Turkish Reading Challenges discussion

Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam kitabı ile ilgili tartışmaya buradan başlayabilirsiniz.

Şu anda Anayurt Oteli'ni okuyorum. Zebercet henüz damarıma dokunmadı. Cüretkar bir karakter.
Aylak Adam'ı da gelecek mart okuyacağım. Yusuf Atılgan'la ilişkimi bitirmeyeceğim. :)

“Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar.”

Harika bir kitap. Bu kitaptaki karakterler ve tespitler üzerine uzun tartışmalar yapılabilir, hatta sosyoloji tezi yazılabilir. Tekrar tekrar okunmayı hak ediyor bence.

Gercekten butun bu ovguleri hakediyor aylak adam dort kez okudum ben ve edebiyatimizda 1950 kusagini kesfetmemi sagladi bu kitap. tavsiye ederim....

Bu hafta sonu hem Aylak Adamı hem de Anayurt Oteli'ni okudum ve Anayurt Oteli'ni daha çok beğendim. Aylak adam, yayınlandığı sene olan 1959 için radikal nitelendirebileceğimiz bir karakteri içeriyor, ancak ben kitabı güncel zaman çerçevesinde değerlendirmekten kendimi alamadım, sık sık da hatırlattım kendime kitabın geçtiği zamanı. Ancak Zebercet, zaman ötesi bir karakter bence, ne zaman okunursa okunsun insanı sarsan bir karakter ve öykü.

Şu an tam hatırlamamakla birlikte bu gruptan bir arkadaş Varlık dergisinin ocak sayısında Yusuf Atılgan'ın konuk yazar olduğunu söylemişti. Orada karakterler üzerine çok hoş incelemeler okudum. Tavsiye ederim Gülen. Tam da senin değindiğin konuda bu iki karakteri karşılaştıran bir yazı da mevcut.

Teşekkür ederim Ali bulup okuyayım

Aylak Adam Tutunamayanların babasıdır desek yanılmayız. Oğuz Atay bu kitaptan etkilenmiştir ve bunun izlerini Tutunamayanlarda rahatlıkla görrebilriz.

Yazar C.'nin kopmuşluğunu ve yabancılaşmasını sevgi kavramı üzerinden başarılı bir şekilde göstermiş. Yalnız kitapta beni rahatsız eden şey C. karakterinin bir kişi arayıp durması. Kurtuluşu bir kadında araması bana biraz romantik geldi.

Sonuç olarak yabancılaşmayı çok iyi veriyor. C. de bir tutunamayan işte. C., Selim ışık, Gregor Samsa, Meursault, kader arkdaşları :)

Kitap ile ilgili yorumuma buradan ulaşabilirsiniz.

Ben kitabı buradaki kötü yorumlar eşliğinde başlamış oldum. Ancak kitabı okurken insanların kendilerinden bir şeyler bularak ve ana karakterden nefret ederek etkilendiklerini düşünmekteyim.

Türk edebiyatı için değerli bir eser olduğunu düşünmekteyim.

Ben şuan tek gözle okumaya çalışıyorum(sol gözüm pis bir lens kullanıcısı olmam sonucu kapandığından ve merhem,damla yüzünden bulanık gördüğümden) :)

3.kısmın(yaz) başındayım ve şuana kadar inanılmaz beğenerek okudum. Ana karakteri de gayet sevdim ben, şimdilik nefret edilecek bir yanını görmedim.
Bir iki paragraf var ki, okurken nasıl bir beyin-kalem kombinasyonu şunu yazabilir dedim,hayran hayran okudum tekrar. İlk 95 sayfa itibariyle benim için 2013 okumalarımın şuana kadar en iyisi, genelin en iyilerinden birisi ışığı saçıyor.

kesinlikle bu kitabi okuyun, diyorsunuz. bu kadar hoş yorumlarin oldugu, gozden kaçırdığim baska bir kitap tartismasi varsa diye bi kontrol yapayım.

ilk elli sayfada inanılmaz sıkıldığımı itiraf etmeliyim. C. karakterinden çok haz etmemiştim ama kitabın ilerlemesiyle beraber C. daha anlamlı hala gelebildi. yazıldığı döneme göre gayet radikal ve başarılı karakterler yaratmış. dönemin erkek kadın ilişkileri anlayışını zaman zaman rahatsız edici bulsam da, mesela kızın peşine takılması, kızın onunla konuşabilmek için tenha sokağa girmesi vs, C.'nin "the one" arayışı günümüz romantik komedilerini anımsattı.

Kitap bugün elime geçti. Mart ayı bitmeden okumayı planlıyorum. Okuyacağım ilk Yusuf Atılgan kitabı olacak.

Kitabın vermeye çalıştığı mesajlar ve akıcılığını ayrı tutarak söylüyorum C karakterinden hiç hoşlanmadım. Daha sıradan diye tabir edilebileceğimiz bir ana karakter üzerinden bu olayların işlenmesi kitabı daha güzel yapardı diye düşünüyorum.

Aylak Adam, ilk okuduğumdan beridir beni etkisi altına alan bir roman. C. karakterinin hayata, insanlara bakışı, gözlemleri kusursuz. Ve hemen hemen her konuda haklı bulduğum bu karakterin iç krizleri, arayışı çok iyi aktarılmış hikaye boyunca. Altı çizilecek çok cümle bulacaksınız. Anlatılmaz, yaşanır cinsinden bir yapıt.