Antropoloji Quotes
Quotes tagged as "antropoloji"
Showing 1-28 of 28
“Geçmişle ne yapılacağını bilmek zordur. Bu fantaziyi ne kadar kurarsanız kurun, veya hatırlarken ne kadar ağır nostalji hissederseniz hissedin, içinde yaşayamazsınız. her ne kadar gösterici, önerici veya tehlike habercisi olsa dahi ondan geleceği öngöremezsiniz; gerçekleşmesi yakın şeyler sık sık olmaz, ipucu vermeyen şeyler sık sık gerçekleşir. Bence, tarihten, sosyal olaylara evrensel olarak uygulanabilecek kanunlar, ölçülebilir sonuçları belirleyen demir zorunluluklar çıkaramazsınız, bunu yapmayı amaçlayan teşebbüsler nafile oldukları kadar bitmez görünse de. İçinde, mutat varoluşun belirsizliklerini çözecek ve umumî davranışın paradokslarını dindirecek ebedî gerçeklikler de bulamazsınız, ya da yine ben bulamam; doğrusu, ana senaryolar yoktur. İşe yararmış gibi görüdnüğü tek şey (belki de birincil olarak, sırf insanların neler anlattığını takdir etmenin yanında) insanın çevresinde neler olduğunu biraz daha az anlamsızca algılamak, gerçekte olanlardan görüntüye girenlere biraz daha bilinçlice tepki vermektir. Geçmişle ilgili klişelerin hepsi; özsüz olduğu, bir kova kül olduğu, başka bir ülke olduğu, geçmiş bile olmadığı, eğer hatırlanmazsa tekrarlanmaya mahkum olduğunuz, cennete doğru geri geri giderken önümüzde biriken enkaz olduğu... arasından işe yarar gerçeğe en çok yaklaşanı Kierkegaard'ın "hayat ileri doğru yaşanır ama geriye doğru anlaşılır"ıdır.”
― After the Fact: Two Countries, Four Decades, One Anthropologist
― After the Fact: Two Countries, Four Decades, One Anthropologist
“Antropologlar, yaşam biçimlerimizin, inandığımız değerlerin, mümkün olan yegâne yaşam biçimleri ve değerler olmadığını; başka yaşam tarzlarının, başka değer sistemlerinin de insan topluluklarının mutluluğa ulaşmasına imkân vermiş olduğunu ve hâlâ da vermeye devam ettiğini kanıtlamaya çalışırlar. Dolayısıyla antropoloji, böbürlenmelerimize gem vurmaya, başka yaşam tarzlarına saygı duymaya, bizi şaşırtan, şoke eden ya da tiksindiren başka usulleri öğrenmek suretiyle kendimizi sorgulamaya çağırır bizleri.
...
Antropoloğun kendine özgü kültürler arasındaki farklara gösterdiği dikkat ve duyduğu saygı, yaklaşımının özünü oluşturur.”
― Antropologia si problemele lumii moderne
...
Antropoloğun kendine özgü kültürler arasındaki farklara gösterdiği dikkat ve duyduğu saygı, yaklaşımının özünü oluşturur.”
― Antropologia si problemele lumii moderne
“Başka kültürlerden âdet alma bir olgudur; ama alınan, sebeplerin tamamını beraberinde getirmez. İthal edilen alışkanlık özümsenmez, daha ziyade katalizör rolü oynar; yani sadece varlığıyla, ikinci ortamda olası hâlde zaten mevcut olan benzer bir alışkanlığın tezahürüne yol açar.”
