,

Tutunamayanlar Quotes

Quotes tagged as "tutunamayanlar" Showing 1-18 of 18
Oğuz Atay
“Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma derdi, boşuna mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Herkes istediği mesleği seçecektir. Ressam olmak isteyenler reklamcı, yazar olmak isteyenler mühendis, mimar olmak isteyenler iktisatçı, meyhaneci olmak isteyenler hukukçu, hukukçu olmak isteyenler tezgâhtar, adam olmak isteyenler uşak ve dilediği gibi yaşamak isteyenler rezil olmayacaklardır.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Hayat, düşünceleri tutan bir hapishanedir. İnsan, can sıkıcı bir saç demetidir, ben de akılsız bir robotum…”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Kendi kusurlarını çözemeyen bir kişinin, kusurlarının acısını başkasına çektirmeye hakkı yoktur.”
Oğuz Atay

Oğuz Atay
“Kendini birdenbire üniversitede bulmak, Selim'e dokunuyordu. "Üniversiteye girişimin hikayesi aslında daha aptalca olduğu için, bu açıklamaya şükretmelisin gene. Gerçek durum daha acıklı: lisede iyi bir öğrenci olduğum için zor bir meslek seçmeliydim. Bu nedenle mühendis olmaya mecburum. Bu açıklamayı daha çok mu beğendin ?" Bütün ümidi, Dostoyevski gibi, mühendis olduktan sonra istifa etmekti. Hangi görevden istifa edecekti? Bilmiyordu. Babasıyla her gün kavga ediyordu. Üniversiteye girişinden onu sorumlu tutuyordu. "Dağlara kaçacağım" diye bağırıyordu babasına: "Hepinize bu üniversiteyi bitirebileceğimi, hem de kırıntılarımla bitirebileceğimi göstereceğim. Siz de, onlara da göstereceğim." Kimdi onlar? Bilmiyordu. "Böyle olmama sebep olanlar," diyordu. "Her çağımda isimleri değişen ve aslında hepsi birbirinin aynı olanlar. Onlar işte!”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

“bat dünya bat!”
Oğuz Atay - Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Üniversiteyi sevmiyordu. Orada geçen zamanından söz açmayı sevmezdi : "Bir kere başladık, bitireceğiz" derdi. "Bir kere doğduk, yaşayacağız. Üniversiteyi bıraksam ne olur? Hiç. Bırakmasam? Gene hiç. Hiç olmazsa adam oldun derler fakülteyi bitirirsem; yakamı rahat bırakırlar." Üniversiteye hangi düşünceyle girdiğini bilmiyordu. "Liseyi yeni bitirmiştim Esat Ağabey. Diplomamın mürekkebi kurumamıştı. Yolda yürüyerek, diplomamın mürekkebini kurutmaya çalışıyordum rüzgarda. Kocaman bir taş binanın önünden geçerken, gençlerin kapı önünde kuyruk olduğunu gördüm. Merakla yanlarına yaklaşarak, ne dağıtıldığını sordum. O günlerde, kahve karaborsaya düşmüştü de. Bu sırada arkadakiler kapıya yüklendi: kalabalıkla birlikte içeriye sürüklendim. Yarı baygın bir durumdaydım: çok sıkıştırıyorlardı. Nefes alamıyorudum, sesim çıkmıyordu. Neler yaptığımı hangi odalara girdiğimi, ne konuşup, elime verilen kağıtlara ne yazdığımı hatırlayamıyorum. Yalnız, bir adamın elimden diplomayı aldığını hayal meyal gördüm. Ona karşı koyacak gücüm kalmamıştı. Dışarı çıkarken, hademe elime bir kağıt tutuşturdu: tebrik ederim, üniversiteye kabul edildin dedi, bahşişimi ihmal etme.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Kendi sorunlarını çözemeyen bir kişinin, kusurlarının acısını başkalarına çektirmeye hakkı yoktur.”
Oğuz Atay

