Erman Akdogan's Blog

May 28, 2018

B��t��n B��y��k Problemler ����z��ld�� m��?


Bilim bildiklerimizdir, felsefe ise bilmediklerimiz.
  --Bertrand Russell

Teknolojinin itici g��c�� bilim. Mesela yak��n ge��mi��te matematikte asal say��lar etraf��ndaki bilimsel ilerlemeler kriptografi teknolojisine olanak sa��lad��. Kriptografi de g��n��m��zde internet ticareti ve uydu haberle��melerinden kripto parabirimlerine (bitcoin, ethereum, vs) kadar ��ok teknolojinin ana par��as��. Fakat acaba bilimin k��y��lar��na ula��t��k ve ����z��lme olas��l������ olan t��m b��y��k bilimsel problemler ����z��ld�� m��? Eski zamanlarda ����z��lecek bir��ok problem oldu��undan Leonardo da Vinci birden ��ok alanla ilgilenip, ��ok da derinle��meden b��y��k problemleri ����zebiliyor, bir hakim olan Fermat da hobi olarak ilgilendi��i bir alanda efsane konjekt��rler (hipotez) ��retebiliyordu. Ancak g��n��m��zde bilim, felsefe gibi alanlarda ula��t������m��z noktalar itibariyle bilim insanlar��n��n ��ok ��ok dar alanlarda ��zelle��meden t��m literat��r�� anlamalar�� ve herhangi bir ilerleme kaydetmeleri imkans��z gibi. B��yle dar alanlardaki ilerlemelerin de b��y��k problemler olmayaca���� a��ikar.

Son b��y��k problem olarak da d������nebilece��imiz Fermat'��n problemine bir bakal��m. 1800'lerde ya��ayan adalet hakimi Pierre de Fermat matemati��e de ilgi duyuyordu. Bir g��n mahkeme s��ras��nda defterinin kenar��na a^2 + b^2 = c^2 denkleminin 2'den b��y��k ��sler i��in ����z��m�� olmad������n�� ��ok basit ve muhte��em bir ispatla kan��tlad������n�� not etti. Ancak mahkeme defterinde yer dar oldu��undan ����z��m�� oraya yazamayaca����n�� k��saca not etti. Fakat gel g��r ki Pierre de Fermat bu ispat�� hi�� kimse ile payla��amadan ��ld��. Problemin sade g��zelli��i, basit��e ifade edilebilmesi ve insan��n hemen fikir y��r��tebilece��i bir kavram olmas�� dolay��s��yla bu ispat�� yapmay�� tarihin en me��hur matematik��ileri y��zy��llar boyunca denediler. Ne Gauss ba��arabildi, ne Euler, ne de Legendre, Gauss, Dirichlet, Kummer gibi efsane matematik��iler.

��lkokuldayken bir kitapta bu problemi g��ren Andrew Wiles da s��rf bu ispat�� yapabilmek i��in matematik��i oldu ve kariyerini tehlikeye atma pahas��na da olsa on y��llar boyunca tak��nt��yla hi�� kimseye s��ylemeden bu konu ��zerinde ��al����t��. Wiles sonunda bu ispat�� tam 358 y��l sonra, 1995 y��l��nda, yapt�� ve matematik d��nyas��n�� tam anlam��yla ��oka u��ratt��. T��m bilim d��nyas�� bu habere odakland��. Wiles'��n ispat��nda ufak hatalar bulunsa da, Wiles bunlar�� d��zeltti ve bu efsane problem ����z��lm���� b��y��k problemler raf��nda yerini ald��.

Ancak Wiles'��n ispat�� ��yle uzun ve karma����k ki, hala bir��ok ki��i Fermat'��n buldu��unu iddia etti��i ispat��n ��ok ��ok daha k��sa ve basit oldu��unu d������n��yor. Dahas�� Wiles'��n kulland������ metotlar��n bir��o��u Fermat d��neminde bilinmiyordu. Daha sade bir ispat bulmay�� denemek isterseniz buyrun size bilim d��nyas��n��n en efsane ve b��y��k problemlerinden biri.


Andew Wiles ve Fermat'��n Son Teoremi
Fermat'��n probleminin son b��y��k problem oldu��u iddia edilebilse de y��zy��llard��r ilerleme kaydedilemeyen bilimsel problemler var m�� diye bakt������m��zda yine de hala uzun bir listenin kar����m��za ����kt������n�� g��r��yoruz. En ��etrefilli sorular genellikle kendimize dair; neden var��z, nas��l olduk, hep olabilir miyiz gibi sorular. ����z��lememi�� baz�� b��y��k denilebilecek problemlere bir bakal��m:
Neden var��z? Hi��bir ��ey olmayabilecekken neden her ��ey var? Bir kainat��n neden var oldu��unun a����klanmas��, neden olmad������n��n a����klanmas��ndan ��ok daha zor ve termodinami��in ikinci yasas��n�� da k��k��nden ihlal ediyor. Tabii bu yasan��n olmayan bir kainatta da zaten olmayaca����n�� d������nmezsek. Bilin�� nedir, neden var ve nas��l ortaya ����k��yor? Bizi felsefi zombiler olmaktan ay��ran bilin�� konusunda bilgimiz ��ok az. Beyindeki tamamen atomik, molek��ler, sinaptik, ve en nihaen fiziksel aktiviteler nas��l oluyor da d������nceyi ve kendi kendini anlamland��rma gibi soyut bir kavram�� ortaya ����karabiliyor? Neden ya��lan��yoruz ve ��l��yoruz? Asal say��lar tamamen rastgele mi da����l��yor? Riemann hipotezinin ����z��lmesi asal say��lar��n da����l��m�� hakk��nda fikir edinmemizi, matemati��in temelleri hakk��nda bilgimizi art��rmam��z�� ve dalga etkisiyle de yeni bilimsel ilerlemelerin gelmesini sa��layabilir. Her ��eyi a����klayan bir fizik teorisi var m��? Fiziksel sabitler neden o de��erlere sahipler; bu de��erler ba��ka evrenlerde de��i��ik mi; zamanla de��i��ime u��ruyorlar m��? Sahip oldu��umuz en kapsaml�� model olan 'Standart Model' deki t��m boyutlar ve zaman neden olduklar�� say��da ve ��zellikteler? Newton'un klasik fizik kurallar��n�� Quantum fizik kurallar�� ile ba��da��t��rmak m��mk��n m��?Serbest iradenin n��rofiziksel a����klamas�� m��mk��n m��? M��mk��n olmamas�� nas��l m��mk��n?Ya��am��n ilk ortaya ����k������n�� meta-fizik d������nda a����klamak m��mk��n m��? Yoktan bir canl�� yarat��labilir mi?Bir problemin ����z��ms��z olup olmad������n�� anlamak m��mk��n m��? (Bili��im teorisindeki P-NP problemi). Tahmini cevaplar��n��n do��rulu��u teyit edilebilen her problem ����z��lebilir mi? 
��lkemizin ��ocuklar�� ve gen��leri aras��nda mutlaka gelece��in Andrew Wiles'lar��, Aziz Sancar'lar�� vard��r. Umar��m gen��lerimiz de bu listede hayal g����lerini co��turan ve ba��armak i��in ��al����acaklar�� bir nirengi noktas�� bulurlar.


