Oldtimer - Klasik Okuma Grubu discussion
This topic is about
J.D. Salinger
Ayın Yazarları
>
J.D. Salinger - Ekim 2019 Ayın Yazarı
date
newest »
newest »
Son eseri 1965'te yayımlanan ve son röportajını verdiği 1980'den vefat ettiği 2010'a kadar inziva içinde yaşamış bir yazar Salinger. Belki bunun da etkisiyle şu ana dek ayın yazarı seçilen (ve gelecekte seçilecek) kişiler arasında bibliyografisi en kısa olanlardan biri (Harper Lee'den başka rakip aklıma gelmedi). Bununla birlikte çok okunan ve daha önemlisi çok sayıda okurunu etkileyen bir yazar. Neyse Salinger'i övmeyi sizlere bırakıp eserlerini sıralayayım :)
Kitaplarını yazarın izniyle basılanlar ve bir şekilde okura ulaşanlar olarak iki başlık altında sıralamaya çalıştım.
Salinger'in izniyle basılan kitaplar:
- Çavdar Tarlasında Çocuklar (1951) (Basılan tek romanı)
- Dokuz Öykü (1953)
- Franny ve Zooey (1961)
- Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour - Bir Giriş (1963)
Çeşitli dergilerde yayımlanan hikayelerinden yazarın izni dışında oluşturulan derlemeler (bu eserlerin çoğu bildiğim kadarıyla sadece elektronik olarak dolaşımda, basılan varsa belirtin lütfen):
- Üç Öykü
- Hapworth 16, 1924
- The Complete Uncollected Stories
Eksik veya hatalı husus varsa lütfen haberdar edin.
Kitaplarını yazarın izniyle basılanlar ve bir şekilde okura ulaşanlar olarak iki başlık altında sıralamaya çalıştım.
Salinger'in izniyle basılan kitaplar:
- Çavdar Tarlasında Çocuklar (1951) (Basılan tek romanı)
- Dokuz Öykü (1953)
- Franny ve Zooey (1961)
- Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour - Bir Giriş (1963)
Çeşitli dergilerde yayımlanan hikayelerinden yazarın izni dışında oluşturulan derlemeler (bu eserlerin çoğu bildiğim kadarıyla sadece elektronik olarak dolaşımda, basılan varsa belirtin lütfen):
- Üç Öykü
- Hapworth 16, 1924
- The Complete Uncollected Stories
Eksik veya hatalı husus varsa lütfen haberdar edin.
Kurgu aile olarak Glass ailesini çok sevsemde, Holdenin yeri bende bambaşka:)
Franny ve Zooey severek okuyorum fakat Çavdar Tarlasında Çocuklar en favori J.D. Salinger kitabım:)
Franny ve Zooey severek okuyorum fakat Çavdar Tarlasında Çocuklar en favori J.D. Salinger kitabım:)
Ankete şu ana kadar gelen dokuz cevabın yedisi de seninle aynı fikirde İntellecta :)) Glass kardeşleri daha çok seviyorum ben.
Özgür wrote: "Ankete şu ana kadar gelen dokuz cevabın yedisi de seninle aynı fikirde İntellecta :)) Glass kardeşleri daha çok seviyorum ben."
7 kardeşden en çok hangisini seviyorsun? :)))
7 kardeşden en çok hangisini seviyorsun? :)))
İntellecta wrote: "Özgür wrote: "Ankete şu ana kadar gelen dokuz cevabın yedisi de seninle aynı fikirde İntellecta :)) Glass kardeşleri daha çok seviyorum ben."
7 kardeşden en çok hangisini seviyorsun? :)))"
Ankette Seymour'a oy verdim, Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün ve Esme hikayeleri yüzünden. Ama Franny ve Zooey'i yi de çok severim. Buddy de Seymour'un nikahına gelme hikayesi ile keyif vermiştir (hele "that the year was 1942, that I was twenty-three" dediği kısım. :)
Ekleme: On aylık kardeşine sakinleştirmek için Tao hikayesi okuyan Seymour sevilmez mi hem :))
7 kardeşden en çok hangisini seviyorsun? :)))"
Ankette Seymour'a oy verdim, Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün ve Esme hikayeleri yüzünden. Ama Franny ve Zooey'i yi de çok severim. Buddy de Seymour'un nikahına gelme hikayesi ile keyif vermiştir (hele "that the year was 1942, that I was twenty-three" dediği kısım. :)
Ekleme: On aylık kardeşine sakinleştirmek için Tao hikayesi okuyan Seymour sevilmez mi hem :))
Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour - Bir Giriş'in ilk kısmı (Buddy'nin Seymour'un nikahını anlattığı kısım) bitti. Bu hikayeyi kaç defa okuduğumu hatırlamıyorum ama her seferinde daha fazla keyif alıyorum :)
Bildiğim kadarıyla Çavdar Tarlasında Çocuklar'ın Can Yayınları'nın Gönülçelen başlığıyla bastığı Adnan Benk tercümesi hariç kitaplarını YKY bastı (yakın tarihli baskıları kast ediyorum). YKY'nin 1999 yılında ilk kez yayımladığı Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour - Bir Giriş'in çevirisi Coşkun Yerli (Çavdar Tarlasında Çocuklar ve Dokuz Öykü'yü de çeviren isim) ve Sevin Okyay'a ait. Elimdeki ikinci baskı. Bir yerde anlam değişikliğine yol açan çeviri hatası gördüm. Onun dışında gözüme çarpan bir şey olmadı ama orijinalinden okumak daha keyifli.
