marjinal’s Reviews > Aradaki Nehir > Status Update

Enteresan bir durum daha! Bu roman neden tatsız tuzsuz, neden heyecansız okuyorum? Romanın hemen belli eden bir sorunu yok. Gayet güzel bir senaryosu var.
Normal şartlarda üç günde bitecek bir roman, kitap piranaları kahvaltıda bitirirler! Okurken bir yandan da bunu düşünüyorum: Güzel bir romanı neden heyecansız okuyorum? Çözemedim! Sanırım romanın sonunda durumu anlayacağım!

Yerliler Nasıl Sömürge Yapılır?
Yerlilerin önce yaşadığı topraklar incelemeye alınır; sömürmeye değecek altın maltın, gümüş, krom gibi maden falan var mı diye. Varsa hemen ufaktan ufaktan bölgeye nüfus edilir ve yerlilerin sözü dinlenen salaklarından birkaçı, hepsi değil birkaçı havuç ya da sopayla Hıristiyan yapılır. Böylelikle toplulukta ikilik yaratılır ki bunun adı gerilimdir.  Kafa karışıklığı yaratıldıktan sonr

Çok enteresan! İsim ve detaylar önemli değil misalen yazıyorum: İki kardeş nehrin kenarında sessizce oturuyor. Abi Nabu'nun kafasından kaygı verici düşünceler geçiyor. Kız kardeşi Sabu'ya kaygıyla bakıyor. Bu kaygı verici düşüncelerin Sabu'ya uğrayıp uğramadığı merak ediyor. Uğramadığını düşünüp ona imreniyor...
Enteresan çünkü kafadaki düşünce akışını dış faktör

Ngügi'nin Afrikası
Afrika edebiyatına devam. Bu edebiyata bayılıyorum. Keşfini Balıkçılar romanında yapmıştım. Devamı geldi mi hatırlamıyorum. Fırsat bulamadım ki!  Naipaul tecrübesinden sonra anlaşıldı ki birkaç Afrika var. Bakalım Ngügi'nin Afrikası nasıl? Fakat önce açılış cümlesi:
"İki dağ sırası yan yana uzanıyordu: Kameno ve Makuyu."
Üçüncü tekil anlatım var! Evet yıllar sonra üçüncü tekil anlatımdan okuyacağım