Büşra > Recent Status Updates

string theory'i SİCİM teorisi diye değil de TEL teorisi diye çevirmiş olmaniz aşırı irrite etti ya @kivancguney

the big bang theory dizisini dizimag icin ceviren lise ikiye giden amatör cevirmenlerden yardim almanizi oneririm.

ikinci kısım sıkıcı geçti, ilk bölümlerdeki heyecanı arıyorum.

RABBIM BANA YARDIM ET.

Surekli uyuyakalıyorum, motivasyona ihtiyacım varrr

Marianne Sheridan, you would looovvve this book

Birakmaya çok yakinim. Bir turlu cekemedi icine aslinda konunun potansiyeli süper.

Yakup Kadri ile Ankara nefretimiz kapisir...

kafası gidik ıssız adam hikayeleri beni artık hiç cezbetmez oldu ya, büyüdüm mü ne.... yine de bitiricem ama

Azra Erhat bana her gülüm diye seslendiğinde başım okşanmış gibi hissediyorum. :')

ellen mektupları kısmına geldim, cringe KOMASIII

Allahım bitecek mi bu cile

Sürekli en başa dönüp bakmaktan o kadar sıkıldım ki, soy ağacının yazdığı sayfayı koparttım, ayraç olarak kullanıcam. Bir ailede üç kişiye aynı adı veren Marquez dedem utansın..........

Allah'ım neden neden neden mektuptan e-postaya geçtik ki, asla o hissi alamiyorummm 😭😭

Quidditch dünyanın en sıkıcı sporu ya. Change my mind.

Kurdeşen döküyorum bu kısımları okurken.

Duygularımdan bulamaç yapmayı sevdiğim için yaş sürecimde kafayı dagitmalik cringe bir şey aradım. Şimdilik tatmin ediyor gibi.

Klasik romanlarda özellikle de Rus klasiklerinde çevirmenle kimyanın tutması okuma zevkinin neredeyse tamamını etkiliyor. Önce çok övülen ergin altay çevirisini denedim ama bi türlü anlatımın içine giremedim, daha sonra da yordam yayınevinin yine övülen bir çevirisini sesli kitap olarak dinlemek istedim ama ı ıh o da olmadı. Son çare döndüm iş bankasi'na iyi ki de dönmüşüm diyorummmm.

Ay dünyanın en kolay akla gelebilecek what of senaryosunu bir kelime karakter gelişimi ya da geçmiş anlatımı olmadan yazmak büyük başarı gerçekten ya. Sıkıntıdan tırnaklarımı yiyorum okurken.

ay bu kitabın beni reading slump'a sokması şaka mı.. ergen büşra benden nefret ediyor o kadar eminim ki buna...

Şule Gürbüz'ü çok seviyorum, metinlerinin dili, okuması gerçekten zor. Ama bu; "allah kahretsin, bunca sayfayı nasıl okuyacağım" zorluğu değil. "şuncacık kelimeler mi buruyor benim ruhumu?" sorusunu sorduran bir zorluk. O yüzden dört tanecik öyküyü sündüre sündüre uzuuun bir zamana yayarak okuduğum için kendime kızmıyorum.