'D��nden ����renin, bug��n�� ya��ay��n ve yar��ndan umutlu olun. Ama en ��nemlisi soru sormay�� hi�� b��rakmay��n'
Albert Einstein





 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 28, 2018 20:40

Bütün Büyük Problemler Çözüldü mü?


Bilim bildiklerimizdir, felsefe ise bilmediklerimiz.
  --Bertrand Russell

Teknolojinin itici gücü bilim. Mesela yakın geçmişte matematikte asal sayılar etrafındaki bilimsel ilerlemeler kriptografi teknolojisine olanak sağladı. Kriptografi de günümüzde internet ticareti ve uydu haberleşmelerinden kripto parabirimlerine (bitcoin, ethereum, vs) kadar çok teknolojinin ana parçası. Fakat acaba bilimin kıyılarına ulaştık ve çözülme olasılığı olan tüm büyük bilimsel problemler çözüldü mü? Eski zamanlarda çözülecek birçok problem olduğundan Leonardo da Vinci birden çok alanla ilgilenip, çok da derinleşmeden büyük problemleri çözebiliyor, bir hakim olan Fermat da hobi olarak ilgilendiği bir alanda efsane konjektürler (hipotez) üretebiliyordu. Ancak günümüzde bilim, felsefe gibi alanlarda ulaştığımız noktalar itibariyle bilim insanlarının çok çok dar alanlarda özelleşmeden tüm literatürü anlamaları ve herhangi bir ilerleme kaydetmeleri imkansız gibi. Böyle dar alanlardaki ilerlemelerin de büyük problemler olmayacağı aşikar.

Son büyük problem olarak da düşünebileceğimiz Fermat'ın problemine bir bakalım. 1800'lerde yaşayan adalet hakimi Pierre de Fermat matematiğe de ilgi duyuyordu. Bir gün mahkeme sırasında defterinin kenarına a^2 + b^2 = c^2 denkleminin 2'den büyük üsler için çözümü olmadığını çok basit ve muhteşem bir ispatla kanıtladığını not etti. Ancak mahkeme defterinde yer dar olduğundan çözümü oraya yazamayacağını kısaca not etti. Fakat gel gör ki Pierre de Fermat bu ispatı hiç kimse ile paylaşamadan öldü. Problemin sade güzelliği, basitçe ifade edilebilmesi ve insanın hemen fikir yürütebileceği bir kavram olması dolayısıyla bu ispatı yapmayı tarihin en meşhur matematikçileri yüzyıllar boyunca denediler. Ne Gauss başarabildi, ne Euler, ne de Legendre, Gauss, Dirichlet, Kummer gibi efsane matematikçiler.

İlkokuldayken bir kitapta bu problemi gören Andrew Wiles da sırf bu ispatı yapabilmek için matematikçi oldu ve kariyerini tehlikeye atma pahasına da olsa on yıllar boyunca takıntıyla hiç kimseye söylemeden bu konu üzerinde çalıştı. Wiles sonunda bu ispatı tam 358 yıl sonra, 1995 yılında, yaptı ve matematik dünyasını tam anlamıyla şoka uğrattı. Tüm bilim dünyası bu habere odaklandı. Wiles'ın ispatında ufak hatalar bulunsa da, Wiles bunları düzeltti ve bu efsane problem çözülmüş büyük problemler rafında yerini aldı.

Ancak Wiles'ın ispatı öyle uzun ve karmaşık ki, hala birçok kişi Fermat'ın bulduğunu iddia ettiği ispatın çok çok daha kısa ve basit olduğunu düşünüyor. Dahası Wiles'ın kullandığı metotların birçoğu Fermat döneminde bilinmiyordu. Daha sade bir ispat bulmayı denemek isterseniz buyrun size bilim dünyasının en efsane ve büyük problemlerinden biri.


Andew Wiles ve Fermat'ın Son Teoremi
Fermat'ın probleminin son büyük problem olduğu iddia edilebilse de yüzyıllardır ilerleme kaydedilemeyen bilimsel problemler var mı diye baktığımızda yine de hala uzun bir listenin karşımıza çıktığını görüyoruz. En çetrefilli sorular genellikle kendimize dair; neden varız, nasıl olduk, hep olabilir miyiz gibi sorular. Çözülememiş bazı büyük denilebilecek problemlere bir bakalım:
Neden varız? Hiçbir şey olmayabilecekken neden her şey var? Bir kainatın neden var olduğunun açıklanması, neden olmadığının açıklanmasından çok daha zor ve termodinamiğin ikinci yasasını da kökünden ihlal ediyor. Tabii bu yasanın olmayan bir kainatta da zaten olmayacağını düşünmezsek. Bilinç nedir, neden var ve nasıl ortaya çıkıyor? Bizi felsefi zombiler olmaktan ayıran bilinç konusunda bilgimiz çok az. Beyindeki tamamen atomik, moleküler, sinaptik, ve en nihaen fiziksel aktiviteler nasıl oluyor da düşünceyi ve kendi kendini anlamlandırma gibi soyut bir kavramı ortaya çıkarabiliyor? Neden yaşlanıyoruz ve ölüyoruz? Asal sayılar tamamen rastgele mi dağılıyor? Riemann hipotezinin çözülmesi asal sayıların dağılımı hakkında fikir edinmemizi, matematiğin temelleri hakkında bilgimizi artırmamızı ve dalga etkisiyle de yeni bilimsel ilerlemelerin gelmesini sağlayabilir. Her şeyi açıklayan bir fizik teorisi var mı? Fiziksel sabitler neden o değerlere sahipler; bu değerler başka evrenlerde değişik mi; zamanla değişime uğruyorlar mı? Sahip olduğumuz en kapsamlı model olan 'Standart Model' deki tüm boyutlar ve zaman neden oldukları sayıda ve özellikteler? Newton'un klasik fizik kurallarını Quantum fizik kuralları ile bağdaştırmak mümkün mü?Serbest iradenin nörofiziksel açıklaması mümkün mü? Mümkün olmaması nasıl mümkün?Yaşamın ilk ortaya çıkışını meta-fizik dışında açıklamak mümkün mü? Yoktan bir canlı yaratılabilir mi?Bir problemin çözümsüz olup olmadığını anlamak mümkün mü? (Bilişim teorisindeki P-NP problemi). Tahmini cevaplarının doğruluğu teyit edilebilen her problem çözülebilir mi? 
Ülkemizin çocukları ve gençleri arasında mutlaka geleceğin Andrew Wiles'ları, Aziz Sancar'ları vardır. Umarım gençlerimiz de bu listede hayal güçlerini coşturan ve başarmak için çalışacakları bir nirengi noktası bulurlar.


'Dünden öğrenin, bugünü yaşayın ve yarından umutlu olun. Ama en önemlisi soru sormayı hiç bırakmayın'
Albert Einstein





 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on May 28, 2018 20:40

January 11, 2018

Y��ksek E��itimi Y��kseltmek

Planl��, kaliteli, ��zg��r d������nceyi te��vik eden ve gelece��e odakl�� bir e��itim sistemine sahip olmak bir ��lkenin uzun vadede kalk��nabilmesinin en ��nemli ��artlar��ndan olsa gerek. Dogmatik d������ncenin inovasyon ve kalk��nma de��il, hemen hemen her konuda d����a ba����ml��l��k getirdi��ini ��z��lerek g��zl��yoruz. Konunun bir di��er y��n�� de e��itim sistemindeki y��ksek kapasiteli ����rencilerin kariyer, ekonomi ve akademiye katk��lar��n��n optimize edilememesi. ��rnek olarak elektrik ve elektronik m��hendisli��ini alal��m ve basit bir inceleme yapal��m.

