Ramazan Atlen’s Reviews > Mektup Aşkları > Status Update
Ramazan Atlen
is on page 82 of 229
keşke mektuplar karşılıklı olsaymış jale'nin yazdıklarını da görebilseydik. yazar bunu hissetmiş olacak ki ferhunde jale'den uzun bir alıntı yapıyor. jale'nin kendisine yazdığı mektubun bir kısmını kendi mektubuna alıyor. ama bu inandırıcılığı zedeliyor bir yandan.
— Feb 23, 2024 05:19AM
2 likes · Like flag
Ramazan’s Previous Updates
Ramazan Atlen
is on page 225 of 229
bilirsin erkekler iki şeye hiç dayanamazlar, bir kendilerine sığınmış bir kadına, bir de kendilerine hayran olan bir kadına.
— Feb 27, 2024 10:14PM
Ramazan Atlen
is on page 155 of 229
Ben insanların birbirini sevdiklerine falan da inanmam ! Kimse kimseyi sevmemiştir! Sevmez de! Çıkar ilişkileri var dünyada Jale. Bazen de gene bir çıkar olan sevilme ve kabul edilmenin getirdiği birliktelikler var. Ben Selim'i beni anladığı ve sevdiği için sevdim; Ali'yi iyiliği için, seni beni anladığın için. Çıkarım bunlardır işte, yani karşılıksız değildir hiçbir şey dostum.
— Feb 27, 2024 05:11AM
Ramazan Atlen
is on page 144 of 229
Bazen intihar etmeyi düşünürüm. Ama benden kurtulduğuna sevinecek bir dünyayı, benden tiksinen insanları sevindireceğimi düşününce derhal gücümü toplar, yeniden daha da acımasız olarak dalarım insanların aralarına!
— Feb 26, 2024 06:01AM
Ramazan Atlen
is on page 142 of 229
Aslında erkekleri sağduyudan yoksun, bizden çok zayıf, duygusal yaratıklar olarak görüyorum. Bence olay şu: üzerimizde kurdukları buyurganlık (ki bu onların ham gücüne dayanıyor) yüzünden kendimizi korumak üzere yalan, hep yalan söylemişiz onlara. Bizim zekamızı geliştiren bu yalanlar onları bizim aptallarımız durumuna sokmuş.
— Feb 26, 2024 05:58AM
Ramazan Atlen
is on page 131 of 229
SEVGİLİM
TANRI
İNSANIN
RİYASIDIR (sf 110)
SEVGİLİM
İNSAN
TANRININ
RİYASIDIR (sf 116)
SEVGİLİM
RİYA
İNSANIN
TANRISIDIR (sf 123)
SEVGİLİM
RİYA
TANRININ
İNSANIDIR (sf 131)
— Feb 23, 2024 05:59AM
TANRI
İNSANIN
RİYASIDIR (sf 110)
SEVGİLİM
İNSAN
TANRININ
RİYASIDIR (sf 116)
SEVGİLİM
RİYA
İNSANIN
TANRISIDIR (sf 123)
SEVGİLİM
RİYA
TANRININ
İNSANIDIR (sf 131)
Ramazan Atlen
is on page 95 of 229
"benim şimdi en büyük acım AŞK denilen şeyin mevcut olmadığını anlamam... Aşk, dostum severken ayrılırsan var olan bir şey olabilir ancak, bu da manasız bir hiç."
— Feb 23, 2024 05:33AM
Ramazan Atlen
is on page 84 of 229
"Bornova 'nın arnavutkaldırımı eğri büğrü yollarında gezerdik. Buranın kendine has bir karakteri var . Yollar o kadar dar ki iki arabanın yan yana geçmesi olanaksız, filmlerde görülen 16 ' ncı yüzyıl sitelerine benziyor . Çinlilerinki gibi iki tekerlekli at arabaları var. Bir de sık sık develere rastlanıyor . Çocuklar dışında insan minsan yok sokaklarda."