― We Are All Cannibals: And Other Essays
― We Are All Cannibals: And Other Essays
“Kuyumculuk ve mücevheratçılık, insanların muhayyilesinin kendini özgür zannettiği sanatlardır küşkusuz. Ama en ipe sapa gelmez fanteziler bile, dünyanın bir parçası olan ve dünyayı dışarıdan tanımadan önce, salt yaratıcılık ürünü eserler verdiğini zannederek dünya gerçekliklerinin birkaçını kendi içinde seyre dalan insan zihninin ürünüdür. z”
― We Are All Cannibals: And Other Essays
― We Are All Cannibals: And Other Essays
“Binyıllar üzerinden bakıldığında, insanî tutkular birbirine karışır. Zaman insanların duyduğu aşk ve nefretlerden, bağlanmalardan, mücadelelerden ve arzulardan bir şey de eksiltmez, onlara bir şey de katmaz: Geçmişi ile bugünü hep aynıdır. Tarihin on ya da yirmi asrını rastgele aradan çıkarsak, insan doğası hakkındaki bilgimizde elle tutulur bir eksilme olmazdı. Yeri doldurulamayacak tek kayıp, o asırların dünyaya getirmiş olduğu sanat eserlerinin kaybı olurdu. Zira insanlar eserleriyle birbirlerinden farklılaşır, hatta var olur.”
― We Are All Cannibals: And Other Essays
― We Are All Cannibals: And Other Essays
“(...) Ama diğer yandan, "herkes kendi alışık olmadığı şeye barbarlık der". Oysa ne kadar acayip, sarsıcı, hatta başkaldırtıcı görünürse görünsün, bağlamına yerleştirilirse, iyi yönlendirilen bir aklın açıklayamayacağı inanç ya da örf ve âdet yoktur.”
― We Are All Cannibals: And Other Essays
― We Are All Cannibals: And Other Essays
“Var olduğundan beri, her zaman ve her yerde "fikrinin peşine düşmek" insanın en değişmez uğraşlarından biri olmuştur. Bu alıştırma insana bir tatmin sağlar, bir yarar bulur onda; bu arayışın nereye götüreceğini sormaz kendine.
Şu bir vaıkadır: Fantastik görünümlü fikirlerin; gerçek dünyanın uzun süre gizli kalmış hangi düzeyinin yansıması olduğunun keşfedilmesi yüzyıllar, hatta binyıllar alsa bile zihne ait güçlerin olanaklarının araştırılması daima bir yere varır - bilimsel düşüncenin, özellikle de matematiğin tarihi bunu ispatlar.”
― We Are All Cannibals: And Other Essays
Şu bir vaıkadır: Fantastik görünümlü fikirlerin; gerçek dünyanın uzun süre gizli kalmış hangi düzeyinin yansıması olduğunun keşfedilmesi yüzyıllar, hatta binyıllar alsa bile zihne ait güçlerin olanaklarının araştırılması daima bir yere varır - bilimsel düşüncenin, özellikle de matematiğin tarihi bunu ispatlar.”
― We Are All Cannibals: And Other Essays
“Yamyamlık gıda amaçlı olabilir (kıtlık döneminde ya da insan etini makbul bulmaktan ötürü); siyasî olabilir (suçluların cezalandırılması ya da düşmanlardan öç almak için); büyü amaçlı olabilir (dinsel bir tapınmaya, ölüler ya da olgunlaşma bayramına bağlı, ya da tarımda bereketi temin etmek için). Ve nihayet, kadim tıbbın ve zannedildiği kadar uzak olmayan bir geçmişte bizzat Avurpa'daki tıbbın pek çok reçetesinin de belgelediği gibi, şifa amaçlı olabilir. Sözünü ettiğim hipofiz zerki ve beyin maddelerinin nakli ve günümüzde yaygın bir uygulama hâline gelmiş olan organ nakillerinin bu son kategoriye girdiğine şüphe yok.”
― We Are All Cannibals: And Other Essays
― We Are All Cannibals: And Other Essays
“Kültürel ve fiziksel görünümdeki farklılıklar, ırksal nefreti içgüdüsel olarak akla uygun kılan bir düşmanlığa yol açar.”
― Anthropology and Modern Life
― Anthropology and Modern Life
“Tür"ün etkisinde kalan bizler tektipleştirme eğilimi içerisinde oluruz. Her ülkenin belirli bir türe ev sahipliği yaptığı zihnimizde oluşan bir algıdır; aslında türün özellikleri çoğunlukla vücut yapılarıyla ortaya çıkar. Fakat bu, kalıtımsal oluşum ve değişkenlik aralığı bakımından bizim için hiçbir şey ifade etmez. "Tür" gündelik deneyimlerimiz ile şekillenen öznel bir olgudur.