��lkemizde ��niversitelerin en zor girilebilen b��l��mleri aras��nda elektrik ve elektronik m��hendisli��i hep yer alm����t��r. Girilmesi zor olan bu b��l��mler a����rl��kla matematik ve fen yetene��ine g��re kabul etti��i i��in dolayl�� olarak analitik zekas�� y��ksek ����rencileri kabul etmi�� oluyorlar. Bir nevi yeti��en parlak ve ��al����kan ����renciler bu b��l��mlerde toplanm���� oluyor. Bu kadar me��akkatli bir ��ekilde girilebilen b��l��mlerin e��itimi de a����r ve ����renciler aras�� yar���� genelde y��ksek.

Peki bu kadar zorlu bir e��itim s��recini ba��ar�� ile tamamlayanlar�� nas��l bir i�� hayat�� bekliyor? ����in bu taraf�� ��a����rt��c��, ����nk�� elektrik & elektronik m��hendisleri i��in direk ����rendiklerini uygulayabilecekleri ve i�� tatmini ya��ayabilecekleri sahalar ��lkemizde, savunma sanayii haricinde, hayli k��s��tl��. Elektronik m��hendislerinin micro i��lemci tasarlamalar�� i��in ileri teknoloji fabrikalar��, ya da y��kselen son teknolojiler ��zerine ara��t��rma geli��tirme yapacaklar�� laboratuvarlar yok ya da ��ok k��s��tl��. Tabii fabrikalarda b��y��k makina i��lemleri, telekom��nikasyon ve ��ebeke a��lar�� gibi geni����e istihdam ancak s��n��rl�� i�� tatmini sa��layan alanlar mevcut. Fakat buradaki sistem gerilimi, g��receli olarak en zorlu e��itim s��recinden ba��ar��yla ge��en gen��lerin i�� tatmini ve ekonomik tatmini sa��lamayan pozisyonlarda ��al����mak istememeleri ��eklinde patlak veriyor.



Genel olarak elektronik m��hendislerinin nerelerde ��al����t��klar��na bakarsak bankalar��n, bili��im dan����manl��k ��irketlerinin ba���� ��ekti��ini g��r��r��z diye d������n��yorum. Ne yaz��k ki bu gen��lerin kendi alanlar��nda ��al����mamalar�� y��llarca s��ren e��itimlerinin k��smen bo��a gitmesi demek oluyor. Ne bankada ne de dan����manl��k ��irketlerinde elektroni��e dair hemen hemen hi��bir ��ey yok. Bu hem ��lkenin e��itim kaynaklar��n��n, hem bu parlak ����rencilerin bilgilerinin k��smi olarak ziyan edilmesi anlam��na geliyor. Madalyonun arka y��z�� de hep ba��armaya odakl�� bu gen��lerin bildiklerini kullanmayaca���� dallarda yar����a girmeleri�� i�� hayat��na bir dezavantajla ba��lamalar�� ve nedensiz zorluklar ya��amalar�� oluyor.

Tabii ki elektronik b��l��m��nde ��ok k��ymetli bilgiler veriliyor ve belki de en ��nemlisi h��zl�� ����renme, problem ����zme ve analitik d������nme kazand��r��l��yor. Ancak bu bir ��ok b��l��m i��in de s��ylenebilir ve bir teselli olamaz kanaatindeyim. Bilimde ve teknolojide ilerleyebilmek, d��nya ��ap��nda ba��ar��l�� ��r��nler yaratabilmek i��in ��st��ste koyulan ta��lar misali okulda ����renilen bilgilerin kullan��l��p ��zerine in��a edilmesi gerekir. G��m��l�� devreleri her y��n��yle ����renmi�� birinin bankalarda sevmeden rapor haz��rlamas��n��n ��lkemize uzun vadede ba��ar�� getirmesini beklemek pek ger��ek��i olmaz.

Kald�� ki g��n��m��zde elektronik ile ilgili olan bir ��ok alan art��k yaz��l��m alan��na girmeye ba��lad��. M��zik ��alar, telefon, televizyonlardaki elektronik kontrol devrelerinin yava�� yava�� yaz��l��ma kontrol��ne kayd������n�� g��rd��k. Ge��ti��imiz bir ka�� y��l i��erisinde de a����rl��kl�� olarak elektronik konusu olan ��ebeke ba��lant�� a��lar��n��n, veri depolama cihazlar��n��n da yaz��l��m kontrol��ne ge��meye ba��lad������na ��ahit oluyoruz. Bulut bili��imin yayg��nla��mas�� da genel olarak elektronik kontroll�� alanlar��n yaz��l��m kontrol��ne ge��mesi ile m��mk��n oluyor. Yaz��l��m kontrol�� ile sanal elektronik devreler, mikro i��lemciler an��nda yarat��l��p, istendi��inde yok edilebiliyor.

Peki ne yap��labilir? ��ncelikle ��lkemizin gen�� ve parlak n��fusunu hangi alanlara y��nlendirirsek ba��ar��l�� olur ve end��stri liderleri aras��nda girebiliriz diye d������nerek buna istinaden bir strateji belirlemeli diye d������n��yorum. Yeni y��kseli��e ge��en ve gelecek vaat eden yapay zeka, kendi giden ara��lar, quantum bili��im, bulut bili��im alyap��s�� gibi alanlar hakk��nda baz�� dersler bu b��l��mlerde konsantrasyon olarak eklenebilir belki. Bu end��strilerdeki lider ��irketlerin ve ��lkemizdeki i�� liderlerinin, devlet y��neticilerinin ve rekt��rlerin d��zenli toplanarak teatide bulunmalar��; ihtiya�� olan gelece��in yetkinliklerini ve bunu nas��l gen��lere kazand��racaklar��n�� planlamalar�� bir ba��lang���� olabilir.  Buna ek olarak belirlenen strateji do��rultusunda yat��r��mlar yap��lmas�� ve i�� sahalar�� a����lmas�� i��in te��vikler verilmesi de ��nemli. Bunlar�� sa��lay��p, mezunlar��n da ����rendikleri bilgileri kullan��p, ��zerine in��a edebilece��i ortamlar yarat��rsak ba��ar��y�� yakalayabilece��imizi d������n��yorum.





 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on January 11, 2018 05:23

Yüksek Eğitimi Yükseltmek

Planlı, kaliteli, özgür düşünceyi teşvik eden ve geleceğe odaklı bir eğitim sistemine sahip olmak bir ülkenin uzun vadede kalkınabilmesinin en önemli şartlarından olsa gerek. Dogmatik düşüncenin inovasyon ve kalkınma değil, hemen hemen her konuda dışa bağımlılık getirdiğini üzülerek gözlüyoruz. Konunun bir diğer yönü de eğitim sistemindeki yüksek kapasiteli öğrencilerin kariyer, ekonomi ve akademiye katkılarının optimize edilememesi. Örnek olarak elektrik ve elektronik mühendisliğini alalım ve basit bir inceleme yapalım.

Ülkemizde üniversitelerin en zor girilebilen bölümleri arasında elektrik ve elektronik mühendisliği hep yer almıştır. Girilmesi zor olan bu bölümler ağırlıkla matematik ve fen yeteneğine göre kabul ettiği için dolaylı olarak analitik zekası yüksek öğrencileri kabul etmiş oluyorlar. Bir nevi yetişen parlak ve çalışkan öğrenciler bu bölümlerde toplanmış oluyor. Bu kadar meşakkatli bir şekilde girilebilen bölümlerin eğitimi de ağır ve öğrenciler arası yarış genelde yüksek.