YKY Salinger'in kitaplarının ilk baskılarında yazarın belirlediği kuralları (şurada ve şurada detay var) pek takmamıştı. Kapakta fotoğraf, arka kapakta bilgi ve övgü, yazarın biyografisi vs. yani yazarın istemediği her şey vardı. Sonraki baskılarda kapak sadeleşmiş ama diğer hususlara bakmadım. Yukarıda paylaştığım ikinci bağlantıda yer alan kapaklar yazarın vefatından önce yayıneviyle üzerinde çalıştığı kapaklar. Umarım biz de böyle şık ve yazarın isteğine uygun kapaklara kavuşuruz.
Bildiğim kadarıyla Çavdar Tarlasında Çocuklar'ın Can Yayınları'nın Gönülçelen başlığıyla bastığı Adnan Benk tercümesi hariç kitaplarını YKY bastı (yakın tarihli baskıları kast ediyorum). YKY'nin 1999 yılında ilk kez yayımladığı Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour - Bir Giriş'in çevirisi Coşkun Yerli (Çavdar Tarlasında Çocuklar ve Dokuz Öykü'yü de çeviren isim) ve Sevin Okyay'a ait. Elimdeki ikinci baskı. Bir yerde anlam değişikliğine yol açan çeviri hatası gördüm. Onun dışında gözüme çarpan bir şey olmadı ama orijinalinden okumak daha keyifli.
YKY Salinger'in kitaplarının ilk baskılarında yazarın belirlediği kuralları (şurada ve şurada detay var) pek takmamıştı. Kapakta fotoğraf, arka kapakta bilgi ve övgü, yazarın biyografisi vs. yani yazarın istemediği her şey vardı. Sonraki baskılarda kapak sadeleşmiş ama diğer hususlara bakmadım. Yukarıda paylaştığım ikinci bağlantıda yer alan kapaklar yazarın vefatından önce yayıneviyle üzerinde çalıştığı kapaklar. Umarım biz de böyle şık ve yazarın isteğine uygun kapaklara kavuşuruz.
Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour: Bir Giriş'ı okuyorum ben de. yazarın dört kitabından okumadığım tek kitabıydı. o yüzden çok yavaş okuyorum. muhakkak tekrar tekrar okumak da zevk verecektir ancak ilk okumadan aldığım keyfi almanlıktan dahi alamıyorum. :) ilk kısmı pazar sabahı yatağımı toplarken gece yere düşen ayracı doğru yere koyayım diye kitabı açınca bitirdim. :) mükemmeldi. ikinci kısma henüz başladım sayılmaz, 1-2 sayfa okudum ancak ilk kısım için şimdiden favorilerim arasına girdi.
Sine wrote: "Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour: Bir Giriş'ı okuyorum ben de. yazarın dört kitabından okumadığım tek kitabıydı. o yüzden çok yavaş okuyorum. muhakkak tekrar tekrar okumak..."
Belirttiğiniz kısım benim de favorilerim arasında. Kitabın ikinci kısmını ise bir türlü okuyamıyorum. Türkçesi de orijinal dili de garip geliyor. İlk iki sayfayı geçsem gerisi akar gider muhtemelen.
Belirttiğiniz kısım benim de favorilerim arasında. Kitabın ikinci kısmını ise bir türlü okuyamıyorum. Türkçesi de orijinal dili de garip geliyor. İlk iki sayfayı geçsem gerisi akar gider muhtemelen.
Özgür wrote: "Belirttiğiniz kısım benim de favorilerim arasında. Kitabın ikinci kısmını ise bir türlü okuyamıyorum. Türkçesi de orijinal dili de garip geliyor. İlk iki sayfayı geçsem gerisi akar gider muhtemelen."ben de dünden beri ikinci kısımla cebelleşiyorum. evet biraz garip. :) sorun çeviriden kaynaklı değil ama evet, genel bir gariplik söz konusu.
Sine wrote: "Özgür wrote: "Belirttiğiniz kısım benim de favorilerim arasında. Kitabın ikinci kısmını ise bir türlü okuyamıyorum. Türkçesi de orijinal dili de garip geliyor. İlk iki sayfayı geçsem gerisi akar gi..."
Başka bir eserini okuyup tekrar denemek işe yarar mı acaba?
Başka bir eserini okuyup tekrar denemek işe yarar mı acaba?
Özgür wrote: "Başka bir eserini okuyup tekrar denemek işe yarar mı acaba?"Belki Dokuz Öykü'nün ardından okusak göndermeleri vs. biraz daha rahat anlayıp daha akıcı okuyabilirdik ama olan oldu artık. :)
Sine wrote: "Özgür wrote: "Başka bir eserini okuyup tekrar denemek işe yarar mı acaba?"
