Ex Libris discussion
Book Discussions
>
Murakami - Hard-boiled Wonderland / Spoiler İçerebilir
date
newest »
newest »
message 1:
by
Silencio
(new)
May 01, 2011 02:43PM
Mod
reply
|
flag
Bu sabah itibariyle başladım, ilginç bir kitaba benziyor şimdilik onu söyleyebiliim...
Hepimize iyi okumalar :)
Hepimize iyi okumalar :)
Ben bu kitaba okuduğum kadarıyla aşık oldum sanırım. :) Spoiler vermek istemiyorum gerçi fakat gerçekten özellikle karakterler ve olayların anlatım şekli, metaforların yoğunluğu açısından beni büyülemiş durumda.. Elif'in Murakami Murakami demesinin nedenini çok iyi anlıyorum!! :)
Özellikle gölge hakkında anlattıkları çok çok güzel..
Özellikle gölge hakkında anlattıkları çok çok güzel..
Gerçekten mi? Hayırdır noldu, işler mi çok yoğun yoksa içinden mi gelmiyor?
Ben bugün bitirdim bu arada Murakami'yi, ayıptır söylemesi :) Ama henüz siz okumadınız o yüzden bir şey yazmıyorum :)
Ben bugün bitirdim bu arada Murakami'yi, ayıptır söylemesi :) Ama henüz siz okumadınız o yüzden bir şey yazmıyorum :)
İşler fena ya. Zaman bulsam enerjim olmuyo çok kötü oldu. Ben daha başlayamadım bile Murakami'ye!
ben zamyetin'i atlayıp bu soğuk günlerde murakami okumaya karar verdim. (artık iyice antipatik olacağım ama 1984'ü sıkıla sıkıla okumuştum, açıkçası internetteki yorumları görünce we'yi alıp okumak da hiç içimden gelmedi)hard boiled'ı okuyorum şimdi, yüzde 85te falanım, baya baya beğendim :) uzun zamandır böyle "her şeyi bıraksam da kitap okusam" dediğim olmamıştı. (en son j.s.foer sanırım)
eskiden nedense hiç sevmezdim ama son zamanlarda bilim kurgu her açıdan çok hoşuma gitmeye başladı. özellikle de tutarlı, çalışan bilim kurgu.
mesela ihsan oktay anar okumak ne kadar zevkli olsa da, o çalışmayan mekanizmalar beni hep rahatsız etmişti. (benim samimi düşüncem, ihsan oktay anar'ın hedef kitlesi hiç borges okumamış ve okumayacak olan bir grup, sanırım) hard boiled ise her bölümde beni etkilemeye devam ediyor, umarım sonlara doğru hayal kırıklığına uğramam :) özellikle o profesörün tüm olayı açıkladığı bölümün tutarlılığı, "amaaan bu muymuş yani" dedirtmemesi çok hoşuma gitti.
bir de şans eseri geçen gün "never let me go" diye bir film izledim. vintage science fiction :) exlibris'e tavsiye etmek isterim-- yüksek beklentiniz olmasın, ben film olayından hiç anlamıyorum, tatlıydı sadece :)
bir not: yazdığım yorumlarda hep bir şeyleri kötülüyor olmaktan rahatsızım, bu sefer de kabak orwell ve ihsanokatayanar'a patladı :) lütfen yanlış anlaşılmasın, iyi yazarlar olduklarını biliyoruz, benimki tek bir açıdan, yüzeysel bir yorum sadece
:) never let me go kazuo ishiguro kitabından uyarlama olan galiba.. of ne çakma bir kitap ve filmdir o ya.. :D
Bu arada burada herkes her şeye patlatabilir istediği kadar kabağı. Kendi aramızda da çok yhapıyoruz zaten :)
Bu arada burada herkes her şeye patlatabilir istediği kadar kabağı. Kendi aramızda da çok yhapıyoruz zaten :)
hahaha elif çok net yorumunu yapmış yalnız :D ya şu Carey Mulligan'ın oynadığı filmlere bakarken gördüm, ne olduğuna bakmadan öylesine indirmiştim, hiçbir fikrim yoktu yani ne olduğuna dair. öyle boş boş izlerken bir anda çok şaşırttı beni :) ölü canlar baya içinizi kıymış sanırım zamanında :) yorumlara baktım şimdi. lisede baya bir rus klasiği okumuştum, iyi ki de okumuşum çünkü şu yaştan sonra hiç tahammül edemem sanırım :) benim favorim kesinlikle dostoyevski karamazov kardeşler ve budala, ikisi de diğerlerinden çok farklı. bir de özellikle dostoyevskide mehmet özgül çevirisinden şaşmamak gerekiyor :)
dostoyevski ne yazsa güzel oluyor zaten ya canım benim :D
ölü canlar'ı bi ben sevmiştim.. ama o da sanırım biraz stockholm sendromu oldu.. garip yani :D
aslında klonlamaya dair bir kitap okumadıysan ve "the island" adlı filmi izlemediysen never let me go sevimli gelebilir. oyuncuları da çooook tatlı zaten. kiera hariç. o kadının suratı çok uzun korkutuo beni.
ölü canlar'ı bi ben sevmiştim.. ama o da sanırım biraz stockholm sendromu oldu.. garip yani :D
aslında klonlamaya dair bir kitap okumadıysan ve "the island" adlı filmi izlemediysen never let me go sevimli gelebilir. oyuncuları da çooook tatlı zaten. kiera hariç. o kadının suratı çok uzun korkutuo beni.
Budala benim de en sevdiğim kitaplardandır, gel gör ki hala Karamazov Kardeşleri okumaya cesaret edemedim henüz.
The Island film olarak çok iyiydi, öncesinde kitabını okumadığıma hayıflanıyorum. Never Let Me Go biraz daha depresif gelmişti bana hem kitabı hem filmi.. Yine de etkilenmiştim.
The Island film olarak çok iyiydi, öncesinde kitabını okumadığıma hayıflanıyorum. Never Let Me Go biraz daha depresif gelmişti bana hem kitabı hem filmi.. Yine de etkilenmiştim.
ben film konusunda gerçekten çok şapşalım, island'ı izlediğime eminim sanki ama kesinlikle hatırlayamıyorum şuan. ya aslında neverletmego'da da klonlama olayından ziyade, o ingiliz yatılı okul konseptiyle, klonlar, organ bağışları vs kontrastından etkilendim bir tek sanırım. bi de gerçekten hiç bir fikrim olmadan izlediğim için çok garip anlar yaşadım ilk yarıda :) düşününce o süpriz dışında film gereksizdi hakkaten... yarın gece islandı izleyeyim ben o zaman




