Sevgi Quotes
Quotes tagged as "sevgi"
Showing 1-30 of 121
“Sevmek bir anlamda senden olmayana ulaşmak, bunun için çabalamak değil midir? Senden farklı olmayan birine niye ulaşmaya çalışasın ki?”
― Bab-ı Esrar
― Bab-ı Esrar
“Birini çok seversen, ama sahiden seversen, sana ne yapmış olursa olsun, eninde sonunda mutlaka bağışlanırsın.”
― Bab-ı Esrar
― Bab-ı Esrar
“Uçup gideceğine, gerçeği anlamış olsaydı, sevinçle sarılıp ''Ben de seni seviyordum'' deseydi, ey büyük Allahım, ne olurdu? Mucizeler, lütuflar, sevindirmeler, nimetler, ödüller, mutlu etmelerle dolu hazinen boşalır mıydı?”
― Diriliş: Çanakkale 1915
― Diriliş: Çanakkale 1915
“Yok abi öyle deme. Ben Nebahat'a kötü gözle bakabilince anladım ki gözlere gerek yok artık bu alemde. Harbi diyorum bak. Eğer sevgi ile bakamayacaksan gözlere ne gerek var.”
― Geceyle Gelen
― Geceyle Gelen
“Aşık olmak sevmek demek değildir. Nefret ederken de aşık olmak mümkündür.”
― The Brothers Karamazov
― The Brothers Karamazov
“Ruhunda aşkı göremiyorsa,
Kanında kâinatı bulamıyorsa,
Lanet olsun bu canavar ruhuna,
Kahretsin bu hayvanın kanına!”
― Visvavictor: Kanima Akiyor Kainat
Kanında kâinatı bulamıyorsa,
Lanet olsun bu canavar ruhuna,
Kahretsin bu hayvanın kanına!”
― Visvavictor: Kanima Akiyor Kainat
“Cansiz, Bir Şiir
Seni çok özlüyorum,
Ne zaman geleceksin ya!
Benim kafamı kırmaya,
Ne zaman bağıracaksın ya!
Ne olursa olsun hemen gel,
Sensiz hayat çok acıyor.
Gel, çıldırt bu bilim adamını,
Cansız akıllılık çok acıyor.
Senin için adımı kaybettim
Senin için arzuları kaybettim.
Bir tek ruhum önemli vardı bana,
Senin için ruhumu bile feda ettim.
Hayat ne kadar zor olursa olsun,
Şair ben, yaralarımla yaşıyorum.
Ama ben artık şair olmak değil,
Sevgili olmak istiyorum.”
― Rowdy Scientist: Handbook of Humanitarian Science
Seni çok özlüyorum,
Ne zaman geleceksin ya!
Benim kafamı kırmaya,
Ne zaman bağıracaksın ya!
Ne olursa olsun hemen gel,
Sensiz hayat çok acıyor.
Gel, çıldırt bu bilim adamını,
Cansız akıllılık çok acıyor.
Senin için adımı kaybettim
Senin için arzuları kaybettim.
Bir tek ruhum önemli vardı bana,
Senin için ruhumu bile feda ettim.
Hayat ne kadar zor olursa olsun,
Şair ben, yaralarımla yaşıyorum.
Ama ben artık şair olmak değil,
Sevgili olmak istiyorum.”
― Rowdy Scientist: Handbook of Humanitarian Science
“Hayat ne kadar zor olursa olsun,
Şair ben, yaralarımla yaşıyorum.
Ama ben artık şair olmak değil,
Sevgili olmak istiyorum.”
― Rowdy Scientist: Handbook of Humanitarian Science
Şair ben, yaralarımla yaşıyorum.
Ama ben artık şair olmak değil,
Sevgili olmak istiyorum.”
― Rowdy Scientist: Handbook of Humanitarian Science
“Koinotning yagona haqiqati muhabbatdir, Muhabbatdan boshqa hammasi yolg'on.”
― Amor Apocalypse: Canım Sana İhtiyacım
― Amor Apocalypse: Canım Sana İhtiyacım
“Şu çiyi, sonsuzca sürdürebilseydim bir," diye düşündü. Ama Tanrı’nın zihni bir uçurumdur, sevgisi korkunç bir uçurumdur. Bir dünya eker, tam meyve vermek üzereyken onu yok edip yenisini diker... Vaftizci’nin sözünü hatırladı; "Kim bilir, sevgi belki de balta taşır..." ve ürperdi.”
― The Last Temptation of Christ
― The Last Temptation of Christ
“Bir insanın en güçlü olduğu zaman kendisi için güçlü olduğu zaman değil sevdikleri için güçlü olduğu zamandır!”