Belki Dokuz Öykü'nün ardından okusak göndermeleri vs. biraz daha rahat anlayıp daha akıcı okuyabilirdik ama olan oldu art..."
Kitaba ilişkin değerlendirmenizi çok öz bir şekilde ifade etmişsiniz :)
Belki Dokuz Öykü'nün ardından okusak göndermeleri vs. biraz daha rahat anlayıp daha akıcı okuyabilirdik ama olan oldu art..."
Kitaba ilişkin değerlendirmenizi çok öz bir şekilde ifade etmişsiniz :)
Özgür wrote: "Kitaba ilişkin değerlendirmenizi çok öz bir şekilde ifade etmişsiniz :)"uzatmama gerek kalmadan, lafı dolandırmadan direkt daldım. :)
Şimdiye kadar gelen cevaplar üyelerimizin en sevdiği Salinger'in karakterinin Holden olduğunu gösteriyor. Salinger'in en sevdiğiniz kitabı hangisi peki? Anket için buraya tıklayın lütfen.
Seymour: Bir Giriş'in giriş kısmında Salinger bu hikayenin kelimenin gerçek anlamıyla bir deneme olduğunu söylüyor sanki. Yazarın kaleminin bir anlık kaymasının eseri olduğunu ve bu sürçme sonucu ortaya çıkan hatanın yazarına isyan edip düzeltmesini engelleyerek yazarın ne kadar zayıf olduğunun bir şahidi olarak varolmaya devam ettiğini söylemesi bunun ifadesi olabilir mi?
buraya yazmayı unutmuşum, çavdar tarlasında çocuklar'ı geçen hafta tekrar okudum. daha önce yazın tatilde okumuş, ancak istediğim gibi sindiremediğim sonucu varmış ve tekrar okumak için kaldırmıştım, çok güzel bir fırsat oldu benim için. holden'i izlemek o kadar keyifli ki, bu sefer daha da sevdim. salinger'dan neyle devam etmemi önerirsiniz, tavsiyelere açığım :))
nesli wrote: "buraya yazmayı unutmuşum, çavdar tarlasında çocuklar'ı geçen hafta tekrar okudum. daha önce yazın tatilde okumuş, ancak istediğim gibi sindiremediğim sonucu varmış ve tekrar okumak için kaldırmıştı..."
Kısa hikayeler okumak isterseniz Dokuz Öykü'yü, biraz daha uzun iki hikaye okumak isterseniz Franny ve Zooey'i tavsiye ederim.
Kısa hikayeler okumak isterseniz Dokuz Öykü'yü, biraz daha uzun iki hikaye okumak isterseniz Franny ve Zooey'i tavsiye ederim.
nesli wrote: "buraya yazmayı unutmuşum, çavdar tarlasında çocuklar'ı geçen hafta tekrar okudum. daha önce yazın tatilde okumuş, ancak istediğim gibi sindiremediğim sonucu varmış ve tekrar okumak için kaldırmıştı..."
9 öykü ve ardından Franny ve Zooey ben bu şekilde devam etmiştim:)
9 öykü ve ardından Franny ve Zooey ben bu şekilde devam etmiştim:)
Seymour'un girişindeki iki paragraf alıntıymış meğer. İlki Kafka, ikincisi Kierkegaard'dan. Bir kaç sayfa sonra Salinger alıntıların kaynağını belirtiyor. Daha önce sorduğum soru biraz anlamsız hale geliyor. Bunda benim cehaletim kadar YKY'nin de suçu var. Sonradan farkettim ki orijinal baskıda bu iki paragraf farklı puntoyla yazılmış. YKY ise metnin bir parçası gibi sunmuş. Umarım sonraki baskılarda böyle değildir.
Seymour'da önemli çeviri hataları da var maalesef. Mesela "papaz okulu" anlamına gelen "seminary" anlamadığım bir şekilde "seminer" olarak çevrilmiş. Yine "exchange-students" ifadesi de "değişimli öğrenciler" olarak Türkçeleştirilmiş. Böyle çok açık hatalar olması hem çeviri hem de editörlüğe ilişkin sorun olduğunu gösteriyor. Tabi bunlar elimdeki baskıdan, YKY'nin ikinci baskısı.
Seymour - Bir Giriş'i okumakta ben de çok zorlanıyorum. İlk on sayfasında takıldım kaldım. Okuduğumu tam anlayamıyorum gibi, çok tuhaf. Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ise mükemmeldi, bayıldım! Muz Balığı İçin Mükemmel Bir Gün'den (ki favorimdir) hemen sonra okudum. Sanki Seymour gerçekten yaşıyor ve ben onu tanıdıkça daha da seviyorum. Buddy'nin yapıp ettikleri, tepkileri, üzüntüsü; ihtiyar küçük adam falan, çok güzel, çok! Dün akşam bir arkadaşımı yarım saat bu iki hikayeyle bayılttım (şimdi biraz utanıyorum düşününce), o kadar etkilendim.
Renin wrote: "Seymour - Bir Giriş'i okumakta ben de çok zorlanıyorum. İlk on sayfasında takıldım kaldım. Okuduğumu tam anlayamıyorum gibi, çok tuhaf.
Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ise mükemmeldi, bayıldım! ..."
Orjinali de kolay bir metin değil ama çeviri baya sorunlu kanımca. Yapabilsem oturup metni ceviricem, bu metnin bu halde olması çok üzücü.
Yorumunuzu okuyunca Salinger'i ilk okuduğumda duyduğum heyecanı hatırladım. Ben de bir kaç kişinin başını şişirmiş olabilirim :))
Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ise mükemmeldi, bayıldım! ..."
Orjinali de kolay bir metin değil ama çeviri baya sorunlu kanımca. Yapabilsem oturup metni ceviricem, bu metnin bu halde olması çok üzücü.
Yorumunuzu okuyunca Salinger'i ilk okuduğumda duyduğum heyecanı hatırladım. Ben de bir kaç kişinin başını şişirmiş olabilirim :))
O kadar da minimal metinler ki anlatmaya pek müsait değil aslında. Bir daha yapmayacağım. :))Bir Salinger, bir de Flannery O'Connor'da böyle heyecan basıyor bana. Zaten iki yazarı birbirine benzetiyorum, nasıl ve neden benzettiğimi tam açıklayamasam da.
Carver'ı da ekleyebilirim bu listeye. Amerikan öykücüleri beni pek hayal kırıklığına uğratmadı şu ana kadar. Belki de belirttiğiniz üzere az lafla çok şey anlatma konusundaki becerilerinden.
Haklısınız Özgür, Amerikan öykücülerinin alamet-i farikası bu galiba. Salinger şöyle tanımlıyor bu sadeliği Seymour'da: "sayfada sakince bir çitin üzerinde oturur görünmenin daha küçük ama bir yazar için daima hayli incelikli keyfi"
Ne kadar hoş açıklamış Salinger, heyecanlanmamak elde değil :)
Yates ve daha yenilerden George Saunders ve Adam Johnson'ı da anmam lazım bu kapsamda.
Yates ve daha yenilerden George Saunders ve Adam Johnson'ı da anmam lazım bu kapsamda.
Bana da bu isimleri okunacaklar listesine eklemek düşüyor o halde. :))Bu arada benim elimdeki kitap 12. baskı ve belirttiğiniz çeviri hataları bu baskıda da yer almaya devam etmiş. Görebildiğim pek çok yazım hatasıyla birlikte.. İnanılmaz gerçekten.
Pişman olmazsınız umarım. Ben özellikle Carver, Saunders ve Yates'ten çok keyif aldım.
YKY'ye bir e-posta atmanın zamanı gelmiş o zaman :)) Bu epostayi 900 küsur kişi adına mi atıyoruz desek :))
YKY'ye bir e-posta atmanın zamanı gelmiş o zaman :)) Bu epostayi 900 küsur kişi adına mi atıyoruz desek :))
Ne güzel bir arkadaş bayıltma şekli, bana kalırsa arkadaşınız kelimenin diğer anlamında bayılmıştır Renin. Ben de Franny ve Zooey’i okuyorum ama bir yandan da okumaya kıyamıyorum.
Yale Üniversitesinde Amerikan edebiyatı üzerine bir açık ders var. Bu derslerden birinde Franny ve Zooey ele alınmış. Izlemek isterseniz: https://youtu.be/toql5jGSDBU
Franny'nin erkek arkadaşı Lane'den: "Gerçek babaların hiçbiri - ne Tolstoy, ne Dostoyevski, ne de Shakespeare, Allah rızası için - hiçbiri bu kahrolası kelime tellallığını yapmadı. Bu herifler oturup yazdılar sadece."
Pınar, ben de şimdi Franny ve Zooey'e geçtim. Son kitap, aşırı yavaş okumalıyım! :)) Özgür, Yale'in bu serisini çok seviyorum (biraz da kıskanıyor gibiyim, hiç böyle bir derse girmediğim için). İnternet iyi ki var dedirtiyor.
Sizlere imrenerek ben de Franny ve Zooey'i bir kez daha okudum. Ve bir kez daha Salinger'in ne kadar büyük bir yazar olduğunun farkına vardım.
Şurada (Salinger ve karakterleri için hazırlanmış güzel bir site) Glass ailesinin kronolojisi var.
Şurada (Salinger ve karakterleri için hazırlanmış güzel bir site) Glass ailesinin kronolojisi var.
Kitaplığımda Salinger'e dair iki kitap var. Birisi yukarıda paylaştığım deadcaulfields.com isimli sitenin de yöneticisi lan Kenneth Slawenski tarafından yazılmış olan Üzüntü, Muz Kabuğu ve J.D. Salinger. Salinger'in vefatından kısa süre sonra yazılmış ve 2011'de de Türkçeye tercüme edilmiş.
İkinci kitap ise Salinger'in kızı Margaret A. Salinger'in Dream Catcher: A Memoir başlıklı kitabı. Bu kitap ise 2000 yılında yayımlanmış.