Ayrıca şunu unutmamalıyız ki "tür" oldukça soyut bir kavramdır. Kişisel özelliklerin ayırt edici yönleri - toplum içerisinde bu özelliklerin hepsine sahip özgün bir bireyin olduğunu düşünmemize sebep olmasına rağmen- aynı kişide toplu olarak nadiren görülür.”
― Anthropology and Modern Life
Ayrıca şunu unutmamalıyız ki "tür" oldukça soyut bir kavramdır. Kişisel özelliklerin ayırt edici yönleri - toplum içerisinde bu özelliklerin hepsine sahip özgün bir bireyin olduğunu düşünmemize sebep olmasına rağmen- aynı kişide toplu olarak nadiren görülür.”
― Anthropology and Modern Life
“Hayvan yetiştiricilerinin deneyimleri bize göstermekte ki, çoğunlukla saf ırklar çiftleştirilse dahi, genellikle kendi aralarında önemli bir oranda farklılık olmaya devam etmektedir. Ama bu tür büyük değişimlerin saf insan ırkında nasıl geliştiğini ortaya koyabilecek delillerimiz bulunmamaktadır ve gelecekte de tatmin edici kanıtların öne sürülmesi muhtemel değildir, çünkü saf ırk diye bir şey yoktur.”
― Anthropology and Modern Life
― Anthropology and Modern Life
“Dil birliği oluşturulmasına fırsat tanınan bir grup için genellikle hissedilen şey, küçük yapay siyasî engellerin alaşağı edilmesine yönelik bir sempati duygusudur.
(...)
Fakat bu engeller aşıldığında ve gerçeklik ile hiçbir şekilde örtüşmeyen farazî ırklar ya da sözde millî birimler inşa edildiğinde, büyük çaba gösterdiğimiz özgür aklın gelişimi, tutkuyla arzulanan iktidarın elde edilmesi için bir mazerete dönüşür. Örneğin Pan-Latin Birliği'ni kurma hayali, Germen dillerini konuşan tüm grupları bir araya getirmeyi arzulayan Pan-Germenizm akımı, Pan-Slavizm ajitasyonu, Pan-Amerikan düşüncesi -bunların tümü iktidar arzusunu beslemektedir. Filolojik araştırmalara göre, farazî bir ortak kültür ve ırksal kökenin dil temelli bir ilişkiye dayandığı varsayılır ama bunun çağdaş kültürle bir alâkası yoktur. Bu tür durumların tamamında milliyetçi düşünce hedefinden sapmış, emperyalist arzu baskın gelmiştir.”
― Anthropology and Modern Life
(...)
Fakat bu engeller aşıldığında ve gerçeklik ile hiçbir şekilde örtüşmeyen farazî ırklar ya da sözde millî birimler inşa edildiğinde, büyük çaba gösterdiğimiz özgür aklın gelişimi, tutkuyla arzulanan iktidarın elde edilmesi için bir mazerete dönüşür. Örneğin Pan-Latin Birliği'ni kurma hayali, Germen dillerini konuşan tüm grupları bir araya getirmeyi arzulayan Pan-Germenizm akımı, Pan-Slavizm ajitasyonu, Pan-Amerikan düşüncesi -bunların tümü iktidar arzusunu beslemektedir. Filolojik araştırmalara göre, farazî bir ortak kültür ve ırksal kökenin dil temelli bir ilişkiye dayandığı varsayılır ama bunun çağdaş kültürle bir alâkası yoktur. Bu tür durumların tamamında milliyetçi düşünce hedefinden sapmış, emperyalist arzu baskın gelmiştir.”
― Anthropology and Modern Life
“Bir ulusun siyasî çıkarlarına ve siyasî iktidarına sadakat göstermenin ulvî bir görev olduğu gençlere öğretilmekte ve bu tür davranışlar ince ince beyinlerine kazınmaktadır, böylece diğer tüm uluslara karşı beslenen rekabet ve düşmanlık duygusu ebedîleştirilmektedir.
