Dido > Recent Status Updates

"kendini bilen, kulturlu ve zeki bir insan kendisine karsi buyuk bir ozen gostermezse gururlu olamaz."

"İnsanlara yardım etmenin nedeni gururumu okşamaları aslında, sempatime gereksinimleri olması değil."

"Sizi seviyorum." Bunu, "Kansere yakalandım!" der gibi söylemişti. aksini kim iddia edebilir?

"Senin yasinda insan delicesine idealist olur. Arada bir sanatta neyin bayagi, neyin onemli oldugunu ayirt edebildigim icin, erdemli olmam gerektigini dusunuyorsun. ama erdemli olmak istemiyorum ben. Benim senin gozumdeki cekiciligim (varsa eger) sadece aciksozlulugumden ileri geliyor. Ve deneyimimden. Ama erdem degil. Ben iyi bir adam degilim."

"Sıradan insan uygarlığın lanetidir."

"Zayıf insanların tiksindirici zorbalığı. Bir keresinde G.P. bundan söz etmişti." her Miranda'nin bir G.P.si var, ne tuhaf.

İlk bolum bitti bu gece. F.nin kibar bir zalim olmasi basta hosuma gitmisti okurken. Ama eminim M.nin yerinde olsaydim neler saydirabilecegimi dusunemiyorum. kitabin ikinci kismini o yuzden daha cok merak ediyorum. F.nin olaylari "iktidarsiz gorundugu" geceye baglamasi, diger seyler gibi sapkin. Sapkin dediysem bdsm yok kitapta. F.nin tutkusunu ve M.nin kibirini sevdim.

"Esnemek ya da gerinmrk gibi, herkesin çirkin olduğunu düşündüğü şeylere bile güzellik kazandırıyordu. Gerçek şu ki çirkin şeyler yapması mümkün değildi. Öylesine güzeldi."

"Bilim adamlarından nefret ederim. Nesneleri biriktiren, onları sınıflandıran, adlandıran, sonra da unutup giden insanlardan nefret ederim. Sanatta da insanların yaptıkları aynıdır. Bir ressama empresyonist veya kübist veya bilmem ne derler sonra da bir çekmeceye koyup, sanki artık yaşayan bir ressam değilmiş gibi davranmaya başlarlar."

"Çok romantikti, başı tam omzumun hizasına geliyordu."

"Ama unutmak insanın yapacağı değil, başına gelecek bir şeydir ve benim başıma gelmedi."

*Caravaggio's Burial of St. Lucy

"Dil alışkanlıklarımız bizi hataya sürüklüyor. Örneğin "Görebilmem için perde kaldirildi," dememiz gerekirken "Hayal ediyorum," deme eğilimindeyizdir. Planli ya da plansiz, hayaller asla bizim kisisel malimiz degildir."

"Tapınmanın etkin nesnesi şişedir ve tek dini deneyim, üçüncü kokteylin ya da içkinin mideye indirilmesini izleyen dizginsiz ve kavgacı coşkunluk halidir."

Ahmet Hamdi'nin meskalin etkisinde betimleme yaptığını düşünmemek elimde değil. Özellikle Huxley'nin kantaron mavisi altındaki koltuğa bakışı ve anlatımını okuduktan sonra. mysterium termendum: korku ve titremeye yol açan gizem s.47

"aşinalık küçük görmeyi dogurur ve hayatta kalma aciliyeti kronik can sikintisindan anlik aciya kadar uzanan bir yelpazedir."

"Doğası gereği her vücut bulmuş ruh tek başına acı çekmeye ve zevk almaya mahkûmdur."
yalnızlık ömür boyu diyor Huxley.

BERNINI!

"Bir siktir git diyenim bile yoktu." o lafı demeyecektin...

"Ben iyi bir baslangictim sadece. Bazi insanlar sadece iyi bir baslangic yapmasini bilirler, sikilirlar, surduremezler."

"temiz bir yasama razi misiniz? herkes gibi?" evet diyorsunuz dogal olarak. nasil hayir diyebilir insan? "tamam. sizi temizlerler. bir is, bir aile, orgutlenmis bos zaman iste budur." ve kucuk disler tene saldirir, kemiklere kadar yer.

"iskenderiye kütüphanesi yakılmasaydı bugün üniversite eğitimi on yıl olurdu." acaba neler vardı...

"Üç çocuklu bir anneyle bir sıkıyönetim komutanı arasında ne fark var?"

ama arkadaşlar iyidir... ilk kez Arthur Miller okuyacağım. Samuel Beckett'tan uzun bir ara sonra gene bir oyun, Mitos Boyut tiyatro dizisinden. tiyatro izlenir mi okunur mu, bi de böyle bakalım bakalım.

2007'de alıp ilk bölümü bitirmişim, her yerini çizmişim, Sulu Sepken'de yarım bırakmışım; kimbilir hangi kitaba iştahım kabardı da bıraktım.

28. güne girdi kitap elimde. baya inatçıyım, bırakmıyorum.

"Mezarlar boş. Sanır mısın ki, ölünü gömdüğün o mezar, emaneti sonsuza kadar saklar. Aç bak. Bütün mezarlar bomboş."

"insanların ona bakmasından, hayran olmasından hep hoşlandı; herhangi birinin. Sanırım bütün kadınlar böyle. Sürekli ilgi görmeyi arzuluyorlar. Bu açıdan oldukça çocuklar."

"Felsefe yapan insanlara Naziler ne diyor biliyor musun? Eierkopf. Yumurta kafa. Çünkü o koca boş kafalar kolayca kırılıveriliyor... Sokak kavgalarında."

"Öyle utangaç bir çocuktum ki, dünyadan özür diler gibi gülüyordum."