―
―
“Çok güçlü ve özgür kanatların olduğu halde başka bir yerlere uçup gitmiyorsan seni bulunduğun yere bağlayan görünmez bir sevgi-zinciri olmalı!”
―
―
“Sevgi, dünyaya gelen her varlıkta en esaslı bir unsur, en parlak bir nur, en büyük bir kuvvettir ve bu kuvvetin yeryüzünde yenemeyeceği hiçbir hasım yoktur. Sevgi evvelâ bütünleşebildiği her rûhu yükseltir ve ötelere hazırlar. Sonra da bu ruhlar sonsuzluk adına doyup duydukları şeyleri bütün gönüllere hâkim kılmanın kavgasını vermeye başlarlar. Bu yolda ölür ölür dirilir; ölürken 'sevgi' der ölür, dirilirken de sevgi soluklarıyla dirilirler.
Sevmeyen ruhların olgunlaşıp insanî semâlara yükselmelerine imkân yoktur. Evet onlar yüzlerce sene yaşasalar dahi olgunluk adına bir çuvaldız boyu yol alamazlar. Sevgiden mahrum bu sîneler, bir türlü egonun karanlık labirentlerinden kurtulamadıkları için, kimseyi sevemez, sevgiyi sezemez ve varlığın sînesindeki muhabbetten habersiz olarak kahrolur giderler.
Çocuk, ilk defa dünyaya gözlerini açtığı zaman sevgi ile karşılaşır, şefkatle gerilmiş ruhları görür ve muhabbetle atan kalplere sırtını vererek büyür. Daha sonraları ise, bu sevgiyi bazen bulur bazen de bulamaz; ama bütün bir hayat boyu hep o sevgiyi arar ve onun arkasından koşar.
Güneşin çehresinde sevginin izleri vardır. Sular buhar buhar o sevgiye doğru yükselir; yukarılarda damlalaşan su habbecikleri, o sevginin kanatlarıyla kanatlanır ve nâralar atarak başaşağı toprağın bağrına inerler. Güller, çiçekler sevgiyle gerilir ve gelip geçenlere tebessümler yağdırırlar. Yaprakların bağrına taht kuran jaleler, durmadan çevrelerine sevgi dolu gamzeler çakar ve sevgiyle raks ederler. Koyun, kuzu sevgiyle meleşir ve birleşir; kuşlar ve kuşçuklar sevgiyle cıvıldaşırlar ve sevgi koroları teşkil ederler.
Her varlık, kainattaki yeri itibarıyla bu geniş sevginin bir yanını, parlak bir senfonizma ile seslendirmekte, irâdî ve gayr-i irâdî, varlığın sînesindeki derin aşk ve muhabbeti göstermeye çalışmaktadır.
Sevgi, insan ruhunda öyle derin izler bırakır ki, o uğurda yurt-yuva terk edilir, icabında ocaklar söner ve her vâdide ayrı bir mecnun 'Leylâ!' der inler. Ruhundaki sevgiyi kavrayamamış sığ gönüller ise bu işe delilik derler..!
Diğergamlık ve başkaları için yaşamak, insanoğluna ait yüksek bir duygudur ve kaynağı da sevgidir. İnsanlar arasında bu sevgiden en çok hisse alanlar en büyük kahramanlardır. İçindeki kinleri, nefretleri söküp atmaya muvaffak olmuş en büyük kahramanlar... Ölüm bu kahramanların soluklarını kesemez. Hazân onların çiçeklerini solduramaz. Aslında her gün iç dünyalarında ayrı bir sevgi meşalesi tutuşturup, kalplerini sevginin, mürüvvetin meşcereliği hâline getiren ve duygu dünyalarında açtıkları yollar ve tünellerle bütün gönüllere girmesini bilen bu çalımlı ruhlar, öyle yüksek bir divandan 'ebed-müddet' yaşama hakkını almışlardır ki, değil ölüm ve fânilik, kıyametler dahi onların çiçeklerini solduramaz ve kadehlerini deviremez.
Çocuğu için ölmesini bilen anne büyük bir şefkat kahramanı, ülkesi ve insanı için hayatını hakîr gören fert bir millet fedâisi, insanlık için yaşayıp onun için ölen kahraman ise, sînelerde taht kurmaya hak kazanmış bir ölümsüzlük âbidesidir. Böylelerinin elinde sevgi, her düşmanı yenebilecek bir silah, her kapıyı açabilecek sihirli bir anahtardır. Bu silah ve bu anahtara sahib olanlar, bugün olmasa da yarın mutlaka bütün cihanın kapılarını açacak ve ellerinde muhabbet buhurdanlıkları dörtbir yana huzur kokuları saçıp dolaşacaklardır.