(...)
Gençlerin zihninde güçlü bir millî irade oluşturmaya çalışırsak; millî ülküler yerine saldırgan milliyetçiliği teşvik edersek, yayılmacılığı destekleyerek savaş yanlısı bir tutum sergilersek ve millî çıkarların insanî menfaatlerin üzerinde olduğunu öğretirsek, insanoğlu hastalıklı bir zihniyete hapsolur.”
― Anthropology and Modern Life
(...)
Gençlerin zihninde güçlü bir millî irade oluşturmaya çalışırsak; millî ülküler yerine saldırgan milliyetçiliği teşvik edersek, yayılmacılığı destekleyerek savaş yanlısı bir tutum sergilersek ve millî çıkarların insanî menfaatlerin üzerinde olduğunu öğretirsek, insanoğlu hastalıklı bir zihniyete hapsolur.”
― Anthropology and Modern Life
“Öjenistler, üreme meselesine akılcı bir bakış açısıyla yaklaşırlar ve konuyu buna göre ele alırlar. Varsaydıkları şey şudur: İnsanın ideal gelişimi, insan yaşantısının tamamen akılcılaşmasıyla mümkündür.
(...)
Dolayısıyla gündelik alışkanlıklarımız ile birlikte dinî ve siyasî yaşantının, sürekli olarak, bize gösterdiği şey şudur: Eylemlerimiz, duygusal tercihlerimizin bir neticesidir; bunlar, sahip olduğumuz akla uygun bilgi üzerinde etkilidir ve akıl tarafından belirlenemezler; yani yaptığımız eylemler, akıl tarafından meşrulaştırılamaz, onun yerine, bu eylemler akıl vasıtasıyla dikte edilir.
Bu yüzden insanî tutkuların akılcı olarak kontrol edilmesi pek mümkün değildir. Fazla önem arz etmeyen bir durum geçiştirilerek sıradanlaşsa bile meselenin yayılarak iç dünyamızda derin bir etki yaratmasına sebep olabilir.”
― Anthropology and Modern Life
(...)
Dolayısıyla gündelik alışkanlıklarımız ile birlikte dinî ve siyasî yaşantının, sürekli olarak, bize gösterdiği şey şudur: Eylemlerimiz, duygusal tercihlerimizin bir neticesidir; bunlar, sahip olduğumuz akla uygun bilgi üzerinde etkilidir ve akıl tarafından belirlenemezler; yani yaptığımız eylemler, akıl tarafından meşrulaştırılamaz, onun yerine, bu eylemler akıl vasıtasıyla dikte edilir.
Bu yüzden insanî tutkuların akılcı olarak kontrol edilmesi pek mümkün değildir. Fazla önem arz etmeyen bir durum geçiştirilerek sıradanlaşsa bile meselenin yayılarak iç dünyamızda derin bir etki yaratmasına sebep olabilir.”
― Anthropology and Modern Life
“İlkel ve soyutlanmış kabileler bize stabil görünürler; çünkü rahat ve müdahale edilmeyen koşullarda değişim oldukça yavaştır.”
― Anthropology and Modern Life
― Anthropology and Modern Life
“Atalarımızın ideallerine körü körüne bağlılık göstermeyi reddettiğimiz takdirde, geçmişin bir kenara atılabileceğine ve salt yeni bir entelektüel temel yaratılabileceğine ya da bunun bizim için arzu edilir bir şey olacağına inanmıyorum.
(...)
Bizim neslimiz ne yaparsa yapsın, belirli bir zaman içerisinde eski düşüncelere dönecektir; bu düşünceler haleflerimizin zihnindeki zincirlere eklenecektir; gelecek yeni neslin bizim yaptığımız kösteklerden kurtulması için ayrı bir çaba göstermesi gerekecektir. Bu süreci kabul etmemiz hâlinde vazifemizin yalnızca geleneksel önyargılarımızdan kurtulmak değil, aynı zamanda geçmişteki doğru ve kullanışlı görülen şeyleri araştırmak olduğunu anlarız.”
― Anthropology and Modern Life
(...)