İki kitap da uzun zamandır kitaplığımda bekliyorlar. Bunda tembelliğimin ve bir türlü sıra gelmemesinin yanı sıra Salinger'in hayatı konusunda oldukça ketum olmasının da etkisi var. Okusam saygısızlık olacak sanki :)
İkinci kitap ise Salinger'in kızı Margaret A. Salinger'in Dream Catcher: A Memoir başlıklı kitabı. Bu kitap ise 2000 yılında yayımlanmış.
İki kitap da uzun zamandır kitaplığımda bekliyorlar. Bunda tembelliğimin ve bir türlü sıra gelmemesinin yanı sıra Salinger'in hayatı konusunda oldukça ketum olmasının da etkisi var. Okusam saygısızlık olacak sanki :)
Salingerlar bitiverdi. :/Daha önce Dokuz Öykü ve Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı okumuştum. Bu sefer şöyle bir sıra izledim: En önce Dokuz Öykü'nün ilk öyküsü olan Muzbalığı'nı okudum. Sonra Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ve Seymour, sonra Dokuz Öykü'nün geri kalanı. En sona da Franny ve Zooey'i sakladım. Glass ailesini takip edebilmek için ideal oldu bu sıra.
Salinger ayına Hapworth 16, 1924 ile veda ediyorum. Bu kısa hikaye Seymour Glass'ın kardeşi Buddy ile gittikleri yaz kampından ailesine yazdığı mektuptan oluşuyor. Seymour yedi, kardeşi ise beş yaşında o sırada. Mektubun muhatapları ise anne ve babalarının yanı sıra kardeşleri Boo Boo ve ikizler (Walt ve Walker). Bacağını yaraladığı için bungalovda yatmak zorunda kaldığı zaman diliminde yazdığı bu uzun mektupta Seymour'un değinmediği konu yok gibi. Cem Akaş tarafından yapıldığı belirtilen tercümesini okudum. Orijinalinden de tekrar okumak istediğim bir eser.
Mektubun sonuna doğru Seymour kütüphaneden kendisi ve Buddy için istediği kitapların listesini vermiş. Sizlerle de paylaşmak istedim:
- R.J. Abraham - Günlük İtalyanca
- Tanrı ya da yalnızca din hakkında kitaplar (yazarlarının soyadları H’den sonra gelenler olsun diyor, sayı belirtilmemiş)
- Fazlasıyla tanıdık ya da etkileyici olmayan, harika, çok iyi, yalnızca ilginç ya da maalesef vasat şiirler
- Kont Leo Tolstoy'un tüm yapıtları - Yeniden Doğuş, Kreutzer Sonatı ve Kazaklar'ı istememiş, bunların ikinci kez okunması gerekli değil demiş. Anna Karenina içinse şöyle bir ifade var:"... son tanıştığımızda kalbimizi epeyce çalan, insani duygular uyandıran ve bizi eğlendiren Stepan ve Dolly Oblonsky ile yeniden karşılaşmak istiyoruz; tümüyle muhteşem “Anna Karerina”daki bir karı-koca bunlar. Tabii kitabın genç ve düşünceli kahramanıyla son tahlilde sevimli bir kız olan, daha sonra evlendiği sevgilisi de son derece ilgi çekici karakterler; ama hiç yaşam deneyimleri yok; kalbinde ve barsaklarında dosdoğru bir iyilik taşıyan sevimli bir serseriye çok daha fazla gereksinimimiz var burada."
- Gayatri Duası (yazarını biinmiyor demiş, The Gayatri Prayer diye bir kitap var ama emin değilim)
- Miguel de Cervantes Saavedra - Don Quixote ("kimseyle kolay kolay karşılaştırılamayacak bir dahi" olarak tanımlamış Cervantes'i)
- Swami Vivekananda'dan Bhakti Yoga: The Yoga Of Love And Devotion ve Raja-Yoga
- Charles Dickens - Toplu eserleri
- George Eliot - Tüm eserlerini istememiş, seçimi kütüphaneciye bırakmış
- William Makepeace Thackeray - Okuduğu iki kitabına dayanarak yazardan zarar gelmeyeceğini söylüyor, seçimi kütüphaneciye bırakmış.
- Jane Austen - Bulunabilen tüm eserleri, Pride and Prejudice hariç, o zaten varmış. (Austen için şöyle diyor:"Bu benzersiz kızın dehasını, şüpheli yorumlarla rahatsız etmeyeceğim; ... bu kadar komik ve muhteşem bulduğum, bana hitap ettiğini düşündüğüm bir kadın dehayı tartışamam ...)
- John Bunyan - Bunyan'a dair baya yazmış ama kitap ismi vermemiş. Franny'nin elindeki The Pilgrim's Progress'in yazarı.
- Warwick Deeping - Kütüphanede biri tavsiye etmiş, "Sonuçları genellikle berbat olsa da, çok hoş insanların ve yabancıların tüm kalpleriyle tavsiye ettiği kitapları gözardı etmeye kesinlikle ve belki de sonsuza dek karşı" olduğu için istemiş.
- Bronte Kardeşler - Kitap belirtmemiş.
- Çince Materia Medica - Çin Bitkisel İlaçlarına dair.
