Kaçarken Duvara Toslayanlar
Bundan altı yıl önceymiş, 2017 ilkbaharında Berlin’e G20 toplantılarına katılmak için gitmiştim. G20 zirvesi öncesinde birkaç çalışma grubu teknik toplantılar gerçekleştirip liderler zirvesinin menüsünü hazırlıyordu. Ben de, 2015 Antalya G20 zirvesinde kurulan Ticaret ve Yatırım Çalışma Grubunda müzakerelere katılıyordum. G20 dönem başkanlığını her yıl bir ülke üstleniyor; 2017’de Almanya başkan olduğundan toplantılar Berlin’de düzenlendi. Alman ev sahiplerimiz sağolsunlar, bizi Alman Ekonomi ve Enerji Bakanlığı’nın tarihi binasında, çok güzel bir salonda ağırladılar. Bugünlerde Bakanlığın ismi modaya uyarak “Ekonomi ve İklim Eylemleri Bakanlığı” olmuş, böyle eylemli meylemli bakanlık ismi biraz anarşik dursa da yakışır diyelim; herhalde Rusya gazın musluğunu kısınca “enerji bakanlığı” kısmı boşa düşmüş, “bari iklim olsun” demişler.
Alman Ekonomi ve Diğerlerini Kıskanma Bakanlığı.. Tam tramvayın durduğu yerde, bundan 60 yıl önce, 8 Alman gencini taşıyan otobüs barikatlara girmiş!
Bakanlığın kanaldan görünümüBakanlık binası, Berlin’de İnvalidenstrasse üzerinde.Kötü bir tercüme ile geçersizler/hükümsüzler caddesi, daha iyi bir tercümeyleyaralılar/sakatlar caddesi olarak çevirebiliriz. Sanırım eskiden bu civardasavaş sırasında yaralıların tedavi edildiği bir yer bulunuyormuş, o bölgeyipark yapmışlar, parkın da bitişiğindeki etkileyici yapı da Alman Ekonomi ve“Bir Şey Daha” Bakanlığı olmuş. Binada çok güzel toplantı salonları var, ferahsalonların yüksek tavanları Alman/dünya yakın tarihinden fotoğraflarlasüslenmiş; Lenin/Stalin’lerden Hitler’e, Baader Meinhoff’lardan kim olduğunuanlamadığım çıplak bir ablaya kadar iyi kötü tüm mühim şahsiyetlerden karelervar. Giriş kapısından avlusuna kadar pek nezih bir ortamdı yani…
Toplantı salonumuz, masa devrilmeden az önce
Toplantı salonu tavanlarında tarih sergisiToplantı salonunda bizleri ülke alfabetik sıralamasınagöre oturtmuşlardı; İngilizceye göre alfabetik. Benim de yanıma Amerikalı birarkadaş düştü (Turkey – USA); OECD’de Fransızca alfabetik sıraya göreoturtuyorlar, adamlar Etats-Unis olunca ayrı düşüyoruz. Neyse efendim, Trumpyönetiminin iktidara gelmesinden sonraki ilk toplantı olduğu için bizim turuncusaçlının ekibinin toplantılardaki tutumu merak ediliyordu. Toplantılar boyuncabir birine benzemez 20 ülke ortak bir metin konusunda epeyce tartıştı, iyi kötübir uzlaşma sağlandı. Yanımdaki Amerikalı arkadaş bütün toplantı boyuncatelefonundan twitter’a bakıp hiç söz almadı. Vay anasını sayın seyirciler diyedüşünürken, iki günlük müzakerelerin son dakikalarında söz isteyerek ABDyönetiminin görüşülen mevzulara karşı olduğunu ve hiçbir metne imzaatmayacaklarını, boşuna toplandığımızı söyledi. Hani siyaset gündemimizeyakınlarda giren “masayı devirme” mevzuu var ya; Amerikalı delege maçın uzatmadakikalarında masayı aldığı gibi kafamıza geçirdi! Be adam, niyetin buysa niyebizi iki gündür haybeye tartıştırıyorsun, en baştan söylesene? Oturumun AlmanBaşkanı’nın yüz ifadesini unutamam… Demek ki Trump diplomasisi böyle bir şeymişdediydik, tutukladıkları kadar varmış!