Bizim neslimiz ne yaparsa yapsın, belirli bir zaman içerisinde eski düşüncelere dönecektir; bu düşünceler haleflerimizin zihnindeki zincirlere eklenecektir; gelecek yeni neslin bizim yaptığımız kösteklerden kurtulması için ayrı bir çaba göstermesi gerekecektir. Bu süreci kabul etmemiz hâlinde vazifemizin yalnızca geleneksel önyargılarımızdan kurtulmak değil, aynı zamanda geçmişteki doğru ve kullanışlı görülen şeyleri araştırmak olduğunu anlarız.”
― Anthropology and Modern Life
“Kültür, büyük ölçüde, insanların iç yaşantısıyla alâkası olmayan dış etkenli hadiseler ile belirlenir.”
― Anthropology and Modern Life
― Anthropology and Modern Life
“Beşerî geleneklere baktığımızda daimi evliliklerin, esasen iki bireyin arasındaki kalıcı cinsel aşka dayanmadığını, onun yerine iktisadî kaygılarla düzenlendiğini görürüz. Resmî evlilik, mülkiyetin aktarılmasıyla ilgili bir meseledir.”
― Anthropology and Modern Life
― Anthropology and Modern Life
“Genel olarak şunu söyleyebiliriz: Duygudaşlık saf işbirliği iken, hakkaniyet birden fazla katılımcının çeşitli güdülerinden ileri gelen çok sayıdaki ve çatışan taleplere dengeli çözümlerin arandığı bir tür rekabet işbirliğidir.”
― A Natural History of Human Morality
― A Natural History of Human Morality
“İşbirliğinin evrimiyle ilgili neredeyse bütün formel kuramlar bireyi genlerini sonraki nesillere aktarma mücadelesi verirken türünün diğer bütün üyeleriyle sürekli rekabet hâlinde olan asosyal bir monad olarak kavramlaştırır. Fakat bu görüş bir bakıma geçerli de olsa, psikolojik mekanizmaları fazla dikkate almaması bir yana, bilişsel ve toplumsal açıdan karmaşık organizmalar söz konusu olduğunda ciddi şekilde eksiktir.”
― A Natural History of Human Morality
― A Natural History of Human Morality
“Ortak seçimi demek, bir bireyi, muhtemelen en yetkin (örneğin bilgili ve hünerli) ve işbirliğine en yatkın (örneğin üzerine düşen işi yapmaya ve payına düşen kadarını almaya eğilimli) olanı işbirliği ortağı olarak tercih etmek demektir. Zorunlu işbirliğine dayalı avcılık-toplayıcılık bağlamında hiç kimse tarafından seçilmemek elbette kişinin ölümüne yol açacaktır.”
―
―
“İkinci şahıs sorumluluk ve ikinci şahıs suçluluk, insan türünün ilk toplumsal açıdan normatif tutumlarıydı ve muhtemelen güceniklik içeren ikinci şahıs itiraz sürecinin bir tür içselleştirilmesinden türedi. Ortak bağlılık vasıtasıyla oluşturduğu "biz"in temsilcisi olarak birey, başkalarına hak ettikleri gibi davranmadığı için kendine itiraz etti.”
― A Natural History of Human Morality
― A Natural History of Human Morality
“İnsanlar bireysel ontolojileri boyunca çeşitli beceriler, duygular, güdülenmeler, değerler ve tutumlar geliştirirler (kimi biyolojik olarak miras kalmıştır, kimi kültüreldir, kimi de bireysel olarak inşaa edilmiştir) ve bunlar ahlakî kararları üzerinde önemli etkilere sahiptir. Ama yine de bireylerin ne zaman nasıl hareket edeceğini ne biyolojileri ne de kültürleri belirler; aslında pek çok karmaşık durumda biyolojinin ya da kültürün önceden görmüş olabileceği optimal bir çözüm de bulunmaz. Hayır, insan birey için -biyolojik ve kültürel açıdan ister donanımlı ister donanımsız olsun- kendi ahlakî kararlarını vermekten başka seçenek yoktur; iyisiyle kötüsüyle.”
