marjinal’s Reviews > Hiç > Status Update

marjinal
marjinal is on page 25 of 142
Program dışı okuma.
Aşk/ilişkiler temalı kitaplar seçiyorum bu aralar. Hiç'i, Aşkın Sonu romanı etkisiyle okuyacağım. Maurice, Sarah ikilisinin yasak aşkını okurken kitaplığımdaki Hiç'i hatırladım. Yasak aşk Hiç'te de var. İlk sayfalar hem yazımı hem anlamı hem de çevirisiyle muhteşem! Bozuk, yavan çevirili Geceleyin Kütüphane ve Aşkın Sonu'ndan sonra ilaç gibi geldi Hiç!
Dec 09, 2025 11:34AM
Hiç

3 likes ·  flag

marjinal’s Previous Updates

marjinal
marjinal is on page 115 of 142
😠
Son sayfalara koşarken korkulan mı oldu? Üç yıldıza düştü daha da düşebilir.
Dec 13, 2025 03:17PM
Hiç


marjinal
marjinal is on page 80 of 142
Romanın yarısını geçtik; üst seviyede yataya geçti, inecek mi çıkacak mı bakalım.
Dec 11, 2025 06:26PM
Hiç


marjinal
marjinal is on page 57 of 142
😀👇Yıldızlara bakar mısın?
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Dec 10, 2025 06:02PM
Hiç


Comments Showing 1-25 of 25 (25 new)

dateUp arrow    newest »

marjinal Romanın açılış cümlesi:
"Yaşlı ve hasta olduğum, spermin tamamen tükendiği ve vaziyetin daha da kötüleşmesine hiç ihtiyaç duymadığım bir gece o sesleri tekrar duyuyorum."
Bu lafı söyleyen bir yönetmen ölümü bekliyor. Bedeni çökmüş ama zihni kıpır kıpır seks dolu. Ve en yakın arkadaşıyla karısının yan odada kendisini aldattığından emin. Sesler duyuyormuş. Karısına seslenmek icap eder diye kapısını açık tutuyormuş. Resmen sevişiyorlar bunlar diyor.
Ulan ne güzel çöküşümün tadını çıkarıyorum ve halimden memnun bir şekilde ölüp gidiyordum. Derken başıma bu geldi diyor. Bakalım n'olacak!
Gizlemenin alemi yok, epeyce gerginim . Bu herif de Maurice gibi kafayı yer de bilinç akışı ayağına yatarsa ben n'aparım o zaman! Sayfalardan moral buluyorum. Boşluk vermeksizin paso diyalog var. Dolayısıyla sorun yok. Ya varsa!
Hanif Kureisi. Bu yazarı tanımıyorum bilmiyorum. Londralıymış, 5 Aralık 1954'de doğmuş. Demek ki yay burcu.
Türkçedeki diğer kitaplarına baktım da yay burcu içeriklerine yazmış. Beden, güzellik, cinsellik falan filan.
Ahmet Ergenç'ten çeviri okudum, Son Sözleri okudum. Bu kitap sarhoş edebiyatı 'beat'en bir yazarın kitabı. Sarhoş metnin çevirisi düzgün olur mu? Ahmet Ergenç'ten şikayetim yok.
Hiç'in Goodreads puanı fazlasıyla moral bozucu: 3,18 puan.
Puanı bu seviyede bir roman okuduğumu hatırlamıyorum. Ama tabii benim gibi kitap keşifçilerine bu düşük puanlar vız gelip tırıs gittiği gibi tahrik de eder.
Haydi bakalım!
(Harika fragman paragraflarım var. Radyolarınızı açık tutun lütfen!)


message 2: by Cem (new)

Cem Yazarın adını yeni duydum, ülkemizde pek bilinmeyen yazarların kitaplarını tercih ediyorsunuz farkındayım. Keyifli okumalar Feyzi hocam!


message 3: by Lina (new)

Lina Temmuzdan beri gördüğüm kadarıyla Feyzi hocan hep öyle Cem, tanınmayan yazarları, kitapları keşfedip kitabın tozunu yutar :) Bu kitabın tanıtım yazısında David Bowie 'nin adı geçince heyecan yaptım! Radyomu açtım, bakalım yönetmen ona dair birşeyler anlatacak mı diye, beklemedeyim.


