Hasan Âli Yücel

Hasan Âli Yücel’s Followers (14)

member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo
member photo

Hasan Âli Yücel


Born
in Turkey
December 16, 1897

Died
February 26, 1961

Genre


Hasan Ali Yücel 16 Aralık 1897'de İstanbul'da doğdu. Aslen Göreleli olan babası; Ertuğrul Fırkateyni'nin kaptanı olan Amiral Osman Bey'in oğlu Ali Rıza Bey'dir, annesi Neyire Hanım ve eşi Gülsüm Refika Hanım'dır. Eğitim yaşamını sırasıyla Mekteb-i Osmani, Vefa idadisi, Cağaloğlu Darülmuallimin-i Âli'ye (Yüksek Öğretmen Okulu) okullarında sürdürdü. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi ve 19 Aralık 1922'de öğretmenliğe başladı. 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin (Türk Dil Kurumu) kurulmasıyla Hasan Âli Yücel etimoloji kolu başkanlığına getirildi. 1934 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nden, İzmir Milletvekili olarak Meclise girdi

Hasan Âli Yücel'in bakanlık döneminin MEB'deki en parlak dönemlerde
...more

Average rating: 4.04 · 486 ratings · 50 reviews · 34 distinct worksSimilar authors
İyi Vatandaş İyi İnsan

4.19 avg rating — 117 ratings — published 1971 — 3 editions
Rate this book
Clear rating
Geçtiğim Günlerden

4.12 avg rating — 59 ratings — published 1990 — 2 editions
Rate this book
Clear rating
Goethe: Bir Dehanın Romanı

really liked it 4.00 avg rating — 51 ratings
Rate this book
Clear rating
Kültür Üzerine Düşünceler

4.33 avg rating — 6 ratings — published 1974
Rate this book
Clear rating
Dâvam

4.33 avg rating — 6 ratings
Rate this book
Clear rating
Allah Bir

3.33 avg rating — 3 ratings2 editions
Rate this book
Clear rating
Edebiyat Tarihimizden

4.50 avg rating — 2 ratings
Rate this book
Clear rating
Davalar ve Neticeleri

it was amazing 5.00 avg rating — 1 rating2 editions
Rate this book
Clear rating
Sizin İçin

did not like it 1.00 avg rating — 1 rating
Rate this book
Clear rating
İngiltere Mektupları

0.00 avg rating — 0 ratings
Rate this book
Clear rating
More books by Hasan Âli Yücel…
Quotes by Hasan Âli Yücel  (?)
Quotes are added by the Goodreads community and are not verified by Goodreads. (Learn more)

“hatırlamasını bilenler hiç bir zaman unutulmazlar”
Hasan Âli Yücel

“Geri sözünü hakaret anlamında almıyoruz. Bildiğimiz hayvanlardan birinin adını söylemek nasıl aşağılatıcı bir mana ifade etmezse geriye, geri demek de öyledir. Geri, hangi çevrede olursa olsun, insanı insan edecek, olduğundan daha ileri ve medeni hale getirecek tesirler, meleke* ve maharetler, bilgi ve tecrübelerden ya “bid'at”** deyip işe karıştırarak, ya “ecdadımız bunu böyle yapmamışlar” deyip göreneği ileri sürüp kutsal hisleri tahrik ederek istifadeye engel olan insandır.

*meleke: yeti, yatkınlık.
**bid'at: sonradan türeme; dine peygamber zamanından sonra eklenen şey.”
Hasan Âli Yücel, İyi Vatandaş İyi İnsan

“Şu halde her isim, bağlandığı kategorinin esasına uygun düşmelidir. Hükümdarlığın esası ne ise hükümdar olan kişi, ona tastamam sahip olacaktır. İsimle realite birbirine uyacaktır. Adına hükümdar da dense o mevkide bulunan insan, hükümdarlığın icap ettirdiği meziyetlerden yoksul ise, o, gerçekten hükümdar değildir.

Konfuçyüs'un 25 asır önce el koyduğu bu fikri buraya yazarken Atatürk'ün pek sevdiği ve vesile buldukça tekrar edip ettirdiği bir hikâye hatırıma geldi. Bahsimizi aydınlatacağı için anlatıvereyim:

Şark memleketlerinden birinde bir padişah ölmüş, yerine genç, toy oğlu hükümdar olmuş. Vezirlerinden öğrenmek istediği ilk şey, şu: kitap-mitap, kalem-malem gibi sözlerdeki asıl kelimeye ilave edilen sözlerin ne manaya geldiği... Bunların başlı başına anlamı olmadığını, dilde söylenmesine alışılmış kelimeler olduğunu anlatmaya çalışmışlar, fakat genç padişah bir türlü bu cevaplara inanmamış. Münadiler (tellal) çıkarıp memlekette bunu bilen varsa saraya gelmesini ilan ettirmiş. Büyük bir ihsan ümidi ile pek çok insan gelmiş, fakat padişahı kandıracak bir açıklamada bulunamamışlar. Bir gün, üstü başı perişan, saçı sakala karışmış bir derviş gelmiş, padişahın huzuruna çıkıp bu müşkülü çözeceğini bildirmiş. Huzura kabul edilince padişah sormuş:

— Söyle bakalım derviş; ev-mev ne demektir?

— Efendimiz! Ev, sizin ikâmet buyurduğunuz bu saray. Mev, kulunuzun geceleri sığındığı izbeler.

— Ya kavuk-mavuk?

— Kavuk, Efendimizin başında bulunan muhteşem serpuş; mavuk (perişan sarığını göstererek) şu benim başımdaki...

— Elbise-melbise?

— Elbise, Devletlimizin sırtındaki hil'at; melbise, bendelerinin* arkasındaki palaspareler...**

— Peki, hükümdar-mükümdar?

— Hükümdar, pederiniz cennetmekân; mükümdar da Efendimiz!

* bende: kul, köle, hizmetkâr.
** palaspare: yırtık, eprimiş giysi.”
Hasan Âli Yücel, İyi Vatandaş İyi İnsan