Cinayet Quotes

Quotes tagged as "cinayet" Showing 1-16 of 16
Özlem Güzelharcan
“Kan lekesini bir giysi üzerinden çıkarmak sanıldığı kadar zor değildir. Çıkarırsınız. Zihinden kan lekesini çıkarmaksa hiç kolay değildir.”
Özlem Güzelharcan, Kırkikindi Yağmurları

Ahmet Ümit
“En sıradanmış gibi görünen cinayette iç içe geçmiş onlarca neden bulabilirsin.”
Ahmet Ümit, Kavim

Ahmet Ümit
“Benden adam olmaz. Yaşamdan çok ölüm çekiyor beni. Ölüm değil de cinayet. Cinayet, yaşamı olduğu kadar ölümü de sıradanlıktan kurtarıyor.”
Ahmet Ümit

Emrah Serbes
“Sonuçta her cinayetin çözümü bir cümledir”
Emrah Serbes, Her Temas İz Bırakır

Agatha Christie
“İçini çekti. Fakat ben şansa, kadere inanırım. Senin kaderinde benim yanımda bulunmak ve benim affedilemeyecek bir hata işlememe engel olmak...”
Agatha Christie, The A.B.C. Murders

Yaşar Kemal
“Düşünebilmenin saçmalığı, hem de ahmaklığı. Düşünmeyen kin duymaz, öç almaz. Öldürme, düşünerek öldürme öldürmedir. İçgüdüde bilinçli öldürme yoktur. Bilinçli öldürme öldürmedir, canavarlıktır. O da insanın saçmalığındadır.”
Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti

Ahmet Ümit
“Sevdiğim kadın beni terk ediyor, belki bir daha hiç görüşemeyeceğiz. Çok önemli bir insanı daha kaybediyorum. Belki hayatımdaki en güzel ilişki sona eriyor. Belki de hayatıma anlam veren tek şeyi kaybediyorum. Üzülüyorum, hem de çok üzülüyorum. Ama bu üzüntü aklımın cinayetlere kaymasına engel olamıyor. Evgenia beni terk etmekte haklı galiba. Benden adam olmaz. Yaşamdan çok, ölüm çekiyor beni. Ölüm daha cazip geliyor bana. Ölüm değil de cinayet. Kendi kendime gülümsüyorum. Evgenia yaşama benden daha yakın. Yaşama değil de aşka. Sanırım, benim için cinayet çözmek neyse, Evgenia için de aşk o.”
Ahmet Ümit, Kavim

Ahmet Ümit
“Sokakta geçen uykusuz gecelerin en berbat tarafı, uyanmak için bomboş bir eve dönmektir.”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Ahmet Ümit
“En çok da böyle yorgun düştüğüm anlarda ortaya çıkardı acı hatıralar. Yolu yoktu, ne zaman bu kara duygulara kapılsam, uyku aklımı teslim alıncaya kadar sürerdi işkence. Bütün mesele uyanıklıkla uyku arasındaki o süreyi kısaltmaktaydı. Şimdi de gözümde büyüyordu işte o belirsiz zaman dilimi. Belki de derhal çıkıp gitmeliydim bu evden, zihnimi şu cinayet meselesiyle meşgul etmeli, yeniden hayatın çılgın temposuna bırakmalıydım kendimi. Böylece kurtulurdum belki bu ıssızlıktan, bu soğuktan, bu acımasız boşluktan. Bedenimi, aklımı yormalı, o kada yormalıydım ki hatırlamaya, hissetmeye, düşünmeye mecalim kalmamalıydı.”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Ahmet Ümit
“Giyindim, en iyisi yeniden hayata karışmaktı... Hayata karışmak mı? Kanlı katillerin peşinde koşturmak desene şuna. Evet, hakikat buydu; birilerinin hayatına son veren eylemler, benim için hayatın ta kendisiydi. Hiç de yaman bir çelişki değildi, mesleğim buydu; cinayetler... Katilin işi bittiğinde benimki başlıyordu.”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Ahmet Ümit
“Nasıl da mantıklı konuşuyordu. Zamanından önce büyüyordu bu çocuklar, tıpkı zamanından önce ölecekleri gibi.”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Ahmet Ümit
“Bildiğiniz kepazelikler... Evet, bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuz.. Bu memlekette kadınlar, erkeklere kurban diye sunulmuş, hem zevklensinler hem işlerini görsünler hem de öldürsünler diye...”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Ahmet Ümit
“Haklıydı. Benim gereksiz bir nezaketle donanmış içi boş iyimserliğimin aksine, ekmeğini kazanmak için gecenin bir yarısı kara, fırtınaya, aldırmadan direksiyon sallayan bu yaşlı adam, acı hakikati olanca gerçekliği içinde görüyordu. İstanbul hakikaten bitmişti, Damat Sacit, Kara Nizam gibi toplumun dibindeki adamlar değil, hepimizin ortak vurdumduymazlığı, ortak acımasızlığı, ortak cahilliği bitirmişti bu şehri. Ama hâlâ kalıntılarıyla beslenip duruyorduk işte, dişleri için öldürülen bir filin devasa gövdesini didikleyen akbabalar gibi...”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Ahmet Ümit
“Kendine haksızlık etme, insanlar o kadar korkunç ki senin merakın, onların vahşetinin yanında çok masum kalır.”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

Ahmet Ümit
“Gözlerim yıkılmayı bekleyen talihsiz binaları taradı. Bir zamanlar bu evlerde yaşayan İstanbulluları hatırladım, onların bu şehre, kültürümüze kattıklarını. Sahiden de lanetlenmiş gibiydi bu semt. Çekilen acılardan sonra uğursuz rüzgârların eksik olmadığı bir belde gibi. Şehrin dokusuna müdahale edilmişti, sadece bu binalara değil, insanların hayatına da. Bu meşum viranelik, İstanbul'un göbeğindeki bu getto, o toplumsal histerinin, o devlet intikamının bir bedeliydi. Ama şimdi bunu çocuklara anlatmaya çalışsam anlamayacaklardı, üstelik çözmemiz gereken iki ölümlü bir cinayet dosyası bizi bekliyordu hâlâ.”
Ahmet Ümit, Beyoğlu'nun En Güzel Abisi

“Âdemoğlunun eline kan bulaştığından beri “acı” şeyler hep bizimle birlik. Ellerimiz suçlara bulaşmış ve nereye dokunsak pisliğimizi oraya bulaştırıyoruz. Dünyanın her tarafı acı ve kan ile çevrili.”
Tolga Gökçen, Yalnızlaşan İnsan