Ramazan Atlen’s Reviews > Leş - Toplu Öyküler > Status Update
Ramazan Atlen
is on page 201 of 620
- Yazıyor musun? diye soruyor ihtiyar, ıslak koyun yünü kokan köylü.
- Görmüyor musun, yazıyorum işte, diyorum. Sen anlatmaya devam et.
- Bu ne saçmalık, diyor.
- Bunu da yazayım mı? diyorum.
- Yaz, diyor. Artık sabrım taştı. Yaz.
- Artık sabrım taştı, diye yineliyorum yazarken.
- Senin değil benim sabrım, diyor.
- Aynı şey, diyorum. Başka ne yazayım?
— Apr 01, 2024 11:28PM
- Görmüyor musun, yazıyorum işte, diyorum. Sen anlatmaya devam et.
- Bu ne saçmalık, diyor.
- Bunu da yazayım mı? diyorum.
- Yaz, diyor. Artık sabrım taştı. Yaz.
- Artık sabrım taştı, diye yineliyorum yazarken.
- Senin değil benim sabrım, diyor.
- Aynı şey, diyorum. Başka ne yazayım?
Like flag
Ramazan’s Previous Updates
Ramazan Atlen
is on page 606 of 620
Yirmi yaşımda bir kitap "başarmak" istemiştim ve başardığım inancıyla bu kitabı yayımlamıştım.
Neydi başarmak istediğim?
Kendine özgü bir dünyası ve üslubu olan bir kitap.
Bir ilk kitapta, yapmam gerekenin, bir yapı kurmak, bir üsluba sahip olmak için çaba göstermek değil, yapıyı ve üslubu boşlayıp, bir iç-dökmeyi, yazınsal bir başkaldırıyı sonuna değin gerçekleştirmek olduğunu çok sonra anladım.
— May 17, 2024 06:44AM
Neydi başarmak istediğim?
Kendine özgü bir dünyası ve üslubu olan bir kitap.
Bir ilk kitapta, yapmam gerekenin, bir yapı kurmak, bir üsluba sahip olmak için çaba göstermek değil, yapıyı ve üslubu boşlayıp, bir iç-dökmeyi, yazınsal bir başkaldırıyı sonuna değin gerçekleştirmek olduğunu çok sonra anladım.
Ramazan Atlen
is on page 359 of 620
İskemlenin öyküsünü anlatayım mı?
Anlat.
Yağmurlu bir gündü. Üşüyordum. Geldi, çekti beni. Üstüme oturmak
istedi. O koca, ağır kıçıyla. Yıllar yılı babasının kıçına dayandım. Artık ona dayanasım yok . Gelip götünü konduracak üstüme. Bıktım, istemiyorum. İnatla oturmak istiyordu. Oturtmadım şişko domuzu. O da beni tüm gücüyle yerden yere çalıp darmadağın etti. Sonra yaktı beni. Kül oldum. Külümü yele savurdular
— May 09, 2024 05:43AM
Anlat.
Yağmurlu bir gündü. Üşüyordum. Geldi, çekti beni. Üstüme oturmak
istedi. O koca, ağır kıçıyla. Yıllar yılı babasının kıçına dayandım. Artık ona dayanasım yok . Gelip götünü konduracak üstüme. Bıktım, istemiyorum. İnatla oturmak istiyordu. Oturtmadım şişko domuzu. O da beni tüm gücüyle yerden yere çalıp darmadağın etti. Sonra yaktı beni. Kül oldum. Külümü yele savurdular
Ramazan Atlen
is on page 124 of 620
Bana unuttuğun bir öykünü anlatsana?
Hangi öykümü?
Yaşadığın ve unuttuğun bir öykünü.
Tüm öykülerimi mi demek istiyorsun?
Aralarından birini.
Çok güzel bir kızdı. Hem sağır, hem dilsiz.
Erotik bir öykü...
Üstünden kalktığımda artık ona gereksinmem kalmadığını
söyledim.
Umutlu bir öykü...
Sonra onu yeniden kollarımın arasına aldım.
Trajik bir öykü...
Ve boğazını sıkmaya başladım.
— Mar 19, 2024 02:57AM
Hangi öykümü?
Yaşadığın ve unuttuğun bir öykünü.
Tüm öykülerimi mi demek istiyorsun?
Aralarından birini.
Çok güzel bir kızdı. Hem sağır, hem dilsiz.
Erotik bir öykü...
Üstünden kalktığımda artık ona gereksinmem kalmadığını
söyledim.
Umutlu bir öykü...
Sonra onu yeniden kollarımın arasına aldım.
Trajik bir öykü...
Ve boğazını sıkmaya başladım.
Ramazan Atlen
is on page 92 of 620
Niçin minimal, diye sorulacak olursa, yalınlığa, artık hiçbir fazlalığı içinde barındırmayan yapıya ulaşmak için diyebilirim. Tıpkı mermerin içindeki gizli biçimi bulmak için, durmaksızın yontan, özyapıtına varmaya çalışan heykeltıraş gibi. Heykeltıraş mermerin içinde saklı biçime (yoksa cevhere mi demeliydim?) ulaşmaya çalışıyor, bense dilin içindeki cevhere. Hiçbir zaman varamayacağımı bile bile.
— Mar 13, 2024 06:11AM
Ramazan Atlen
is on page 92 of 620
Ben, minimal öykülerimde her şeyden önce "olay"ı önemsiyorum.
Ama benim "olay"larım, gözümüzün gördüğü olaylar değil. Çünkü
ben, kendimi bir tanık yazar görenlerden değilim. Olayları, gözlerimi
kapadığımda daha iyi görüyorum. Yıllar önce söylediğim gibi, düş
ile gerçek koşut gidiyor yazdıklarımda.
— Mar 13, 2024 06:06AM
Ama benim "olay"larım, gözümüzün gördüğü olaylar değil. Çünkü
ben, kendimi bir tanık yazar görenlerden değilim. Olayları, gözlerimi
kapadığımda daha iyi görüyorum. Yıllar önce söylediğim gibi, düş
ile gerçek koşut gidiyor yazdıklarımda.

