Mimi > Recent Status Updates

İlk domuzun öldürüldüğü sahneden nefret ettim nefreetttt, nefret ediyorum avlanandan da silahlanandan da vahşeti sevenden de. Öyle anlatmış ki delirecektim okurken sanki ben öldürdüm. Ordaki bütün pi. Veletleri öldüresim geldi. Oyle zevkle oyle gururla anlatmalari mahvetti beni. Domuzcuk cocuk falan degil o adada. Tam bi yetiskin. Ama adi domuzcuk muhtemelen onu da keserler

Attigi taş beş yarda sagından fırladı
60 ayak yukarı çıktı...


Yani bu uzunluk birimlerini normal birimlere cevirseydiniz bari

Lost dizisi gibi bu ney gı. Üf ceviri de bi garip birbirine giriyo cumleler sanki

Storytel uyeligim bitti yenilemek de istemiyorum pahalandi bira, oyle olunca kocamin kitaplarina basladim. Okuyorum yani dinlemiyorum mecbur. Direkt okumak cok zaman kaybettiriyor ya. Neyse bu kitap da o kadar betimleme var ama o kadar betimlemesiz ki. Anlatiyo anlatiyo kafada bisey canlanmiyo bos bos seyleri betimliyor.

Bi miktar sıkıcı garip garip bebeler

Zenginlerin daha da zenginleşınesinin, varlık ve ge­ lir hiyerarşisinde aşağıda kalanlar şöyle dursun, sırala­ mada kendilerinden hemen sonra gelenlere bile faydası yoktur; varlığın yukarıdan aşağıya yayılacağını söyleyen hayali "merdiven', gittikçe tıkanış bir eleğe ve aşılınamaz bariyere dönüşüyor

Seçnmnlerin diğer kriterleri ve tercihleri ne olursa ol­ sun, secimlerini belirleyen şey diğer etkenlerden ziyade, "ekonomik büyümenin varlığı ya da yokluğudur. Bunun neticesinde, ekonomik büyümenin derecesini yansıttığı söylenen rakamlar iktidara giden yolda adayların seçil­me şanslarının en güvenilir göstergeleridir.

Bizim ulke cidden biricik ve kendine has.

Storytel uyeligim bitti yarim kaldi tüh fjdjfkkg

Şu anda midemizi topluca alışverişle ve dizilerle dolduruyoruz. İnsanlarımız izleme işi­ ni televizyon seyrederek ve internette gezinerek yaptığından, statü paranoyası güçleniyor. Reklamlar daha fazlasını iste­memiz icin yem olarak kullanıiyor; açgözlülük hepimize al­tın tepside sunuluyor.

Bahar Candanin da instagram adi elitizmdi cok garip yaaaaa. Ben de ne alaka diyodum. Bu bahar cok zeki aslinda djsjjf

Bu tür "inançsızlık doktrinleri" arasında Dorling şu inanışları sıralıyor: ( 1 ) Elitizm faydalıdır (çünkü tanım gereği, sadece nispeten az sayıda kişjnin sahip olduğu yetenekler geliştirilerek çoğunluğa fayda sağlanabilir);

Eşitsizliğin Be­ deli adlı kitabında ABD'nin> "zenginlerin kapalı kapılar arkasındaki topluluklar halinde yaşadığı, çocuklarını pahalı okullara gönderdiği ve birinci sınıf sağlık hizınet­ lerinden faydalandığı', bir ülkeye dönüştüğü konusunda uyarida bulunuyor. Bu sırada, geri kalanlar ise güvensiz bir dünyada, en iyi ihtiınalle ortalama bir eğitim görerek ve karneyle sağlık hizmeti alarak yaşıyor... Hmmmmmmmmmmmm

Abi çok sıktı ya, kisaca adam dusuncelerini insanlara seytanin agzindan anlatiyim dercesine soyluyor, off cok sıkıldım sonra benim seytana yaptigim hicbir hizmet yokmus bildigin iyi bir insanmisim anlattiklari cok sıktı detayli yorum yaparim da trafikte falan dinlerken arada araya kayniyor valla ama hicbisey kaybettigimi sanmiyorum. "İncilin tamamini okusalar dinden vazgecerler" gibi klasik her dinde olan argumanlar

Şeytanla konusuyor, dini bir kitap gibi dusunulebilir

Adam kendi kendine din cikarmis kendiyle konusuyo bu din de iç benligin tanri oldugu yonunde, ilgi cekici aslinda, yavas ilerliyo gibi ama akiyo da bi yandan. Adam biraz manyak, şizofren tanisi almamis allahtab. Henry ford, edison, abraham lincoln gibi kisilerle hayalinde toplanti yapiyo surekli ve onlara karakterler atiyo tartisiyo cart curt.

