

“Bir ilişki her kim tarafından uyarlanırsa uyarlansın, asla sadece birinin kendine ait değildir. İlişki bir ve öteki arasında gerçekleşir, iki aracılığıyla üretilir ve sürdürülür. Bu iki arasındaki, bir ve öteki arasındaki farklılığın açılımında yer alır ancak, ikiden doğduğu için en birine ne de ötekine özgü değildir. Belki de bu ilişki, herhangi muhtemel bir uygunluğun dışında, onu yok etmeden uygunlaştırmanın mümkün olmadığı, varoluşun başka bir tarzda cevhere dönüştüğü biricik yerdir.”
―
―

“Time is the substance I am made of. Time is a river which sweeps me along, but I am the river; it is a tiger which destroys me, but I am the tiger; it is a fire which consumes me, but I am the fire.”
― Labyrinths: Selected Stories & Other Writings
― Labyrinths: Selected Stories & Other Writings
“Gerçek,boğucu hüzne ne oldu?Yoldan çıkmış öfkeye?Kötümserliğe ne oldu?Ya da umutsuzluğun doğurduğu inatçılığa?Sadece boşluğa koparılacak tek bir haykırışa ne oldu?Kelebek kanadında gizli,saf güzelliğe?Tek bir gülücükle baştan çıkartan tutkuya ne oldu?Peki ya yağmur altında dans ettiren deliliğe?Bulut gibi temiz ruhlara ne oldu?Her duyduğumuzda bizi titreten yegâne özgürlük sözcüğüne?Ne oldu? / - Şuralarda bir yerlerde bir "kapat" tuşu olmalı.Bir "stop" tuşu olmalı;olmak zorunda.”
―
―

“…okuma bir dostluk biçimidir. Ama en azından dostluğun samimi bir biçimidir ve bir ölüye, olmayan birine yönelik ona çıkarsız, neredeyse dokunaklı bir hava verir. Dahası o, öteki bütün dostluk biçimlerini çirkinleştiren her şeyden bağımsız bir dostluktur. Biz yaşayanlar, henüz göreve başlamamış ölülerden başka bir şey olmadığımız için bütün bu nezaket, bir evin holünde giriştiğimiz bütün o selamlaşmalar ki adına saygı, minnet ya da bağlılık deriz ve içine onca sahtekarlık karıştırırız, bunların tümü bezdirici ve kısırdır. Dahası ilk yakınlık duygusu, hayranlık, tanışma ilişkilerinden sonra ağzımızdan çıkan ilk sözcükler, yazdığımız ilk mektuplar, sonraki dostluklarımızda kurtulacağımız bir alışkanlık ağının, tam bir varoluş biçiminin ilk ipliklerini etrafımızda örer; söylemeye gerek bile yok, bu süre içinde dile getirdiğimiz aşırı laflar ödememiz gereken vaat mektupları olarak kalır ve karşı çıkılmalarına izin verdiğimiz için bütün yaşamımız boyunca acı vererek bize daha pahalıya mal olur. Okumada, dostluk aniden başlangıçtaki saflığına kavuşur. Kitaplarda sahte sevimlilik yoktur. Geceyi bu dostlarla geçiriyorsak, bu, gerçekten istediğimiz içindir. En azından kitaplar söz konusu olduğunda dostlarımızı genellikle üzülerek terk ederiz. Ve onları bir kere terk ettiğimizde, “Bizim hakkımızda ne düşündüler?”, “Densizlik etmedik ya?”, “Bizden hoşlandılar mı?” türünde dostluğu bozan bu düşüncelerden hiçbiri olmadığı gibi, başka biri yüzünden unutulmuş olma korkusu da yoktur. Bütün bu dostluk endişeleri, okuma denen bu katışıksız ve dingin dostluğun eşiğinde son nefeslerini verir. Saygı da gereksizdir; Moliere’n söylediğine tam tuhaf bulduğumuz ölçüde güleriz; bizi sıktığında, sıkılmış görülmekten korkmayız ve onunla birlikte olmakta gına geldiğinde ne dehası ne de ünü onu aniden yerine koymaktan bizi alıkoyamaz. Bu katışıksız dostluğun atmosferi, sözden daha katışıksız olan sessizliktir. Çünkü başkaları için konuşuruz ama kendimiz için susarız." okuma üzerine kitabından”
―
―
Kaplumbağa’s 2024 Year in Books
Take a look at Kaplumbağa’s Year in Books, including some fun facts about their reading.
More friends…
Favorite Genres
Art, Biography, Classics, Memoir, Mystery, Non-fiction, Philosophy, Psychology, Self help, Spirituality, and Young-adult
Polls voted on by Kaplumbağa
Lists liked by Kaplumbağa