İnsanların gönüllerini fethetmek için en kestirme yol sevgi yoludur. Ve sevgi yolu peygamberler yoludur. Bu yolda yürüyenlerin yüzlerine kapılar kapanmaz! Ezkazârâ, birisi kapansa bile onun yerine yüzlercesi, binlercesi açılır. Bir kere de sevgi yoluyla gönüllere girildi mi, artık halledilmedik hiçbir mesele kalmaz.
Ne mutlu sevgiyi kendine rehber yapıp yürüyenlere! Yazıklar olsun, ruhundaki sevgiyi sezemeyip bütün bir hayat boyu kör ve sağır yaşayan talihsizlere!”
― Çağ ve Nesil 1-2-3
Sevmeyen ruhların olgunlaşıp insanî semâlara yükselmelerine imkân yoktur. Evet onlar yüzlerce sene yaşasalar dahi olgunluk adına bir çuvaldız boyu yol alamazlar. Sevgiden mahrum bu sîneler, bir türlü egonun karanlık labirentlerinden kurtulamadıkları için, kimseyi sevemez, sevgiyi sezemez ve varlığın sînesindeki muhabbetten habersiz olarak kahrolur giderler.
Çocuk, ilk defa dünyaya gözlerini açtığı zaman sevgi ile karşılaşır, şefkatle gerilmiş ruhları görür ve muhabbetle atan kalplere sırtını vererek büyür. Daha sonraları ise, bu sevgiyi bazen bulur bazen de bulamaz; ama bütün bir hayat boyu hep o sevgiyi arar ve onun arkasından koşar.
Güneşin çehresinde sevginin izleri vardır. Sular buhar buhar o sevgiye doğru yükselir; yukarılarda damlalaşan su habbecikleri, o sevginin kanatlarıyla kanatlanır ve nâralar atarak başaşağı toprağın bağrına inerler. Güller, çiçekler sevgiyle gerilir ve gelip geçenlere tebessümler yağdırırlar. Yaprakların bağrına taht kuran jaleler, durmadan çevrelerine sevgi dolu gamzeler çakar ve sevgiyle raks ederler. Koyun, kuzu sevgiyle meleşir ve birleşir; kuşlar ve kuşçuklar sevgiyle cıvıldaşırlar ve sevgi koroları teşkil ederler.
Her varlık, kainattaki yeri itibarıyla bu geniş sevginin bir yanını, parlak bir senfonizma ile seslendirmekte, irâdî ve gayr-i irâdî, varlığın sînesindeki derin aşk ve muhabbeti göstermeye çalışmaktadır.
Sevgi, insan ruhunda öyle derin izler bırakır ki, o uğurda yurt-yuva terk edilir, icabında ocaklar söner ve her vâdide ayrı bir mecnun 'Leylâ!' der inler. Ruhundaki sevgiyi kavrayamamış sığ gönüller ise bu işe delilik derler..!
Diğergamlık ve başkaları için yaşamak, insanoğluna ait yüksek bir duygudur ve kaynağı da sevgidir. İnsanlar arasında bu sevgiden en çok hisse alanlar en büyük kahramanlardır. İçindeki kinleri, nefretleri söküp atmaya muvaffak olmuş en büyük kahramanlar... Ölüm bu kahramanların soluklarını kesemez. Hazân onların çiçeklerini solduramaz. Aslında her gün iç dünyalarında ayrı bir sevgi meşalesi tutuşturup, kalplerini sevginin, mürüvvetin meşcereliği hâline getiren ve duygu dünyalarında açtıkları yollar ve tünellerle bütün gönüllere girmesini bilen bu çalımlı ruhlar, öyle yüksek bir divandan 'ebed-müddet' yaşama hakkını almışlardır ki, değil ölüm ve fânilik, kıyametler dahi onların çiçeklerini solduramaz ve kadehlerini deviremez.
Çocuğu için ölmesini bilen anne büyük bir şefkat kahramanı, ülkesi ve insanı için hayatını hakîr gören fert bir millet fedâisi, insanlık için yaşayıp onun için ölen kahraman ise, sînelerde taht kurmaya hak kazanmış bir ölümsüzlük âbidesidir. Böylelerinin elinde sevgi, her düşmanı yenebilecek bir silah, her kapıyı açabilecek sihirli bir anahtardır. Bu silah ve bu anahtara sahib olanlar, bugün olmasa da yarın mutlaka bütün cihanın kapılarını açacak ve ellerinde muhabbet buhurdanlıkları dörtbir yana huzur kokuları saçıp dolaşacaklardır.
İnsanların gönüllerini fethetmek için en kestirme yol sevgi yoludur. Ve sevgi yolu peygamberler yoludur. Bu yolda yürüyenlerin yüzlerine kapılar kapanmaz! Ezkazârâ, birisi kapansa bile onun yerine yüzlercesi, binlercesi açılır. Bir kere de sevgi yoluyla gönüllere girildi mi, artık halledilmedik hiçbir mesele kalmaz.