- Fransızcalarını ilerletmek için bolca Victor Hugo, Gustave Flaubert ve Honoré de Balzac ve daha az miktarda Guy de Maupassant, Anatole France, Martin Leppert , Eugène Sue.
- Marcel Proust'un tüm eserleri (Buddy için)
- Arthur Conan Doyle'un Sherlock Holmes'la ilgisi olan tüm eserleri
- Birinci "Dünya Savaşı hakkında, bütün utanç verici ve sömürücü yanlarını anlatan; kendini öven ya da geçmişe özlem duyan asker eskileri ya da yeteneği ve vicdanı sınırlı, hırslı gazeteciler tarafından yazılmamış olması tercih nedeni olan, korkusuz bakışlı her kita(p)"
- Alfred Erdonna’nın “İskender”i ve Theo Acton Baum’un “Kökler ve Düşünceler”i (bunları Buddy'ye kötü örnek olarak okutmak için istiyor)
- "kendi etrafında dönen ya da fırıldanan insanlar hakkında düşünceler içeren kitaplar" ("çocuklarınızın en az üçü, birbirlerinden tümüyle bağımsız olarak ve hiç kimseden öğrenmeden, kendi etraflarında endişe verici bir hızla dönmek gibi hassas bir alışkanlık edindi, ne yazık ki göze batma özelliği olan bu deneyimin ardından dönen kişi, her zaman olmasa da genellikle, bir karara varabiliyor ya da çoğu zaman ufak bir probleme etkileyici bir yanıt bulabiliyor.")
- "Lao-tse ve Chuang-tse’den, bir de tabii Gautama Buddha’dan sonra Çin’de din konusunda yazmak gibi berbat bir talihsizliğin kurbanı olmuş, katlanılabilir bulduğum Cheng kardeşlerin ya da makul ölçüde yetenekli ve yürek paralayıcı ölçüde hırslı başka herhangi birilerinin yazdığı ne varsa" (İngilizce olmak koşuluyla)
- "Renkli ve açgözlü Medici ailesiyle ilgili ne bulursanız, ayrıca kendi arka bahçemizdeki dokunaklı Aşkıncıları konu alan ne varsa"
- Michel de Montaigne'in "denemelerinin hem Fransızca baskısını, hem de Bay Cotton’un çevirisi"
- "eski Yunanlılardan epeyce öncesindeki uygarlığı konu alan ilginç ne varsa"
- "insan kalbinin yapısı hakkında okumadığım ne kadar kitap varsa"
- "yalnızca kemik dokusu oluşumunu ele alan kitaplar" (bacağındaki yarayla alakalı olabilir mi?)
- Çek şair Otakar Březina'nın bir kitabı - Çekoslovakyalı bir diplomatın annesi tavsiye etmiş
- Dublin University Magazine’in Ocak 1842, Gentleman’s Magazine’in Ocak 1866 ve North British Review’un Eylül 1866 sayıları ("bu eski dergilerin hepsinde benim bir önceki yaşamımda mektuplaştığım çok sevgili arkadaşım Sir William Rowan Hamilton hakkında makaleler var")
- Variety dergisinin birkaç sayısı ve Moon Mullins çizgi-romanları
- Buddy için orta boy bir tavşan (büyüğü trende kaybolmuş)
- Yine Buddy için çizgisiz ve büyük boy bloknotlar
Mektubun sonuna doğru Seymour kütüphaneden kendisi ve Buddy için istediği kitapların listesini vermiş. Sizlerle de paylaşmak istedim:
- R.J. Abraham - Günlük İtalyanca
- Tanrı ya da yalnızca din hakkında kitaplar (yazarlarının soyadları H’den sonra gelenler olsun diyor, sayı belirtilmemiş)
- Fazlasıyla tanıdık ya da etkileyici olmayan, harika, çok iyi, yalnızca ilginç ya da maalesef vasat şiirler
- Kont Leo Tolstoy'un tüm yapıtları - Yeniden Doğuş, Kreutzer Sonatı ve Kazaklar'ı istememiş, bunların ikinci kez okunması gerekli değil demiş. Anna Karenina içinse şöyle bir ifade var:"... son tanıştığımızda kalbimizi epeyce çalan, insani duygular uyandıran ve bizi eğlendiren Stepan ve Dolly Oblonsky ile yeniden karşılaşmak istiyoruz; tümüyle muhteşem “Anna Karerina”daki bir karı-koca bunlar. Tabii kitabın genç ve düşünceli kahramanıyla son tahlilde sevimli bir kız olan, daha sonra evlendiği sevgilisi de son derece ilgi çekici karakterler; ama hiç yaşam deneyimleri yok; kalbinde ve barsaklarında dosdoğru bir iyilik taşıyan sevimli bir serseriye çok daha fazla gereksinimimiz var burada."
- Gayatri Duası (yazarını biinmiyor demiş, The Gayatri Prayer diye bir kitap var ama emin değilim)
- Miguel de Cervantes Saavedra - Don Quixote ("kimseyle kolay kolay karşılaştırılamayacak bir dahi" olarak tanımlamış Cervantes'i)
- Swami Vivekananda'dan Bhakti Yoga: The Yoga Of Love And Devotion ve Raja-Yoga
- Charles Dickens - Toplu eserleri
- George Eliot - Tüm eserlerini istememiş, seçimi kütüphaneciye bırakmış
- William Makepeace Thackeray - Okuduğu iki kitabına dayanarak yazardan zarar gelmeyeceğini söylüyor, seçimi kütüphaneciye bırakmış.
