Yas Quotes

Quotes tagged as "yas" Showing 1-8 of 8
Ozan Önen
“Babasını çok seven bir çocuk, babasının eve dönmesini, babası hayatta olmasa da hep bekler.”
Ozan Önen, Babam Beni Şahdamarımdan Öptü

“İçindeki en derin şey olarak bilmeden şefkati,
Kederin de diğer en derin şey olduğunu bilmelisin.
Kederle uyanmalısın.
Keder konuşmalısın ta ki sesin
Tüm kederlerin ipinin ucunu yakalayana
Ve sen dokumanın boyutunu idrak edene kadar.
İşte o zaman tek anlamlı gelen şefkat olacak.”
Filiz Telek, Kadınlar Şifadır

Umut Kisa
“Birinin yasını tutmak sevgimizin biriyle paylaşabileceğimiz en son kısmıdır. Sevgi ne kadar büyükse yas da o kadar büyüktür.”
Umut Kisa

Sasha Alsberg
“But there was no plan.
For the first time in her pirating life, someone had bested her.
It's not him, Andi's mind whispered. It can't be him.
And yet, the Marauder was a corpse. It was already growing cold in the cabin, Andi's breath appearing before her in the white clouds.
Do something, Andi's mind screamed. Get us out of this. You can't go back, Andi, you can never go back.
Fear spiked through her, in and around, trying to still her like the ship.
But she was the Bloody Baroness. She was the captain of the Marauder, the greatest starship in Mirabel, and she had a crew waiting on her word.”
Sasha Alsberg, Zenith Part 1

Ozan Önen
“Sevdiğin biri ölünce; içinde kırk mum birden yanarmış" diye söze başladı... Fısıldayarak devam etti: "Her geçen gün içindeki o kırk mumdan biri sönermiş... Kırkıncı güne gelindiğindeyse o son kalan mum hiç sönmez, sen ölene dek içinde hep yanarmış.”
Ozan Önen, Babam Beni Şahdamarımdan Öptü

“Zaman herkese aynı işlemiyordu. Parkın tenha yerlerinde şehvetle öpüşen gençler için vakit su gibi akıp giderken; annesinin ölümünü kabullenemeyen genç için zaman, annesini kaybettiği o anda takılı kalmıştı.”
Tolga Gökçen, Yalnızlaşan İnsan

“Dünya halen aynıydı. Halen coğrafyalara kaos hakimdi. Her yerde savaş, her yerde ölüm nidaları, tehditler, yas ve ağıtlar yükseliyordu. İnsan her şeyi öğreniyordu ama bir tek barış içinde yaşamayı öğrenemiyordu.”
Tolga Gökçen, Yalnızlaşan İnsan

“- Anne… Geçmişten ne kurtulabiliyorum ne de geriye dönebiliyorum. Anlamsızlıklar çarmıhına gerilmişim ve avuçlarıma kaygılar saplanmış sanki… Üstüne örttükleri şu soğuk ve kahverengi battaniyede bana da yer var mı? Keşke yeniden yol göstersen bana. Şimdi tüm yollar aşılması güç, dağlık ve tepeliklerle dolu. Ellerin saçımdayken okuduğun umut dolu masallar yer altı karanlığına gömüldüler. Masal kahramanları ise birer birer canlarına kıydı…”
Tolga Gökçen, Yalnızlaşan İnsan