İzmir'de deve varmış bir zamanlar. ilginç...
— Feb 23, 2024 05:22AM
İzmir'de deve varmış bir zamanlar. ilginç...
Ramazan Atlen
is on page 44 of 229
İnsan bu kadar umut doluyken şiir yazamaz Jaleciğim. Şiir ancak bedbahtken, ıstırapla terennüm edilebilen bir şeydir.
— Feb 21, 2024 06:02AM
Comments Showing 1-2 of 2 (2 new)
date
newest »
newest »
message 1:
by
Kaptan HUK
(new)
-
rated it 3 stars
Feb 23, 2024 08:17AM
İnandırıcılık? Sürekli ama sürekli paspasın olurum beni seç Jale demeye getiren Ahmet'te de inandırıcılık sorunu var gibi. Leyla Erbil erkek milletini karikatürize etmiş gibi. Ya Jale! Ahmet'ten geri kalmıyor Jale.
reply
|
flag
Ahmet inandırıcı değil dedim ama Edebiyat Derneği romanından Juliet beni mahcup etti. Ne alaka şimdi denebilir. Edebiyat Derneği'nde de Ahmett'in tıpkısı bir karakter var, adı Mark. Bu Mark denen adam evlenmek için Juliet'i sürekli sıkıştırıyor: "Neden bekliyoruz sevgilim. İkimiz birbirimiz için yaratılmışız. Göreceksin mutlu olacağız" falan. Kadın bana zaman ver düşünmem lazım diyor. Yok, hemen evlenelim. Adam laf dinlemiyor. Juliet'in işi başından aşkın. Çok iyi satan kitabı için trenlerde ülkeyi dolaşıyor. Mark'ı umursamıyor. Her zaman söylerim, insanı çalışmak kurtarır.Biliyor musun Juliet'te az daha bir manyakla evlenecekmiş. Dostuna yazdığı mektupta anlatıyor: Aşık olduğumu düşündüm adamla evimi paylaşmak için ona yer açtım diyor. Çekmeceler, dolap, ilaç dolabı ve masamın yarısını temizleyerek ona yer açıyor; böylelikle kendisini akraba gibi hissetmeyecekmiş. Ha bu arada yatağındaki korkunç kuklasını da tavan arasına kaldırıyor. Sonra n'oluyor. Sıkı dur. Düğününden önceki gece Juliet dışarıda işini bitirmiş uçarcasına eve geliyor. Sıkı dur. Kapıyı açıyor. Merdivenleri çıkıyor. Sıkı duruyor musun? Odaya giriyor. Rob'u kitaplığının önünde kolilerle çevreli halde buluyor. Juliet bu dağınıklığı anlamaya adama bakarken "merhaba tatlım. Harika olmuş değil mi" diyerek başıyla kitaplığı işaret ediyor. Juliet donup kalıyor. Adam kitapları raflardan kaldırmış. Raflarda atletizm kupaları sıralanıyor. Gümüş kupalar, altın kupalar, mavi roketler, kırmızı kurdeleler. Tahta bir objeyle oynanan tüm oyunların ödülleri vardı diyor Juliet: Kriket sopaları, duvar tenisi raketleri, kürekler, golf sopaları, ok ve yaylar-ne manyaklar var, değil mi?-bilardo sopaları, hokey sopaları-bitmedi-. Sırada çerçeveli sertifikalar var: En fazla kuş vurma, koşu birincilikleri, uzayıp gidiyor.
Çığlık attım diyor Juliet. Sonra da kavga etmişler. Adam toz olmuş. İnsanın başından böyle bir şey geçerse tabii ki düşünecek, zamana ihtiyaç duyacak. Benim başıma gelse ömrümün sonuna kadar düşünürdüm herhalde. Neyse.
Mektup Aşkları'na ilişkin inandırıcılık tezimi geri alıyorum.