“Böyle bir düzen içinde insan düşünebilir mi? Büyük ve güzel şeyleri demek istiyorum. Önce eşya engel oluyor, sonra şartlar: kalorifer, hizmetçi, çocuk odası. Düşünmek için kendime daire tutsam. İçinde, düşünmeye engel olacak eşyalardan hiçbiri bulunmayan küçük bir daire. Kapıdan girer girmez ayakkabılarımı çıkarıyorum ve düşünme terliklerimi giyiyorum.”
Oğuz Atay - Tutunamayanlar

“Durun yahu, ne oluyor, ne zaman demeye fırsat bulamadan elime diplomayı tutuşturuverdiler. Anlaşılan başkalarının sahteliği meydana çıkmasın diye bana da göz yummuşlardı. Çalışmadığım işlerde para kazanıp isteyerek verdiğim emekleri ziyan etmeye başladım. Böylece beni bir masanın başına oturttular. İşte kalem, işte yetki dediler.”
Oğuz Atay - Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Selim Işık tek ve Türk. Ve duygulu, amansız.
Sabırsız ve olumsuz, yaşantısında cansız
Sanılırdı; gerçekti, hayır gerçek değildi.
Tutunamayanların tarihine eğildi.
Kelime ve yalnızlık hayatın tadı tuzu
Kucaklamak isterdi ölümü ve sonsuzu.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Benim durumum biraz karışık burada. Yerim belli değil; okuyucuyla yazar arasında bir noktada çırpınıp duruyorum. Durumumun aydınlanması için Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurmayı düşünüyorum. Bana tanıklık eder misiniz Esat Ağabey?”
Oğuz Atay

Oğuz Atay
“Annem bana hayrandır. İçinden, onunla ilgilendiğim,onunla konuştuğum için sevinir; dışındaysa, kızar görünür bana. Hele, ona bir şey öğretmek istediğimi, bilgiyle ilgili bir sohbet yapacağımızı sezerse, hemen davranır, kalkar yerinden: ocaktaki yemeğin altını söndürür, ya da elindeki örgüyü kaldırır, ya da radyoyu kapatır: beni iyi dinleyebilmek için. Gerçek ilginin bu kadar candan bir belirtisini başka yerde gördüğümü hiç hatırlamıyorum. Yemeğin dibinin tutmasına da aldırmasın, diyeceksiniz. Siz de çok şey istiyorsunuz.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Ve biz onlara diyeceğiz ki:
Hesaplaşma günü geldi. Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız. Biz fakirler, zavallılar, yarım yamalaklar, bu kitapları okuyup teselli olurken içinizden güldünüz. Ve çıkarlarınıza baktınız.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Jules Verne
“...ben yüzyılımı şaşırtmak istiyorum ! Gülmeyelim lütfen ! Üstünden ciddilik akan şu yüzyılımızda gülmek ölümle cezalandırılıyor! İşte benim sloganım: Şaşırtmak! Madem ki onu
büyüleyemiyoruz, öyleyse şaşırtalım bari ! Ben de sizin gibi, yüzyıl geç doğmuşum dostum. Beni taklit edin, çalışın, ekmeğinizi kazanın, çünkü eninde sonunda o iğrenç olaya, karın doyurmaya, çıkıyor yolumuz ! İsterseniz size hayatı başınız dik yaşamayı öğretirim.”
Jules Verne, Paris in the Twentieth Century: The Lost Novel

“Beni de al Selim; ölümden, unutulmaktan öteye götür. Birlikte tutunamayalım.”
Oğuz Atay - Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“Her ne kadar bugün siz suçlu, biz yargıç sandalyesinde oturuyorsak da gene acınacak durumda olan bizleriz. Esasında, sizleri yargılamaya hiç niyetimiz yoktu; sizin dünyanızda, o dünyayı bizlerin sanıp yaşarken, hepinize hayrandık. Sizler olmadan yaşayabileceğimizi bilmiyorduk. Ayrıca, dünyada gereğinden çok acıma olduğuna ve bizim gibilerin ortadan kaldırılmamasının sizlerin insancıl duygularına bağlandığına inanmıştık.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar

Oğuz Atay
“İnsan yapısındaki çelişkiler, onun ne ölüme ne de sonsuzluğa bir türlü dayanamadığını gösteriyor. Sonsuzluk da ölüm kadar ürkütücü bir gerçektir.”
Oğuz Atay, Tutunamayanlar