Status Updates From Death Dance: Suspenseful St...

11'de 6.

9'da 5.

gayet güzel güden hikaye sonlara doğru alelacele bitirilirken çuvalladı. 9'da 4.

8'de 4.

7'de 4.

Amerikalı öğretmen emeklisi iki kadın arkadaş Aggie ve Mary Arjantin'e tatile gelirler. Mary tango tutkunudur.; tango dersleri almış iyi bir dansçıdır. Arjantin'e tango için gelmiştir. Ama...

5'te 2.

Mat Coward, Pogo Dansı başlığında belgesel gibi öykü yazmış. 70’li yılların Londra’sında hayat bulmuş punkçuları anlatıyor. Punkçu arkadaş grubu yirmi yıl sonra pis bir barda buluşuyorlar. Köprünün altından dünyanın suyu akmış tabii, hayat herkesi savurmuş. Pogo dansını yapamayacak haldeler. Eski defterleri açıyorlar. Karanlıkta kalmış bir cinayet var.

Dördüncü hikaye klişeler doğru ve yerinde kullanıldığında güzel bir hikaye ortaya çıkacağına dair iyi bir örnek. Sevdim. 4'te 2.

Mekanik Dans. Ruth Cavin yazmış. Cinayetsiz öykü. Ünlü dans eleştirmeni Mick, ununu elemiş tüfeğini de duvara asmış, anılarını yazmaktadır. Kapısını bir gün dansçı dostu Kari çalar; dans yönetmeni Peter Butcher'in ekibiyle yepyeni bir dans üzerinde çalıştığını, görüşlerine ihtiyaç duyduklarını söyleyip huysuz Mick'ı zor da olsa ekibe götürür. Mick Mekanik Dansı beğenmez. Dinleyen kim... 12'de 11.

üçüncü hikaye iyi. hem kitabın temasıyla uyumlu hem de sağlam bir ters köşesi var.

İkinci hikaye de fiyasko.

Şöyle bir cümle var: "Kadınların, daha çok yaşadıkları için olsa gerek, bir yakınlık kurmaya bilinçaltları şartlanmış gibidir."

Oysa şöyle olmalıydı bence: "Daha uzun yaşadıkları için olsa gerek, kadınların bilinçaltları yakınlık kurmaya şartlanmış gibidir."

Birinci hikaye beni sarmadı. Bask bölgesinde geçen bir hikaye olduğu için acaba Trevanian'ın takma adla yazdığı bir hikaye mi diye düşünmedim değil. Trevanian'da takıntı derecesinde Bask muhabbeti var. Şibumi'de Bask'lı bir karakter vardı, Kentte Sıcak Gece'de aynı bölgede geçen bir kaç öykü vardı, Katya'nın Yazı'nda olaylar yine orada geçiyordu.

Dansı Hissedebilmek öyküsünde ihtiyar Clyde bir durumdan ötürü maziye dalıp sonu yıkımla biten dans macerasını anlatıyor. Savaş yıllarıydı. Amerika savaşa katılıyordu. Fakat o Amerika çılgınlar gibi dans ediyordu. Swing dansı. Askere yazıldık, savaşa gideceğiz, üç gün iznimiz vardı, arkadaşım Vinny'le sürekli salonlara gidip swing yapıyoruz... Sonraki öykü Ölüm Dansı'nda bir adamın polise verdiği ifadeyi okuyoruz.