- Jane Austen - Bulunabilen tüm eserleri, Pride and Prejudice hariç, o zaten varmış. (Austen için şöyle diyor:"Bu benzersiz kızın dehasını, şüpheli yorumlarla rahatsız etmeyeceğim; ... bu kadar komik ve muhteşem bulduğum, bana hitap ettiğini düşündüğüm bir kadın dehayı tartışamam ...)
- John Bunyan - Bunyan'a dair baya yazmış ama kitap ismi vermemiş. Franny'nin elindeki The Pilgrim's Progress'in yazarı.
- Warwick Deeping - Kütüphanede biri tavsiye etmiş, "Sonuçları genellikle berbat olsa da, çok hoş insanların ve yabancıların tüm kalpleriyle tavsiye ettiği kitapları gözardı etmeye kesinlikle ve belki de sonsuza dek karşı" olduğu için istemiş.
- Bronte Kardeşler - Kitap belirtmemiş.
- Çince Materia Medica - Çin Bitkisel İlaçlarına dair.
- Fransızcalarını ilerletmek için bolca Victor Hugo, Gustave Flaubert ve Honoré de Balzac ve daha az miktarda Guy de Maupassant, Anatole France, Martin Leppert , Eugène Sue.
- Marcel Proust'un tüm eserleri (Buddy için)
- Arthur Conan Doyle'un Sherlock Holmes'la ilgisi olan tüm eserleri
- Birinci "Dünya Savaşı hakkında, bütün utanç verici ve sömürücü yanlarını anlatan; kendini öven ya da geçmişe özlem duyan asker eskileri ya da yeteneği ve vicdanı sınırlı, hırslı gazeteciler tarafından yazılmamış olması tercih nedeni olan, korkusuz bakışlı her kita(p)"
- Alfred Erdonna’nın “İskender”i ve Theo Acton Baum’un “Kökler ve Düşünceler”i (bunları Buddy'ye kötü örnek olarak okutmak için istiyor)
- "kendi etrafında dönen ya da fırıldanan insanlar hakkında düşünceler içeren kitaplar" ("çocuklarınızın en az üçü, birbirlerinden tümüyle bağımsız olarak ve hiç kimseden öğrenmeden, kendi etraflarında endişe verici bir hızla dönmek gibi hassas bir alışkanlık edindi, ne yazık ki göze batma özelliği olan bu deneyimin ardından dönen kişi, her zaman olmasa da genellikle, bir karara varabiliyor ya da çoğu zaman ufak bir probleme etkileyici bir yanıt bulabiliyor.")
- "Lao-tse ve Chuang-tse’den, bir de tabii Gautama Buddha’dan sonra Çin’de din konusunda yazmak gibi berbat bir talihsizliğin kurbanı olmuş, katlanılabilir bulduğum Cheng kardeşlerin ya da makul ölçüde yetenekli ve yürek paralayıcı ölçüde hırslı başka herhangi birilerinin yazdığı ne varsa" (İngilizce olmak koşuluyla)
- "Renkli ve açgözlü Medici ailesiyle ilgili ne bulursanız, ayrıca kendi arka bahçemizdeki dokunaklı Aşkıncıları konu alan ne varsa"
- Michel de Montaigne'in "denemelerinin hem Fransızca baskısını, hem de Bay Cotton’un çevirisi"
- "eski Yunanlılardan epeyce öncesindeki uygarlığı konu alan ilginç ne varsa"
- "insan kalbinin yapısı hakkında okumadığım ne kadar kitap varsa"
- "yalnızca kemik dokusu oluşumunu ele alan kitaplar" (bacağındaki yarayla alakalı olabilir mi?)
- Çek şair Otakar Březina'nın bir kitabı - Çekoslovakyalı bir diplomatın annesi tavsiye etmiş
- Dublin University Magazine’in Ocak 1842, Gentleman’s Magazine’in Ocak 1866 ve North British Review’un Eylül 1866 sayıları ("bu eski dergilerin hepsinde benim bir önceki yaşamımda mektuplaştığım çok sevgili arkadaşım Sir William Rowan Hamilton hakkında makaleler var")
- Variety dergisinin birkaç sayısı ve Moon Mullins çizgi-romanları
- Buddy için orta boy bir tavşan (büyüğü trende kaybolmuş)
- Yine Buddy için çizgisiz ve büyük boy bloknotlar
7 yaş için biraz ağır olmamış mı? Ben Afacan Beşler'i okuyordum o yaşta? :)Müthiş bir karakter bu Seymour, çok teşekkürler paylaştığınız için Özgür.
Orta boy tavşan ve bloknot dışında o yaş için uygun bir şey yok listede :)) İlginç bir metin. Reenkarnasyondan Tanrı algısına, anne-babasina kariyer tavsiyelerinden kamptaki çekici kadınlara herşey var. Salinger'in yayımlanan son hikayesi yanlış hatırlamıyorsam.
