Dostoyevski Okuma Grubu discussion

İnsancıklar
This topic is about İnsancıklar
47 views
Başkaldırı Tohumları > İnsancıklar

Comments Showing 1-19 of 19 (19 new)    post a comment »
dateUp arrow    newest »

Ömer (omercinar) | 44 comments Mod
Bu başlıkta İnsancıklar ile ilgili yorumlarımızı paylaşıyoruz.

"İnsancıklar, St. Petersburg’da bir devlet dairesinde çalışan orta yaşlı ve alçak gönüllü kâtip Makar Devuşkin ile uzaktan akrabası, yirmili yaşlarının başında genç bir kadın olan Varvara Dobroselova arasındaki mektuplaşmalardan oluşan bir eserdir."


message 2: by Tuğçe (new) - added it

Tuğçe | 7 comments Ömer, sanıyorum kitapların büyük kısmını sen ikinci kez okuyacaksın. İnsancıkları ilk okumanda da iletişim yayınevinden mi okumustun? Klasikler, 32984839 adet yayınevi tarından basıldığı için seçim yapmak da zor oluyor. Tekrar okumayacak olanlar bile, yayınevi ve çevirmen ile ilgili geçmiş deneyimlerinden bahsedebilirse, çok faydalı olabilir.


Aslı (aslioz) | 3 comments Ben yanılmıyorsam 6-7 yıl önce okumuş ve çok beğenmiştim İletişim çevirisini. Size de öneririm Tuğçe. İletişim'in çevirileri genel olarak güzel, Nihal Yalaza Taluy'un İş Bankası çevirileri de çok beğeniliyor.


Ülkü Acar | 18 comments Mod
Tuğçe wrote: "Ömer, sanıyorum kitapların büyük kısmını sen ikinci kez okuyacaksın. İnsancıkları ilk okumanda da iletişim yayınevinden mi okumustun? Klasikler, 32984839 adet yayınevi tarından basıldığı için seçim..."

Ben İletişim baskısından okuyorum, kesinlikle öneririm. Okuduğum bir çok klasiği İletişim'den okudum, çok başarılı bu konuda. Tüm çeviri eserlerini gözüm kapalı alırım.


Ömer (omercinar) | 44 comments Mod
En bilindik çeviriler: Nihal Yalaza Taluy (Varlık), Ergin Altay (İletişim), Sabri Gürses (Can). Ergin Altay bazı çevrelerde tartışılsa da bu çevirisi iyi görünüyor, gerçi uzun süre geçti ama ben beğenmiştim. Üç çevirinin de ilk cümlelerini paylaşayım da çevirmenlerin ne kadar farklı olduklarını da görelim:

Kıymetli Varvara Alekseyevna;
Dün mutluydum; fazlasıyla, derecesiz mutluydum! Demek, bir kerecik olsun, sözümü dinlediniz inatçı kızım. (Nihal Yalaza Taluy)

Biricik Varvara Alekseyevna‘m!
Dün mutluydum, çok çok mutluydum! İnadınızdan vazgeçtiniz sonunda, dinlediniz sözümü. (Ergin Altay)

Eşsiz Varvara Alekseyevna,
Dün mutlu oldum, aşırı mutlu oldum, akıl almaz derecede mutlu oldum! İnatçısınızdır, ama hayatta bir kez olsun beni dinlediniz. (Sabri Gürses)


Bilgen (kibrit) | 11 comments Mod
sadece çeviri farkı bu kadar anlam değişikliğine sebep olabiliyor mu? gerçekten çok şaşırdım. bu üç çeviriyi ayrı zamanlarda okusam, üç farklı roman okumuş gibi hissedebilirim gibi geldi.
bu cümleyi okuyarak, çevirilerden hangisi daha başarılı anlayamadım ama kütüphanede bulduğum baskı ergin altay çevirisine ait. haydi hayırlısı...


message 7: by Tuğçe (new) - added it

Tuğçe | 7 comments Benim elimdeki de Sabri Gürses.


Ülkü Acar | 18 comments Mod
Kitaplara önsöz okuyarak başlamam genelde lakin İletişim’in baskısında Orhan Pamuk’un önsözü var, okumadan geçemedim.