Peki bu kadar zorlu bir eğitim sürecini başarı ile tamamlayanları nasıl bir iş hayatı bekliyor? İşin bu tarafı şaşırtıcı, çünkü elektrik & elektronik mühendisleri için direk öğrendiklerini uygulayabilecekleri ve iş tatmini yaşayabilecekleri sahalar ülkemizde, savunma sanayii haricinde, hayli kısıtlı. Elektronik mühendislerinin micro işlemci tasarlamaları için ileri teknoloji fabrikaları, ya da yükselen son teknolojiler üzerine araştırma geliştirme yapacakları laboratuvarlar yok ya da çok kısıtlı. Tabii fabrikalarda büyük makina işlemleri, telekomünikasyon ve şebeke ağları gibi genişçe istihdam ancak sınırlı iş tatmini sağlayan alanlar mevcut. Fakat buradaki sistem gerilimi, göreceli olarak en zorlu eğitim sürecinden başarıyla geçen gençlerin iş tatmini ve ekonomik tatmini sağlamayan pozisyonlarda çalışmak istememeleri şeklinde patlak veriyor.



Genel olarak elektronik mühendislerinin nerelerde çalıştıklarına bakarsak bankaların, bilişim danışmanlık şirketlerinin başı çektiğini görürüz diye düşünüyorum. Ne yazık ki bu gençlerin kendi alanlarında çalışmamaları yıllarca süren eğitimlerinin kısmen boşa gitmesi demek oluyor. Ne bankada ne de danışmanlık şirketlerinde elektroniğe dair hemen hemen hiçbir şey yok. Bu hem ülkenin eğitim kaynaklarının, hem bu parlak öğrencilerin bilgilerinin kısmi olarak ziyan edilmesi anlamına geliyor. Madalyonun arka yüzü de hep başarmaya odaklı bu gençlerin bildiklerini kullanmayacağı dallarda yarışa girmeleriö iş hayatına bir dezavantajla başlamaları ve nedensiz zorluklar yaşamaları oluyor.

Tabii ki elektronik bölümünde çok kıymetli bilgiler veriliyor ve belki de en önemlisi hızlı öğrenme, problem çözme ve analitik düşünme kazandırılıyor. Ancak bu bir çok bölüm için de söylenebilir ve bir teselli olamaz kanaatindeyim. Bilimde ve teknolojide ilerleyebilmek, dünya çapında başarılı ürünler yaratabilmek için üstüste koyulan taşlar misali okulda öğrenilen bilgilerin kullanılıp üzerine inşa edilmesi gerekir. Gömülü devreleri her yönüyle öğrenmiş birinin bankalarda sevmeden rapor hazırlamasının ülkemize uzun vadede başarı getirmesini beklemek pek gerçekçi olmaz.

Kaldı ki günümüzde elektronik ile ilgili olan bir çok alan artık yazılım alanına girmeye başladı. Müzik çalar, telefon, televizyonlardaki elektronik kontrol devrelerinin yavaş yavaş yazılıma kontrolüne kaydığını gördük. Geçtiğimiz bir kaç yıl içerisinde de ağırlıklı olarak elektronik konusu olan şebeke bağlantı ağlarının, veri depolama cihazlarının da yazılım kontrolüne geçmeye başladığına şahit oluyoruz. Bulut bilişimin yaygınlaşması da genel olarak elektronik kontrollü alanların yazılım kontrolüne geçmesi ile mümkün oluyor. Yazılım kontrolü ile sanal elektronik devreler, mikro işlemciler anında yaratılıp, istendiğinde yok edilebiliyor.

Peki ne yapılabilir? Öncelikle ülkemizin genç ve parlak nüfusunu hangi alanlara yönlendirirsek başarılı olur ve endüstri liderleri arasında girebiliriz diye düşünerek buna istinaden bir strateji belirlemeli diye düşünüyorum. Yeni yükselişe geçen ve gelecek vaat eden yapay zeka, kendi giden araçlar, quantum bilişim, bulut bilişim alyapısı gibi alanlar hakkında bazı dersler bu bölümlerde konsantrasyon olarak eklenebilir belki. Bu endüstrilerdeki lider şirketlerin ve ülkemizdeki iş liderlerinin, devlet yöneticilerinin ve rektörlerin düzenli toplanarak teatide bulunmaları; ihtiyaç olan geleceğin yetkinliklerini ve bunu nasıl gençlere kazandıracaklarını planlamaları bir başlangıç olabilir.  Buna ek olarak belirlenen strateji doğrultusunda yatırımlar yapılması ve iş sahaları açılması için teşvikler verilmesi de önemli. Bunları sağlayıp, mezunların da öğrendikleri bilgileri kullanıp, üzerine inşa edebileceği ortamlar yaratırsak başarıyı yakalayabileceğimizi düşünüyorum.