Tarihi binanın modern dokunuşlu kokteyl salonuNeyse efendim, siyasi detaylara fazla girmeyelim, yarınöbür gün adam hapisten çıkar, tekrar seçilir falan… Toplantıların öğlenarasında Bakanlığa oldukça yakın olan, ibret olsun diye korudukları duvarparçası ve The Wall Müzesi’ne gittim (Pink Floyd’un The Wall’u değil tabii, amaarada akrabalık var). Bizim invalidenstrasse’nin az üstünde, duvardan birparçayı gözetleme kuleleri ile olduğu gibi koruyorlar, tabii üzerigraffiti’ler, duvar yazıları vesaire ile oldukça süslü. Bir bölümüne de duvarıaşmaya çalışırken hayatını kaybeden Alman vatandaşlarının resimleri asılarakhatıraları canlı tutuluyor. Duvarın hemen karşısına küçük bir müze/ziyaretçimerkezi yapmışlar ve duvarın tarihçesini, ilginç anekdotları, kaçışhikayelerini burada görebiliyorsunuz. Fazla uzatmayalım, zaten oldukça yakınbir tarih, çoğunuz dizi ve filmlerden, öykü ve romanlardan duvar hikayelerineaşinasınız, ben bir tane örnek vereyim...
Duvardan geriye kalanlar
Duvar parçası
Duvarı aşmaya çalışırken hayatını kaybedenlerin albümü :((Sergideki fotoğraflardan birinde Alman Ekonomi Bakanlığıbinasını görünce ilgimi çekti. Meğer bizim Bakanlık tam duvarın dibinde,Doğu/Batı Berlin sınırının üzerindeymiş (Doğu Berlin’de kalmak şartıyla); zatenbinanın yan cephesi Spree nehrine bağlanan Spandauer Schifffahrtskanal’ınkenarında. Duvar yapıldıktan sonra binanın önü doğu ile batı arasındaki kontrolnoktalarından biri olmuş (checkpoint diyorlar). Bundan 60 yıl önce, 1963Mayısında, 8 Doğu Alman gencimiz bir otobüse binmişler ve aracı tam gaz kontrolnoktasındaki barikata doğru sürmüşler. Sanırım Blues Brothers’da olduğu gibibarikatı yıkar geçeriz diye düşündüler, ama o yıllarda film henüz çekilmediğiiçin plan başarısız olmuş; otobüs barikata saplanıp kalmış. Doğu Almanaskerleri otobüse tam 138 el ateş etmiş (Blues Brothers kovalamaca sahnelerigibi) ve yine filmlerde olduğu gibi hiç biri ölmemiş! Gençlerin hepsi yaralıkurtulmuş, ama tutuklanıp uzun süreli hapse mahkum edilmişler. Bu anekdot,duvarla ilgili hikayeler arasında en az trajik olanlardan, en azından 138kurşun (kim saydıysa) kimseyi öldürmemiş…
Duvar varken manzara böyleymiş...
Sürücü de biraz acemi sanki, bariyeri ortalayamamış...Müzeden çıktım, sarı tramvaya binip Bakanlık binasınınönünde indim. Asayiş berkemal, asker yok, polis yok, sınır yok… Tramvay hiçbirbarikata, duvara takılmadan gazlayıp gitti. 60 yıl önce İklim EylemleriBakanlığının önünde yaşanan eylemin kralını kafamda canlandırarak binaya gerigirdim…
Onur'un Seyir DefteriOnur Ataoğlu's Blog
- Onur Ataoğlu's profile
- 15 followers