“Bugün İnsancıklar’ın Dostoyevski’nin en parlak romanları arasında yer almadığını hatırladığımızda…”diye devam eden bir cümlesi var Pamuk’un. Dostoyevski denince akla gelen ilk eserlerine bakınca, evet, bundan çok daha iyilerini çıkardığı zaten herkesin kabulü lakin 24 yaşında yazılmış bir ilk roman olarak gelecekteki başarısının ayak seslerini duyurduğu bir roman olarak değerlendiriyorum ben. Bir çırpıda okunuveren ama okuyucuda etki bırakan kitaplardan. Makar Devuşkin ile Varvara Dobroselova arasındaki yazışmalarda, sadece yaşadıkları yoksulluğu değil yalnızlığı da fazlasıyla iyi hissettiriyor. Yoksulluğun ulaşabileceği boyutları, çaresizliğin insanı içine düşüreceği çıkmazları, iki insan ve onların çevresindeki üç-beş kişiyi de onların dilinden (kaleminden mi demek daha doğru olur acaba) anlattığı çok iyi bir kitap çıkmış ortaya, iyi ki okumuşum.

Makar D.‘nin mektuplarının bir yerinde, Gogol’un Palto’suna epeyce bir gönderme var. “Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık” diyecek kadar etkilendiği bir yazar olduğuna göre daha ilk kitabından bir Gogol göz kırpması elbette şaşırtmadı ama yazarken ne kadar etkisinde kaldığını da Gogol’u okumuş olanlar değerlendireceklerdir diye düşünüyorum. (Henüz okumamış bir kişi olarak en kısa zamanda Palto’yu okuma ödevi çıkarıyorum buradan kendime)


message 9: by Ömer (last edited Nov 04, 2021 11:03PM) (new) - rated it 5 stars

Ömer (omercinar) | 44 comments Mod
Ülkü wrote: "Kitaplara önsöz okuyarak başlamam genelde lakin İletişim’in baskısında Orhan Pamuk’un önsözü var, okumadan geçemedim.

“Bugün İnsancıklar’ın Dostoyevski’nin en parlak romanları arasında yer almad..."


İletişim'in bir önceki baskılarında Orhan Pamuk önsözleri var, farklı yazarlar da var. Sonra yayınevinden ayrılınca çıkardılar onları. Ama Orhan Pamuk Manzaradan Parçalar kitabında topladı hepsini. Dostoyevski'yle ilgili başlıklarda şunlar varmış:
İlk Romanın Karşılanışı: Dostoyevski’nin İnsancıklar’ı Üzerine Bir Not
Saf ve Duygusal Genç Yazar: Ezilmiş ve Aşağılanmışlar Üzerine Bir Not
Beyaz Geceler ve Melodram Üzerine Bir Not
Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ı Aşağılanmanın Zevkleri
Dostoyevski’nin Korkutucu Cinler’i
Karamazov Kardeşler

Makar Devuşkin, Palto'dan fırlamış gibi, buna da katılıyorum.


Ömer (omercinar) | 44 comments Mod
Kitaptaki en etkileyici sahnelerden biri esasen yan hikayenin bir kahramanı olan ihtiyar Pokrovski’nin redingotunun ceplerini oğlunun kitaplarıyla doldurduktan sonra tabutun peşinden koştuğu anlar. Hiç aklımdan çıkmıyor.


message 11: by Tuğçe (new) - added it

Tuğçe | 7 comments Sabri Gürses çevirisini okumaya başladım. Hiç tanımadığım bir yazarın ilk kitabını okuyormuşum gibi okumaya calışacağım.