 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on January 11, 2018 05:23

January 10, 2018

Teknolojinin Dalga Etkileri


Geleceğin neler getireceğini düşünürken genellikle birinci derece değişimler akla geliyor. Mesela gelecekte Bitcoin gibi kripto-paraların ve sürücüsüz araba kullanımının yaygınlaşacağı, yapay zekanın her alanda kullanılacağı, vs. Ancak bu tür gelişmeler hiçbir zaman vakum içerisinde izole olarak gerçekleşmiyor. Yani her şey aynı kalıp da ansızın sokaktaki bütün arabaların yerini kendi giden arabalar almıyor.  Her bir yeni teknoloji gelişip hayatımıza daha çok dahil olma sürecinde birçok ara basamaktan geçiyor ve yaşam biçimimiz ve kültürümüzle de etkileşime giriyor. Bu tek yönlü bir etki değil çünkü insanların da bir teknolojinin gelişimine gösterdiği reaksiyonlar, onu nasıl doğru kullandıkları, nasıl yanlış kullandıkları gibi etmenler de teknolojinin nasıl geliştiğini ve şekillendiğini etkiliyor.
Mesela radyo yaygınlaştığında gelecekte görüntülü bir radyonun (televizyon) olacağı çoğu kişi tarafından öngörülüyordu. Bu geleceğe dair birinci derece bir değişim tahmini. Televizyonun her eve girmesi ve yayınların artması sonucu insanların evlerinde yalnız vakit geçirme eğilimine girmesiyle bireyselliğin artacağı, reklamlar dolayısıyla materyalizmin kuvvetleneceği, ünlü kültürünün yükselişe geçeceği, daha fotojenik politikacıların seçimleri kazanacağı gibi ikinci derece etkiler çok akla gelen şeyler değildi. Materyalizmin ve marka bilincinin artmasının holdingleşmeyi tetikleyeceği, yerel esnafın yavaş yavaş yok olacağı, beyaz yaka kültürünün yaygınlaşacağı ise hiç düşünülmeyen üçüncü derece etkilerdendi belki de.
Otomobilin icadına bu lensle bakmak mümkün. At arabaları varken ve endüstri devrimi sırasında motorların ortaya çıkışıyla beraber birçok kişi muhtemelen ileride motorlu taşıtların ortaya çıkacağını tahmin ediyordu. Ancak motorlu taşıtların icadının ikinci derece etkisi olan yoğunluk, trafik ve trafik kazaları pek de düşünülen birşey değildi. Mesafelerin zaman olarak kısalması sonucu insanların işlerinden daha uzaklarda yaşayabilmesi, dolayısıyla uydu kentlerin (suburb) ortaya çıkışı ve şehirde çalışıp, şehirden uzak yaşama kültürünün doğuşu ise üçüncü derece bir etki idi.
Peki kripto para birimlerinin ikinci ve üçüncü derece etkileri neler olacak acaba? Gelin fikir yürütelim:- Yolsuzluğun çok olduğu ülkelerde devlet parasına güven iyice azalabilir ve insanlar servetlerini devletin takibi ve el koymasından korumak için paralarını kripto paraya dönüştürebilirler. Bu devletlerin iflasa sürüklenmesi ve yeni bir manda düzeninin dünyayı sarması mümkün olabilir.- Kripto paralar hali hazır dolaşımdaki fiat paralara ek olarak yaratıldığı için dünyada enflasyonun genel olarak artmasına sebep olabilir. Böyle bir ortamın ekonomiyi önce hızlandıracağı fakat uzun vadede yatırımı engelleyeceği ve genel gelişimi yavaşlatacağını tahmin edebiliriz.
Peki ya robotik otomasyonun ikinci ve üçüncü derece etkileri?- Hemen hemen her mesleğin robotlar tarafında icra edilmesi sonucu insanların para kazanması imkansızlaşabilir. Toplumsal akışı devam ettirebilmek için robotların vergiye tabii olup insanlara da evrensel bir maaş bağlanması söz konusu olabilir.
- İnsanlar, meşgalesiz kalmalarının sonucu olarak hayatın anlamını yüksek oranda kaybedip depresyona girebilir ya da kendilerini daha çok sanatsal aktivitelere verebilirler. Robotlarla da sanatsal işbirliği yapılarak yeni bir sanat rönesansı yaşanabilir.
Asimov'un Vakıf Serisi
Olaylara bu şekilde bakmak elbette ki çok kolay değil. Kaotik sistem dinamiği olarak da bilinen bir bilim disiplini bu tür karmaşık etkileşimleri matematiksel olarak modelleme üzerine çalışıyor. Türevsel etki lensiyle düşünme sadece teknolojiye değil, toplumsal, kültürel, politik ve bunun gibi etmenlerin yarattığı değişimlere de uygulanabilir. Okuyanlar bilir, Isaac Asimov'un meşhur Vakıf serisi kitaplarında psiko-tarih adıyla hayal edilen benzer bir konsept vardı: tarih, matematik, sosyoloji gibi etmenler birbiri ile bağlantılı incelenerek yüksek nüfuslu toplumlarda gelecek tahminleri yapılıyordu. Okumayanlara tavsiye ederim.

Konun özü şu ki, toplumsal ve teknolojik gelişmelere izole ederek bakmak yerine birbiri ile etkileşimlerini göz önünde bulundurarak bakmak daha derin öngörüler yaratabilir. Bu tür tahminleri yapma yetisini geliştirebilenler geleceğe yönelik kararlarda (yatırım, kariyer, vs.) daha başarılı olabilirler diye düşünüyorum.


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on January 10, 2018 09:54

December 22, 2017

Teknolojinin ��nsanla ��mtihan��


Herkese Bilim Teknoloji Dergisi, 93. Say��. Yay��n Tarihi: 5 Ocak 2018 San Francisco'da g��reve ba��layan g��venlik robotlar��
San Francisco'da g��reve ba��layan bir g��venlik robotu insanlarca sald��r��ya u��rad��. Al��c��lar��na ac�� sos, v��cuduna d����k�� s��r��lm���� ve ala��a���� edilmi�� bir ��ekilde, tabiri caizse can ��eki��irken bulundu. Al����veri�� merkezinde g��revli bir ba��ka g��venlik robotu da kendini AVM'nin havuzuna atarak intihar etti. ��nsanlar��n s��rekli rahats��z edip karma����k sinyaller vermesi sonucu bunalmas��ndan intihar etmi�� olabilece��i d������n��l��yor. Arabalar�� daha kullan����l�� ve otomatik hale getirmek i��in kullan��lan oto bilgisayar sistemlerini insanlar bozarak uzaktan kumandayla arabalar�� kaza yapt��rabilme y��ntemleri geli��tirdiler. Uzaktan, arabalar��n frenlerini, hava yast������n��, kap�� kilitlerini etkisiz hale getirmeye ba��lad��lar. Lojistik alan��nda b��y��k faydalar�� olaca���� ��ng��r��len drone'lar�� u��u�� halindeyken ele ge��irip ka����rmaya ve bilin��li ��ekilde ��arpt��r��p hasar vermeye imkan sa��layan y��ntemler bulundu. ��nsanlar��n g��r����lerini otomatik olarak derleyip ��zetleyen ve ileri demokrasiye bir ara�� olmay�� hedefleyen Twitter, devletlerin parayla troller ve bot'lar ��zerinden propadanda yapt��rd������ bir manipulasyon ve lin�� etme platformuna d��n����t��.  Propaganda yapan troller ve botlar (Twitter'da sahte etiket a��arak)
Haberlerin daha h��zl�� yay��lmas��n�� sa��layarak hayat�� kolayla��t��rmay�� hedefleyen Facebook, ��nyarg��l�� sahte haberlerin en h��zl�� yay��ld������ ortam oldu. Sahte haberleri t��reten, ve bu haberleri ��zellikle insanlar��n inanmak isteyece��i hikayelere dayand��ran gruplar bu i��ten para da kazand��lar. Facebook'un b��y��k yat��r��mlar�� yaparak geli��tirdi��i yapay zeka teknolojileri sahte haberleri tespit etme g��revinde afallad��lar. Yapay zeka bot'u Tay, kendini insanlarla konu��arak geli��tirmesi i��in Twitter'a b��rak��ld��. Son derece iyi niyetli, sevgi dolu ve naif bir yapay zeka olan Tay 24 saat insanlarla konu��tuktan sonra ��rk����, k��f��rbaz ve nefret dolu, troll vari bir karaktere d��n����t��, insanlar�� yoketmek istedi��ini dile getirdi. Tay'��n fi��i ��ekildi.  Tay yapay zeka'n��n Twitter'daki ��rk���� ve nefret dolu konu��malar��

��nsan��n otonom sistemlerle m��cadelesini, yapay zekan��n insanlarla imtihan��n�� g��steren yukar��daki ��rnekler ��a����m��za has traji-komik olaylar. ��nsanlar��n otonom sistemler ve yapay zeka ile yo��un etkile��im i��erisine girmesinin toplumsal olarak ne sonu��lar do��uraca���� esasl�� bir muamma. ��nsanlar��n giri��imcilik, yarat��c��l��k ve zekalar��yla yoktan mucizeler var edebilme yetileri var. Ancak bunun yan��nda potansiyel olarak b��y��k yararlar�� olabilecek bulu��lar�� sevimsiz i��lere alet edip zaman��n okunu ��iddetle sarsma gibi yetenekleri de var. Kayg��, g��vensizlik, heyecan aray������, ��akala��ma ihtiyac��, empati gibi insani duygular��n bu etkile��imleri nas��l y��nlendirece��ini ��nceden kestirmek zor. 
Hen��z detayl�� olarak incelenmemi�� makina insan etkile��iminin ileride sosyolojik ara��t��rmalara konu olabilece��ini d������n��yorum. Aslen bu ��al����malar��n da teknolojik geli��meyle kolkola gitmesi gerekir kanaatindeyim. Gelece��e y��nelik distopik kayg��. G��ndelik hayatta robotlarla etkile��imimiz artt��k��a mahrem ve psikolojik s��n��rlar ge��ilecek ve insanlar��n olumlu veya olumsuz tepkilerini g��rece��iz. ��nsanlar��n g��venlik robotlar��n�� kabul etmemesi ve onlara rahats��zl��k vermesi i��ten i��e bir��ok insana normal geliyor olabilir. Tarihte ��ok uzun bir s��redir d��nyan��n hakimi olan insanlar bu robotlarda insanlar�� y��netecek yeni bir hakimin do��u��unu mu alg��l��yorlar acaba? ����retmen robotlar��n ��ocuklar��m��z�� azarlamas��, insan kayna���� uzman�� robotlar��n i��e giri�� g��r����melerinde bizi an��nda ����z��mleyip direk geri ��evirmesi gibi durumlar nas��l tepkiler do��urabilir? Alayc��l��k, i��neleme tarz�� ileti��imin y��netmeli��e tabi olmas��. Yapay zekan��n hen��z ����zemedi��i ve ����zmesinin de ��ok da ihtimali olmayan bir konu��ma ��ekli alayc��l��k ve i��neleme. ��nsanlar��n s��yledi��i ��eyler bazen tam tersi anlama gelirken bazen de kendi anlam��na geliyor (Aferim ��ok iyi yapm����s��n!). Bazen z��t kelimelerin anlam�� ayn�� olabiliyor (adam�� k��t�� d��vd��m, adam�� iyi d��vd��m). Fark tamamen mimik, tonlama, ve ba��lamda gizli oluyor. Yapay zekan��n bocalay��p sa��ma kararlar vermesini engellemek i��in bu t��r konu��malar bir y��netmeli��e ba��lanabilir mi acaba? Tay yapay zeka bot'unun Twitter da sa��malay��p ��rk���� ve nefret dolu bir bot'a d��n����mesi sadece traji-komik olabilir ancak benzeri yapay zekan��n v��cut bulmu�� g��venlik robotlar��nda da olaca����n�� d������n��rsek neler olabilece��ini tahmin etmek g����. Otonom makina haklar��. ��nsanlar meraktan, e��lence i��in veya kazan�� ama��l�� arabalar�� ve drone'lar�� ele ge��irip zarar vermeye ba��lad��. Acaba robotlar tamam��yle insans�� konu��malar yapabilen ve kararlar verebilen varl��klar oldu��unda onlara zarar vermenin daha detayl�� bir d��zenlemeye tabi tutulmas�� gerekecek mi? Mesela bir insan��n k��pe��ine, onun bir e��yas��na ve onun asistan robotuna verilen zararlar��n cezalar�� nas��l s��ralacak acaba? 


 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 22, 2017 16:35

Teknolojinin İnsanla İmtihanı


San Francisco'da göreve başlayan bir güvenlik robotu insanlarca saldırıya uğradı. Alıcılarına acı sos, vücuduna dışkı sürülmüş ve alaşağı edilmiş bir şekilde, tabiri caizse can çekişirken bulundu. Alışveriş merkezinde görevli bir başka güvenlik robotu da kendini AVM'nin havuzuna atarak intihar etti. İnsanların sürekli rahatsız edip karmaşık sinyaller vermesi sonucu bunalmasından intihar etmiş olabileceği düşünülüyor.  San Francisco'da göreve başlayan güvenlik robotlarıArabaları daha kullanışlı ve otomatik hale getirmek için kullanılan oto bilgisayar sistemlerini insanlar bozarak uzaktan kumandayla arabaları kaza yaptırabilme yöntemleri geliştirdiler. Uzaktan, arabaların frenlerini, hava yastığını, kapı kilitlerini etkisiz hale getirmeye başladılar. Lojistik alanında büyük faydaları olacağı öngörülen drone'ları uçuş halindeyken ele geçirip kaçırmaya ve bilinçli şekilde çarptırıp hasar vermeye imkan sağlayan yöntemler bulundu. İnsanların görüşlerini otomatik olarak derleyip özetleyen ve ileri demokrasiye bir araç olmayı hedefleyen Twitter, devletlerin parayla troller ve bot'lar üzerinden propadanda yaptırdığı bir manipulasyon ve linç etme platformuna dönüştü.  Propaganda yapan troller ve botlar (Twitter'da sahte etiket açarak)
Haberlerin daha hızlı yayılmasını sağlayarak hayatı kolaylaştırmayı hedefleyen Facebook, önyargılı sahte haberlerin en hızlı yayıldığı ortam oldu. Sahte haberleri türeten, ve bu haberleri özellikle insanların inanmak isteyeceği hikayelere dayandıran gruplar bu işten para da kazandılar. Facebook'un büyük yatırımları yaparak geliştirdiği yapay zeka teknolojileri sahte haberleri tespit etme görevinde afalladılar. Yapay zeka bot'u Tay, kendini insanlarla konuşarak geliştirmesi için Twitter'a bırakıldı. Son derece iyi niyetli, sevgi dolu ve naif bir yapay zeka olan Tay 24 saat insanlarla konuştuktan sonra ırkçı, küfürbaz ve nefret dolu, troll vari bir karaktere dönüştü, insanları yoketmek istediğini dile getirdi. Tay'ın fişi çekildi.  Tay yapay zeka'nın Twitter'daki ırkçı ve nefret dolu konuşmaları

İnsanın otonom sistemlerle mücadelesini, yapay zekanın insanlarla imtihanını gösteren yukarıdaki örnekler çağımıza has traji-komik olaylar. İnsanların otonom sistemler ve yapay zeka ile yoğun etkileşim içerisine girmesinin toplumsal olarak ne sonuçlar doğuracağı esaslı bir muamma. İnsanların girişimcilik, yaratıcılık ve zekalarıyla yoktan mucizeler var edebilme yetileri var. Ancak bunun yanında potansiyel olarak büyük yararları olabilecek buluşları sevimsiz işlere alet edip zamanın okunu şiddetle sarsma gibi yetenekleri de var. Kaygı, güvensizlik, heyecan arayışı, şakalaşma ihtiyacı, empati gibi insani duyguların bu etkileşimleri nasıl yönlendireceğini önceden kestirmek zor. 
Henüz detaylı olarak incelenmemiş makina insan etkileşiminin ileride sosyolojik araştırmalara konu olabileceğini düşünüyorum. Aslen bu çalışmaların da teknolojik gelişmeyle kolkola gitmesi gerekir kanaatindeyim. Geleceğe yönelik distopik kaygı. Gündelik hayatta robotlarla etkileşimimiz arttıkça mahrem ve psikolojik sınırlar geçilecek ve insanların olumlu veya olumsuz tepkilerini göreceğiz. İnsanların güvenlik robotlarını kabul etmemesi ve onlara rahatsızlık vermesi içten içe birçok insana normal geliyor olabilir. Tarihte çok uzun bir süredir dünyanın hakimi olan insanlar bu robotlarda insanları yönetecek yeni bir hakimin doğuşunu mu algılıyorlar acaba? Öğretmen robotların çocuklarımızı azarlaması, insan kaynağı uzmanı robotların işe giriş görüşmelerinde bizi anında çözümleyip direk geri çevirmesi gibi durumlar nasıl tepkiler doğurabilir? Alaycılık, iğneleme tarzı iletişimin yönetmeliğe tabi olması. Yapay zekanın henüz çözemediği ve çözmesinin de çok da ihtimali olmayan bir konuşma şekli alaycılık ve iğneleme. İnsanların söylediği şeyler bazen tam tersi anlama gelirken bazen de kendi anlamına geliyor (Aferim çok iyi yapmışsın!). Bazen zıt kelimelerin anlamı aynı olabiliyor (adamı kötü dövdüm, adamı iyi dövdüm). Fark tamamen mimik, tonlama, ve bağlamda gizli oluyor. Yapay zekanın bocalayıp saçma kararlar vermesini engellemek için bu tür konuşmalar bir yönetmeliğe bağlanabilir mi acaba? Tay yapay zeka bot'unun Twitter da saçmalayıp ırkçı ve nefret dolu bir bot'a dönüşmesi sadece traji-komik olabilir ancak benzeri yapay zekanın vücut bulmuş güvenlik robotlarında da olacağını düşünürsek neler olabileceğini tahmin etmek güç. Otonom makina hakları. İnsanlar meraktan, eğlence için veya kazanç amaçlı arabaları ve drone'ları ele geçirip zarar vermeye başladı. Acaba robotlar tamamıyle insansı konuşmalar yapabilen ve kararlar verebilen varlıklar olduğunda onlara zarar vermenin daha detaylı bir düzenlemeye tabi tutulması gerekecek mi? Mesela bir insanın köpeğine, onun bir eşyasına ve onun asistan robotuna verilen zararların cezaları nasıl sıralacak acaba? 

