Zeynep T. > Recent Status Updates

"Doğduğunda bir yerin varmış gibi olması ama burası benim yerim diye kendine tekrar ettiğin ama neyin ters gittiğini de anlamadığın puslu dönem ve aslında yerin bir arayış olduğunu farkettiğin o zaman. Hayatın en büyük kazığı bu herhalde."

"Dolayısıyla, sesi çok çıkan anlatıcıla­rın kurmaca edebiyattan çıkartılmasında ilk ısrar eden yazarların -en başta Flaubert ve Henry James'in- daha önce eşi görülmemiş derinlikte ve karmaşıklıkta kurmaca zihinler yaratmış olmaları bir tesadüf değildir."

Öğrencilerinden biri (Borges'le ilgili) hislerini şöyle özetliyor: "Aktüel bir kişilik, çağdaşlarının pek çoğundan daha yenilikçi. Gelip geçici olmadığı için güncel ve yeni."

"Nothing has any weight if it lacks mystery, a surrounding mist, and we are heading towards a reality bereft of shadows, bereft almost of light and shade. Everything and anything known is destined to become rapidly swallowed up and trivialised, and so to lack any real influence. Anything that is visible, a spectacle in the public domain, can never create change."

Zaten Türkiye'de ya da başka bir yer­de, edebi ve eleştirel değer üretiminde yüzde beşten fazla isa­bet kaydedilmesi, bunu aşan bir anlamlılık oranı beklenmesi, safdilliktir. Edebiyat gibi eleştirinin de çoğu taklittir, tekrar­dır, bulaşıktır; edebiyat ve eleştiri, bazen sömürgendir, talansı­dır;

"Bu dünyada nüfusun çoğu yoksul­sa ve milyonlarca insan açlık sınırında yaşam sürüyorsa onların da bir edebiyatçısı, birçok edebiyatçısı olmalıdır."

"We grew up in a world in which the surface of the thing is infinitely more important than its substance—and where the surface of the thing had to be “perfect,” urbane, sophisticated, blasé, adult. I would suggest that if you grow up trying constantly to be an adult, a successful adult, you will be sick of being grown up by the time you're old enough to drink."

"This is one of the terrible, banal truths of eating disorders: when a woman is thin in this culture, she proves her worth, in a way that no great accomplishment, no stellar career, nothing at all can match. We believe she has done what centuries of a collective unconscious insist that no woman can do—control herself. A woman who can control herself is almost as good as a man. A thin woman can Have It All."

"Bir çiftin ya da bir ailenin davranışları ve hayatı gerçekçi bir biçimde gösterilebilir, ama öykü unutulmaz olmayı ancak, bize anlatılanın yanı sıra, öyküde olan bitenin, bizzat öykünün içinde açıklanması gerekmeden, kahramanların zihnine, psikolojisine, derin kişiliğine girmemizi sağladığında başaracaktır."

"Yaratıcılık, belki, psikopatolojiden çok "normal psikodinamik"le daha yakından ilgilidir ve belki de bugünkü psikanalitik düşüncenin yetersizliklerinden biri, bu ve başka bağlamlarda, normal ve nevrotik arasında yeterli bir ayrım yapamamasıdır."

"Gerçekten de roman her şeyin içeri girmesine izin veren bir açık oyundur, her şeyi kabul eder, her şeyi kendine çağırır, açık oyunun sürmesini, yazının ve tematiğin geniş alanla­rını talep eder, Öykü bunun tam tersi, kapalı bir düzendir. Belle­ğimizde kalacak, okuma zahmetine değen bir öykü okuduğumuz izlenimini bizde bırakması için, o öykü her zaman kaçınılmaz bir biçimde kendi içine kapanan bir öykü olacaktır."

"Bir birey yerini terk edecek kadar acı çekiyorsa, aile ve toplum da bütün olarak hastadır ve onun üzerinden bir çıkış arıyor demektir."