Bit artik bitttttttttt

Siz kendi markaniz uzerinde calismassaniz bunu baskasi sizin icin yapar, gorunmez olmaya calismaniz gorunmez oldugunuz anlamina gelmez. Cok sessiz durursaniz sizin karakterinizi baskalari sizin yerine doldurur. Acaba ezik mi, kustah mi, sesssiz biri mi, utangac mi, kendini begenmis mi... Gibi

Bi de biz sessiz dururken bile gorunuyoruz harbi, mimiklerimizle, bakislarimizla

"Başarının %80'i ortalikta gorunmektir.."

Yine donduk dolastik inanclari degistirmeye geldik, ne dusunursen ona donusursun kavramini en az 20 kitapta gordum. Ve cagimizin cumlesi gibi ama tam anlamiyla yapabilmek imkansiz geliyor bunu derken bile bi inanc sergiliyorum gerci ama.. pozitive affirmation'lari cidden hakkiyla yapabilen var mi?

Yazar icedonuklugunu hice sayip yillardir sakladigi sarki soyleme askini youtube'a tasiyor, kafayi yemis bu diye elestiriyorlar, elestirenler hep elestirecek zaten diyor, devam esiyoe bir hafta sonra radyo programindan teklif geliyor sarki soylemesi icin, soyledigi sarki en cok dinlenen sarki oluyor, internette paylasiyor, yine kafayi yemis bu neyle ugrasiyo diyolar jfejjfjd delirecektim. İnsanlar hep boyle cidden

Cocuklugumda espriler yapan asla susmayan veli toplantisinda "cok konusuyor" diye sikayet edilen bir cocuktum. Asiydim, 4 kisilik bi arkadas grubum vardi, ogretmenlerin gozdesi ve caliskandim. Ortaokulda bu arkadas cevrem durum 1 kisiye dustu hem de 4 kisilik grubumu terkettim, zorbalandim. Hastaliklarla cebellestim. Lisede de aynisi oldu, yeni cevre, korku, 1 yeni kanka. Universitede de oyle....

Bence coook sıkıcı

Hala nerfe guzellesecek diye bekliyom yani insanlarin wowww dedigi yer nere

Antalyaya gidis gekiste dinledik 3 saatlik kismi kaldi.

Büyük bir şirket avukatının oğlunun, kendisini kırk yaşından önce ülkesinin en zengin yüzde 10una dahil edebilecek maaş alma ihtimali, ara sıra iş bulabilen kıdemsiz bir çalışanın oğlununkinden (kaldı ki her iki çocuk da aynı sınıfta yan yana oturuyor; aynı başarıya, hırsa ve zeka derecesine sahip) 27 kat fazladır;
bunlardan ikincisinin ortalama bir gelir elde edebilme şansı bile sadece sekizde birdir.

1979da Carnegie'de yapılan bir calisma çocuk­ların geleceklerinin kendi akılları, yetenekleri, çabalari ya da hırslarıyla değil, büyük ölçüde sosyal çevreleriyle,doğdukları coğrafi konumla ve ailelerinin toplumda­ki yeriyle belirlendiğini açıkça gözler önüne sermiştir.

dünya nüfusunun yüzde 20'si dünya çapında üretilen tüm mal ve hizmetlerin yüzde 86'sını tüketirken, en yoksul yüzde 20'nin ise sadece yüzde 1.3'ünü tükettiğini belgelemiştir.

Serbest piyasa ekonomisinin temel ahlaki gerekçele­ rinden biri olan "bireysel fayda peşinde koşmanın, ortak faydanın sağlanması için de en iyi mekanizmayı sağlayacağı" söylemi böylece şüphe uyandırmakla kalmayıp tamamen yalanlanmış oluyor.

Hayatta kalmak ve kabul edilebilir bir yaşam sürmek için gerekenlerin gittikçe zor bulunur ve zor ulaşılır olması, bunları tedarik eden­ ler ile terk edilıniş muhtaçlar arasında gırtlak gırtlağa ınücadeleye (ve hatta savaşa) yol açacağından, Rocard ve arkadaşları., eşitsizlik uçurumunun derinleşmesinin başlıca kurbanının demokrasi olacağı konusunda bizi uyarıyor. 😧😧😧😧

2000 yılında yetişkin nüfusun en zen­gin yüzde 1,lik bölümü dünyadaki zenginliklerin yüzde 40'ına sahipken, en zengin yüzde 10luk kısım dünya­ daki toplam malvarlığının yüzde 85'ini elinde bulun­ duruyordu. Söz konusu nüfusun daha fakir olan yarısı küresel varlıkların sadece yüzde 1 'ine sahipti.

Bu kitabi Tamlin için okuyan heriften anlamiyordur bence...