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on December 22, 2017 16:35

November 29, 2017

Bitcoin'i Quantum Bili��im Bitirir mi?


Herkese Bilim Teknoloji Dergisi, 90. Say��. Yay��n Tarihi: 15 Aral��k 2017
Bilim Teknik Dergisi, Yay��n Tarihi: Nisan 2018




1 Bitcoin'in fiyat�� 20,000 dolar civarlarina ula��t��. Bu ge��ti��imiz bir y��lda 10 kat��ndan fazla bir art����a tekab��l ediyor. B��yle bir patlay����la de��erlenen bir para biriminin arkas��nda bir h��k��met yok, ya da alt��n gibi bir de��erli madenle de garantilenmiyor. T��m de��eri insanlar��n duydu��u g��venden, s��n��rl�� say��da ��retilmesinin garantilendi��inden al��yor. Peki bu g��ven yerinde bir g��ven mi ve nas��l bir zay��f yan�� var?

(17 Ocak 2018, G��ncelleme: Kripto para piyasalar�� k��smen g��ven kayb��ndan dolay�� b��y��k gerileme ya��ad��. Bitcoin 20 bin dolardan 10 bin dolar seviyelerine geriledi.)
Bitcoin nedir ve nas��l ��retilir? Bitcoin 2009 y��l��nda Satoshi Nakamoto takma isimli ki��i taraf��ndan yarat��lm���� bir kripto para birimi. Kim oldu��u hala bilinmiyor. Bitcoin, hi��bir arac�� olmadan ki��iden ki��iye do��rudan transfere olanak sa��lar. G��nderim kayna����n�� ve al��c��y�� tespit etmek zordur ve hesaplar��n��z�� sizin d������n��zda hi�� kimse kontrol edemez ya da el koyamaz. Bitcoin ��retmek i��in 'mining' yani bili��im madencili��i yapman��z gerekmektedir. Madencilik yapmak i��in ��ok iyi bir ekran kart��na ve bilgisayara ihtiya�� vard��r. CPU, yani i��lemci ile de madencilik yap��labilir. Ancak g��n��m��z ��artlar��nda bu olduk��a verimsizdir ����nk�� sadece bu i�� i��in ��zel makineler ��retilmi�� olup d��nyan��n bir ��ok yerinde b��y��k bitcoin tarlalar�� kurulmu��tur. ��retilecek bitcoinlerin belli bir say�� s��n��r�� vard��r. Toplamda 21 Milyon adet ��retilecektir, ve g��n��m��zde yakla����k 16 Milyonu ��retilmi��tir. ��retim h��z��n�� ve enflasyonunu kontrol edebilmek i��in madencili��in zorluk seviyesi her ge��en g��n belirli protokoller ��er��evesinde artar. Bu seviyeler a��daki ��retim yo��unlu��una g��re belirlenir.

Quantum Bili��im nedir?Klasik bili��im sistemleri ���bit��� ler ��zerine yani 0 ve 1���ler ��zerine kurulu. Bit; Binary Digit yani ���ikilik sistemde basamak��� anlam��nda. Kuantum bilgisayarlarda da ikilik sistem kullan��l��yor ancak bit yerine qubit kullan��l��yor. Klasik bilgisayarlarla kuantum bilgisayarlar aras��ndaki temel fark, klasik fizik ile kuantum fizi��i aras��ndaki temel farka dayal��. Klasik bir bilgisayarda bir bit kesilikle ve sadece 1 veya 0 s��f��r olabilecekken bir kuantum bilgisayarda qubit, bu 1 ve 0���lar��n ��ok farkl�� kombinasyonlar��ndan (s��perpozisyonlar��ndan) olu��abilir. Quantum bilgisayarlar��n en basitleri bile hali haz��rdaki en g����l�� s��per-bilgisayar'dan kat be kat daha h��zl�� olacak. IBM 1-2 y��la piyasaya sunulabilir kuantum bilgisayarlar ��retece��ini a����klad��. Google da 2000 qubitlik yeni kuantum bilgisayar��n�� ilan etti. Kriptografi ve BitcoinKriptografi bir nevi ��ok karma����k bilgi ��ifreleme mekanizmas��d��r. Genel olarak asala say��larla ilgili matematiksel i��lemlere ve denklemlere dayan��r. Bu matematik i��lemlerini bir bir y��nde yapmak kolay iken, tersi y��nde yapmak (denklemi ����zmek) ��ok ��ok zordur. Kriptografi Bitcoin'in adeta belkemi��idir. Bitcoin'in kopyalanmas��n�� ya da ��al��nmas��n�� engelleyen en temel iki g��venlik mekanizmas�� vard��r ve bunlar��n ikisi de kriptografiye dayan��r.

Quantum bilgisayarlar Bitcoin'in g��venli��ini sa��layan ve g��n��m��zdeki bilgisayarlarla ����z��lemeyen matematiksel denklemleri gayet rahat��a ����zebilirler. Dahas�� ilk quantum bilgisayarlar kullan��ma a����lmaya ba��lad�� bile! IBM'in yaratt������ quantum bilgisayara bulut bili��im vas��tas�� ile eri��ip i��lemler yapt��rabiliyorsunuz. Mevcut bilgisayarlar i��in y��z y��llar s��rebilecek bir kriptografik denklemi ����zme i��i bir ka�� saat seviyesine inebilecek gibi g��r��n��yor.

