Status Updates From Derde Deva Randevu, #3

Bilimi, teknolojiyi üretmek şöyle dursun, alıp kullanmada bile zaafa uğruyoruz sanki?
Manzara ortada işte. Belli bir eğitim düzeyine gelmeyen kitleler, teknolojiyi kendilerini eğitmek için değil, kişisel doyuma ulaşmak ve gösteriş adına kullanıyorlar.
-Tomris Uyar-

Sağlıksız hüzünleri kovun gitsin.
-Tomris Uyar-

İlerlemenin yükü de kadına yükleniyor. Hep çağdaş kadının nasıl olması gerektiğini düşünüyoruz. Bir de çağdaş erkeğin bu kadın karşısında nasıl davranacağını düşünsek iyi olur.
-Tomris Uyar-

Politika sorumluluktan kaçma maratonuna dönüştü. Bu, onun etik boyutunu, saygınlığını ortadan kaldırıyor. Esaslı biri yazar okurdan eleştirmenden övgü ya da onay değil tartışma bekler. Politikacı ise eleştirileri tehdit sayıyor. Özgüvensizliği yüzünden sahtelikle yol alıyor.
-Tomris Uyar-

Sevginin en önemli koşulu eşitliktir. Eşitliğin herhangi bir şekilde gözetilmediği ve giderek haksızlığım normalleştiği yerde sevginin zerresini bulamazsınız.
-Tomris Uyar-

Onca tutucumuz, gericimiz, bağnazımız var da sağlam muhafazakarlarımız yok. Gelenekten süzülüp gelen, yenilenmeye, yorumlanmaya elverişli değerleri, sanatı ve yaşama kültürünü korumayı düşünen yok.
-Tomris Uyar-

Rahatı özgürlükten üstün tuttuğumuzun farkında değiliz.
-Tomris Uyar-

edebiyatsızlık, insanların yalnızlığının saldırganlığa dönüşmesine sebep oluyor.
-Tomris Uyar-

Felsefe geleneğimiz yok. Tek felsefe, bireyin yok oluşu.
-Oğuz Atay-

Toplumumuzda da devletimizde de tesadüfi, irrasyonel ve keyfi yönler çoktur. Ne kurumlara güvenebilirsiniz ne de insanlara.
-Oğuz Atay-

Bir insanın şehit olduğunu söylemek kolay ve ferahlatıcıdır. Onun vurulduktan sonra çekilmiş fotoğrafına bakmak ise zordur ve huzuru bozar.
-Susan Sontag-

günümüzde her şey bir fotoğrafta sona ermek için var.
-Susan Sontag-

Fazla uzatılan erteleme de kendiliğinden bir tercihe, kabule dönüşüyor.
-Susan Sontag-

Günümüz toplumunun temelinde... nihilizm var; televizyon nihilizmdir.

Modern insanın geçmişle ilgili tutumu, onu büyük ölçüde geride bırakmaktır, unutmaktır. Geçmiş, eylemi sekteye uğratır, enerjiyi tüketir. Bir yüktür... Acıdan kaçmanın mümkün ve gerekli olduğundan emin değilim.
-Susan Sontag-

"Yapıt" diyorsunuz işte. Sanat ile gerçek arasındaki mesafeyi gözardı etmemeniz gerekir. Hem sonra... Rilke der ki "Şeytanlarımı benden alırsanız, meleklerim de onlarla gider."

Modern toplum hem doğaya hem de her türlü varlığa karşı sürekli saldırı halinde. Saldırganlık modern yaşamın çekirdeği. Yani, hayatın ritminin bir parçası olan bir saldırganlık var.
-Susan Sontag-

Emerson şöyle demişti: " İnsan, gün boyu düşündüklerinden ibarettir."

İnsanın kaybı, hayatın sona ereceği anlamına gelmez. Hayat denen oyun, satrançtan farklı olarak şah-mat'tan sonra da devam eder.

Her türlü bağnazlığın berisinde korkular vardır. Ve korkakların ömrü, cesurların dedikodusunu yapmakla geçer.

Politikada yenilikçiler değil, muhafazakarlar avantajlıdır. Zira toplum, geleneklere uygun yaşayanları seçme eğilimindedir. Oysa tevazu konservatistlere özgü bir erdem değil. Hatta onlarda tevazu gibi görünen şey, çoğunlukla, güce kavuşana dek elden bırakmadıkları itaatkârlıktan ibaret.

Hipokrat'a "Tıbbın babası" denir çünkü M.Ö. 5.asırda hastalığın "ilahi bir ceza" olduğu fikrini reddetmiştir.

Bilimsel kazanımları, dinle uyumlu kılmaya çabası, rahiplerin o asık suratlı hiyerarşisine taviz vermeye varır. Bu da etik değil, sorumsuzcadır. Müesses dinin üstünlük iddiası, bilimin ahlaki niteliğiyle çelişir.
-Isaac Asimov-
*Dini inanç ile bilim arasındaki ilişki üzerine

Hiçlikten randıman alamazsınız.
-Isaac Asimov-

Korkularımızın kararlarımızı etkilemesine izin vermemeliyiz.