marjinal Romanlarda değişik içerikler kovalıyorum. Haliyle yazarı Türkiye'de pek bilinmiyor durumu oluyor. Şu da var: Dolaşımdaki kitapları okumayı sevmiyorum. Herkes okudu diye çok kitap var rafa kaldırdığım.
Ama böyle çok özel senaryolar arıyorum. Aksiyon olacak ve arka planda çatır çatır meselesini anlatacak.


marjinal Lina, David Bowie yayına girer mi pek sanmıyorum. Radyonun başında bunun için bulunuyorsun hemen ayrıl ordan:)
Yönetmen evde kıskançlık atakları geçirirken insanlara, topluma, sisteme de yarım ağız vuruyor.
Romanın arka kapaktan vaadinde "bir kuşağın iç hesaplaşmaları" yazılı. Bunu yapıyor. İlk yirmi beş sayfa üzerinden böyle. İhtiyarın intikam senaryosu nasıldır bilmiyorum. Acaba saçmaladığı için mi Hiç'in puanı çok düşük? Göreceğiz.
marjinal görevinin başındadır. Rahat olun!


message 6: by Lina (new)

Lina Ne bileyim, geçmişte arkadaşlarmış ya, belki hakkında birkaç cümle de olsa değinir diye ummuştum:)

Fakat ihtiyar bunca yıl nasıl fark etmez - varsa tabii- ihaneti? Kendi kuruntularıdır belki de. Hesaplaşma ve intikam vaad ediliyorsa merakla okunur bu roman diyenler aradıklarını bulamayınca yıldızları esirgemişlerdir. Bu duruma aşinasın zaten.


marjinal Evet evet aynen aynen Lina!
Hesaplaşma var diye zamanında atladım da aldım bu kitabı. Belki de yalnız değilim. Hayal kırıklığı bana da uğrarsa bak ben neler yazar da çizerim incelemeye. Sokağa çıkamaz.


message 8: by Lina (new)

Lina Ona ne şüphe; arşivde bu yazılar çok, biri daha ekleniverir:) Gerçi bu aralar çok sık geliyor başına sanki!


marjinal Hiç'ten sonra benzer temada Biletiniz Buraya Kadar'ı okuyacağım. Sevişme gücünü kaybetmiş bir adamın perişanlığını Romain Gary'den okuyacağım da hiç hevesli değilim. Bu yazarın Onca Yoksulluk Varken romanını okumuştum, samimi değildi.
Ve bir şey dikkatimi çekiyor: Gary akışta okunuyor, Greene gibi değil yani fakat Biletiniz Buraya Kadar'ı okuyana rastlamadım. Teğet geçiyorlar. Goodreads'in Türkiye tarafının dişilliğine bağlıyorum bunu.
Bu romana beklenti kurmuyorum. (Kitabı akışa vereyim.)


marjinal Graham Greene yırttı.
Bugün çıkar mı bilmiyorum Aşkın Sonu'na inceleme yazıyorum. Ama muhatabım Greene değil. Greene masum. Döneminde yazmış. Değerini yitirmiş bu antika romanı bugün beğenenler. Muhatabım bu arkadaşlar.
Tabii ki ruhları duymayacak tabii ki tabii ki. Her zamanki gibi.


message 11: by Cem (new)

Cem Yaşantınızı bilmiyorum ama okur olarak aldığınız nick name gibi marjinalsiniz hocam; yazılarınız sıradışı, çoğu zaman da kışkırtıcı. Aşkın Sonu incelemenizi okudum, görüşlerinize katılmasam da saygı duyuyorum. Dönem olarak geride kalmış modası geçmiş bulduğunuz size hitap etmeyen bu kitabı klasikleri sevenler veya bilinçakışı tarzını okumaktan hoşlananlar beğenecektir. Antik dönemden bu yana işlenen konular hep aynı minvalde dönüyor zaten: aşk, para, hırs, hesaplaşma, intikam...


message 12: by Cem (new)

Cem Biletiniz Buraya Kadar'a Türkçe inceleme bırakan hesaplara şöyle bir baktım; okuyup beğenen epey kadın okur var. Eylül Görmüş ve Meltem Sağlam 'ın yorumları dikkatimi çekti özellikle.