Yorum yazacaktım ama geç kalmışım :) Linkini verdiğiniz dersi de izledim Özgür gerçekten çok güzeldi, tekrar teşekkür ederim. Franny ve Zooey favori kitaplarım arasına girdi. Okuyunca benim hissettiğim ana duygu aidiyetti. Salinger karakterleri o kadar merak uyandırıyor ki, haklarında daha çok şey okumak istiyor insan. Kitabın tadı damağımda kalınca hemen vedalaşamadım ben de sizler gibi Salinger ile. Dokuz Öykü'yü de okudum ardından. Öykü içinde öyküler, savaşın mahvettiği hayatlar... Çok güzeldi çok...
Pinar wrote: "Yorum yazacaktım ama geç kalmışım :) Linkini verdiğiniz dersi de izledim Özgür gerçekten çok güzeldi, tekrar teşekkür ederim. Franny ve Zooey favori kitaplarım arasına girdi. Okuyunca benim hissett..."
Beğenmenize çok sevindim Pınar. Salinger benim en sevdiğim yazarlardan biri. Dolayısıyla okuyan ve sevenlerinin sayısının artması çok mutlu ediyor beni :)
Beğenmenize çok sevindim Pınar. Salinger benim en sevdiğim yazarlardan biri. Dolayısıyla okuyan ve sevenlerinin sayısının artması çok mutlu ediyor beni :)
Yaklaşık bir ay önce Seymour - Bir Giriş'teki çeviri sorunlarını YKY'ye bir eposta ile iletmiştim. Bugüne kadar herhangi bir cevap gelmeyince tekrar bir eposta atıp çevirideki hataların (benim iddiam tabi) kitabı bir bakıma sorunlu/ayıplı bir ürün haline getirdiğini yazdım. 10 (yazıyla on) dakika sonra aşağıdaki cevap geldi:
"Sayın ....,
Önerinizi değerlendirdik ve sonraki tekrar baskılarımız için değişiklikleri yaptık.
İlginiz için teşekkür ederiz,
saygılarımızla."
Gelen epostada imza olmaması ve hatalar çok önemli değil ama ben sadece bir iki örnek göndermiştim sorunlara ilişkin. Daha geniş bir tarama yaparak değişiklik yapmışlardır ve yeni baskılar daha okunur hale gelmiştir umarım. Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour - Bir Giriş'i almayı düşünenler varsa kontrol ederek almalarını tavsiye ederim.
"Sayın ....,
Önerinizi değerlendirdik ve sonraki tekrar baskılarımız için değişiklikleri yaptık.
İlginiz için teşekkür ederiz,
saygılarımızla."
Gelen epostada imza olmaması ve hatalar çok önemli değil ama ben sadece bir iki örnek göndermiştim sorunlara ilişkin. Daha geniş bir tarama yaparak değişiklik yapmışlardır ve yeni baskılar daha okunur hale gelmiştir umarım. Yükseltin Tavan Kirişini Ustalar ~ Seymour - Bir Giriş'i almayı düşünenler varsa kontrol ederek almalarını tavsiye ederim.
Çok haklısınız Renin. Benzer bir hususu İş Bankası Yayınlarına yazdığımda (Çöpçüler Kralı filmindeki gazetelere durmadan mektup yazan amca gibi hissettim şimdi böyle deyince :) daha içten bir cevap yazıp eğer yanlışları kitap üzerine işaretlediyseniz bize gönderin size yenisini gönderelim demişlerdi. Sonra ne yaptılar takip etmedim ama ilgi göstermişlerdi en azından.
Tüketici hakları açısından bu ayıplı mal sayılır mı diye düşünmeye başladım :))
Tüketici hakları açısından bu ayıplı mal sayılır mı diye düşünmeye başladım :))
Eğer hatalar baskıdan kaynaklansaydı ayıplı mal olurdu tabii. Ama burada, yani çeviri hatalarında, sanıyorum çevirmenin fikri mülkiyete dair bir hakkı var. Ben böyle uygun gördüm, böyle çevirdim derse, ayıplı mal üretmişsin diyemeyiz sanıyorum. Ayıp etmişsin diyebiliriz. :))
Renin wrote: "Eğer hatalar baskıdan kaynaklansaydı ayıplı mal olurdu tabii. Ama burada, yani çeviri hatalarında, sanıyorum çevirmenin fikri mülkiyete dair bir hakkı var. Ben böyle uygun gördüm, böyle çevirdim de..."
Evet, hem de Salinger'e :))
Evet, hem de Salinger'e :))
Books mentioned in this topic
The Gayatri Prayer (other topics)The Pilgrim's Progress (other topics)
Don Quixote (other topics)
Hapworth 16, 1924 (other topics)
Bhakti Yoga: The Yoga of Love and Devotion (other topics)
More...
Authors mentioned in this topic
Miguel de Cervantes Saavedra (other topics)Vivekananda (other topics)
Michel de Montaigne (other topics)
Charles Dickens (other topics)
Cem Akaş (other topics)
More...




Keyifli okumalar!