Yapay Zeka Şaha Kalkarken

Düşün; yapay zeka organik zekayı son metrelerdeki deparıyla tozlar arasında bırakmış.  Hem de öyle böyle değil, akıllandıkça kendi kendini daha da eğitmiş, eğitildikçe daha da akıllanmış, akıllandıkça daha da eğitmiş.  Organik zekamızın milyonlarca yıllık evrimle olgunlaşıp ulaştığı seviyeye adeta armut piş ağzıma düş dercesine birkaç saniyede ulaşıp, sonraki birkaç saniyede organik zekamıza birkaç milyon yıllık fark atmış.  Bize bizim sümüklü böceklere baktığımız gözle bakmaya başlamış. Yapay zekanın atı alıp Bağdat'ı aştığı bu olası kırılma noktasına 'Technological Singularity' adı veriliyor.  Tam olarak türkçe karşılığı henüz olmayan bu zurnanın zırt deme anına belki 'Teknolojik Yaradılış' denebilir.  Peki zekası arşa ulaşmış bu makinalar insanlara yapacak hiçbirşey bırakacak mı? Ve hatta bu makinalar insanlığı salt işgücü olarak görüp köleleştirecek mi?  İşte dananın kuyruğu burada kopuyor.  
Amerika'daki ileri gelen teknoloji şirketleri insanlar hakkında toplanan verileri yeni altın madeni gibi görüyorlar ve bu bilgileri satın alıyorlar.  Babalarının hayrına değil elbette.  Bu verileri yapay zekanın hayata dair kavramları dibine kadar öğrenmesi için eğitim malzemesi olarak kullanıyorlar.  Durmaksızın bu verilerle beslenen ve bu yoğun eğitime gark olan makineler de insanları tam manasıyla çözümleyip ayırt edilemezcesine insan gibi davranabiliyorlar.  Facebook, Google, IBM, Microsoft gibi teknoloji devleri insan olmayan en insan makineyi yapmak için hunharca yarışıyorlar.

ABD'de görevli bulunduğum şirkette müşterilerimizle nasıl çağrı merkezindeki çalışanları insandan ayırt edilemez robotlarla değiştiririz, doktorların teşhis ve tedavi görevlerini nasıl akıllı makinelere yaptırırız, nasıl çocukların her sorusuna onların seviyesinde cevaplar veren robotcuklar yaparız gibi projeler üzerinde çalışıyoruz.  Yapay zekanın yeterince dersine çalıştıktan sonra insandan daha iyi yapamayacağı bir görev kalmayacak gibi.  
Peki herşeyi akıllı makineler yaparsa insanlar ne yapacak?  Bizim kimi ilim çevrelerimizi sakızın orucu bozması sorunsalı gibi çetrefilli meseleler meşgul ederken, bu yapay zeka teknolojilerini üreten yerlerde yapay zekanın etik, varoluşsal, sosyolojik yansımaları tartışılıyor.  Akıllı makinaların tüm işleri yapması durumunda düşünülen bir çözüm bu makinaların vergi ödemeleri ve tüm insanlara doğuştan asgari bir maaş bağlanması.  Ancak madalyonun diğer yüzü de hayatın anlamına dair.  Birisiyle ilk tanıştığınızda söylediğiniz ikinci cümle mesleğiniz.  Modern hayat kişinin varoluşunu yaptığı göreve indirgemiş ve hayattaki amacını yüksek oranda bu çerçeveye hapsetmiş gibi.  Hiç iş yapmak zorunda olmayan, hatta yapması yasak olan insanlar ne yapacak?  Hayatın anlamını kaybedip depresyondan şizofreniye mi koşacak?  Yoksa tüm insanlar sanatçı olup makinalardan daha iyi şiirler, resimler,  müzik mi yapmaya çalışacak (evet, günümüzde yapay zeka sanat da yapıyor).  Ya da bu yeni dünya düzeni insandan ayrıştırılamayacak özellikleri barındıran meslekleri mi (şefkat göstermeciler, şakalaşma uzmanları, vs) ön plana çıkaracak?  Geri sayım başladı!
 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on October 24, 2017 14:33
No comments have been added yet.