Bedirhan Dilen > Bedirhan's Quotes

Showing 1-30 of 2,024
« previous 1 3 4 5 6 7 8 9 67 68
sort by

  • #1
    Christopher      Nolan
    “You musn't be afraid to dream a little bigger, darling.”
    Christopher Nolan, Inception: The Shooting Script

  • #2
    Christopher      Nolan
    “You're waiting for a train. A train that will take you far away. You know where you hope this train will take you, but you can't know for sure.

    Yet it doesn't matter . . .

    Because you'll always be together.”
    Christopher J. Nolan, Inception: The Shooting Script

  • #3
    Christopher      Nolan
    “COBB: What do you want from us?
    SAITO: Inception.
    Arthur raises his eyebrows. Cobb is poker-faced.
    SAITO: Is it possible?
    ARTHUR: Of course not.
    SAITO: If you can steal an idea from someone's mind, why can't you plant one there instead?
    ARTHUR: Okay, here's planting an idea: I say to you, "Don't think about elephants."
    (Saito nods)
    What are you thinking about?
    SAITO: Elephants.
    ARTHUR: Right. But it's not your idea because you know I gave it to you.
    SAITO: You could plant it subconsciously-
    ARTHUR: The subject's mind can always trace the genesis of the idea. True inspiration is impossible to fake.
    COBB: No, it isn't.
    SAITO: Can you do it?
    COBB: I won't do it.
    SAITO: In exchange, I'll give you the information you were paid to steal.
    COBB: Are you giving me a choice? Because I can find my own way to square things with Cobol.
    SAITO: Then you do have a choice.
    COBB: And I choose to leave.”
    Christopher Nolan, Inception: The Shooting Script

  • #4
    Christopher      Nolan
    “MAL: You killed me.
    Cobb looks at Mal. Whispers-
    COBB: I was trying to save you-I'm sorry.
    Mal comes in close to Cobb. Looks him over.
    MAL: You infected my mind. You betrayed me. But you can make amends. You can still keep your promise. We can still be together... right here. In our world. The world we built together.”
    Christopher Nolan, Inception: The Shooting Script

  • #5
    Hüseyin Nihal Atsız
    “Askerlik öldü general! Sinsi siyasetçilere sırf üniformalı oldukları için asker diyemem”
    Hüseyin Nihal Atsız, Ruh Adam

  • #6
    Hüseyin Nihal Atsız
    “Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
    Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
    Pervane olan kendini gizler mi alevden;
    Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...

    Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse;
    Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
    Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
    Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...

    Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
    Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!
    Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince
    Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince

    Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım;
    Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım.
    Gözler ki birer parçasıdır sende ilahın,
    Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın,
    Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin;
    Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!

    Bir başka füsun fışkırıyor sanki yüzünden,
    Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
    Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
    Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
    Dinmez! gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
    Dinmez! ebedi özleyişin bestesidir bu!
    Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
    Görmek seni ukbadan eğer mümkün olsaydı.

    Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
    Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
    Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma "Kaabil";
    İmkanı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
    Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
    Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.

    Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
    En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
    Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
    Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik...”
    Hüseyin Nihal Atsız, Ruh Adam

  • #7
    Hüseyin Nihal Atsız
    “Sevginin niçini olmaz ki efendim... Düşünsem belki mâkul bir sebep bulabilirim. Fakat bu hakikî sebep olmaz. Çünkü biz önce severiz. Sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. Bu da hodbinliğimizden doğar efendim.”
    Hüseyin Nihal Atsız, Ruh Adam

  • #8
    Oğuz Atay
    “Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. Tedirgin etme beni. Bu sefer geride bir şey bırakmadım. Tasımı tarağımı topladım geldim. Neyim var neyim yoksa ortaya döktüm. Beni bırakırsan sudan çıkmış balığa dönerim. Bir kere çavuş olduktan sonra bir daha amelelik yapamayan zavallı köylüye dönerim. Beni uyandır.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #9
    Oğuz Atay
    “Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım, kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #10
    Oğuz Atay
    “Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım”
    Oğuz Atay , Tutunamayanlar