Ne mutlu sevgiyi kendine rehber yapıp yürüyenlere! Yazıklar olsun, ruhundaki sevgiyi sezemeyip bütün bir hayat boyu kör ve sağır yaşayan talihsizlere!”
― Çağ ve Nesil 1-2-3
“Kendini kontrol etme çabaları, içindeki derin boşluğa yenik düşüyordu. Sevgiye açtı, şefkate ihtiyacı vardı.”
― Yalnızlaşan İnsan
― Yalnızlaşan İnsan
“Gülemiyor ve sevginin hiçbir kırıntısını hissedemiyorsan yaşamanın ne anlamı var ki? Bir ceset torbasını boş yere sırtlanmaya hiç gerek yok…”
― Yalnızlaşan İnsan
― Yalnızlaşan İnsan
“Sevgiye her zaman inanmak istesem de, sanki insanlar hep inancımı kırmaya çalışıyordu.”
― Yalnızlaşan İnsan
― Yalnızlaşan İnsan
“Bir yemek masası ne kadar büyük olursa olsun, davet edilmeyen biri yemeğe geldiğinde birdenbire küçülüverir! İstendiğin yerde mekân genişler; istenmediğin yerde mekân daralır! Bunları büyütüp küçülten sevilmek ya da sevilmemektir!”
―
―
“Eğer kendine saygılıysan, başkalarına da saygılı olursun; kendini seversen başkalarını da seversin! Görüyorsun, her şey seninle başlıyor!”
―
―
“Aşk nedir?
Benliği silmek.
Cennet nedir?
Biriyle birleşmek.”
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
Benliği silmek.
Cennet nedir?
Biriyle birleşmek.”
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
“Dışarıda aşırı soğuk, içimde derviş yanıyor.”
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
“Derviş yanıyor burda (Şiir)
Yüzlerce kitap, binlerce şiir,
nasıl yazabildiğimi biliyor musun?
Çünkü beni bekleyen kimse yok,
birinin sevgisine sahip olsaydım,
onu dinlerdim, ona şarkı söylerdim,
kendimi silerek ona alışırdım.
Dudaklarda sessizlik,
ama gönlümde gürültü -
dışarıda aşırı soğuk,
içimde derviş yanıyor.
Aşk nedir? Benliği silmek.
Cennet nedir? Biriyle birleşmek.
Ama, aşık insan aşk nedir sormaz,
canlı insan insanlık nedir aramaz.”
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
Yüzlerce kitap, binlerce şiir,
nasıl yazabildiğimi biliyor musun?
Çünkü beni bekleyen kimse yok,
birinin sevgisine sahip olsaydım,
onu dinlerdim, ona şarkı söylerdim,
kendimi silerek ona alışırdım.
Dudaklarda sessizlik,
ama gönlümde gürültü -
dışarıda aşırı soğuk,
içimde derviş yanıyor.
Aşk nedir? Benliği silmek.
Cennet nedir? Biriyle birleşmek.
Ama, aşık insan aşk nedir sormaz,
canlı insan insanlık nedir aramaz.”
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
“Yüzlerce kitap, binlerce şiir, nasıl yazabildiğimi biliyor musun? Çünkü beni bekleyen kimse yok, birinin sevgisine sahip olsaydım, onu dinlerdim, ona şarkı söylerdim, kendimi silerek ona alışırdım.”
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
“Aşık insan aşk nedir sormaz, canlı insan insanlık nedir aramaz.”
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
― Yabancı Yarim: Sessizliği Dinle, Kâinati Duyacaksın
All Quotes
|
My Quotes
|
Add A Quote
Browse By Tag
- Love Quotes 102k
- Life Quotes 80k
- Inspirational Quotes 76k
- Humor Quotes 44.5k
- Philosophy Quotes 31k
- Inspirational Quotes Quotes 29k
- God Quotes 27k
- Truth Quotes 25k
- Wisdom Quotes 25k
- Romance Quotes 24.5k
- Poetry Quotes 23.5k
- Life Lessons Quotes 22.5k
- Quotes Quotes 21k
- Death Quotes 20.5k
- Happiness Quotes 19k
- Hope Quotes 18.5k
- Faith Quotes 18.5k
- Travel Quotes 18.5k
- Inspiration Quotes 17.5k
- Spirituality Quotes 16k
- Relationships Quotes 15.5k
- Life Quotes Quotes 15.5k
- Motivational Quotes 15.5k
- Religion Quotes 15.5k
- Love Quotes Quotes 15.5k
- Writing Quotes 15k
- Success Quotes 14k
- Motivation Quotes 13.5k
- Time Quotes 13k
- Motivational Quotes Quotes 12.5k
