Dido’s Reviews > The Man in the High Castle > Status Update

28. güne girdi kitap elimde. baya inatçıyım, bırakmıyorum.

"insanların ona bakmasından, hayran olmasından hep hoşlandı; herhangi birinin. Sanırım bütün kadınlar böyle. Sürekli ilgi görmeyi arzuluyorlar. Bu açıdan oldukça çocuklar."

"Felsefe yapan insanlara Naziler ne diyor biliyor musun? Eierkopf. Yumurta kafa. Çünkü o koca boş kafalar kolayca kırılıveriliyor... Sokak kavgalarında."

"sacma insanlariz, cunku bes bin yillik bir kitaba gore yasiyoruz. ona sanki canliymiscasina sorular soruyoruz canli da. hiristiyan incili gibi, pek cok kitap aslinda canlidir. metaforik anlamda degil. ruh onkari canlandirir."

"oy gewalt! diye dusundu. neler oluyor? bunu ben mi harekete gecirdim? yoksa bilmedigim ufak tefek kusurlari mi duzeltiyor? veya —belki tumumuz. butun o fizikcilerin ve su eszamanlilik teorisinin sucu bu, her partikulun diger tum partikullerle baglanti icinde olmasinin; evrenin dengesini degistirmeden osuramazsin bile. yasami gulecek kimsenin olmadigi bir sakaya donusturuyor."

"Kavrayamadıkları şey insanın çaresizliği. Ben zayıfım, küçüğüm, evrenin gözünde hiçbir önemim yok. Evren benim farkımda değil; görünmeden yaşıyorum. Ama bu niye kötü bir şey olsun ki? Böylesi daha iyi değil mi? Tanrılar kimi fark ederlerse yok ediyorlar. Küçük ol... Böylece yücelerin kıskançlığından korunursun."

Alman ressam ve -gizli- Yahudi konuşması sonrası

...bu egonun mutlak sınırına ulaşması...