― A Natural History of Human Morality
― A Natural History of Human Morality
“İskandinav uygarlığında ve daha birçok başkalarında, değiş tokuşlar ve sözleşmeler, teoride gönüllü gerçekte ise zorunlu olarak yapılan ve geri verilen hediyeler şeklinde ortaya çıkar.”
― The Gift: The Form and Reason for Exchange in Archaic Societies
― The Gift: The Form and Reason for Exchange in Archaic Societies
“Antropoloji başka hiçbir bilim dalının olmadığı kadar karşılaştırmaya dayalı ve holistik (bütüncül) bir bilimdir. Holizm insan olmayı her yönüyle incelemeye karşılık gelen bir tabirdir: geçmiş, şu an ve gelecek; biyoloji, toplum, dil ve kültür.
(...)
Diğer sosyal bilimler, genellikle Birleşik Devletler veya Kanada gibi tek bir sanayileşmiş topluma odaklanırlar. Antropoloji ise devamlı olarak bir toplumun âdetlerini bir başka toplumla karşılaştırarak eşsiz bir kültürlerarası bakış açısı sağlar.”
― Anthropology: Appreciating Human Diversity
(...)
Diğer sosyal bilimler, genellikle Birleşik Devletler veya Kanada gibi tek bir sanayileşmiş topluma odaklanırlar. Antropoloji ise devamlı olarak bir toplumun âdetlerini bir başka toplumla karşılaştırarak eşsiz bir kültürlerarası bakış açısı sağlar.”
― Anthropology: Appreciating Human Diversity
“Antropolojinin insan olmanın ne demek olduğu konusunda bu kadar çok bilgiyi gün ışığına çıkarabilmesinin nedeni, kültür-aşırı bir bakış açısı üzerine kurulmuş olmasıdır. İnsan olmanın ne demek olduğunu bize bir tek kültürün söylemesi mümkün değildir. Kültür, başka bir kültürle kıyaslanana kadar (normal ya da her şeyin zaten olması gerektiği gibi olması yüzünden) 'görünmez'dir.”
― Anthropology: Appreciating Human Diversity
― Anthropology: Appreciating Human Diversity
“Bilinmeyeni öğrenmek, denetleyenemeyeni dizginlemek ve karmaşadan düzen çıkarmak arayışları bütün insan topluluklarında ifade bulur.”
― Anthropology: Appreciating Human Diversity
― Anthropology: Appreciating Human Diversity
“İnsanların, kayalara yapışan istiridyeler gibi, başkalarının acılarına yapışmak gibi tuhaf bir saplantıları var. Başıma gelen şey onları kendileriyle yüzleştiriyor sanki. Bu trajedi organlarının, derilerinin altına uzun süre önce gömülmüş duyguları, fevkalade sahici oldukları için taşınamayacak derecede ağırlaşan hisleri yeniden canlandırıyor sanki.”
― In the Eye of the Wild
― In the Eye of the Wild
All Quotes
|
My Quotes
|
Add A Quote
Browse By Tag
- Love Quotes 102k
- Life Quotes 80k
- Inspirational Quotes 76k
- Humor Quotes 44.5k
- Philosophy Quotes 31k
- Inspirational Quotes Quotes 29k
- God Quotes 27k
- Truth Quotes 25k
- Wisdom Quotes 25k
- Romance Quotes 24.5k
- Poetry Quotes 23.5k
- Life Lessons Quotes 22.5k
- Quotes Quotes 21k
- Death Quotes 20.5k
- Happiness Quotes 19k
- Hope Quotes 18.5k
- Faith Quotes 18.5k
- Travel Quotes 18k
- Inspiration Quotes 17.5k
- Spirituality Quotes 16k
- Relationships Quotes 15.5k
- Life Quotes Quotes 15.5k
- Motivational Quotes 15.5k
- Love Quotes Quotes 15.5k
- Religion Quotes 15.5k
- Writing Quotes 15k
- Success Quotes 14k
- Motivation Quotes 13.5k
- Time Quotes 13k
- Motivational Quotes Quotes 12.5k