Sirpalli Mutsuz ve fakirler bir araya gelmemeli.. Birbirlerine bulastirirlar…:(


Bilgen (kibrit) | 11 comments Mod
insancıkları ilk kez okudum. iyi ki de okumuşum. daha önceden aşina gelen pek çok alıntı var. ve hepsine yüzde yüz katılıyorum.
iletişimin ergin altay çevirisinden okudum. ve ben çeviriyi de çok beğendim. uzmanlık alanım değil tabi ama çevirilerde türk kültürüne yakın kelimeler seçilmesi benim hoşuma gidiyor. anacığım, yüreciği gibi ve hatta özellikle devrisi kelimesi. zira bu kelimeyi sadece yerel ağızda kullandığımızı sanırdım. gerçi çevirmen de bulgaristan göçmeniymiş. belki o yüzden kelimeler bana tanıdık ve sıcak geldi:)


Bilgen (kibrit) | 11 comments Mod
Ülkü wrote: "Kitaplara önsöz okuyarak başlamam genelde lakin İletişim’in baskısında Orhan Pamuk’un önsözü var, okumadan geçemedim.

“Bugün İnsancıklar’ın Dostoyevski’nin en parlak romanları arasında yer almad..."


ben de paltoyu okumaya karar verdim ülkü. bu kitabı okuyunca, merak etmemek elde değil. okuma arkadaşlığı yapabiliriz, denk gelirse:)


Ozan  (dotanuki) | 6 comments Makar Devuşkin... Bu isim hiç bir zili çaldırmıyor, inanamıyorum. 12 yıl önce okuduğum insancıkların karakter isimleri tamamen silinmiş hafızamdan...

Halbuki ilk okuduğum Dostoyevski romanı Karamazov Kardeşler. Ancak bir çok ismi hatırlıyorum o romandan. İnsancıklarda ise sadece 2 karakter var ve ikisinin de isimlerini unutmuşum, Karamazov Kardeşler'den sonra okumama rağmen. Mektuplaşmak, ben hiç mektuplaşmadım... Bernard Shaw, en iyi aşkın mektuplarla yaşanan olduğunu söyler. Ankara'da Öğrenciyken, üniversitenin 1. yılında aynı oda da birlikte kaldığım bir hemşerim, kendisine mektuplar yazan İstanbul'daki öğrenci sevgilisinin, mektuplarını okuyup, dalga geçerdi, ''kendini yazılı daha iyi ifade ediyormuş'' diyip alay ederdi kızla. Yazık, bazı şeyler hiç kıymetini bilmeyen insanlara nasip oluyor.


Ülkü Acar | 18 comments Mod
Ozan wrote: "Makar Devuşkin... Bu isim hiç bir zili çaldırmıyor, inanamıyorum. 12 yıl önce okuduğum insancıkların karakter isimleri tamamen silinmiş hafızamdan...

Halbuki ilk okuduğum Dostoyevski romanı Karam..."


En iyi aşkın mektuplarla yaşanan aşk olduğuna dair Bernard Shaw görüşü hakkında yorum yapamayacağım lakin çok mektup yazmış çok da mektup okumuş bir insan olarak kesinlikle etkili bir iletişim yolu olduğunu düşünüyorum hala .. Özellikle de artık kimsenin diğerini dinlemediği bir dönemde belki karşı tarafa ulaşmanın mümkün olacağı bir yöntem olabilir.


Aslı (aslioz) | 3 comments Ben İnsancıklar'ı okuyalı sanırım 6-7 sene oluyor. Bu kadar zaman sonra aklımda kitap ile ilgili ne kaldı diye soracak olursanız karakterlerin birbirine olan iyi niyetli sevgisi ve mektuplardaki o içtenlik derim. Olayları ne yazık ki hatırlamıyorum ama Makar Devuşkin ve Varvara Alekseyevna arasındaki o temiz ilişkiyi ve yoksulluklarına rağmen birbirlerine tutunmalarını unutamadım :)


message 18: by Selin (new)

Selin Biçer | 1 comments bir şey sorabilir miyim? Kitabı okurken kafam çok karıştı çeviri hatası mı yoksa ben mi anlamadım bilmiyorum. 67.sayfada dertler pokrovskinin hastalığı ve ölümüyle başladı diyor. Ama hikaye devam ediyor ve ölen kişi pokrovskinin oğluymuş gibi oluyor tabutun peşinden koşması kitapları alması falan aslında ölen hangisi


Ömer (omercinar) | 44 comments Mod
Siz doğru düşünmüşsünüz. Çeviri ya da redaksiyon hatası. Belki de ikisi birden.


back to top