Merve > Recent Status Updates

Kitapların ve insanların cayır cayır yakıldığı bir memlekette kitap kursunlayacak canilerin çıkmasına ne yazık ki şaşırmıyorum. Bu tehlikeli mahlukatlar bu kitabın - Darwin'in Evrim teorisini anlattığı kitap olmayan bu kitabın- daha fazla okuyucuya ulaşmasına yol açtılar belki bilmeden... Dayanışma yaşatır düsturuyla, bu canlı cansız her türlü varoluşun katillerine karşı kitaplara ve birbirimize siginacagiz <3

Sabahın 04.45'inde uyanıp 06.20 de uyuyamayacagina iyice kanaat getirip bari kahvaltı ve işe gidiş saatine kadar kitap okuyayım diye kitaplığı eşelerken bana kendini dayatan kitap. Gloria Steinem <3 bir feminist kadın yazarın sözlerinde güç bulmaya ihtiyaç duyuyorum demek ki.

Uyuşturucu, seks, alkol, alışveriş, internet. Bağımlılık türlerinin en bilindikleri bunları. Bir de bilinmeyenleri var. Bir mekana bir insana, bir hobiye (bağlılıktan ziyade) bağımlılık. Aslında ben bu kitabı içinde bu o olmazsa yoksunlugunu çekeceğim şeylere duyduğum bağlılık ve bağımlılığımla ilgili bir şeyler bulabilme adına(kitapçıda incelemistim) aldım. Gabor Mate'in yazım tarzını ilk yüz sayfada çok beğendim.

Umut Nasıl Zorlu Nasıl Depdeli; Marina Tsvetayeva'nın Hayatına Dair kitabı everest yayinlarindan daha yeni yayımlandı. Kasım ayının ilk okuması. Dürüst olayım Marina Tsvetayeva'yi daha önce hiç duymamıştım. Kitabı ilk gordugumde başlığı, kadın bir şairin hayatını anlatıyor oluşu ve kapağı okuma arzumu körükledi. İlk sayfalarda zorlandım. Yarıda birakma istegi duydum nedense ilerledikçe beni içine çekti.

Dakika bir gol bir deyimini haklı çıkaracak bir durumdayım şu anda.Merakla aldım yazarından çok emin olmayarak.Yazma biçimindeki lakayıtlığı samimi bir dil kullanımı olarak göremiyorum.Sohbet eder tarzda yazmış ama seçtiği tümleçler ve fiiller daha şimdiden itici geldi bana.Paris'ten, ressamlardan ve sanata dair bir şeylerden söz edeceğine inandigimdan okumaya devam etmek istiyorum.Bakalım fikrim değişecek mi?

Yitirilen Cennet'ten sonra şiirsel metinleri yüksek sesle okuma aşkına kapıldım. Lord Byron zaten bildiğim bir isimdi ancak hiç okumamıştım. Bezgin Bir Kadının Günlüğü'nde denk gelmiştim birkaç satırına. Ondan sonra çeşitli edebiyat denemelerinde adı sıkça karşıma çıkınca aklıma düştü yine..Genç Harold'un yolculuğuna kendi sesinle tanıklık etmek. Ama her gece anca tek bir kanto okunabiliyor. Çeviri enfes

Daha altmış sayfa okudum yargılamak istemiyorum. Resimleri, sayfa yapısı ve işlediği tema açısından güzel olan kitapta yazar bolca referans vermiş.Olabilir. Ben de 350 sayfa yüksek lisans tezi yazdım, alıntı ve dipnot boldu orada da.Yine de sanki derleme bir kitapmış havası veriyor.İki üç dipnot arasına ya da gösterdiği referansların arasına kendi fikirlerini de ekleseydi keşke. Bilgi aktarması olmuş sadece.

Haziran ayı klasiklere dönüş ayı oldu farkına varmadan olusturdugum okuma listesiyle ( Homeros'a dönüş, Vergilius ve Ovidius'a dönüş, Shakespeare'e dönüş). Romeo ve Juliet'i özel ve tekrar tekrar okunulur kılan ise öyküsünün özgürlüğünden çok dilinin özgünlüğü... Yazarının siirselligi..

Benvolio
"Beni dinle ve onu düşünme, unut! "

Romeo
"Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek?"

Mayıs ayını Hermann Broch'un şaheseri Vergilius'un Ölümü ile kapatalım bakalım. Otuz mayısta yazarın ölüm yıldönümüymüş madem ki, onu eseriyle yad edelim

Kitabın ismi ve kapak fotoğrafının muzipligi ve kışkırtıcılığı bir yana içinde sanat tarihçisi ve edebiyat eleştirmenlerinin denemelerinin olduğu, resimlerle desteklenen, toplumsal ve siyasi örgütlenmede erotizmin nasıl merkezi rol aldığına ilişkin önemli yazıların olduğu bir çalışma. Keşke yeniden basılsa.Günümüzde neredeyse feminist araştırma kitabı diyebileceğimiz bu kitap çok daha fazla okuyucuya ulaşırdı.