marjinal Her fırsatta söyler yazarım: İyi bir roman klasiklerden geçer. Dostoyevski bilmeden (iyi) roman yazamazsınız.
Demek ki bir yazar önce bi klasikleri dersmişcesine öğrenecek, bilecek ve nihayetinde içselleştirecek.
Batı'da Mozart'ı bilmeden müzik yapamazsınız.
Okurda durum ne? Klasiklere vakit yok, gerek de yok. Klasikler okullara unitedir.
Günümüz okuru iyi bir romanda klasikleri zaten okuyor.
Eskinin giysilerini nasıl ki giyemeyiz nasıl ki evlerinde oturamayız klasikleri okuyamayız.
Görsel dünyada yaşamayan klasikçiler romanlarında görsel dünyalar yarattılar.
Bizler görsel dünyada yaşıyoruz.
Bugünün okuru romanı zihninde canlandırandır. Yazar karakter ve ortam betimlemeleriyle okurun eğlencesini bozamaz. En Küçük bir ima işi bozar. Çünkü görsel dünyanın baskısında yaşıyoruz ve kendi görselliğimizi kurarak bu baskıdan çıkıyoruz.
Karakter o hareketini niye yaptığını yazar bugünün okuruna klasikçiler gibi anlatamaz.
Ölüm Başpispokos İçin Geliyor. Bu roman bir klasik. Geçende okudum. Resmen büyülendim. Romanda yoğun doğa tasvirleri var. Bana iki cümle
tasvir yapın romandan hemen düşerim. Fakat bu romanda tasviri yapılan doğa sıra dışı; her tarafın ve şeyin kızıl olduğu bir doğa düşünün.
Ve anlatının büyüleyiciliğinde kayboluyor bu tasvirler.
İstisnalar var yani!


message 14: by Lina (new)

Lina Günümüzün insanı, okuru değilim sanırım; antikayım ben Cem:) Dört yıldız vermiştim Aşkın Sonu'na!


message 15: by Beril (new)

Beril 24 saatte neler kaçırmışım; yine mi tarih tekerrür ediyor:)))


message 16: by Lina (new)

Lina Bir marjinal klasiği Beril:)
Muhatabım G.Greene değil, bu romanı beğenen günümüz okurları diyor. Çağdaş okur bu içeriği nasıl beğenebilir ki ayıp, benim gibiler ya fosil- başka bir çağın insanı-, ya da neyi beğenmeleri gerektiğini bilmeyen yüzeysel okurlar- büyük ihtimalle mahalle baskısı yüzünden beğenmişlerdir demeye getiriyor-


marjinal Hayır Lina, yorum yapıyorsun. Yazdıklarının benimle ilgisi yok. Demediğim şey için bana yargıda bulunma lütfen.
Aşkın Sonu'nu beğenenler fosildir demedim. Neyi beğenmeleri gerektiğini bilmeyen okurlar demedim. Mahalle baskısıyla beğeniyorlar demedim. Demeye de getirmedim.
(marjinal) yazı yazamayacak mıyım burada?
Yazdıklarım kişisel değil.
Tekrar ediyorum: Yazı yazamayacak mıyım burada? Komposizyondan bahsetmiyorum.
Rahatsız etmiyorsa o yazı değildir.
Yazı yazmiğim mi?


message 18: by Lina (new)

Lina İstediğin gibi kendi görüşünü yazacaksın elbette; diğer okurlara laf ederek yorum çizgisini aşmana gıcık oluyorum sadece. Muhatabım G.Greene değil, beğeni verenler diye yazmadın mı önceki iletinde, yazıyı daha akışa vermeden? Sen böyle başlayınca ben de niyet okuyorum haliyle. Fakat bundan sonra tek bir laf etmeyeceğim katılmadığım incelemelerine; anladım ki itiraz istemiyorsun. Ben de susma ve beğeni vermeme hakkımı kullanacağım.


message 19: by Lina (new)

Lina Yukarıda yazdıkların duruyor bak. Çarşamba 16.48 de; iletini aynen yazacağım:

"Graham Greene yırttı.
Bugün çıkar mı bilmiyorum Aşkın Sonu'na inceleme yazıyorum. Ama muhatabım Greene değil. Greene masum.
Döneminde yazmış. Değerini yitirmiş bu antika romanı bugün beğenenler. Muhatabım bu arkadaşlar.
Tabii ki ruhları duymayacak tabii ki tabii ki. Her zamanki gibi. "


message 20: by Lina (new)

Lina Saldırmıyorum, karşı görüşümü de koyarak- her iki incelemende de- yeterince yazdım, anlayan anladı ve artık bu konuyu kapatıyorum.


message 21: by Cem (new)

Cem Beril ve ben de senin gibi düşünüyoruz Lina; büyüğümüzdür diye Feyzi hocama saygıdan susmuştuk "Komiksiniz" incelemesinde ama seni yalnız bırakarak hata ettiğimizi anladım. Bu sabah da yazmam gerekirken yapamadım üstünkörü bıraktım iletimi. Doğru zamanda doğru hamleyi yapan sen olduğun için şimşekleri üstüne çekiyorsun.

Feyzi hocam, Lina'nın bunu kişisel almadığını biliyor olmalısınız; yoksa Lina'yı hiç tanımamışsınız demektir. O, bu durumdan habersiz, cevap veremeyecek olan okurlar adına eleştiri etiğini hatırlattı hepimize. Durum bundan ibaret.


marjinal Lina avukat mı?


marjinal Yani okurlara karşı beni harcıyorsunuz öyle mi?
Yazıma karşı görüş getireceğinize beni yargılıyorsun.
Okurları ne diye savunuyorsunuz? Hakaret mi ettim?
Yazımdan görüş getirin.
Yazımdan değil de yazı dışı ettiğim laflarla beni yargılıyorsun.
Ben de eşeklik ki kendimden bildim de yazdım ortaya!


message 24: by Lina (new)

Lina Rahatsız edici bir durum karşısında yanlışlığa dikkat çekmek için avukat olmaya gerek yok öncelikle. Arkadaşın olarak Komiksiniz incelemende de değindim okurlara bu kadar yüklenmemek gerektiğini, belki daha dikkatli olursun diye; fakat anlaşılmamış, görüyorum.

Yazının içeriğine de eleştirim var üç yönden, onlara fırsat gelmemişti. Açıklayayım:

1. "Yasak aşk yazıldığı yıllarda merakları bileyen esararengiz konuların başında geliyordu. Şimdi öyle mi, posası bile yok. 80li yıllarda yeterince okuyup doydum." diyorsun. Senin doymuşluğun seni bağlar, artık ilgini çekmiyor olabilir. Oysa günümüzde de çok popüler; dahası insanlık yaşadıkça bu konu işlenmeye hep devam edecek.

2. "Okur geviş getiren bilinç akışını bugün artık kaldıramaz. " diyerek beğenmediğin bu yazım tarzını yine genele yayıyorsun. Ne biliyorsun, istatikler mi var elinde veya ölçebilir misin? Bu türü beğenmiyorum deyip geçmen yeterliyken kendini haklı çıkarmak için açıklamaya çalışmışsın uzun uzun.

3. "Tanrı konusu, din felsefesi, Katoliklik durumunu bilmiyorum. Romana bilgiyi koyarsan ilgisiz insanları dışarda tutarsın." 'a gelince. Bunu Komiksiniz incelemende de yazmıştın- Tevrat, İncil hikayeleri, mitoloji bilmiyorum; bilseydim ben de zevkle okurdum- diyerek. Yazar seni mi düşünecek, Feyzi bunları bilmiyordur, yazmamalıyım mı diyecek? Beğenip beğenmemek, bilip anlamak okurun keyfine veya birikimine bağlı. G. Greene'e ne denebilir ki, adam bildiği konuda yazmış işte, diğer kitaplarında da bu dini mevzular var üstelik. Bundan sonra okumazsın olur biter.


marjinal Yüzlerce belki binlerce açıklama yaptım, hiçbiri sonuç vermedi. Açıklama yapmasını bilmediğim sonucu çıkıyor ortaya.
Dolayısıyla açıklama yapmaları bıraktım.
Duyurular dışında hiçbir konuda açıklama yapmayacağım.


back to top