırkasız, çulsuz...
ordayım işte, gelgelelim hiç bilmedim yerimi
âh, elimle yüzerim elbet kendi derimi...”
―
Is this you? Let us know. If not, help out and invite Hilmi to Goodreads.














