HIRSIZ
Tek bir bilgisayardan başka hiçbir şey çalamadım o evden. Ev kalabalık, tüm kapılar açıktı. Ama asıl salonda birinin uyduğunu fark ettiğimde hemen çıkıp gitmem gerektiğine karar verdim. Sonradan öğrendiğime göre bilgisayarın sahibi de oymuş.
Bilemezdim! O bilgisayarın içinde bir yüksek lisans tezi, onlarca deneme yazısı ve bir de yayımlanmamış roman olduğunu bilemezdim. Sadece tez bile tek başına aylar süren bir çalışma olmalı. Hem onlarca iterasyon var. Bu, aynı süreyi, aynı çalışmaya, aynı azimle yeniden ayırsa bile aynı sonuçlara varamayabilir demek.
Denemeleri ise yıllar önce yazmış. Çoğu emek ve adalet üzerine olan bu yazıların, şimdi sadece bir hırsız tarafından okunabilecek olması çok garip.
Bir kısmı da romantik şeyler:
“Kurduğum hayaller bulaşmış yorgana, yatağa her girdiğimde aynı hayalleri kuruyorum. Gripken yattığın yorgana tekrar yattığında hapşırmak gibi.”
“Hiçbir zaman seni sevdiğim günlerdeki kadar güzel olmayacaksın”mış mesela...
Ve daha bir sürü romantik şey… Hala aşka inanıyor olmalı. Roman yazabildiğine göre zaten, bir aşk hikayesi var demektir. Geçen hafta yayımlanan romanı ve artık benim olan bilgisayardaki romanı ile iki güzel romanı var. Biri şimdiden satış rekorları kıran, diğeri ise sadece benim tarafımdan okunabilecek iki hikâye.
Bence ikincisi daha güzel. Kimseyle paylaşamayacağım kadar güzel. Bilgisayarı geri vermemem de ondan. Herkes okursa bir hiç olur çünkü. Söylemeye bile kıyamadığın sözler vardır, onun gibi. En güzeli başlamaya bile korktuğun hikâyedir.
Neler diyorum ben! Ne zaman kurar oldum bu cümleleri! Bana ait değil sanki. Ya da belki bende de kalmıştır bir şeyler, son bir roman yazacak kadar…
Bilemezdim! O bilgisayarın içinde bir yüksek lisans tezi, onlarca deneme yazısı ve bir de yayımlanmamış roman olduğunu bilemezdim. Sadece tez bile tek başına aylar süren bir çalışma olmalı. Hem onlarca iterasyon var. Bu, aynı süreyi, aynı çalışmaya, aynı azimle yeniden ayırsa bile aynı sonuçlara varamayabilir demek.
Denemeleri ise yıllar önce yazmış. Çoğu emek ve adalet üzerine olan bu yazıların, şimdi sadece bir hırsız tarafından okunabilecek olması çok garip.
Bir kısmı da romantik şeyler:
“Kurduğum hayaller bulaşmış yorgana, yatağa her girdiğimde aynı hayalleri kuruyorum. Gripken yattığın yorgana tekrar yattığında hapşırmak gibi.”
“Hiçbir zaman seni sevdiğim günlerdeki kadar güzel olmayacaksın”mış mesela...
Ve daha bir sürü romantik şey… Hala aşka inanıyor olmalı. Roman yazabildiğine göre zaten, bir aşk hikayesi var demektir. Geçen hafta yayımlanan romanı ve artık benim olan bilgisayardaki romanı ile iki güzel romanı var. Biri şimdiden satış rekorları kıran, diğeri ise sadece benim tarafımdan okunabilecek iki hikâye.
Bence ikincisi daha güzel. Kimseyle paylaşamayacağım kadar güzel. Bilgisayarı geri vermemem de ondan. Herkes okursa bir hiç olur çünkü. Söylemeye bile kıyamadığın sözler vardır, onun gibi. En güzeli başlamaya bile korktuğun hikâyedir.
Neler diyorum ben! Ne zaman kurar oldum bu cümleleri! Bana ait değil sanki. Ya da belki bende de kalmıştır bir şeyler, son bir roman yazacak kadar…
Published on November 04, 2021 07:33
•
Tags:
kısahikaye
No comments have been added yet.