��retim a����s��ndan bak��ld������nda quantum bilgisayarla sahte Bitcoin'lerin ��retilebilecek duruma gelmesine 10 y��l kadar zaman oldu��u d������n��l��yor. T��ketim a����s��ndan bak��ld������nda ise durum biraz daha vahim. Bitcoin'i sadece sahibinin harcayabilmesini sa��layan kriptografi mekanizmas�� daha g����s��z. Bu mekanizman��n 2027'den ��nce quantum bilgisayarlarca k��r��labilmesi ��ok muhtemel. Bu olursa Bitcoin'lerin harcanma mekanizmas�� ����kece��inden piyasa tamam��yle ����kebilir. B��yle bir durumda ��retim taraf��n��n hala g��venlikli kalm���� olmas�� da hi��bir ��ey ifade etmez tabii ki.

Herkese Bilim Teknoloji Dergisi 90. Say�� - 17 Kas��m 2017


IBM Quantum Bilgisayar�� Q

Google Quantum Bilgisayar

Bitcoin - Yeni D��nyan��n Para Birimi. Nedir, Nas��l Al��n��r, G��venli midir?

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on November 29, 2017 06:36

Bitcoin'i Quantum Bilişim Bitirir mi?




1 Bitcoin'in fiyatı 12,000 doları buldu. Bu geçtiğimiz bir yılda 10 katından fazla bir artışa tekabül ediyor. Böyle bir patlayışla değerlenen bir para biriminin arkasında bir hükümet yok, ya da altın gibi bir değerli madenle de garantilenmiyor. Tüm değeri insanların duyduğu güvenden, sınırlı sayıda üretilmesinin garantilendiğinden alıyor. Peki bu güven yerinde bir güven mi ve nasıl bir zayıf yanı var?
Bitcoin nedir ve nasıl üretilir?Bitcoin 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma isimli kişi tarafından yaratılmış bir kripto para birimi. Kim olduğu hala bilinmiyor. Bitcoin, hiçbir aracı olmadan kişiden kişiye doğrudan transfere olanak sağlar. Gönderim kaynağını ve alıcıyı tespit etmek zordur ve hesaplarınızı sizin dışınızda hiç kimse kontrol edemez ya da el koyamaz. Bitcoin üretmek için 'mining' yani bilişim madenciliği yapmanız gerekmektedir. Madencilik yapmak için çok iyi bir ekran kartına ve bilgisayara ihtiyaç vardır. CPU, yani işlemci ile de madencilik yapılabilir. Ancak günümüz şartlarında bu oldukça verimsizdir çünkü sadece bu iş için özel makineler üretilmiş olup dünyanın bir çok yerinde büyük bitcoin tarlaları kurulmuştur. Üretilecek bitcoinlerin belli bir sayı sınırı vardır. Toplamda 21 Milyon adet üretilecektir, ve günümüzde yaklaşık 16 Milyonu üretilmiştir. Üretim hızını ve enflasyonunu kontrol edebilmek için madenciliğin zorluk seviyesi her geçen gün belirli protokoller çerçevesinde artar. Bu seviyeler ağdaki üretim yoğunluğuna göre belirlenir.

Quantum Bilişim nedir?Klasik bilişim sistemleri ‘bit’ ler üzerine yani 0 ve 1’ler üzerine kurulu. Bit; Binary Digit yani ‘ikilik sistemde basamak’ anlamında. Kuantum bilgisayarlarda da ikilik sistem kullanılıyor ancak bit yerine qubit kullanılıyor. Klasik bilgisayarlarla kuantum bilgisayarlar arasındaki temel fark, klasik fizik ile kuantum fiziği arasındaki temel farka dayalı. Klasik bir bilgisayarda bir bit kesilikle ve sadece 1 veya 0 sıfır olabilecekken bir kuantum bilgisayarda qubit, bu 1 ve 0’ların çok farklı kombinasyonlarından (süperpozisyonlarından) oluşabilir. Quantum bilgisayarların en basitleri bile hali hazırdaki en güçlü süpercomputer'dan kat be kat daha hızlı olacak. IBM 1-2 yıla piyasaya sunulabilir kuantum bilgisayarlar üreteceğini açıkladı. Google da 2000 qubitlik yeni kuantum bilgisayarını ilan etti. Kriptografi ve BitcoinKriptografi bir nevi çok karmaşık bilgi şifreleme mekanizmasıdır. Genel olarak asala sayılarla ilgili matematiksel işlemlere ve denklemlere dayanır. Bu matematik işlemlerini bir bir yönde yapmak kolay iken, tersi yönde yapmak (denklemi çözmek) çok çok zordur. Kriptografi Bitcoin'in adeta belkemiğidir. Bitcoin'in kopyalanmasını ya da çalınmasını engelleyen en temel iki güvenlik mekanizması vardır ve bunların ikisi de kriptografiye dayanır.

Quantum bilgisayarlar Bitcoin'in güvenliğini sağlayan ve günümüzdeki bilgisayarlarla çözülemeyen matematiksel denklemleri gayet rahatça çözebilirler. Dahası ilk quantum bilgisayarlar kullanıma açılmaya başladı bile! IBM'in yarattığı quantum bilgisayara bulut bilişim vasıtası ile erişip işlemler yaptırabiliyorsunuz. Mevcut bilgisayarlar için yüz yıllar sürebilecek bir kriptografik denklemi çözme işi bir kaç saat seviyesine inebilecek gibi görünüyor.

Üretim açısından bakıldığında quantum bilgisayarla sahte Bitcoin'lerin üretilebilecek duruma gelmesine 10 yıl kadar zaman olduğu düşünülüyor. Tüketim açısından bakıldığında ise durum biraz daha vahim. Bitcoin'i sadece sahibinin harcayabilmesini sağlayan kriptografi mekanizması daha güçsüz. Bu mekanizmanın 2027'den önce quantum bilgisayarlarca kırılabilmesi çok muhtemel. Bu olursa Bitcoin'lerin harcanma mekanizması çökeceğinden piyasa tamamıyle çökebilir. Böyle bir durumda üretim tarafının hala güvenlikli kalmış olması da hiçbir şey ifade etmez tabii ki.



IBM Quantum Bilgisayarı Q

Google Quantum Bilgisayar

Bitcoin - Yeni Dünyanın Para Birimi. Nedir, Nasıl Alınır, Güvenli midir?

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on November 29, 2017 06:36

November 25, 2017

Photoshop Fun

Starry Night Over Istanbul
Here is my take on Vincent Van Gogh's classic Starry Night. Merged the famous painting with Istanbul skyline at night. I was pleased with the result.  You can buy Starry Istanbul prints or products on Zazzle


Milford Sound, Queenstown. New Zealand
Aerial photo of a river around milford sound, New Zealand, south island. Re-colored slightly to create a mystical and magical effect. As we were flying with a small airplane to the milford sound from Queenstown to the Milford Sound, I saw this beautiful snake like pattern of the river flowing in between the mountatins.  The curve of the river was mesmerizing.


Gargoyle at the tower of Notre Dame de Paris, France.
This is a re-colored Paris view shot from the top of the Notre Dame de Paris Cathedral to crete an eery and gloomy mood to highlight the gargoyle. This picture was published in Paris guide book:
Open Road's Best of Paris 
<a href="http://www.openroadguides.com/" rel="nofollow">www.openroadguides.com/</a>


Chicago, USA. 2015
A bleak view of industrial Chicago. Tried the white-washing effect to create the bleakness and give a wintery feeling. The picture was taken in spring (May 23, 2015).

Beautiful colors of Autumn achieved by over-saturation. 


Color accentuating


More at my Flickr account

 •  0 comments  •  flag
Share on Twitter
Published on November 25, 2017 10:48