  • #11
    Oğuz Atay
    “Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi, boşuna mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #12
    Oğuz Atay
    “Neymiş efendim? Hiçbir işin sonunu getirmemişim. Siz başlamayı bile göze almadınız.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #13
    Oğuz Atay
    “Önce kelime vardı” diye başlıyor Yohanna’ya göre İncil.Kelimelerden önce de Yalnızlık vardı ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.. Kelimenin bittiği yerden başladı. Kelimeler yalnızlığı unutturdu ve yalnızlık kelimeyle birlikte yaşadı insanın içinde.Kelimeler,yalnızlılığı anlattı ve yalnızlığın içinde eriyip kayboldu.Yalnız kelimeler acıyı dindirdi ve kelimeler insanın aklına geldikçe yalnızlık büyüdü,dayanılmaz oldu.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #14
    Oğuz Atay
    “Öldükten sonra insanların bir yerde buluştuklarını söyleyenlere inanmak isterdim. Yaşarken, ne sıkıcı ve soluk insanlarla birlikte geçiriyoruz ömrümüzü. Hiç olmazsa öldükten sonra, aralarımda bulunmaktan zevk alacağımız insanlarla yaşasaydık.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #15
    Oğuz Atay
    “Kitap okumakla, manavın beni aldatmasına engel olamıyorum bir türlü. Manava inanmadığım halde beni aldatıyor namussuz.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #16
    Oğuz Atay
    “Herkes istediği mesleği seçecektir. Ressam olmak isteyenler reklamcı, yazar olmak isteyenler mühendis, mimar olmak isteyenler iktisatçı, meyhaneci olmak isteyenler hukukçu, hukukçu olmak isteyenler tezgâhtar, adam olmak isteyenler uşak ve dilediği gibi yaşamak isteyenler rezil olmayacaklardır.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #17
    Oğuz Atay
    “Babam beni mektebe götürdüğü zaman, çantamla birlikte artık uzun bir hayat tecrübesini de omzumda taşıyordum. Bir de Vatan denen bir şey vardı ki, çok iyi korunması gerekiyordu. Bizler, her sabah hep bir ağızdan onu özümüzden çok sevdiğimizi, ant denen bir şey içerek haykırıyorduk.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #18
    Oğuz Atay
    “... O zamanlar daha Olric yoktu, daha o zamanlar Turgut'un kafası bu kadar karışık değildi.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #19
    Oğuz Atay
    “Selim, insanın yaratıcı hayal gücünü öldürüyordu. Kambur duruşu, dağınık saçları ve ütüsüz elbisesiyle Selim, insanı can sıkıntısı ve ümitsizliğe sürüklüyordu. İnsan ona bakınca, gerçi bir süre kendinden memnun oluyordu; fakat sonunda canı sıkılıyordu.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #20
    Oğuz Atay
    “Üniversiteyi sevmiyordu. Orada geçen zamanından söz açmayı sevmezdi : "Bir kere başladık, bitireceğiz" derdi. "Bir kere doğduk, yaşayacağız. Üniversiteyi bıraksam ne olur? Hiç. Bırakmasam? Gene hiç. Hiç olmazsa adam oldun derler fakülteyi bitirirsem; yakamı rahat bırakırlar." Üniversiteye hangi düşünceyle girdiğini bilmiyordu. "Liseyi yeni bitirmiştim Esat Ağabey. Diplomamın mürekkebi kurumamıştı. Yolda yürüyerek, diplomamın mürekkebini kurutmaya çalışıyordum rüzgarda. Kocaman bir taş binanın önünden geçerken, gençlerin kapı önünde kuyruk olduğunu gördüm. Merakla yanlarına yaklaşarak, ne dağıtıldığını sordum. O günlerde, kahve karaborsaya düşmüştü de. Bu sırada arkadakiler kapıya yüklendi: kalabalıkla birlikte içeriye sürüklendim. Yarı baygın bir durumdaydım: çok sıkıştırıyorlardı. Nefes alamıyorudum, sesim çıkmıyordu. Neler yaptığımı hangi odalara girdiğimi, ne konuşup, elime verilen kağıtlara ne yazdığımı hatırlayamıyorum. Yalnız, bir adamın elimden diplomayı aldığını hayal meyal gördüm. Ona karşı koyacak gücüm kalmamıştı. Dışarı çıkarken, hademe elime bir kağıt tutuşturdu: tebrik ederim, üniversiteye kabul edildin dedi, bahşişimi ihmal etme.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #21
    Oğuz Atay
    “Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim" dedi: Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: "Seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda...”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #22
    Oğuz Atay
    “Alışkanlıktan başka bir şey bilmedikleri için, sizin de yokluğunuza alışacaklardır.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #23
    Oğuz Atay
    “İlk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan ümit ediyor İsa günahları affediyor her iş yolunda fakat İsa günah işlemedi bunun ağırlığını bilemez yaptığı bir hataya kitaplarda rastlayamadım başkasında günahları affetmek kolay...”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #24
    Oğuz Atay
    “Cranium fibula radius
    Sacrum patella carpus
    Nasıl ezberlenir Allah’ım
    Arapça dua eden insanınn Latince kemikleri?”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #25
    Oğuz Atay
    “İnsanın babası hayatta bir kere ölür.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #26
    Oğuz Atay
    “Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi. Resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim, yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim...”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #27
    Oğuz Atay
    “Arka odadan Sevgi’nin sesi geliyordu. Uyumuyor. Gidip bir görünmeli. Nermin bekler. Babalar çocuklarına, uyumadan görünürlerse çok etkili olur. Müşfik fakat kararlı bir sesle konuşulur. Nermin, sen görünmeyince bir türlü uyumuyorlar, diyor; babalık ve aile reisliği duygusunu okşuyor. Sen söyleyince başka oluyor. Seni görünce susuyorlar. Babaları olmadan uyumuyorlar. Görünüşte masum bir söz. Tercümesi: hiçbir akşam ve pazar, beni onlarla yalnız bırakma. İş yolculuklarını ne yapayım? Bırak başkaları gitsin. Şirkette adam mı yok?”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #28
    Oğuz Atay
    “Olur ya, belki bir gün tam senin gibi hissederim, senin heyecanların benim heyecanlarım olur: o zaman seni bütünüyle yaşarım, kim bilir?”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #29
    Oğuz Atay
    “Ve biz onlara diyeceğiz ki:
    Hesaplaşma günü geldi. Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız. Biz fakirler, zavallılar, yarım yamalaklar, bu kitapları okuyup teselli olurken içinizden güldünüz. Ve çıkarlarınıza baktınız.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar

  • #30
    Oğuz Atay
    “En kötüsü, hayır demeyi öğrenemedim. Yemeğe kal, dediler: kaldım. Oysa, kalınmaz. Onlar biraz ısrar ederler; sen biraz nazlanırsın. Sonunda kalkıp gidilir. Her söylenileni ciddiye almak yok mu, şu sözünün eri olmak yok mu; bitirdi, yıktı beni.”
    Oğuz Atay, Tutunamayanlar



Rss
« previous 1 3 4 5 6 7 8 9 67 68